21 Aralık 2024 Cumartesi

 YAPAY ZEKA İLE BİRLİKTE İKTİDAR VE İNSAN BEDENİ İLİŞKİSİ NASIL OLACAK?

FEODAL DÜZENDE, İNSAN BEDENİ ASKER, ÇİFTÇİ VE KÖLE OLARAK DEĞER KAZANIYORDU

SANAYİ DEVRİMİNDE, İNSAN BEDENİ ENDÜSTRİYEL İŞÇİ VE MAKİNE BEDEN OLARAK DEĞER KAZANDI

YAPAY ZEKA DÜZENİNDE FİZİKSEL BEDENİN ÖNEMİ KALMAYACAK, İNSAN İKTİDARLA NASIL BİR BAĞ KURACAK? 



NEVİN BİLGİN

Yapay Zeka dönemiyle birlikte işletmeler verimliliği ve üretimi arttırmayı düşünürken, insan gücü açısından ise işsizlik boyutuyla ele alınmakta. Peki sistemin dışına itilecek ve entegre olamayacak insanlar ne olacak hiç düşündünüz mü? İnsanla iktidar arasındaki bağ nasıl kurulacak? Kendisine ihtiyaç kalmayan insan kendisini nasıl anlamlandıracak? Gelecek sistemde insan bedeni, fiziki emeğin ötesinde dijital ve veri temelli katkılar sunan bir varlık olarak değerlendirilecek. Bu yeni düzende, insan bedeni ve kimliği nerede olacak? 

Biyopolitika, insan bedeninin toplumsal ve ekonomik sistemler içindeki yerini ve bu bedenin iktidar ilişkileri tarafından nasıl şekillendirildiğini inceleyen bir bilim. İlk kez Michel Foucault tarafından gündeme getirilmiş bir kavram. Modern toplumlarda iktidarın bedenler üzerindeki etkilerini araştırıyor.

Kapitalizm, biyopolitika kavramını kendi çıkarları doğrultusunda kullanarak insan bedenlerini ekonomik süreçlere dahil eder. Feodal dönemde iktidar, bedensel emek üzerinden sağlanırken, sanayi devriminde makinalar ve endüstriyel işçiler ön plandaydı. Yapay zeka devrimi ise, insan emeğine olan ihtiyacı daha da azaltarak, dijital emek ve veri üzerinden bir iktidar ilişkisi kuruyor.



FEODAL DÖNEM

Feodal dönemde, insan bedeni, toplumsal roller ve görevler üzerinden iktidarla ilişkilendiriliyordu. Bu dönemde, bedenler arasında çeşitli sınıflandırmalar yapılıyordu:

Şövalyeler: Feodal sistemin askeri gücünü temsil eden şövalyeler, kral için savaşmaya ve ölmeye razı olan bireylerdi. Bedenlerini, iktidarın gücünü korumak için kullanıyorlardı. Sadakat ve savaş becerileri, bedenlerinin iktidar için değerini artırıyordu.

Tarım Üreten Bedenler: Tarım, gıda üretimi için hayati öneme sahipti. Kadınlar da dahil olmak üzere birçok insan tarım işlerinde çalışıyordu. Bu bedensel emek, toplumun temel gıda ihtiyacını karşılamak için kullanılıyordu.

Köleler: Kralı koruyan şövalyelere hizmet eden köleler de vardı. Bu köleler, tarım ve gıda üretimi dışında farklı görevler üstleniyorlardı. Hizmet, inşaat, temizlik gibi çeşitli işlerde çalışarak, bedenlerini iktidarın hizmetine sunuyorlardı.

SANAYİ DEVRİMİ

Sanayi Devrimi ile birlikte makinaların doğuşu ve sanayileşme, insan bedenine olan ihtiyacı radikal bir şekilde değiştirdi. Makinalar, insan bedeninin yerini almaya başladığında, tarım işçileri ve diğer bedensel emek gerektiren işler azalmaya başladı.

Makina Beden: Sanayi Devrimi ile birlikte tarımsal üretimde kullanılan makinalar, insan bedeninin yerini almaya başladı. Bu durum, insan iş gücüne olan ihtiyacın azalmasına ve bazı insanların işsiz kalmasına neden oldu.

Endüstriyel İşçiler: Tarım işçilerinin bir kısmı sanayi işçisi olarak fabrikalarda çalışmaya başladı. Bu dönemde, sanayi işçileri, uzun çalışma saatleri ve zorlu çalışma koşulları ile tanındı.

Yeni Toplumsal Rollerin Ortaya Çıkışı: Sanayi Devrimi, toplumda yeni toplumsal rollerin ve sınıfların ortaya çıkmasına neden oldu. Orta sınıf ve işçi sınıfı gibi yeni toplumsal sınıflar oluştu.

YAPAY ZEKA DEVRİMİ VE YENİ BOYUT

Yapay zeka devrimi, emek piyasasını ve fiziksel emeği radikal bir şekilde değiştirmeye devam ediyor. Bu dönüşüm, özellikle teşhis koyan doktorlar ve bankacılar gibi mesleklerde büyük değişikliklere yol açıyor. İnsanların günlerinin büyük bir kısmını yapay zeka ile geçirecekleri bir sistem planlanıyor.

Yapay zeka, birçok mesleğin yerini almaya başladı. Bu durum, insan emeğine olan ihtiyacı azaltıyor.

İnsanlar artık evlerinden laptoplarıyla çalışacak, sosyalleşme biçimlerini dijital platformlar üzerinden gerçekleştirecekler. Bu, fiziksel bedenin iş gücündeki rolünü azaltırken, dijital varlıkların önemini artırıyor.

Yeni düzende insanlar, sistemde ne vereceklerini sorguluyor. Fiziksel bedenlerini istemeyen sistem, belki de özgürlüklerini veya kişisel verilerini isteyecek. Bu durum, biyopolitikanın yeni boyutunu oluşturuyor.

Bilim ve teknoloji, insanın anlam arayışına tam olarak cevap verebilmiş değil. 

Kaynakça: 

https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/1759187?form=MG0AV3

https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/1759187?form=MG0AV3

https://dergipark.org.tr/tr/pub/sobiadsbd/issue/11355/135768

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder