27 Temmuz 2024 Cumartesi

 AVRUPA'DA ZORLA KISIRLAŞTIRMA POLİTİKALARI: TARİHSEL BİR İNCELEME

                          fotoğraf. haber7.com


NEVİN BİLGİN 

Zorla kısırlaştırma politikaları, 20. yüzyılın başlarından itibaren çeşitli Avrupa ülkelerinde uygulanmış ve insan hakları ihlalleri açısından kara bir leke olarak tarihe geçmiştir. Bu politikalar, özellikle akıl hastaları, yoksullar, etnik azınlıklar ve topluma uyumsuz olarak görülen kişiler üzerinde yoğunlaşmıştır.

İsveç’te Zorla Kısırlaştırma Politikası (1935-1965)

1935 ile 1965 yılları arasında İsveç’te, yaklaşık 62 bin kişi zorla kısırlaştırıldı. İsveç hükümeti, bu politikayı kalıtsal hastalıkların yayılmasını önlemek ve topluma uyum sağlayamayacak bireylerin çocuk sahibi olmasını engellemek amacıyla uyguladı. Bu politikadan en çok etkilenen grup kadınlardı. Kadınlar, toplumsal normlara uymadıkları veya ekonomik olarak bağımsız olamadıkları gerekçesiyle zorla kısırlaştırıldılar. 1999 yılında İsveç hükümeti, bu insanlık dışı uygulama için resmi olarak özür diledi ve mağdurlara tazminat ödemeye başladı.


Norveç ve Danimarka

İsveç’in yanı sıra, Norveç ve Danimarka da benzer politikalar uygulamıştır. Norveç’te, 1934-1977 yılları arasında yaklaşık 40 bin kişi zorla kısırlaştırıldı. Danimarka’da ise 1929-1967 yılları arasında yaklaşık 11 bin kişi aynı muameleye maruz kaldı. Bu ülkelerde de politikaların temel hedefi, kalıtsal hastalıkların yayılmasını önlemek ve "topluma zararlı" bireylerin çocuk sahibi olmasını engellemekti.

Almanya

Almanya, zorla kısırlaştırma politikalarının en bilinen ve en acımasız örneklerinden birine sahiptir. Nazi rejimi altında, 1933-1945 yılları arasında yaklaşık 400 bin kişi zorla kısırlaştırıldı. Bu dönemde uygulanan politikalar, sadece akıl hastaları ve yoksullarla sınırlı kalmayıp, Yahudiler, Romanlar ve diğer etnik azınlıklar gibi belirli grupları da hedef aldı. Bu uygulamalar, Nazi rejiminin soykırım politikasının bir parçası olarak değerlendirilmiştir.

İsviçre

İsviçre’de de zorla kısırlaştırma politikaları uygulanmıştır. 1928-1985 yılları arasında yaklaşık 2 bin kişi zorla kısırlaştırıldı. İsviçre’deki uygulamalar, akıl hastaları, yoksullar ve "ahlaki olarak uygun" görülmeyen kişilere yönelikti. İsviçre hükümeti, 2003 yılında bu uygulamalar için resmi olarak özür dilemiştir.

Tartışmalar ve İnsan Hakları

Zorla kısırlaştırma politikaları, Avrupa genelinde insan hakları ihlalleri olarak geniş çapta tartışılmıştır. Bu politikalar, bireylerin bedenleri üzerindeki kontrol haklarının ihlal edilmesi ve büyük travmalara yol açması nedeniyle eleştirilmiştir. Birçok ülke, geçmişte uyguladıkları bu insanlık dışı politikalar için resmi özür dilemiş ve mağdurlara tazminat ödemeye başlamıştır.

Zorla kısırlaştırma politikaları, Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde insan hakları ihlallerinin çarpıcı örneklerinden biridir. Bu politikalar, toplumsal ve bireysel düzeyde büyük yaralar açmış ve uzun yıllar boyunca tartışılmıştır. İsveç, Norveç, Danimarka, Almanya ve İsviçre gibi ülkelerin geçmişte uyguladıkları bu politikalar, insan hakları tarihinin karanlık sayfalarından biridir. Günümüzde, bu ülkeler geçmişteki hatalarını kabul ederek mağdurlara tazminat ödemekte ve resmi özürler dilemektedir.


                                              fotoğraf. haber7.com

Lobotomi Uygulaması

İsveç'in Lund kentinde 1935 yılında kurulan ve 1973’te kapatılma kararı alınan, ancak 1982’de kapatılan Vipehdolm Hastanesi/Kampı, Nazi kamplarını aratmayacak derecede kötü koşullara sahipti. Bu kampta ağırlıklı olarak akıl hastası ve psikolojik sorunlu hastalar bulunuyordu ve insanlar açlıktan ölmeye terk ediliyordu. 1941-1943 yılları arasında 200’den fazla hasta bu kampta hayatını kaybetti.

1940-1950’li yıllarda lobotomi uygulamaları, ağır depresyon, ağır şizofreni ve psikozların tedavisi amacıyla yapıldığı iddia edilse de, aslında şizofreni, canilik, komünizm, homoseksüellik, baskıcı düşünceler, depresyon, melankoli, Parkinson hastalığı, senilite ve hipokondria gibi çok geniş bir yelpazede uygulanıyordu. 

Johan Nilson’un araştırmasına göre, 1944-1952 yılları arasında yapılan 136 lobotomi uygulamasının 110’u kadınlara yapılmıştı. Bu durum, İsveç’in demokratik yapısına rağmen kadınları hedef aldığını göstermektedir

Kaynakça: 

https://haber.sol.org.tr/dunyadan/isvecte-zorla-kisirlastirma-haberi-27139#google_vignette

https://sendika.org/2019/12/irki-temizleme-yasalari-ve-avrupa-572753

https://m.haber7.com/dunya/haber/3225702-isvecin-kirli-naziye-benzeyen-diger-yuzu-zoraki-kisirlastirmalar

https://m.haber7.com/dunya/haber/3225702-isvecin-kirli-naziye-benzeyen-diger-yuzu-zoraki-kisirlastirmalar

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder