29 Aralık 2024 Pazar

IŞILTILAR ARASINDAKİ İNSAN MI? 



Yılbaşı yaklaştıkça şehir hummalı bir hareketliliğin içine gömülüyor. Arabalar haftasonu olsa da ezecek gibi insanların üzerine sürüyor, şoförler garip hareketler ve bir yere yetişme telaşında. 

Alışveriş merkezlerinin önünde insanlar ellerinde listelerle koşuşturuyor; arabalarını aceleyle dolduruyorlar, kasalara yönelirken birbirlerini neredeyse ezecek gibi telaş içindeler. Ne pestisit dinliyorlar, ne de tarihi geçmiş, hileli gıda dinliyorlar. Dolduruyorlar. Dolduruyorlar.

Pazar günü olmasına rağmen sokaklar, mağazalar, caddeler âdeta bir kargaşa içinde. Bu hız, bu döngü...

Dükkanlar, vitrinlerine asılmış renkli ışıklarla müşteri çekme yarışında. 



Neon tabelalar, noel baba figürleri, parlak süsler... Göz kamaştıran ışıklar altında insanlar, alışveriş arabalarını doldururken kendilerinden geçmiş gibiler. Bu ne telaş, bu ne hırs, diye düşünüyor insan. Her yer ışıl ışıl, ama bu ışıltıların altında fark edilmeyen gölgeler var.


Yalnızlar, evsizler, ailesizler... Engelliler, hastalar, yaşlılar, kimsesiz çocuklar. Sokaklarda sessizce dolaşan, bu ışıklı dünyanın dışında kalan bir başka hayat. Kaç kişinin aklına geliyor bu gölgelerdeki insanlar? Almak ya da satmak derdine düşmüş gözler, bu ışıltılarla uyuşmuş gibi. Neonların büyüsünde, vitrinlerin cazibesiyle sarhoş olmuş gibi dolaşıyorlar.

Ama bir de eksikler var, yitirdiğimiz insanlar… Savaşlar, hiç olmadık sebeplerle kaybolan hayatlar. Çöp kamyonunun kapağı çarpıp ölenler, elektrik kablosuna yağmur yağınca çarpılıp ölenler, öldürülen çocuklar, kadınlar… 

Depremler, binlerce yıldır uyuyan toprakların uyanıp, insanları yerle bir ettiği anlar. Her biri, bir kaybın, bir acının izini bırakıyor. 

Yitirdiğimiz yakınlarımız, dostlarımız, ya da çok uzakta hiç bilmediğimiz bir insana üzülmemiz. Tüm bunlar da bu ışıklı dünyanın içinde kaybolan gölgeler gibi.

Her yılbaşı öncesi tekrar eden bu döngü, insanın içini bir yandan ısıtırken bir yandan da burkuyor. 

Şehrin ışıkları parladıkça, karanlıkta kalanların varlığı daha da belirginleşiyor. 

Bu yıl, alışveriş arabasını doldururken bir an olsun bu gölgeleri düşünmek gerekmez mi? Çünkü bir yılı bitirirken, yeni bir yıla başlamanın asıl anlamı anlamak ve paylaşmak değil midir?


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder