24 Temmuz 2024 Çarşamba

MİLLİYETÇİLİK, MİLLİYETÇİLİK PSİKOLOJİSİ VE ŞİDDET İLİŞKİSİ

MEDYANIN ROLÜ: PARÇALANMAYI HIZLANDIRMAK

LİDERLERİN ROLÜ: ŞİDDETİ MEŞRULAŞTIRMAK

KÜLTÜREL HOMOJENLEŞME VE KİMLİK İNŞASININ ŞİDDETLE BESLENMESİ 

BASKI, ASİMİLASYON, YOKETME, DIŞLAMA VE ŞİDDET


                                              Fotoğraf:  Holokost Ansiklopedisi

NEVİN BİLGİN 

Milliyetçilik ve şiddet arasındaki ilişki nedir? Medya, liderler, insan psikolojisi, kitle psikolojisi bu ilişkiyi nasıl etkiler ve şekillendirir? Milliyetçi söylemler toplumsal barışı nasıl etkiler? 

Bu sorular, günümüzde tartışılan önemli konular arasında yer alıyor. Milliyetçilik, bir ulusun çıkarlarını ve kültürel kimliğini vurgulayan bir ideoloji olarak, bazen şiddet içeren eylemlerle de ilişkilendirilebilir. 

Bu ilişki, özellikle milliyetçi söylemlerin ve politikaların toplumsal gerilimleri artırdığı durumlarda belirginleşir.

Toplumsal Kimlik ve “Biz” ve “Onlar” Ayrımı

Milliyetçilik, bireylerin kendilerini belirli bir ulusal kimlikle tanımlamalarını teşvik eder. Bu kimlik, “biz” ve “onlar” ayrımını güçlendirir ve dış gruplara karşı düşmanlık beslenmesine yol açabilir. 

Grup dinamikleri ve iç grup dayanışması da milliyetçi ideolojilerin etkisiyle dış gruplara karşı düşmanlık ve şiddet eğilimlerini artırabilir. Milliyetçi ideolojiler, grup üyelerinin birbirlerine olan bağlılıklarını güçlendirirken, dış gruplara karşı daha saldırgan tutumlar geliştirmelerine neden olabilir.

Liderlerin Rolü: Şiddeti Meşrulaştırmak

Milliyetçi liderler, söylemleriyle toplumsal gerilimleri artırabilir ve şiddeti teşvik edebilir. Liderlerin milliyetçi söylemleri, halkın şiddet içeren eylemlerini meşrulaştırabilir ve hatta teşvik edebilir. Etnik milliyetçilik, belirli bir etnik grubun üstünlüğünü vurgular ve diğer etnik gruplara karşı ayrımcılığı ve şiddeti teşvik edebilir. Bu tür milliyetçilik, etnik çatışmaları ve şiddeti körükleyebilir.

Medyanın Rolü: Toplumsal Parçalanmayı Hızlandırmak

Medya, milliyetçi söylemleri yayarak ve “öteki” olarak görülen grupları hedef göstererek toplumsal parçalanmayı hızlandırabilir. Milliyetçi söylemlerin medya tarafından sürekli olarak yinelenmesi, toplumda nefret söylemlerinin artmasına ve şiddetin meşrulaştırılmasına katkıda bulunabilir. Medya, milliyetçi ve şiddet üreten söylemleri ortadan kaldırarak toplumsal barışın sağlanmasında önemli bir rol oynayabilir. Barış medyasının yaratılması için öncelikle var olan şiddet ve savaş üreten söylemlerin ortadan kaldırılması gerekmektedir.

Toplum İçine Karşı Şiddet

Milliyetçi söylemler, sadece uluslararası çatışmaları değil, aynı zamanda toplum içindeki şiddeti de artırabilir. Milliyetçi ideolojilerin topluma dayatılması, belirli grupların marjinalize edilmesine ve ayrımcılığa uğramasına neden olabilir. Bu durum, toplumsal çatışmaların ve iç huzursuzlukların artmasına yol açabilir. Özellikle etnik ve dini azınlıklar, milliyetçi politikalar sonucunda hedef haline gelebilir ve şiddetin mağduru olabilirler.

Milliyetçilerin Kendi Aralarındaki Çatışmalar ve Şiddet

Milliyetçilerin kendi aralarındaki görüş ayrılıkları ve çıkar çatışmaları da zaman zaman şiddete yol açabilir. Farklı milliyetçi gruplar, ideolojik ve stratejik farklılıklar nedeniyle birbirleriyle çatışabilirler. Bu tür iç çatışmalar, milliyetçiliğin homojen bir ideoloji olmadığını ve farklı gruplar arasında ciddi anlaşmazlıkların bulunabileceğini göstermektedir. 

Milliyetçi gruplar arasındaki rekabet ve çekişmeler, zaman zaman fiziki şiddete dönüşebilir ve bu da milliyetçiliğin sadece dışa dönük bir tehdit olmadığını, aynı zamanda kendi içindeki dinamiklerle de tehlikeli olabileceğini ortaya koyar.

Milliyetçiliğin Psikolojik Etkileri

Milliyetçiliğin şiddeti körüklemesinin psikolojik temelleri de oldukça derindir. Milliyetçi ideolojiler, bireylerin kendilerini güçlü ve üstün hissetmelerini sağlar. Bu duygular, dış gruplara karşı düşmanlık ve saldırganlık hislerini pekiştirir. “Biz” ve “onlar” ayrımının keskinleşmesi, dış gruplara karşı şiddeti meşrulaştırır. Ayrıca, milliyetçi söylemler, bireylerin kendilerini tehdit altında hissetmelerine neden olabilir. Bu tehdit algısı, şiddet eğilimlerini artırır ve bireylerin saldırgan davranışlar sergilemesine yol açar.


Milliyetçiliğin Uluslararası Çatışma Üzerindeki Etkileri

Milliyetçilik, uluslararası çatışma olasılığını artırabileceği gibi, bazen de itidal sağlayabilir. Farklı milliyetçilik türlerinin çatışma eğilimleri üzerinde farklı etkileri olabileceği belirtiliyor. Etnik milliyetçilik genellikle daha savaş yanlısı iken, sivil milliyetçilik daha ihtiyatlı olabiliyor. Milliyetçilik türündeki farklılıklar, dünyanın farklı bölgelerindeki barış ve çatışmadaki farklılıkları açıklar. Milliyetçiliğin zararlı etkisi, olası ters nedenselliği açıklamak için çeşitli yöntemlerle analiz edilmiştir.

Özellikle yirmi birinci yüzyılda uluslararası ve iç çatışmaların ortaya çıkışını açıklamak için yeni bir teorik çerçeve geliştirilmektedir. Milliyetçiliğin bu çatışmaların yükselişinde önemli bir rol oynadığı görülmektedir. Milliyetçilik türlerinin varyasyonlarının açıklanması, devlet kapasitesindeki ve ulusal uyumdaki varyasyonların birleşik etkisine dayanmaktadır. Bu iki bağımsız değişkendeki farklılıklar hem iç hem de uluslararası savaşların yanı sıra barışçıl devletler ve iç kutuplaşmayı da açıklamaktadır.

Milliyetçilik, şiddet ve medya arasındaki ilişki, toplumsal barışın sağlanmasında önemli bir etkiye sahiptir. Milliyetçi söylemler ve politikalar, toplumsal gerilimleri artırarak şiddeti teşvik edebilir. Medya, bu süreçte önemli bir rol oynar ve barış medyasının oluşturulması, toplumsal dönüşümün önemli bir parçası olabilir. Milliyetçilik ve şiddet arasındaki ilişkinin daha iyi anlaşılması, barışçıl bir toplumun inşası için kritik öneme sahiptir.

Gellner, Kültürel Homojenleşme, Kimlik İnşasının Şiddetle Desteklenmesi 

Ernest Gellner’in de belirttiği gibi, milliyetçilik modern bir olgu olarak ulusların ve ulus-devletlerin kurucu ideolojisidir. Bu süreçte, kültürel homojenleşme ve ulusal kimlik inşası genellikle şiddetle desteklenmiştir. Modern devletler, meşruiyetlerini ulustan alırken, ulusun kendisi de homojen bir kültürel yapıya sahip olduğu varsayılan veya bu şekilde homojenleştirilen bir nüfusa dayanır. Bu süreçte etnik, dinsel, dilsel ve tarihsel veriler kullanılarak ulus inşa edilir ve bu inşa süreci genellikle gizli, açık, sembolik, yapısal veya fiziksel şiddetle desteklenir. Bu nedenle, şiddet uluslaşma sürecinin ayrılmaz bir parçası olarak görülür.

Milliyetçiliğin şiddetle olan ilişkisi, ulusun iç ve dış sınırlarının çizilmesinde de belirginleşir. Kültürel sınırlarla siyasi sınırların örtüşmesi, genellikle şiddet yoluyla sağlanır. Milliyetçi ideolojinin siyasal olanla kültürel olanı birleştirme çabası, bu sürecin kaçınılmaz bir parçasıdır.

Baskı, Asimilasyon, Yoketme, Dışlama ve  Şiddet Biçimleri 

Modernite, geleneksel yapıları yıkarak milli egemenlik, self-determinasyon ve kültürel homojenleşme gibi kavramları ön plana çıkarmış ve ulus-devlet inşası sürecinde baskı, asimilasyon, dışlama ve yok etme gibi şiddet biçimlerini beraberinde getirmiştir. Bu nedenle, etnik şiddet ve etnik temizlik gibi olgular modern dönemin ürünleridir ve genellikle demokrasinin “karanlık yüzü” olarak karşımıza çıkar.

Geleneksel toplumlarda ise şiddet, etnik veya kültürel referanslarla meşru kılınmazdı. Devletler, ulusal egemenlik icra eden bir halka dayanmadığı gibi, milli egemenlik veya self-determinasyon gibi kavramlar da bilinmiyordu. Bu nedenle, pre-modern dünyada şiddet yaygın bir olgu olsa da, etnik şiddet olarak tanımlanamazdı.


Kaynakça 

https://iupress.istanbul.edu.tr/tr/journal/jps/article/siyaset-psikolojisi-perspektifinden-turk-milliyetciligi-gokalpi-yeniden-dusunmek

https://acikerisim.uludag.edu.tr/server/api/core/bitstreams/e83b4a4b-dddb-47de-b4b7-66ddb1241a7f/content

https://academic.oup.com/psq/advance-article-abstract/doi/10.1093/psquar/qqae014/7619468?redirectedFrom=fulltext&login=false

https://academic.oup.com/psq/advance-article-abstract/doi/10.1093/psquar/qqae014/7619468?login=false

https://www.cambridge.org/core/journals/british-journal-of-political-science/article/abs/leader-nationalism-ethnic-identity-and-terrorist-violence/69709AC18950A90D044E8CE73C44555F

https://www.yeniduzen.com/milliyetcilik-hinc-ve-siddet-82671h.htm


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder