YÜRÜMENİN FELSEFESİ
YÜRÜMEK ZİHNİ VE RUHU NASIL ÖZGÜRLEŞTİRİR?
DÜŞÜNCENİN YOL ARKADAŞI: YÜRÜMEK....
Filozof Frédéric Gros’nun Yürümenin Felsefesi adlı kitabı, yürüyüşün sadece fiziksel bir eylem olmadığını, aynı zamanda düşünceyi özgürleştirdiğini, ruhu arındırdığını, insanı kendine döndürdüğünü belirtmektedir.
Yazar, tarih boyunca filozofların yürüyüş ile kurduğu derin ilişkiyi ele alırken, modern dünyanın hız döngüsüne de dikkat çekmektedir.
Düşüncenin Yol Arkadaşı: Yürümek
Friedrich Nietzsche'nin en iyi fikirlerini dağlarda dolaşırken bulması, David Henry Thoreau’nun doğada yürüyüşü bir tür özgürleşme olarak görmesi, Jan Jack Rousseau’nun yürüyüşlerinde huzur ve berraklık arayışı, Emanuel Kant’ın yürümeyi günlük düşünsel ritüeline dönüştürmesi…
Hepsi, düşüncenin hareketle nasıl beslendiğini ve bedenin ritminin zihni nasıl özgürleştirdiğini göstermektedir.
Nietzsche’ye göre hareketsizlik, düşüncenin düşmanıydı. O, en keskin felsefi kavrayışlarına ancak ayakları toprağa bastığında ulaşabilirdi.
Kant ise tam tersine, katı bir yürüyüş rutinini benimsiyor, bu düzenli ritüelin zihinsel berraklık sağladığını düşünüyordu.
Rousseau ise yürüyüşü, adeta kendini keşfetmenin bir yolu olarak görüyordu.
Frederic Gros, tüm bu filozofların yürüyüş ile kurduğu farklı ama derin bağları gözler önüne sererek, yürümeyi sıradan bir aktivite olmaktan çıkarıp felsefi bir eylem olduğunu belirtmektedir.
Modern Dünyada Yürümenin Kaybolan Anlamı
Kitap, modern dünyanın yürüme kültürünü nasıl dönüştürdüğünü de sorgulamaktadır. Günümüzde ulaşım araçları hız kazandıkça, insanlar bir yere varmak için yürümeye ihtiyaç duymuyor, bu da yürümenin sağladığı düşünsel ve ruhsal faydaları unutturuyor.
Gros, yürümeyi sadece bir egzersiz olarak görmek yerine, onun zamansız bir bilgelik biçimi sunduğunu hatırlatıyor. Çünkü yürümek, doğanın sesini dinlemek, dünyayı farklı bir tempoyla deneyimlemek ve zihinsel esaretten kurtulmak anlamına geliyor.
Yürümek: Bir Kaçış mı, Bir Kavrayış mı?
Yürüyüş, bazen kaçışın bir yolu, bazen de gerçeğe ulaşmanın en doğrudan şekli olarak ortaya çıkıyor. Thoreau için yürüyüş, medeniyetin yüklerinden sıyrılmanın bir yoluydu. Rousseau için ise kendini anlamanın, benliği keşfetmenin bir biçimiydi. Gros, bu iki bakış açısını harmanlayarak yürümenin sadece fiziksel bir hareket değil, aynı zamanda içsel bir yolculuk olduğunu savunuyor.
Yürüyüşlerimizi sadece bir yere ulaşmaktan çok, kendimize yaklaşmak için yapıp yapmadığınıza dikkat edin.
Frédéric Gros kimdir?
Frédéric Gros, 30 Kasım 1965'te Saint-Cyr-l'École, Fransa'da doğmuş bir Fransız filozoftur. Michel Foucault’nun çalışmaları üzerine uzmanlaşmış ve Foucault’nun ders notlarının editörlüğünü yapmıştır. Paris-Est Créteil Üniversitesi ve Siyaset Çalışmaları Enstitüsü'nde (Sciences Po) felsefe profesörü olarak görev yapmaktadır.
Gros’un en bilinen eserlerinden biri, 2008 yılında yayımlanan Marcher, une philosophie (Yürümenin Felsefesi) adlı kitaptır. Bu kitap, yürümeyi yalnızca fiziksel bir eylem olarak değil, aynı zamanda düşünsel ve ruhsal bir deneyim olarak ele alır. Fransa'da çok satanlar arasına giren eser, birçok dile çevrilmiştir. Gros, ayrıca psikiyatri, hukuk ve savaş üzerine de çalışmalar yapmış ve çeşitli kitaplar kaleme almıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder