GÖÇ VE
ETNİK ÇEŞİTLİLİĞE ETKİSİ
NEVİN BİLGİN
Göç olgusu
insan hareketliliği olmasının ötesinde kültürel ve demografik yapıları
etkileyen önemli bir gerçekliktir.
Hein de
Haas, Stephen Castles ve Mark J. Miller’ın "Göçler Çağı: Modern Dünyada
Uluslararası Nüfus Hareketleri" eseri, göç olgusu ve yarattığı sonuçlar
üzerine odaklanan bir eser özelliği taşımaktadır. Elif Aydın'ın bu konudaki
makalesi de göçün karşamık ve çok yönlü doğasını anlamlandırma açısından kaynak
niteliğinde.
Göçle
birlikte insanlar, bulundukları ortamdan koparak yeni bir coğrafyayı yaşam
alanı olarak seçmekte, farklı kültürel ve etnik gruplarla etkileşim içinde
olmaktadır. Kendi kültürlerini ve etnik özelliklerini bölgeye taşırken, oradaki
özelliklerden de etkilenmektedir. Bu durum kültürel zenginliği arttırmada rol
oynadığı kadar, çatışmaları da beraberinde getirmektedir.
Toplumsal
Değerler Yeniden Değişir
Göçle
birlikte, göçe maruz kalan coğrafyalarda yeni kültürel, sosyal dinamikler
oluştuğu gibi toplumsal değerler değişmekte, etnik çeşitlilik artmakta, sosyal
doku çeşitlenmektedir.Oluşan etkileşim, toplumsal norm ve yerel halkın
değerlerinin yeniden şekillenmesine neden olmaktadır.
Entegrasyon
ve Ayrımcı Politikaların Etkisi
Göçün
gerçekleşmesi kadar yönetilmesi de büyük önem taşımaktadır. Göçmenler kadar
gittikleri ülkede de bütün dinamikleri etkileyen göç olgusu entegrasyon
politikaları ile göçmenlerin uyumunu, topluma katılımını teşvik ederken, göç
yönetiminin gerçekleştirilememesi ise ayrımcı politikalar, etnik çatışmalar
kadar kültür çatışmalarını da beraberinde getirmektedir. Dolayısıyla, etkin göç
yönetimi ve kapsayıcı politikalar, etnik çeşitliliğin olumlu yönde evrilmesine
katkıda bulunur.
Ekonomik
Planlama ve Göç
Göç,
sadece sosyal ve kültürel değil, aynı zamanda ekonomik alanda da önemli etkiler
yaratmaktadır. Gittikleri ülkede "ucuz emek gücü", dünyada ise
"artık nüfus" olarak görülen göçmen iş gücü ekonomi ve sermaye
açısından bulunmaz hint kumaşı haline gelmiştir.
Öte yandan
farklı beceri ve bilgiler de ekonomik büyümüye katkı sağlamakta, farklı bakış
açıları rekabetçiliği canlandırmada etki sağladığı kadar, göç alan ülkenin
durumuna ve yapılacak planlamaya göre ülkenin kendi ekonomik iç dinamiklerini
de başta işsizlik olmak üzere olumsuz
etkileyebilmektedir.
Azınlık
Sayısını Attırıyor
Göçün
yarattığı diğer bir sounç da ülkedeki azınlık sayısını ve çeşitliliğini
arttırması olarak ortaya çıkmaktadır. Bu durumda toplumsal, siyasi yeni
sonuçlara neden olmakta, sosyal ve politik süreçlere katılan göçmenler
toplumsal yapıyı da dönüştürmektedir bu durum da etnik çeşitlilik ve
görünürlüğü arttırıcı etki yaratmaktadır.
Etnik
gruplar arasındaki göçün etkileri, ülkelerdeki çok boyutlu yoksulluk
farklılıklarını derinleştiriyor. Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP)
ve Oxford Yoksulluk ve İnsani Gelişme İnisiyatifi (OPHI) tarafından oluşturulan
Çok Boyutlu Yoksulluk Endeksi (ÇBYE), sağlıksızlık, yetersiz eğitim ve düşük
yaşam standardı gibi yoksunlukları ölçerek yoksulluğu değerlendiriyor. Etnik
gruplar arasındaki yoksulluk farkları, ülke içindeki coğrafi eşitsizliklerden
daha büyük olabilir. Örneğin, Bolivya’da yerli halklar genel nüfusun yüzde
44’ünü oluştururken, çok boyutlu yoksulların yüzde 75’ini temsil ediyor.
Hindistan’da ise çok boyutlu yoksul her altı kişiden beşi, alt kabile veya
kastların üyesidir. Bu durum, yoksulluğun şiddeti ve etkilediği insan sayısı açısından
farklı politika eylemlerinin gerektiğini gösteriyor. Ayrıca, dünya genelinde
çok boyutlu yoksulların çoğu, en az altı yıl eğitim görmüş bir kadın veya kız
çocuğunun bulunmadığı hanelerde yaşıyor.
Türkiye'deki
Durum
2011’de
başlayan Arap Baharı'nın Suriye'de iç savaşa dönüşmesi, kısa sürede büyük bir
Suriyeli göçmen dalgasına neden olmuştur. Göçmenler, Türkiye’ye büyük bir göç
hareketi başlatmış, bu durum Türkiye’nin ekonomik, siyasi, sosyal ve kültürel
alanlarında yeni durumların oluşmasına neden olmuştur.
Siyasi
etkiler bakımından, Suriyeli göçmenler Türkiye’nin iç siyasetindeki düşünsel,
yasal, yapısal ve fonksiyonel yönelimlerde değişime yol açarken, Türkiye'deki
seçimler ve seçmen davranışlarını şekillendirmiş, Türkiye'deki toplumsal
yapının ve etnik çeşitliliğin yeniden şekillenmesinde önemli bir rol
oynamıştır.
Etnik
Gruplar Üzerinde Göçün Etkisi
Etnik
gruplar arasındaki göçün etkileri, ülkelerdeki çok boyutlu yoksulluk
farklılıklarını derinleştirmektedir.
Birleşmiş
Milletler Kalkınma Programı (UNDP) ve Oxford Yoksulluk ve İnsani Gelişme
İnisiyatifi (OPHI) tarafından oluşturulan Çok Boyutlu Yoksulluk Endeksi (ÇBYE),
sağlıksızlık, yetersiz eğitim ve düşük yaşam standardı gibi yoksunlukları
ölçerek yoksulluğu değerlendirmektedir.
Etnik
gruplar arasındaki yoksulluk farkları, ülke içindeki coğrafi eşitsizliklerden
daha büyük olabilmektedir.Örneğin, Bolivya’da yerli halklar genel nüfusun yüzde
44’ünü oluştururken, çok boyutlu yoksulların yüzde 75’ini temsil ediyor.
Hindistan’da ise çok boyutlu yoksul her altı kişiden beşi, alt kabile veya
kastların üyesidir. Bu durum, yoksulluğun şiddeti ve etkilediği insan sayısı
açısından farklı politika eylemlerinin gerektiğini göstermektedir. Ayrıca,
dünya genelinde çok boyutlu yoksulların çoğu, en az altı yıl eğitim görmüş bir
kadın veya kız çocuğunun bulunmadığı hanelerde yaşamaktadır.
Kaynakça:
Elif Aydın
(2023). [Review of the book, Göçler Çağı: Modern Dünyada Uluslararası Nüfus
Hareketleri, Hein de Haas, Stephen Castles and Mark J. Miller]. Turkish Journal
of Diaspora Studies, 3(2), 273-275, DOI: 10.52241/TJDS.2023.0067.
https://www.cografyaci.gen.tr/gunumuzde-gocler-ve-nedenleri/
Tuncel,
G., & Ekici, S. (2019). Göçün Siyasal Etkisi: Suriyeli Göçmenlerin Türkiye
Siyasetine Etkisi. Birey Ve Toplum Sosyal Bilimler Dergisi, 9(2), 48-72.
https://doi.org/10.20493/birtop.648831
https://www.undp.org/tr/turkiye/press-releases/yoksulluk-endeksi-etnik-gruplar-arasindaki-keskin-esitsizlikleri-gozler-onune-seriyor
https://publications.iom.int/books/world-migration-report-2020-turkish-chapter-1
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder