ADSIZ AŞIKLAR, BİLİMKURGU TADI MI YOKSA AŞK VE PSİKOLOJİNİN YÜZEYSEL HARMANI MI?
fotoğraf: Netflix
Netflix’in yeni dizisi “Adsız Aşıklar”, alışılmışın dışında bir konseptle izleyicinin karşısına çıkıyor: bir "aşk hastanesi" fikri. Aşkı bir hastalık olarak gören Doktor Cem ve aşkı bir şifa olarak değerlendiren Psikolog Hazal’ın etrafında şekillenen bu hikaye, romantik bir ilişkiyi analiz etmekle kalmayıp, insani duyguların derin psikolojik temellerine inmeyi amaçlıyor. Ancak bu sıra dışı kurgu, ister istemez akıllara bilimkurgu eserlerini ve benzer temalara sahip yapımları getiriyor. Bu noktada, Eternal Sunshine of the Spotless Mind gibi bilimkurgu-dram filmiyle kaçınılmaz bir karşılaştırma yapılabilir.
Kavramsal Benzerlikler: “Aşk Hastanesi” ve Hafıza Silme Kliniği
“Adsız Aşıklar”daki aşk hastanesi fikri, aşkı bir hastalık gibi ele alarak tedavi etmeye çalışıyor. Bu konsept, Michel Gondry’nin yönetmenliğini yaptığı ve aşkın acı verici yönünü unutturma üzerine kurulu olan Eternal Sunshine of the Spotless Mind filmindeki hafıza silme kliniğini çağrıştırıyor. Her iki yapım da aşkı, insani bir deneyimden çok, müdahale edilebilir ve “kontrol altına alınabilir” bir olgu olarak ele alıyor. Ancak Gondry’nin filmi, bu konsepti felsefi ve bilimsel temellerle desteklerken, “Adsız Aşıklar” bu derinliği sağlamakta pek başarılı olamıyor gibi görünüyor.
Bilimsel Derinlik mi, Dramatik Yüzeysellik mi?
“Eternal Sunshine of the Spotless Mind”, hafıza silme fikrini gerçek bir bilimsel altyapıya oturtarak ve aşkın acısına dair evrensel bir soru sormaya cesaret ederek bir bilimkurgu klasiği haline geldi. Öte yandan, “Adsız Aşıklar”ın aşk hastanesi fikri daha çok bir metafor olarak kullanılıyor. Aşkı bir hastalık ya da tedavi edilebilir bir sorun olarak ele alırken, bu fikrin gerçekçi ya da bilimsel bir altyapıdan ziyade romantik dramı ilerletmek için bir araç olduğu izlenimini veriyor. İzleyiciye aşkı anlamaya dair yeni bir perspektif sunmaktan çok, karakterlerin geçmiş travmalarına dayanan standart bir romantik hikaye anlatılıyor.
Karakter Dinamikleri ve Çatışma Potansiyeli
Doktor Cem ve Psikolog Hazal’ın zıt bakış açıları, dizinin temel dramatik çatışmasını oluşturuyor. Ancak bu çatışma, Gondry’nin filmindeki Joel ve Clementine arasındaki karmaşık, çok boyutlu ilişki dinamiğinin gerisinde kalıyor. “Adsız Aşıklar”da karakterlerin geçmiş travmalarına sıkça vurgu yapılması, hikayeyi derinleştirmek yerine yer yer dramatik klişelere saplanıyor gibi görünüyor.
Bilimkurgu türüyle doğrudan bağ kurmak zorlama olabilir; ancak “Adsız Aşıklar”ın merkezindeki fikir, son yıllarda popüler hale gelen “duyguları mühendislik yoluyla kontrol etme” temasına yakın duruyor. Netflix’in diğer yapımları ya da Black Mirror gibi bilimkurgu antolojileri, aşkın ve insan duygularının manipüle edilmesine dair çok daha derinlikli ve etkileyici anlatımlar sundu. Bu bağlamda, “Adsız Aşıklar”ın iddialı konsepti, göründüğü kadar yenilikçi olmayabilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder