9 Kasım 2024 Cumartesi

 ATATÜRK'ÜN NAAŞININ TAHNİT (MUMYALAMA) İŞLEMİ NASIL BOZULDU?

1938'DE TAHNİT İŞLEMİ (MUMYALAMA) YAPILDI, 1953'TE BOZULDU

İŞTE TUTANAKLARDA MUMYALAMA İŞLEMİNİN NASIL BOZULDUĞU 

SAAT SAAT, GÜN GÜN TUTANAĞA GEÇİRİLDİ

MUMYALAMA İŞLEMİNİ AÇAN DOKTOR MUTLU: 

" Atatürk'ün uzun kaşlarından ince bir tutam sol göz kapağının üzerine inmiş. Ama sanki 15 yıl önce Dolmabahçe sarayındaki hasta yatağında uyuyor" diyerek anlattı. 



NEVİN BİLGİN 

Atatürk'ün naaşı 11 Kasım 1938 günü Prof.Dr. Lütfü Aksu tarafından tahnit (mumyalama) edilmişti. Tahnit raporunda, "tedfin merasimi yapılıncaya kadar naaşın bozulmaması için" tahnitin yapıldığı belirtilmişti. 

1953'te ise Etnoğrafya Müzesi'nde geçici kabirde bulunan tabut çıkartılarak naaş için tören düzenlendi. 

31 Mart 1939 tarihli protokol gereği, naaş önce Etnoğrafya Müzesi'ne konulmuştu. 

4 Kasım 1953 günü sabah 09.05'te Etnoğrafya Müzesi'nin salonun ortasında bulunan mezar odasından tabut çıkartıldı ve katafalka konuldu. Devlet protokolünden TBMM Başkanı Refik Koraltan, Başbakan Adnan Menderes, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Nuri Yamut, Ankara Valisi Kemal Aygün, Ankara Belediye Başkanı Atıf Benderlioğlu bulundu. 

Daha önce tabutun müzeyi konulması sırasında bulunan isimler de çağrılmıştı. TBMM eski Başkanı Abdülhalik Renda, Cumhurbaşkanlığı eski Genel Sekreteri Kemal Gedeleç de törende yer aldı. Atatürk'ün kız kardeşi Makbüle Atadan da hazır bulundu. 



Mermer Kapak Kesildi ve Kaldırıldı

Yekta Güngör Özden o dönemde, Türkiye Milli Talebe Federasyonu'nun temsilcisi olarak törene katıldı. Kız Teknik Yüksek Öğretmen Okulu ve Erkek Teknik Yüksek Öğretmen Okulu öğrencileri de görevliydi. Mezar odasının üzerindeki mermer demir keski ile kesildi. Mermer kapak vinç yardımıyla kaldırıldı ve tabut mezar odasından müzenin zeminine alındı. 

Bayrak Havayla Temas Edince Eridi

Tabutun üzerindeki bulunan bayrak havayla temas alınca değişime uğradı. Yekta Güngör Özden bu olayı, "Suyun içinde şeker gibi eridi" diyerek anlatıyor. Tabut sonra katafalka yerleştirildi Üzerine Türk Bayrağı örtüldü. Öğrenciler nöbet tuttu ve halkın ziyaretine açıldı. 

Tutanağı Menderes İmzaladı

İşlemin yapıldığına ilişkin tutanağı Başbakan Adnan Menderes imzaladı. 

Mumyalama İşlemi Bozuldu

Naaş, toprağa verileceği için daha önce yapılan tahnit (mumyalama) bozulacaktı. Bu işlemin yapılması için Prof.Dr. Kamile Şevki Mutlu, Adli Tıp Uzmanı Doç.Dr. Cahit Özen, asistanı Dr. Şeref Yazgan, otopsi teknisyeni Salih Kebapçı görev aldı. 



Kurşun Tabut 

Devlet erkanının da bulunduğu ortamda gül ağacından yapılmış tabutun vidaları sökülerek açıldı. Taputun kapağı kaldırıldı. Tabutun içide ayrıca kurşun bir tabut daha bulunuyordu. Kurşun sanduka içinde gaz birikmiş olması olasılğı düşünülere tabut öne bir burgu ile delindi. Gaz ve koku çıkmadığı anlaşılınca tabutun lehimleri üç yerden söküldü. 

Prof.Dr. Kamile Şevki Mutlu, tahnitin başarısı konusunda endişeler taşıordu. Tahnitin iyi yapılmadığını "pütrifikasyon" sonucu  oluşan gazlarla tabutun patladığını, nöbetçi askerin korkudan bayıldığı türünden  söylentiler duymuştu. Kurşun tabut açıldığında, tabutu doldurarak ıslat talaş tozunu gören Mutlu, söylentilerin asılsız olduğunu anladı. Talaş tozu tabutun alt kısmına toplandı. 



Atatürk'ün naaşı kahverengi muşamba ile sarılı idi. Muşambanın altında beyaz kefen içinde parafinli sargılarla sarılı naaşın yüz kısmı açıldı. Prof.Mutlu, naaşın durumunu, "Atatürk'ün uzun kaşlarından ince bir tutam sol göz kapağının üzerine inmiş. Ama sanki 15 yıl önce Dolmabahçe sarayındaki hasta yatağında uyuyor" diyerek anlattı. 

Askerler de dahil orada bulunan Atatürk'ün naaşını görmek için katafalka çıktı. Eski Meclis Başkanı Abdülhalik Renda ise naaşı görür görmez orada bayıldı. 

Doç.Dr. Cahit Özen de naaşın durumunu, "Derisi hafif kahverengi bir hal almıştı. Fakat yüzü gayet iyi ve bütün hatları ile bozulmadan duruyordu" şeklinde tarif etti. 

Askeri Okullar Müfettişi Tuğgeneral Nami Çağan ise, "Yüz küçülmüş, mat bakır renginde. Altın saçlarını pek az baymetmiş. Sakalı hafif uzamış. Gözlerine doğru inen genil alnı. Gözler kapalı, sol göz hafif aralık, incelmiş keskin burnu. Yapışık ince dudakları, tek yaratılmış heybetli insan derin ve son uykusunda" şeklinde aktardı. 



Naaşı taşıyan askerlerin Tim komutanı Üsteğmen Remzi Güven ise, naaşta hiç bozulma olmadığını iddia etmektedir. Asteğmen Alptekin Cebe de, mezar odasında defin sırasında din görevlisinin kefenin baş kısmını çözdüğünde naaşın yüzünü gördüğünü ve naaşta hiç bozulmad olmadığını belirtmekteydi.  

Yekta Güngör Özden de naaşta bozulma olmadığını ifade etmekteydi. 

Prof.Mutlu'nun uyarısı üzerine naaş tahta tabuta konulmadı, Ankara Numune Hastanesi'nden getirilen Fiksatör ile naaş ıslatıldı. Kurşun tabut yeniden lehimlendi ve gül ağacı tabutun kapağı kapatıldı. Yeniden devlet erkanı tabutla ilgili tutanağı imzaladı. 

Ertesi gün devlet erkanı ve görevlilerle birlikte tabut yeniden açıldı. Naaş tabutta n çıkarıldı. Salondaki mermer katafalka paralel duran iki masaya konuldu. Naaş tabuttan çıkarılarak masanın üzerine arka üstü yatırıldı. Kahverengi muşamba, kefen ve gazlı bantlar çıkarıldı. 1.5 saat sonra naaş ecza ve yabancı maddelerden temizlendi. Müslüman geleneklerine göre kefenlendi. Salonda bulunanların okudukları duayla masadan alınarak yeniden tabuta konuldu. Taputun kapağı kapatıldı. Naaşın konulduğu tabut yeniden gül ağacından yapılmış tabuta konuldu. Tabutun üzerine Türk Bayrağı örtüldü. Tahnit işlemi 10 Kasım 1953'te bozuldu. Tutanak imzalandı. Atatürk'ün naaşı Anıtkabir'e nakil işleminden birkaç saat önce toprağa defin için hazırlanmış oldu. 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder