KURTULUŞUN MADDİ TEMELİ: ERZURUM’DAN SİVAS’A
BİN LİRA
ATATÜRK’ÜN FEDAKARLIĞI VE ERZURUM
KONGRESİNİN MALİYETİ
SADECE ARABALAR İÇİN 400 LİRA GEREKİYORDU
ZEYTİN, EKMEK KUMANYASIYLA YOLA ÇIKTI
NEVİN BİLGİN
Mustafa Kemal Paşa, 9. Ordu Müfettişi
olarak Samsun’a geldiğinde müfettişliğin üç aylık ödeneğiyle Samsun’a hareket
eder. Karargahında da 23 kişi vardır. Ödenek tükenir. Askerlik hayatı boyunca biriktirdiği
800 liranın harcanmasıyla da Erzurum Kongresi’ni yapar. Kongre sona erdiğinde
kasada 80 lira vardır. Sivas’a gidecek para da yoktur. Tarih Ağustos 1919 ‘u
göstermektedir. Heyet-i Temsiliye’nin giderlerinin karşılanması gerekiyordu. Para
ilginç bir yöntemle bulundu.
Arabalar 400 Lira Tutuyor
Yrd. Doç.Dr. Ali Güler’in kaleme aldığı “Atatürk
ve Beytülmal” Atatürk’ün Devlet Hazinesine Bakışı adlı kitapta kongrelerin
finansmanı konusunu anlatılırken, Erzurum’dan Sivas’a gidecek olan ancak para
bulamayan Mustafa Kemal ve arkadaşlarının durumu şöyle anlatılıyor:
“Mustafa Kemal beraberindekilerin para,
hesap ve alışverişlerini yürüten Mazhar Müfit Bey olayı şöyle anlatmaktadır.
-Güzel Paşam. Üç, dört arabaya ihtiyacımız
var. Bugün belediye reisi ile görüştüm, ucuza bize araba temin edecek. Fakat
400 lira kadar paraya ihtiyacımız olacak. Tabii yol boyunca Sivas’a kadar da
para ihtiyacımız olacak.
Kaşlarını çatarak ve dişlerini sıkarak
gözlerini masanın üzerinde duran kahve fincanına dikti ve hafif sesle
-Evet, bir de para meselemiz var.
O’nun bu anını ve bu halini görüp de
üzülmemenin imkânı yoktu. Bir millet kurtuluşunu yolunda üniformasına ve
kesesindeki 800 lirasına kadar maddi her şeyini kaybeden ve bütün zekâ, enerji
ve mana kudretini büyük idealine hasreden bir adamın artık hiç olmazsa para
mevzuu ile ilgisi olmamalı, bin bir gaile içinde onu düşünmekten azade
bulunmalı idi. Onun içindir ki;
-Paşam, siz bu mevzu ile meşgul olmayınız.
Elbette bir tedbir düşüneceğiz. Diyerek mevzuu değiştirme kastıyla.”
Meselenin nasıl çözüme kavuştuğunu ise
Müdafa i Hukuk Cemiyeti Erzurum Şubesi üyesi Sayın Cevat Dursunoğlu, şöyle
anlatmaktadır:
“O gün Mustafa Kemal Paşa’nın yanından
gelen Kazım (Dirik) arkadaşlarla Paşa’nın yola çıkmasını sağlamak için bizim
para temin etmek vazifemiz olduğunu hatırlattı. Hiç birimizde de para yoktu.
Hepimiz kutilayemut yaşayabiliyorduk. Paşaya hiç olmazsa bin lira kadar para
temin etmeliydik. İlk tedbir olarak çoluk çocuğumuzun ziynet eşyasına
başvurmayı hatırladık. Kadınların gözyaşlarını bakmayacaktık. Fakat bunlaran da
boynundna, kolunda ne varsa hepsi muhacirlikte ekmek parası olarak sarf
olunmuştu.
Heyet-i Faale azasından emekli Binbaşı Süleyman
Bey hızır gibi imdadımıza yetişti. Benim tasarruf edilmiş 900 liram var. Ben 60
yaşına gelmiş bir adamım. Allahın rızasından milletin selametinden başka bir
deliğim yok. Bu parayı size veririm. Fakat bu parayı verdiğimizi ne Paşa ne de
başka imse bilmeyecek ileride Müdafi Hukukun parası olursa verirsiniz olmazsa
helal olsun. O gün Süleyman Bey para getirdi. 100 lira kadar da aramızda
topladık. Bin lira yaptık. Kazım delaletiyle Paşa ulaştırdık. Kazım dönüştü
Paşa’nın çok memnun olduğunu sevinerek anlattı.
Bu para ile yol hazırlıkları yapıldı. Ekmek,
peynir ve zeytinden kumanyalar hazırlanış, kafile 3 otomobil ve üç at arabasıyla
29 Ağustos 1919 gün Erzurum’dan Sivas’a doğru yola çıkmıştı”
Eline sağlık, araştırmalarında başarılar diliyorum
YanıtlaSil