20 Temmuz 2024 Cumartesi



KÖYLÜ PAZARLARI: GIDAYA ERİŞİMDE EŞİTSİZLİK VE ÜRETİCİNİN KORUMASIZLIĞI

"GÜLDÜREN GELİN FASULYESİ" AĞLIYOR MU? 








NEVİN BİLGİN

Köy pazarlarında bir salatalık 10 lira iken, şehirde markette bu fiyat 50 liraya çıkabiliyor. Köylüler, el emeği göz nuru ürettikleri ürünlerini pazara getiriyorlar. Yerde serili bezlerin üzerinde çeşit çeşit fasulye dikkat çekiyor: "güldüren gelin fasulyesi," "şeker fasulyesi" ve "karnı kara fasulye." 

Pazarcı kadın, "güldüren gelin fasulyesi"ni gösterirken yüzünde beliren gülümseme, emeğinin karşılığını bulma umudunu yansıtıyor. Keçi yoğurdunun kilosu ise 100 lira. Pazarda biberler, domatesler, haşhaş ezmesi gibi doğal ve taze ürünler sergileniyor, sesler Ege şivesiyle birbirine karışıyor. 

Birçoğunun ağzında diş yok, yanlarında ekmek poşetleri acıktıklarında yemek için hazır bekliyor. Çoğu, ürünlerini öğlen olmadan bitiriyor. Bu pazar, kim bilir nelere ve kimlere tanıklık etti bugüne kadar.

Elinden ekmek poşetini eksik etmeyen Anadolu insanı. Kimbilir kaç kere aç kalmıştı, kimbiler neler geçmişti başından? 


Gıdaya Ulaşım Savaşı

Köylü pazarları, Türk vatandaşının gıdaya ulaşamadığı yerlerde adeta bir umut ışığı. Köylerde üretilen doğal ve taze ürünlerin şehirdeki yüksek fiyatlarla karşılaştırıldığında, köylü pazarları hem üretici hem de tüketici için önemli bir çıkış noktası sunuyor. Ancak bu pazarlarda bile üretici ve tüketici arasındaki denge, büyük ölçüde korunmasız ve kırılgan bir yapıya sahip.


Üretici ve Tüketici Arasındakiler

Köylüler, emeklerinin karşılığını almak için ürünlerini pazara getiriyorlar. Ancak, şehirdeki marketlerdeki fiyatlarla kıyaslandığında, bu ürünlerin değerinin ne kadar düşük olduğunu görmek şaşırtıcı. Şehirde marketten 50 liraya alınan bir salatalık, köy pazarında 10 liraya satılıyor. Bu, üreticinin emeğinin ne kadar düşük bir bedelle değerlendirildiğini ve tüketicinin ne kadar yüksek bir bedelle karşı karşıya kaldığını gösteriyor. Bu uçurum, üretici ve tüketici arasındaki adaletsizliğin bir yansıması olurken bu bağlantısızlığı kullanan binlerce aracı keyifle parasını cebine indiriyor. 


Ege'nin Şivesi ve Gıdaya Erişimin Zorlukları

Köylü pazarlarında satılan ürünlerin çeşitliliği ve lezzeti, şehirde bulmanın zor olduğu bir kalite sunar. "Güldüren gelin fasulyesi," "şeker fasulyesi," "karnı kara fasulye," haşhaş ezmesi, keçi yoğurdu, onlarca yeşillik türü gibi ürünler, doğal ve sağlıklı beslenmenin önemini hatırlatır. Ancak bu ürünlere erişim, sadece köylü pazarlarına gitmekle sınırlı kalır. Şehirde yaşayan vatandaşlar, bu ürünlere ulaşmak için yüksek fiyatlarla karşı karşıya kalır ve bu da gıda erişiminde büyük bir eşitsizlik yaratır. Köylü üretici iken düşük fiyatlar nedeniyle artık üretmek istemez. Bölgesinde, hemen yanıbaşında ona paketlenmiş ürün sunan o bilinen marketlere mahkum olur. 


Korumasız ve Kırılgan Yapı

Köylü pazarlarında alışveriş yapan vatandaşlar, taze ve doğal ürünlere erişim sağlarken, üreticiler de emeklerinin karşılığını almak için çaba gösterir. Ancak hem üretici hem de tüketici, bu sistemde korumasız ve kırılgan bir konumdadır. Üreticiler, ürünlerinin gerçek değerini alamazken, tüketiciler de yüksek fiyatlar ödemek zorunda kalır. Bu durum, gıda güvenliği ve erişimi konusunda ciddi bir sorun yaratır.


Güvenli ve Uygun Fiyatlı Gıdaya Erişim Sorunu

Gıdaya erişim, günümüzde önemli bir sorun ve çözüm yolları çeşitli yaklaşımlar gerektiriyor. 


Adil Gıda Paylaşımı: Gıda paylaşımındaki adaletsizliklerin giderilmesi gerekiyor. Örneğin, bazı ülkelerde kişi başına düşen et tüketimi çok yüksekken, diğer ülkelerde insanlar yeterli beslenemiyor.


Gıda İsrafının Azaltılması: Dünyada üretilen gıdanın üçte biri israf ediliyor. Bu israfın önlenmesi, açlıkla mücadelede önemli bir adım olabilir.


Besleyici Gıdaların Üretimi: Tarımda kullanılan sentetik kimyasalların azaltılması ve daha besleyici gıdaların üretilmesi gerekiyor.


Sürdürülebilir Tarım Uygulamaları: Çiftçilere eğitim ve destek programları sağlanarak, daha etkili ve sürdürülebilir tarım yöntemleri benimsenebilir.


Gıda Güvenliği ve Paketleme Teknolojileri: Gıdaların daha uzun süre taze kalması ve güvenli bir şekilde tüketiciye ulaşması için yeni teknolojiler kullanılabilir.


Türkiye’de fiyatlar gerçekten önemli bir konu, özellikle son dönemdeki yüksek enflasyon oranları nedeniyle. Haziran 2024 itibarıyla yıllık enflasyon oranı %71,6 olarak kaydedildi. Bu durum, gıda, ulaşım, konut ve enerji gibi temel ihtiyaçların fiyatlarını ciddi şekilde etkiliyor. Yüksek enflasyon altında vatandaşlar, güvenli, gerekli ve sağlıklı denetlenmiş gıdaya ulaşmakta zorlanıyorlar. Gıda güvenliği ve erişimi konusunda adil ve sürdürülebilir çözümler üretilmesi, hem üreticinin emeğinin gerçek değerini bulması hem de tüketicinin sağlıklı ve doğal gıdalara ulaşabilmesi için büyük önem taşır. Bu pazarlarda satılan ürünler, sadece birer gıda maddesi değil, aynı zamanda emeğin ve alın terinin birer sembolüdür. Bu semboller, Türkiye'nin gıda erişimindeki adaletsizlikleri ve eşitsizlikleri sorgulamamıza ve çözüm arayışına girmemize bir örnek sadece.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder