SİYASETİN HALKA YABANCILAŞMASI
SEÇİMDEN SONRA SİYASETÇİLER NEDEN GÖRÜNMEZ OLUR?
Denizli Acıpayam Yeşulyuva'dan Şükran Sönmez'in isyanı
NEVİN BİLGİN
Milletvekilleri ve belediye başkanları ve siyasetçilerin seçim dönemlerinde vatandaşlarla sıkı bir iletişim kurarak oy toplaması ardından da vatandaşların çoğunu bir daha görmemesi ve sorunlarıyla yerinde ilgilenmemesi büyük bir hayal kırıklığı ve tepkiye yol açmaktadır. Bu duruma "siyasetin ve iktidarın yabancılaşması" denilmektedir.
Seçim kampanyaları boyunca, adaylar sürekli halkın içindedir ve onların sorunlarını dinler, taleplerini alır ve çözüm önerileri sunar. Ancak seçim kazanıldıktan sonra, bu vaatlerin birçoğu yerine getirilmez ya da unutulur. İktidar koltuğuna oturan siyasetçiler, halka olan yakınlıklarını kaybeder ve bürokratik işlere odaklanır. Bu yabancılaşma, vatandaşların siyasetçilere olan güvenini sarsar.
Milletvekilleri ve belediye başkanları, seçim döneminde verdikleri sözleri yerine getirmek için çeşitli bürokratik engellerle karşılaşır. Merkezi hükümetin yetki alanları, yerel yönetimlerin hareket alanını kısıtlayabilir. Ayrıca maddi kaynakların yetersizliği de vaatlerin gerçekleşmesini zorlaştırır. Bu durum, siyasetçilerin seçim öncesi verdikleri sözlerin gerçekleşmemesine neden olur ve vatandaşlar tarafından olumsuz algılanır. Ancak, siyasetçilerin seçim sonrası tamamen elini ayağını çekmesi, vatandaşa teşekkür için bile gitmemesi büyük bir tepkiyle karşılanır.
Seçim dönemlerinde siyasetçilerin halka sürekli görünür olmaları, medya ve halkla ilişkiler stratejilerinin bir parçasıdır. Seçim kampanyaları sırasında, siyasetçiler sürekli olarak halka görünür olmak zorundadır. Ancak seçim sonrasında, bu görünürlük azalır. Siyasetçilerin halka dönük çalışmalar yerine daha çok kendi aralarındaki toplantılar ve bürokratik işler ön plana çıkar. Bu durum, vatandaşlar tarafından ihmal edilme duygusuna yol açar.
Sosyal ve Ekonomik Gerçeklikler
Türkiye'de siyasetçiler, ekonomik ve sosyal sorunlarla mücadele etmek zorundadır. İşsizlik, yoksulluk, altyapı sorunları gibi meseleler, siyasetçilerin öncelik sıralamasında üst sıralarda yer alır. Bu sorunlarla başa çıkmaya çalışan siyasetçiler, halkla sürekli iletişimde olmayı ihmal edebilir. Bu da vatandaşların, seçim dönemindeki yoğun ilginin neden seçim sonrasında devam etmediğini sorgulamalarına neden olur.
Çözüm Önerileri
Vatandaşların tepkilerini azaltmak ve güvenlerini yeniden kazanmak için bazı adımlar atılabilir:
Halk Günü Düzenlemeleri: Siyasetçiler, belirli aralıklarla halk günü düzenleyerek vatandaşlarla bir araya gelebilir. Bu toplantılar, halkın sorunlarını doğrudan iletebilmesi ve çözüm yollarının tartışılabilmesi için önemli bir platform oluşturur.
Şeffaflık ve Hesap Verebilirlik: Siyasetçiler, yaptıkları çalışmaları ve aldıkları kararları şeffaf bir şekilde halka açıklamalıdır. Bu sayede, vatandaşlar siyasetçilerin faaliyetlerinden haberdar olur ve hesap sorabilir.
Katılımcı Yönetim: Yerel yönetimler, vatandaşların karar alma süreçlerine daha aktif katılımını sağlayacak mekanizmalar geliştirmelidir. Mahalle meclisleri, halk komiteleri gibi yapılar, vatandaşların siyasetçilerle daha yakın ilişki kurmasını sağlar.
Milletvekilleri ve belediye başkanlarının seçim sonrası vatandaşlarla olan ilişkilerini sürdürmeleri, halkın güvenini kazanmak ve demokratik sürecin sağlıklı işlemesi açısından büyük önem taşır. Bu bağlamda, siyasetçilerin daha şeffaf, hesap verebilir ve katılımcı bir yönetim anlayışı benimsemeleri gerekmektedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder