BİT PAZARLARI MAFYANIN GÖLGESİNDE
ANKARA BİT PAZARI ESNAFI YERSİZ YURTSUZ KALDI
TEZGAH AÇTIĞI İÇİN DARP EDİLENLER, HER 10 DAKİKADA BİR ÇAY ALMAYA ZORLANANLAR
İskitler Bit Pazarı'ndan eski bir görüntü. Kapandı
Ankara’nın ara sokaklarında eskiden kurulan bit pazarları, hayatın kenarından tutunanların, eskiyi yeniden canlandıranların, ikinci el eşyalara yeni bir hikâye yazanların sığınağıydı. Bu pazarlar, sadece alışveriş yapılan yerler değil; yoksulluğun yaratıcılıkla, geçmişin bugüne uzanan iziyle buluştuğu mekânlardı.
Fakat zamanla bu renkli sahneler gölgelendi, sokaklar sessizleşti. Belediyeler, bit pazarlarında tezgâh açmak isteyenlerin taleplerini görmezden gelmeye başladı. Pazarlar ya yok oldu ya da boş alanlarda kaçak tezgâhlarla hayatta kalmaya çalıştı. Ancak bu kez de başka bir düzenin baskısı başladı. Bu alanlarda tezgâh açanlar, tuvalet bulamamak bir yana, haraç isteyenlerin baskısıyla baş başa kaldı. İşgaliye, hava parası, zorla çay parası…
Tezgâh kurduğu için dövülenler, her on dakikada bir çay almak zorunda bırakılanlar… Yoksulların sığınağı olan bu pazarlar, kentsel dönüşüm ve modernleşme söylemleri altında yerinden edildi.
Peki, modern şehircilik adına yükselen AVM’ler yer bulurken, halkın pazarı neden dışlanıyor? Bit pazarlarının kaybolması, yalnızca ikinci el eşya satanların değil, kentin kolektif hafızasının da silinmesi anlamına gelmiyor mu?
Belki de bu pazarlar, “eski”ye, samimiyete ve gerçekliğe fazlasıyla yakın oldukları için modern düzeni rahatsız ediyordu.
Ankara’nın bit pazarlarını kim susturdu? Bu sessizlik ne kadar sürecek?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder