16 Kasım 2024 Cumartesi

PSİKOLOJİK BOŞLUK VE HEDONİK TÜKETİM




NEVİN BİLGİN 

Hedonik etki, bir kişinin haz arayışıyla ilişkili olarak yaptığı davranışları tanımlar ve genellikle zevk, eğlence, kendini iyi hissetme gibi duygusal ödülleri elde etmek amacıyla yapılan tüketim davranışlarını ifade eder.

Bu tür tüketim, yalnızca ihtiyacı karşılama amacı taşımamakta, daha çok psikolojik tatmin ve mutluluk arayışı ile şekillenmektedir. 

Hedonik tüketim, bireylerin içsel tatmin ve duygusal ödüller elde etmek için alışveriş yapmalarıyla kendisini göstermektedir. Bu tüketim tarzı, aynı zamanda sosyal statü, kimlik inşası ve duygusal rahatlama gibi psikolojik etkilerin tüketim davranışlarına yansıması olarak da tanımlanabilir.

Orta Yaş Grubunda Çok: 35-44 yaş grubu

Yüksek gelirli orta yaş grubunun tüketimi, özellikle psikolojik ve hedonik unsurlardan beslenen bir davranışa dönüşmektedir. Bu yaş grubu, genellikle yaşam standartlarının yüksek olduğu, daha fazla ekonomik kaynağa sahip ve sosyal statülerini göstermek amacıyla tüketime yönelen bireylerden oluşur. 

Yapılan araştırmalar, 35-44 yaş aralığındaki kişilerin alışveriş bağımlılığı ve hedonik tüketim açısından en yüksek düzeyde olduğunu ortaya koymaktadır. 

Bu grubun, tüketim alışkanlıklarında, statü kazanma, kendini başkalarına kanıtlama ve duygusal boşlukları doldurma amacı güttükleri görülmektedir. Hedonik tüketim, bu bireylerin kendilerini tatmin etme ve duygusal ihtiyaçlarını karşılama şeklinde şekillenirken, alışveriş bağımlılığı da bu süreçle paralel olarak güçlenmektedir.

Stres, Yalnızlık, Özsaygı Eksikliği, Tatminsizlik, Kaygı Etkili

Bu duygusal boşluklar, bireylerin kişisel hayatlarında deneyimledikleri stres, yalnızlık, özsaygı eksikliği, tatminsizlik veya kaygı gibi duygusal durumlardan kaynaklanabilir. Örneğin, yüksek gelirli orta yaş grubundaki bireyler, genellikle toplumdan ve iş dünyasından beklenen başarıyı elde etmelerine rağmen, hala içsel bir tatminsizlik duygusu yaşayabilirler. 

Bu boşluğu doldurmak için alışveriş, bir tür kaçış yolu olarak kullanılabilir. Yeni bir ürün almak, özellikle de lüks tüketim maddeleri, anlık bir mutluluk sağlayabilir, bu da kişilerin içsel huzursuzluklarını bir süreliğine unutmalarını sağlar. Aynı şekilde, duygusal olarak yetersizlik hissi veya yalnızlık yaşayan bireyler, bu boşluğu lüks ürünler veya yaşam tarzı harcamalarıyla doldurmaya çalışabilirler. 

Hedonik tüketim, bu tür duygusal boşlukları geçici bir şekilde gidermek için kullanılan bir yöntem haline gelir.

Gelir seviyesi arttıkça, kişilerin alışveriş bağımlılığı ve hedonik tüketimleri de artmaktadır. Bu durum, yüksek gelirli bireylerin daha fazla harcama yapma, konforlu yaşam alanları edinme ve yaşam tarzlarını sergileme isteklerinin bir sonucu olarak görülebilir. 

Sosyal Medya ve Pazarlama Stratejileri Etkili

Özellikle postmodern toplumda, sosyal medya ve pazarlama stratejileriyle desteklenen bu hedonik tüketim, bireylerin benlik saygısını ve statülerini güçlendirmeye yönelik bir araç haline gelmektedir. Yüksek gelir gruplarının, içsel haz arayışı ve duygusal tatmin için sürekli olarak alışveriş yapmaları, onları alışveriş bağımlılığına sürükleyebilir.

Bağımlılığa Dönüşüyor

Bu bireyler, sadece ihtiyaçlarını karşılamakla kalmaz, aynı zamanda kendilerini tatmin etmek, sosyal statülerini yükseltmek ve duygusal boşluklarını doldurmak amacıyla tüketim yapmaktadır. Bu psikolojik etki, tüketime yansıyan bir dürtüsel ve sürekli alışveriş yapma davranışı olarak belirginleşir.

Kaynakça: 

Yaşar Üniversitesi E-Dergisi » Makale » SOSYAL MEDYA BAĞIMLILIĞININ VE GELİŞMELERİ KAÇIRMA KORKUSUNUN TÜKETİM DAVRANIŞLARINA ETKİLERİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA


Aksu, Simge, Alışveriş Bağımlığı ve Hedonik Tüketim İlişkisi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder