8 Eylül 2025 Pazartesi

 Sokrat'a göre demokrasinin zaafları

"Halkın bilgisizliğine dayalı çoğunluk kararları toplum yanlış yönlendirebilir"

" Çoğunluğun bilgisi ve erdemi sınırlıdır"

"Demokratik karar alma süreçleri çoğu zaman hatalı ve adaletsizdir" 

"Halkın çoğunluğu politikaya dair sınırlı bilgiyle karar verir"



Nevin BİLGİN

Sokrat, MÖ 469–399 yılları arasında Atina’da yaşamış ve Batı felsefesinin temel taşlarından biri olmuştur. Onun felsefesi yalnızca bireysel erdem ve bilgi arayışı üzerine değil, aynı zamanda toplumun yönetim biçimlerine yönelik eleştirel bir bakış geliştirmek üzerine kuruluydu. 

Atina, o dönemde doğrudan demokrasi ile yönetiliyordu; vatandaşlar yasama ve yargı süreçlerinde söz sahibiydi. Ancak Sokrat, halkın bilgisizliğine dayalı çoğunluk kararlarının toplumu yanlış yönlendirebileceğini savunuyordu. Ona göre, çoğunluğun bilgisi ve erdemi sınırlı olduğu için demokratik karar alma süreçleri çoğu zaman hatalı ve adaletsiz oluyordu.

Sokrat’ın demokrasi eleştirisi, yalnızca teorik bir tartışma değildi; gündelik hayatın pratiklerine de dayanıyordu.



Halkın çoğunluğunun politikaya dair sınırlı bilgiyle karar vermesi, onun gözünde demokrasinin en temel zaafıydı. Platon’un Devlet adlı eserinde, Sokrat karakteri demokrasiyi “çoğunluğun bilgisizliğiyle yönetilen bir sistem” olarak tanımlar ve bu sistemin demagojilere açık olduğunu vurgular. 

Ona göre, çoğunluk, bilgiye dayalı değil, arzulara ve duygulara dayalı kararlar aldığında, yanlış yönetimler ortaya çıkar ve toplum zarar görür. Sokrat, halkın yöneticilik için gerekli erdem ve bilgiye sahip olmadığını ortaya koyarak, demokratik sistemin yapısal bir zaafını gösteriyordu.

MÖ 399 yılında Sokrat, Atina’da “tanrılara inanmamak” ve “gençleri yozlaştırmak” suçlamalarıyla yargılandı ve ölüm cezasına çarptırıldı. 

Resmi gerekçeler dinsel ve ahlaki suçlamalar olsa da, tarihçiler onun asıl sorununu demokrasiye yönelik eleştirileri ve halkın bilgisizliğini ortaya çıkarması olarak görür. Sokrat, halkın kendi çıkarları doğrultusunda yanlış kararlar alabileceğini, liderlerin yetenek ve erdemine bakılmaksızın çoğunluğun kararlarının yönlendirilmesine yol açabileceğini açıkça göstermiştir. Bu yaklaşımı, özellikle demokratik çoğunluğu ve politik elitleri rahatsız etmiş, ölümüne giden süreci hızlandırmıştır. 

Sokrat’ın yöntemi, halkın bilgili ve erdemli olması gerektiğini göstererek, demokrasinin yapısal sınırlarını ve tehlikelerini gözler önüne sermiştir. Ona göre, toplumun yönetiminde çoğunluğun arzuları değil, bilgili ve erdemli insanların kararları belirleyici olmalıdır. Bu nedenle Sokrat’ın sorgulayıcı ve eleştirel yaklaşımı, demokrasiyi tehdit eden bir unsur olarak algılanmış ve ölümüne giden süreci tetiklemiştir. Sokrat’ın ölümü, demokrasiye dair eleştirilerin yalnızca felsefi değil, hayati sonuçlar doğurabileceğini gösteren erken bir örnektir.

Sonuç olarak, Sokrat’ın yaşamı ve ölümü, demokrasiye eleştirinin bireyler için ne kadar riskli olabileceğini gözler önüne serer. Onun ortaya koyduğu düşünceler, demokratik sistemlerde çoğunluğun bilgisizliği ve popülizme açık yapının zaafları üzerine önemli bir uyarı niteliğindedir. Sokrat, halkın bilgisizliğine dayalı karar alma süreçlerini sorgulayarak, demokrasiye dair eleştirilerini tarihe bırakmıştır ve bu eleştiriler günümüzde hâlâ tartışılmaya devam etmektedir.

Kaynakça: 

https://en.wikipedia.org/wiki/Plato%27s_political_philosophy

https://iep.utm.edu/socrates

https://youtu.be/ceqrJZePeYc?si=2PjImSSbCb7JVKLg

https://evrimagaci.org/sokrates-demokrasiden-neden-nefret-etti-4733

Türker, Deniz. Antik ve Modern Demokrasi, Sokrates ve Sonrası 

Platon, Sokrates'in Savunması 

francis-macdonald-cornford, Sokrates Öncesi ve Sonrası

Platon, Devlet


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder