ABD GÜNDEMİ DE EKONOMİ VE GÖÇMENLİK

TRUMP VE HARRİS'İN CANLI YAYIN DÜELLOSU

TRUMP VE HARRİS SENARYOLARI: EKONOMİK VE FİNANSAL PAZARLAR ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ 

NEVİN BİLGİN

5 Kasım 2024'te ABD'de yapılacak başkanlık seçimleri öncesinde, Cumhuriyetçi Parti’nin adayı Donald Trump ve Demokrat Parti’nin adayı Kamala Harris, Philadelphia'da gerçekleştirilen ilk canlı yayın düellosunda karşı karşıya geldi. Bu münazara, 2016'dan bu yana bir başkanlık tartışmasında ilk kez gerçekleştirilen el sıkışma ile başladı, bu da dikkat çekici bir başlangıç.

Suçlamalar, atışmalar ve savunmalarla dolu 90 dakikadan Harris kazançlı ayrıldığı yorumları yapılıyor..

BBC’nin Kuzey Amerika muhabiri Anthony Zurcher, Harris’in Trump’ı “uzun savunmalar” yapmaya zorladığına dikkat çekiyor.

Zurcher, “Eğer tartışmalar güçlü olduğun yanları öne çıkarmak ve zayıflıklarını geçiştirmek üzerinden kazanılıyorsa, Harris bunu daha çok başardı” yorumunu yapıyor.

Canlı Yayın Düellosunda Ekonomik ve Göçmenlik Tartışmaları

Trump ve Harris, canlı yayında birçok önemli konu üzerinde tartıştı. Ekonomik durum, her iki adayın da kampanya stratejilerinde merkezi bir rol oynuyor. Harris, Amerikan ekonomisinin dört yıl öncesinden daha iyi bir durumda olduğunu ve ekonomik planları arasında yeni ebeveynler için vergi indirimleri, ilk evlerini alacaklara yardım ve küçük işletmelere destek gibi önlemler olduğunu belirtti. Trump ise Amerikan ekonomisinin kötü durumda olduğunu savundu ve enflasyonun ülke ekonomisini olumsuz etkilediğini vurguladı. Ayrıca, yabancı ülkelere yüksek gümrük vergileri uygulama planını öne sürdü.

Düello sırasında Trump, göçmenlerle ilgili sert açıklamalarda bulunarak, düzensiz göçmenlerin Amerikan vatandaşlarının evcil hayvanlarını yediğini iddia etti. Göçmenlik, Trump'ın seçim stratejisinde önemli bir yer tutarken, Harris ise göçmenlerle mücadelede yasal önlemler alacağını belirtti.

Son Dönemdeki Anketler ve Trump

Son dönemde yapılan anketler, seçmen davranışlarının ve kamuoyunun önceliklerinin nasıl değiştiğini ortaya koyuyor. Economist/YouGov'un Ocak 2024'te yaptığı anket, seçmenlerin en önemli sorunlar olarak enflasyon, fiyat artışları, göçmen politikaları, istihdam ve iş olanaklarını belirlediklerini gösterdi. Aynı anket, Trump'ın bu alanlarda daha başarılı olacağına dair bir destek olduğunu da ortaya koydu.

2022'de yapılan anketlerde, enflasyon ve fiyat artışları seçmenlerin dörtte biri tarafından en önemli sorunlar olarak tanımlanmıştı. 2024'te yapılan Yahoo/YouGov anketinde ise enflasyon ve fiyat artışları yüzde 39, demokrasi yüzde 17 ve göçmenler meselesi yüzde 14 oranında seçmenler tarafından öncelikli sorunlar arasında yer aldı.

Trump ve Harris'in Ekonomik Stratejileri

Trump’ın seçim stratejisinde ekonomiye odaklanması belirgin bir şekilde öne çıkıyor. Trump, ekonomiyi canlandırma ve enflasyonla mücadele konularını ön planda tutarak, yasadışı göçmenlerle mücadele ve göçmen yardımlarını kısıtlama gibi politikaları öne sürdü. Harris ise enflasyonu kontrol altına almak ve aile desteklerini artırmak için çeşitli politikalar geliştireceğini belirtti.

Dış Politika ve Seçmen Beklentileri

Dış politika konusunda, her iki aday da İsrail'e Amerikan desteğinin devam etmesini vurgulasa da, Trump ve Harris arasında belirgin bir ayrışma görülüyor. Trump, Ukrayna Savaşı'nı bitirebilecek bir lider olarak kendini sunarken, Harris daha açık ateşkes çağrısında bulunuyor.

TRUMP VE HARRİS SENARYOLARI: EKONOMİK VE FİNANSAL PAZARLAR ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ 

ABD'de yaklaşan başkanlık seçimleri, ekonomik ve finansal piyasalar açısından büyük önem taşıyor. Yatırımcılar, 2024 seçimlerinin ekonomiyi ve piyasalardaki dinamikleri nasıl şekillendireceğini merakla bekliyor. 

Garanti BBVA Yatırım’dan Uluslararası Piyasalar Araştırma Birim Müdürü Cem Tözge’nin sağladığı analiz, Cumhuriyetçi Parti’nin başkan adayı Donald Trump ile Demokrat Parti’nin adayı Kamala Harris’in kazanmaları durumunda ortaya çıkabilecek iki farklı senaryoyu ele alıyor. Bu analiz, hem Trump’ın hem de Harris’in yönetimlerinin potansiyel ekonomik etkilerini detaylandırıyor.

Trump Yönetiminin Ekonomik Etkileri

Pozitif Etkiler: Donald Trump’ın yeniden başkan seçilmesi durumunda, ABD hisse senetleri ve genel olarak finansal piyasalar için bazı olumlu etkiler öngörülüyor. Analistler, Trump’ın düşük kurumlar vergisi oranını sürdürme ve deregülasyon politikalarına devam etme taahhüdünün, piyasalarda pozitif bir ortam yaratabileceğini belirtiyor. 2018 Vergi İndirimleri ve İstihdam Yasası (TCJA) çerçevesinde yapılan vergi indirimlerinin devam etmesi bekleniyor. Bu, iş yatırımları için cazip bir ortam sağlayabilir ve sermaye yoğun sektörlerde büyümeyi teşvik edebilir. Özellikle sanayi, bankacılık, sermaye piyasaları, enerji ve hizmet sektörlerinin öne çıkması muhtemel.

Trump’ın tüketici güvenini artırıcı vergi indirimleri savunusu, orta ve üst gelir gruplarının güçlenmesini sağlayabilir ve bu durum perakende, emlak ve ihtiyari mallar gibi sektörlere fayda sağlayabilir. Ayrıca, altyapı yatırımlarını, savunma harcamalarını ve aile oluşumunu teşvik eden projeler, havacılık, savunma ve inşaat sektörlerine önemli destekler sunabilir.

Negatif Etkiler: Trump yönetiminin olası riskleri de göz ardı edilmemeli. Çin ile ticaret konusunda agresif bir yaklaşım ve göçmen politikaları, emek yoğun endüstriler ve uluslararası pazarda faaliyet gösteren şirketler için zorluklar yaratabilir. Yeni gümrük tarifeleri ve ticari engeller, tedarik zincirlerinde aksamalara ve maliyet artışlarına yol açabilir. Bu durum, tüketim mallarının fiyatlarını artırabilir ve genel tüketici harcamalarını azaltabilir. Sonuç olarak, vergi indirimleri ve deregülasyonun sağladığı bazı kazanımlar kaybedilebilir.

Harris Yönetiminin Ekonomik Etkileri

Pozitif Etkiler: Kamala Harris’in başkanlığı durumunda, ekonomik politikalar farklı bir yön alabilir. Harris’in yönetiminde, sosyal programlara ve yeşil enerji yatırımlarına odaklanılması bekleniyor. Bu durum, özellikle sağlık, eğitim ve çevre teknolojileri sektörlerinde önemli : yatırımlara yol açabilir. Harris’in vergi politikaları, özellikle yüksek gelir gruplarına yönelik daha yüksek vergilendirme ve düşük gelir grupları için destekleyici önlemleri içerebilir. Bu, sosyal eşitsizliği azaltabilir ve sosyal hizmetleri güçlendirebilir.

Harris’in yeşil enerji ve altyapı projeleri, uzun vadede ekonomik büyümeyi destekleyebilir. Yenilenebilir enerji yatırımları ve iklim değişikliği ile mücadele politikaları, çevre dostu teknolojilere geçişi teşvik edebilir ve bu alandaki şirketlerin büyümesine katkıda bulunabilir. Ayrıca, eğitim ve sağlık harcamalarındaki artış, iş gücünün kalitesini artırabilir ve ekonomik verimliliği destekleyebilir.

Negatif Etkiler: Bununla birlikte, Harris’in politikaları bazı zorluklar da yaratabilir. Artan vergiler ve sosyal harcamalar, bütçe dengesi üzerinde baskı oluşturabilir ve bu durum mali piyasalar üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir. Yüksek vergilendirme politikaları, yatırımcılar ve büyük şirketler arasında endişe yaratabilir, bu da yatırım ortamını etkileyebilir. Ayrıca, yeşil enerji yatırımları ve altyapı projelerinin maliyetleri yüksek olabilir ve kısa vadede bütçe üzerinde baskı oluşturabilir.

Kaynak: 

https://www.borsamatik.com.tr/abd-secimlerinin-piyasaya-etkisi-nasil-olur-haber-165662

https://www.ekonomim.com/dunya/trump-ve-harris-ilk-canli-yayin-duellosuna-cikti-surpriz-el-sikisma-2016dan-beri-ilk-kez-haberi-766108

https://www.cumhuriyet.com.tr/dunya/canli-yayin-oncesi-abdde-secim-anketleri-aciklandi-2245515

https://www.ekonomim.com/dunya/daron-acemoglundan-ilginc-trump-analizi-kopus-kolay-olmayacak-haberi-764069

https://www.bbc.com/turkce/articles/c628pn5ljxpo