VERGİNİN
GETİRDİĞİ DEVRİM: FRANSIZ İHTİLALİ
TUZ,
KİLİSE VE KELLE VERGİSİNDEN MİLLİYETÇİLİĞİN DOĞUŞUNA
SOYLULAR
VE DİN ADAMLARI VERGİ ÖDEMEZ, VATANDAŞ 3 AYRI VERGİ ÖDER
NEVİN
BİLGİN
Milliyetçiliğin
doğuşu konusunda sembolik olay ve başlangıç olarak kabul edilen Fransız
Devrimi’nin arka planında halka uygulanan ağır vergi yükü bulunmaktadır. Halka
uygulanan tuz vergisinden, kilise vergisine, kelle vergisine kadar birçok vergi
Avrupa’daki pek çok ülkeden farklı olarak Fransız halkının daha çok ezilmesine
neden olmuş devrime giden süreci oluşturan en önemli etkenlerden birisi olarak
yerini korumuştur.
Fransız
İhtilali, 1789-1799 yılları arasında gerçekleşirken dünya tarihini derinden
etkileyen bir dönüm noktasıdır. Bu değişim sürecinin temelinde Fransa’nın 18.
yüzyılın sonlarındaki sosyal, ekonomik ve demografik sorunları yatmaktadır.
İhtilal, sadece Fransa’yı değil, tüm Avrupa'yı sarsan ve modern demokrasi, milliyetçilik ve laiklik gibi kavramların yayılmasına zemin hazırlayan bir hareket olmuştur. Sonuçta, insanlar eşitlik ve özgürlük karşısında yasalarla eşitlenmiştir.
Burjuvanın İdeolojisi
Sömürgecilikle birlikte ortaya çıkan burjuva sınıfı, Fransa'da da kendisine yönetimde yer bulmak için kendi ideolojisi olan milliyetçiliğe giden yolu desteklemiştir.
Nüfus
Artar, Ekonomik Koşullar Dibe Vurur, Gıda Fiyatları Artar
Fransa
o dönemde ciddi sosyal ve ekonomik sorunlarla karşı karşıyadır. Ülkenin nüfusu
hızla artarken, ekonomik kaynaklar bu artışı karşılayacak düzeyde değildir.
Tarımsal üretimdeki yetersizlikler ve sürekli artan gıda fiyatları, halkın
yaşam standartlarını düşürmekte ve hoşnutsuzluk yaratmaktadır.
Üç
Sınıf Vardı
Fransız
toplumu üçe ayrıldığı o dönemde, soylular, din adamları (ruhban sınıfı) ve
üçüncü sınıf (burjuvazi, köylüler ve işçiler) vardır. Soylular ve din adamları,
vergi ödemekten muaf tutulmuşken, üçüncü sınıf tüm vergi yükünü taşımak zorunda
kalmıştır. Bu durum, halkın büyük bir
kısmının ekonomik olarak ezilmesine ve sosyal adaletsizliklerin derinleşmesine
neden olmuştur.
Vergi
Sistemi ve Halk Üzerindeki Etkileri
Fransız
köylüleri, üç farklı otoriteye kral, kilise ve derebeylerine ayrı vergi ödemek
durumundadır. Bu ağır vergi yükü, halkın yaşamını dayanılmaz hale getirmektedir.
O dönemde ödenen vergilerden bazıları şunlardır:
Tithe
(Kilisenin Vergisi): Köylüler, gelirlerinin %10’unu kiliseye vermek
durumundadır. Bu vergi, hem tarımsal ürünler hem de hayvanlardan elde edilen
gelir üzerinden alınmaktadır.
Taille
(Doğrudan Vergi): Devlete ödenen bu vergi, arazi ve gelir üzerinden hesaplanmaktadır.
Özellikle üçüncü sınıfın sırtında ağır bir yük oluşturmaktadır.
Capitation
(Kelle Vergisi): Her birey başına alınan bu vergi, doğrudan kişilerin varlığına
dayalı olarak toplanmaktadır.
Gabelle
(Tuz Vergisi): Halkın temel ihtiyaçlarından biri olan tuz üzerine konan bu
vergi, büyük bir rahatsızlık yaratmıştır. Tuzun yüksek vergilendirilmesi, yaşam
maliyetini arttırmıştır.
Feodal
Ücretler: Köylüler, soylulara nakit veya ayni olarak çeşitli ödemeler yapmak zorundadır.
Bunlar arasında arazi kirası (cens), mahsulden alınan pay (champart) ve arazi
alım-satımından alınan vergiler (lods et ventes) sayılabilir.
Sosyal
Statüyü Etkiliyor
Bu
vergiler, sadece ekonomik bir yük oluşturmakla kalmıyor, aynı zamanda
köylülerin ve burjuvazinin sosyal statülerini de etkilemektedir. Aşırı vergi yükü, kırsal alanlarda yoksulluğun
artmasına ve şehirlerde işsizliğin yükselmesine neden olmuştur. Halk, bu
adaletsizliklere karşı giderek daha fazla öfke duymaya başlamıştır.
Aydınlanma
Çağı ve Devrimci Fikirler
Ağır
ekonomik koşullar yanında aydınlanma döneminin etkisi de gözardı edilmemelidir.
Özgürlük, eşitlik ve adalet gibi kavramların savunulması, halkın
bilinçlenmesini sağlamıştır. Voltaire, Rousseau ve Montesquieu gibi filozoflar,
mutlak monarşiye ve kilisenin ayrıcalıklarına karşı çıkarak, daha adil ve
demokratik bir toplum yapısını savunmuşlardır. Bu düşünceler, halk arasında
hızla yayılırken mevcut düzen de sorgulanır hale gelmiştir.
Amerikan
Bağımsızlık Savaşı’nın Etkisi
Fransa,
1775-1783 yılları arasında süren Amerikan Bağımsızlık Savaşı’na destek vererek,
büyük mali kaynaklarını bu savaşa harcamıştır. Bu destek, Fransa'nın mali
krizini daha da derinleştirmiştir. Aynı zamanda, Amerikalıların bağımsızlık
mücadelesi, Fransız halkı üzerinde büyük bir etki yaratmış, yönetimden
kurtuluşun mümkün olduğunu göstermiştir.
Kraliyet
Yönetiminin Tavrı
Kral
XVI. Louis, 18.yüzyıl sonunda iyice kötüleşen mali yapıyı düzeltmek için mali
reformlar yapmaya çalışmıştır. Ancak bu reformlar soyluların ve kilisenin
direnişine neden olmuştur. 1787’de toplanan Asiller Meclisi, vergi reformlarını
reddettmiş ve kralın yetkilerini kısıtlamıştır. Bu durum, kralın otoritesinin iyice
zayıflamasına ve halkın reform taleplerinin artmasına neden olmuştur.
Devrimin
Başlangıcı ve Bastille Baskını
Fransız
İhtilali’nin sembolik başlangıcı, 14 Temmuz 1789’da Bastille Hapishanesi’nin
halk tarafından ele geçirilmesidir. Bastille, monarşinin zulmünü ve keyfi
yönetimini simgeleyen bir yapıdır. Halkın burayı ele geçirmesi, devrimci
hareketin gücünü ve kararlılığını göstermektedir. Bu olay, aynı zamanda
monarşinin zayıflığını ve halkın özgürlük ve eşitlik taleplerinin ciddiyetini
ortaya koymaktadır.
Bastille
Günü
Fransız
İhtilali’nin sembolik başlangıcı olarak kabul edilen 14 Temmuz 1789 günü,
Paris'te halkın büyük bir kararlılık ve cesaretle Bastille Hapishanesi’ne
saldırmasıyla tarihe geçmiştir. Bastille, monarşinin zulmünü ve keyfi
yönetimini simgeleyen bir yapıdır. 14 Temmuz sabahı, binlerce Parisli, silah ve
mühimmat almak amacıyla Bastille’in önünde toplanmıştır.
Kalabalık,
Bastille’e girmeye çalışırken, askerler tarafından geri püskürtülmüştür. Ancak,
halkın kararlılığı ve sayıca üstünlüğü, sonunda askerlerin teslim olmasına yol
açmıştır. Bastille’in ele geçirilmesi, devrimci hareketin gücünü ve
kararlılığını göstermektedir. Bu olay, aynı zamanda monarşinin zayıflığını ve
halkın özgürlük ve eşitlik taleplerinin ciddiyetini ortaya koymaktadır.
Bastille’in düşmesi, Fransa genelinde büyük bir sevinçle karşılanmış ve
devrimin başladığını müjdeleyen bir işaret olarak kabul edilmiştir.
Ulusal
Meclis ve Anayasa
Devrimin
ilk yıllarında, üçüncü sınıfın temsilcileri Ulusal Meclis’i kurarak, monarşinin
yetkilerini kısıtlamaya çalışmıştır. 1791’de kabul edilen ilk yazılı anayasa,
Fransa’da monarşinin sınırlı bir anayasal monarşiye dönüştürülmesini öngörmektedir.
Ancak, bu dönemde iç savaşlar, dış düşmanlar ve siyasi çalkantılar devam etmiştir.
Terör
Dönemi ve Jakobenler
1793-1794
yılları arasında, Jakobenlerin liderliğinde Terör Dönemi yaşanmıştır. Bu
dönemde, devrim karşıtları ve monarşi yanlıları giyotinle idam edilmiştir. Kral
XVI. Louis ve Kraliçe Marie Antoinette de devrim mahkemeleri tarafından idam
edilmiştir. Terör Dönemi, devrimci hükümetin radikal tedbirler aldığı ve
binlerce kişinin hayatını kaybettiği bir dönemdir.
Napolyon
Bonapart ve İhtilalin Sonu
1799’da
Napolyon Bonapart’ın gerçekleştirdiği darbe ile Fransız İhtilali sona ermiş ve
Napolyon dönemi başlamıştır. Napolyon, Fransa’da istikrarı sağlamış ve modern
Avrupa’nın siyasi yapısının temellerini atmıştır. Fransız İhtilali, sadece
Fransa’yı değil, tüm Avrupa’yı etkileyerek, demokrasi, milliyetçilik ve laiklik
gibi modern düşüncelerin yayılmasına öncülük etmiştir.
Kaynakça:
Öz, E.
(2023). 1789 Fransız Devrimi: Devrim neden Fransa’da oldu? Haliç Üniversitesi,
Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü.
https://doi.org/10.5281/zenodo.10048839
Fransız Devrimi - Vikipedi
(wikipedia.org)
Causes of the French Revolution -
Wikipedia
History of France
(nationsonline.org)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder