ON LİNE DEMOKRASİ MÜMKÜN MÜ?
DİJİTALLEŞMEYLE MİLLETVEKİLLİĞİ TARİHE
KARIŞIR MI?
NEVİN
BİLGİN
Dijitalleşmenin bu kadar yoğunlaştığı
günümüzde e-demokrasi adı verilen uygulamalar da artık sahnede yerini almaya
başladı. Elektronik ortamda oy kullanmaktan, vatandaşın doğrudan demokrasi uygulamasına
geçmesine kadar pek çok uygulama denendiği gibi tartışılıyor da. On-line
demokraside, vatandaşla iktidar arasında aracı olan milletvekilliğine bile
gerek kalmayacak belki gelecekte kim bilir?
Günümüzdeki elektronik demokrasi
uygulamaları ve araçları pek çok ülkede uygulanmaktadır. İnternet teknolojisi
siyasal katılım açısından da demokratik katılım süreçlerinin değişmesine yol
açtığı gibi demokrasinin şekline de yön verecek nitelikte ilerlemektedir. Birçok
ülkede artık kamusal sorunların çözümü ya da müzakere ve oylama gereken
durumlarda vatandaşa doğrudan oy kullanma hakkı verilmekte ve dijital ortamlar
kullanılmaktadır. Artık vatandaş sandık başına gitmeden e-oylama uygulaması ile
oy kullanabilmektedir. Dijitalleşmenin yeni boyutlarıyla birlikte “doğrudan
demokrasi” uygulamalarının gündeme gelmesi milletvekilliği gibi aracı kurumlara
ihtiyaç kalmayacağı da tartışılan konular arasındadır.
Makineler aracılığıyla yapılan oylama ile
vatandaşın doğrudan yaptığı oylamalarda da bazı tartışmalar vardır. Elektronik
oylamada çevrimiçi ortamlara yapılacak siber müdahale ya da güvenli ortamın tam
sağlanamaması ve gizli oy prensiplerine uyup uyulmayacağı tartışmaları
bulunmaktadır.
ABD’de 2016 seçimlerinde yapılan elektronik
oylamalarda Trump’ı desteklediği belirtilen Rus Hackerlerin sisteme müdahale
ettiği yönünde pek çok tartışma yaşanmıştır. Bu iddialar normal oy kullanma
yöntemlerinde de değişik boyutlarda tartışılmaktadır.
Teknolojik gelişmelere bakıldığında elektronik
oylama sistemlerine dışarıdan müdahale edilmesinin mümkün olduğu açıktır. O
dönemde bu tartışmalar nedeniyle ABD senatosunda araştırma komisyonu kurulmuş
ve bu olay araştırılmıştır.
Dijitalleşme, teknolojik gelişmelerin
insan yaşamına yansımasıyla ortaya çıkan bir süreçtir. Bu süreçte, analog
olarak yürütülen işlemler ve faaliyetler dijital ortama aktarılarak, dijital
olarak yürütülür hale gelmiştir. Dijitalleşme, iş dünyasında büyük bir etki
yaratmaktadır. İşletmeler, dijitalleşme sayesinde daha hızlı ve verimli hale
gelmekte, iletişim, üretim, satış ve pazarlama süreçleri dijitalleştirilerek
işletmelerin rekabet gücü arttırılmıştır.
Dijitalleşmenin Politik Sürece Etkisi
Dijitalleşme ve dijital dönüşüm sadece iş
dünyasını değil, aynı zamanda toplumsal yapıları, alışkanlıkları ve ilişkileri
de kökten değiştirmiştir. Bu süreçlerin gelecekte nasıl şekillenebileceği ve
toplumları nasıl etkileyebileceği konusunda da pek çok spekülasyon yapılır hale
gelmiştir. Ancak, dijitalleşmenin politik rolleri nasıl etkileyeceği konusunda
kesin bir şey söylemek zordur. Dijitalleşme, politik süreçleri ve demokratik
katılımı da etkilemektedir. Bu etkilerin tam olarak ne olacağını belirlemek
için birçok faktör göz önünde bulundurulmalıdır. Bu faktörler arasında
teknolojik gelişmeler, politik ve sosyal yapılar, yasalar ve düzenlemeler ile
toplumun dijital teknolojilere adaptasyonu bulunmaktadır.
Dijitalleşme, politik süreçleri daha
şeffaf ve erişilebilir hale getirmesine karşın, zorluklar da getirmektedir. Siber
güvenlik ve veri gizliliği gibi konular, dijitalleşmenin politik süreçlere
etkisiyle ilgili önemli endişeler yaratmaktadır.
Memur Yerine Yapay Zekâ
Dijitalleşme manuel iş süreçlerinde
otomasyon yanında, büyük veri analitiği, yapay zeka uygulamaları, dijital platformların
yaygın kullanımı, meta teknolojileri de her iş alanına uyarlayarak bir dönüşüm
yaratmaktadır. Kamu hizmetlerinde memursuz işlemler çoktan yerini yapay zekaya
bırakmış görünmektedir. Çevrimiçi vergi ödemeleri, elektronik kimlik doğrulama
ve dijital hükümet hizmetleri vatandaşların devlet hizmetlerine daha hızlı ve
sorunsuz erişimini sağlamaktadır. Ulaşım ve altyapıda da dijital dönüşüm,
akıllı şehir projeleriyle trafik yönetimi ve enerji tüketimini optimize ederek
şehirlerin daha sürdürülebilir ve yaşanabilir hale gelmesi yönünde adımlar
atılmaktadır.
Byung-Chul Han'ın "Enfokrasi:
Dijitalleşme ve Demokrasinin Krizi" adlı kitabında, dijital platformların
toplumların politik karar alma süreçlerini nasıl yeniden şekillendirdiği
incelenmektedir. Dijitalleşmenin
özellikle internet ağları, yapay zekâ ve algoritmalar aracılığıyla işlenen
bilginin demokratik süreçleri nasıl etkilediği tartışılmaktadır. Dijital
enformasyon rejiminin iletişimsel eylemi ve hakikati nasıl yok ettiği ele
alarak, bu durumun demokrasi için oluşturduğu riskler incelenmektedir. Gözetim,
söylemsel kamusal alan, iletişim, rasyonalite ve hakikat gibi alanlarda
dijitalleşmenin yol açtığı değişim ve söylemsel kamusal alanın viral bilgi ile
nasıl yok olduğu anlatılmaktadır. Dijital alanlardaki yanı odalarına sıkışan
iletişim dinamiklerinin uzun vadeli düşünme perspektifini zayıflatması ve
gerçeklerden uzaklaşma durumuyla karşı karşıya kalınması sorgulanmaktadır.
Milletvekilliğinin Sonu Mu?
Yaşanan teknolojik gelişmeler, dijitalleşme,
siyaset ve yönetim alanlarında önemli değişikliklere yol açıyor ancak kısa
sürede milletvekilliğinin tamamen ortadan kalkması beklenmiyor elbette. Dijital
araçlar milletvekillerine işlerini daha verimli yapma, süreç yönetimini
iyileştirme ve vatandaşlarla daha iyi iletişim kurma imkânı sağlayabilir. Ancak
milletvekilliği gibi temsilcilik görevleri ve demokratik işlerin kısa sürede sonunun
gelmesi zor.
Meclis’te Meta Toplantı Dönemleri Geliyor
Siber
Politikalar Dergisi ve İnsan Hakları Eğitimi Derneği’nin düzenlediği Siber
Güvenlik ve İnsan Hakları Programı’nda “Donanım ve Yazılımın Siber Güvenlikteki
Rolü” başlıklı sunum yapan TBMM Müşaviri Orhan Gültekin, Meclis’teki kapalı
oturumlar yanında Yargıtay’daki üçüncü kişilerin öğrenmemesi gereken
müzakerelerdeki meta gözlükler kullanılarak bilgi güvenliğinin
sağlanabileceğini söyledi.
Gültekin,
siber güvenlikte donanım ve yazılımın birlikte ele alınması gerektiğini, donanımsal
ürünleri dışarıdan gelen ataklar için kullanıldığını belirterek, “Networku
sağlam sistemde tutmayı sağlar. Fiziksel
güvenlik, donanımın fiziksel erişimin kontrol edilmesine yardımcı olur. Sistem
odalarına giriş gibi. Kimlik doğrulaması, yüz tarama sistemleri gibi” bilgisini
verdi.
Meta
gözlükler konusunda da bilgi veren Gültekin, “Mahrem konularda, güvenlik
konularında, örneğin Meclis’te kapalı oturumlarda, Yargıtay’da müzakerelerde üçüncü
kişileri ilgilendirmeyen konularda özel bir toplantı salonu tasarlayarak
toplantı gerçekleştirilebilir” dedi.
Yakın
gelecekte meta gözlüklerin pahalı olmaktan çıkacağını anlatan Gültekin, “Meta gözlükler
IP tünellerine sahip. Toplantı salonuna geçip sunumu yapacaksınız. Hoparlörü
sadece kulaklığa sahip olan duyabilecek.
Gizlilik, mahremiyet ön plana geçiyor. Cihazlar bazı katmanları ortadan kaldırıyor. Lokalde
üst düzey koruma sağlıyor. İntraneti kullandığınız için dışarı bilgiyi
çıkarmıyor. Elektronik imza ile güvenli bir bağlantı sağlamış olabiliyorsunuz.
Erişime kapalı sistemler üzerinde kullanılması, içindeki uygulamaların
temizlenmiş olması gerekiyor” dedi.
Her verinin
siber uzayın konusu olduğunu belirten Gültekin, şunları söyledi:
“Yargıtay’daki
müzakere salonu gibi. Konuların kavramların dışarı çıkmaması gerekir. Mecliste
kapalı oturumlarda özel konular vardır. Sızmaması gerekir. Sağlık Bakanlığında
ihale komisyonunun salonuna kimsenin girmemesi gerekir. Lokalde çalışacak
intranet lan denilen çalışacak ortam oluşturulur. Gözlük çalışır. Dışarı bilgi
çıkmaz. Lokal areada çalışırsanız”
Gültekin,
Kuzey Kore, Çin ve yakın geçmişte uygulamayı bırakan Suudi Arabistan’ın lokal
areada (yerel alan ağı) çalıştıklarını hatırlattı.
Dijitalleşme
Nedir? Dijitalleşmenin Avantajları ve Dezavantajları (analyticahouse.com)
Dijitalleşme
ve Dijital Dönüşümün Toplumsal Hayata Etkisi (iienstitu.com)
Orçun,
İmga ve Haklı, Salih Zeki, Sosyal Medya ve Siyasal İletişim,
Aydeniz,
Abdülsamet, Enfokrasi, Dijitalleşme ve Demokrasinin Krizi, 2022
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder