21 Mayıs 2024 Salı

VERGİNİN GETİRDİĞİ DEVRİM: FRANSIZ İHTİLALİ

TUZ, KİLİSE VE KELLE VERGİSİNDEN MİLLİYETÇİLİĞİN DOĞUŞUNA

SOYLULAR VE DİN ADAMLARI VERGİ ÖDEMEZ, VATANDAŞ 3 AYRI VERGİ ÖDER

 


NEVİN BİLGİN

Milliyetçiliğin doğuşu konusunda sembolik olay ve başlangıç olarak kabul edilen Fransız Devrimi’nin arka planında halka uygulanan ağır vergi yükü bulunmaktadır. Halka uygulanan tuz vergisinden, kilise vergisine, kelle vergisine kadar birçok vergi Avrupa’daki pek çok ülkeden farklı olarak Fransız halkının daha çok ezilmesine neden olmuş devrime giden süreci oluşturan en önemli etkenlerden birisi olarak yerini korumuştur.

Fransız İhtilali, 1789-1799 yılları arasında gerçekleşirken dünya tarihini derinden etkileyen bir dönüm noktasıdır. Bu değişim sürecinin temelinde Fransa’nın 18. yüzyılın sonlarındaki sosyal, ekonomik ve demografik sorunları yatmaktadır.

İhtilal, sadece Fransa’yı değil, tüm Avrupa'yı sarsan ve modern demokrasi, milliyetçilik ve laiklik gibi kavramların yayılmasına zemin hazırlayan bir hareket olmuştur. Sonuçta, insanlar eşitlik ve özgürlük karşısında yasalarla eşitlenmiştir. 

Burjuvanın İdeolojisi

Sömürgecilikle birlikte ortaya çıkan burjuva sınıfı, Fransa'da da kendisine yönetimde yer bulmak için kendi ideolojisi olan milliyetçiliğe giden yolu desteklemiştir. 

Nüfus Artar, Ekonomik Koşullar Dibe Vurur, Gıda Fiyatları Artar

Fransa o dönemde ciddi sosyal ve ekonomik sorunlarla karşı karşıyadır. Ülkenin nüfusu hızla artarken, ekonomik kaynaklar bu artışı karşılayacak düzeyde değildir. Tarımsal üretimdeki yetersizlikler ve sürekli artan gıda fiyatları, halkın yaşam standartlarını düşürmekte ve hoşnutsuzluk yaratmaktadır.

Üç Sınıf Vardı

Fransız toplumu üçe ayrıldığı o dönemde, soylular, din adamları (ruhban sınıfı) ve üçüncü sınıf (burjuvazi, köylüler ve işçiler) vardır. Soylular ve din adamları, vergi ödemekten muaf tutulmuşken, üçüncü sınıf tüm vergi yükünü taşımak zorunda kalmıştır.  Bu durum, halkın büyük bir kısmının ekonomik olarak ezilmesine ve sosyal adaletsizliklerin derinleşmesine neden olmuştur.

Vergi Sistemi ve Halk Üzerindeki Etkileri

Fransız köylüleri, üç farklı otoriteye kral, kilise ve derebeylerine ayrı vergi ödemek durumundadır. Bu ağır vergi yükü, halkın yaşamını dayanılmaz hale getirmektedir. O dönemde ödenen vergilerden bazıları şunlardır:

Tithe (Kilisenin Vergisi): Köylüler, gelirlerinin %10’unu kiliseye vermek durumundadır. Bu vergi, hem tarımsal ürünler hem de hayvanlardan elde edilen gelir üzerinden alınmaktadır.

Taille (Doğrudan Vergi): Devlete ödenen bu vergi, arazi ve gelir üzerinden hesaplanmaktadır. Özellikle üçüncü sınıfın sırtında ağır bir yük oluşturmaktadır.

 

Capitation (Kelle Vergisi): Her birey başına alınan bu vergi, doğrudan kişilerin varlığına dayalı olarak toplanmaktadır.

Gabelle (Tuz Vergisi): Halkın temel ihtiyaçlarından biri olan tuz üzerine konan bu vergi, büyük bir rahatsızlık yaratmıştır. Tuzun yüksek vergilendirilmesi, yaşam maliyetini arttırmıştır.

Feodal Ücretler: Köylüler, soylulara nakit veya ayni olarak çeşitli ödemeler yapmak zorundadır. Bunlar arasında arazi kirası (cens), mahsulden alınan pay (champart) ve arazi alım-satımından alınan vergiler (lods et ventes) sayılabilir.

Sosyal Statüyü Etkiliyor

Bu vergiler, sadece ekonomik bir yük oluşturmakla kalmıyor, aynı zamanda köylülerin ve burjuvazinin sosyal statülerini de etkilemektedir.  Aşırı vergi yükü, kırsal alanlarda yoksulluğun artmasına ve şehirlerde işsizliğin yükselmesine neden olmuştur. Halk, bu adaletsizliklere karşı giderek daha fazla öfke duymaya başlamıştır.

Aydınlanma Çağı ve Devrimci Fikirler

Ağır ekonomik koşullar yanında aydınlanma döneminin etkisi de gözardı edilmemelidir. Özgürlük, eşitlik ve adalet gibi kavramların savunulması, halkın bilinçlenmesini sağlamıştır. Voltaire, Rousseau ve Montesquieu gibi filozoflar, mutlak monarşiye ve kilisenin ayrıcalıklarına karşı çıkarak, daha adil ve demokratik bir toplum yapısını savunmuşlardır. Bu düşünceler, halk arasında hızla yayılırken mevcut düzen de sorgulanır hale gelmiştir.

Amerikan Bağımsızlık Savaşı’nın Etkisi

Fransa, 1775-1783 yılları arasında süren Amerikan Bağımsızlık Savaşı’na destek vererek, büyük mali kaynaklarını bu savaşa harcamıştır. Bu destek, Fransa'nın mali krizini daha da derinleştirmiştir. Aynı zamanda, Amerikalıların bağımsızlık mücadelesi, Fransız halkı üzerinde büyük bir etki yaratmış, yönetimden kurtuluşun mümkün olduğunu göstermiştir.

Kraliyet Yönetiminin Tavrı

Kral XVI. Louis, 18.yüzyıl sonunda iyice kötüleşen mali yapıyı düzeltmek için mali reformlar yapmaya çalışmıştır. Ancak bu reformlar soyluların ve kilisenin direnişine neden olmuştur. 1787’de toplanan Asiller Meclisi, vergi reformlarını reddettmiş ve kralın yetkilerini kısıtlamıştır.  Bu durum, kralın otoritesinin iyice zayıflamasına ve halkın reform taleplerinin artmasına neden olmuştur.

Devrimin Başlangıcı ve Bastille Baskını

Fransız İhtilali’nin sembolik başlangıcı, 14 Temmuz 1789’da Bastille Hapishanesi’nin halk tarafından ele geçirilmesidir. Bastille, monarşinin zulmünü ve keyfi yönetimini simgeleyen bir yapıdır. Halkın burayı ele geçirmesi, devrimci hareketin gücünü ve kararlılığını göstermektedir. Bu olay, aynı zamanda monarşinin zayıflığını ve halkın özgürlük ve eşitlik taleplerinin ciddiyetini ortaya koymaktadır.

Bastille Günü

Fransız İhtilali’nin sembolik başlangıcı olarak kabul edilen 14 Temmuz 1789 günü, Paris'te halkın büyük bir kararlılık ve cesaretle Bastille Hapishanesi’ne saldırmasıyla tarihe geçmiştir. Bastille, monarşinin zulmünü ve keyfi yönetimini simgeleyen bir yapıdır. 14 Temmuz sabahı, binlerce Parisli, silah ve mühimmat almak amacıyla Bastille’in önünde toplanmıştır.

Kalabalık, Bastille’e girmeye çalışırken, askerler tarafından geri püskürtülmüştür. Ancak, halkın kararlılığı ve sayıca üstünlüğü, sonunda askerlerin teslim olmasına yol açmıştır. Bastille’in ele geçirilmesi, devrimci hareketin gücünü ve kararlılığını göstermektedir. Bu olay, aynı zamanda monarşinin zayıflığını ve halkın özgürlük ve eşitlik taleplerinin ciddiyetini ortaya koymaktadır. Bastille’in düşmesi, Fransa genelinde büyük bir sevinçle karşılanmış ve devrimin başladığını müjdeleyen bir işaret olarak kabul edilmiştir.

Ulusal Meclis ve Anayasa

Devrimin ilk yıllarında, üçüncü sınıfın temsilcileri Ulusal Meclis’i kurarak, monarşinin yetkilerini kısıtlamaya çalışmıştır. 1791’de kabul edilen ilk yazılı anayasa, Fransa’da monarşinin sınırlı bir anayasal monarşiye dönüştürülmesini öngörmektedir. Ancak, bu dönemde iç savaşlar, dış düşmanlar ve siyasi çalkantılar devam etmiştir.

Terör Dönemi ve Jakobenler

1793-1794 yılları arasında, Jakobenlerin liderliğinde Terör Dönemi yaşanmıştır. Bu dönemde, devrim karşıtları ve monarşi yanlıları giyotinle idam edilmiştir. Kral XVI. Louis ve Kraliçe Marie Antoinette de devrim mahkemeleri tarafından idam edilmiştir. Terör Dönemi, devrimci hükümetin radikal tedbirler aldığı ve binlerce kişinin hayatını kaybettiği bir dönemdir.

Napolyon Bonapart ve İhtilalin Sonu

1799’da Napolyon Bonapart’ın gerçekleştirdiği darbe ile Fransız İhtilali sona ermiş ve Napolyon dönemi başlamıştır. Napolyon, Fransa’da istikrarı sağlamış ve modern Avrupa’nın siyasi yapısının temellerini atmıştır. Fransız İhtilali, sadece Fransa’yı değil, tüm Avrupa’yı etkileyerek, demokrasi, milliyetçilik ve laiklik gibi modern düşüncelerin yayılmasına öncülük etmiştir.

 

Kaynakça:

Öz, E. (2023). 1789 Fransız Devrimi: Devrim neden Fransa’da oldu? Haliç Üniversitesi, Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü. https://doi.org/10.5281/zenodo.10048839

Fransız Devrimi - Vikipedi (wikipedia.org)

Causes of the French Revolution - Wikipedia

History of France (nationsonline.org)

Social Mobility in France 1720–1986: Effects of Wars, Revolution and Economic Change | Journal of Social History | Oxford Academic (oup.com)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder