12 Ocak 2025 Pazar

 "ÇAY MI İÇCEN, ÇİÇEK Mİ GARİ"

EGE’NİN KEKİĞİ Mİ, FİLTRE KAHVE Mİ?



**Americano**, **Pour Over**, **French Press**, **Drip Coffee**, **Cold Brew**, **Aeropress**, **Siphon Coffee**

Ege’nin bi kahvesine oturdunuz mu hiç? Meltemin yüzünüzü okşarken, zeytinler altında, o eski tahta sandalyelerde... 

Bir kahveci yanaşır, yüzünde hafif bi gülümsemeyle sorar: "Çay mı içcen, kekik mi içcen gari?" Çaydan evvel kekik gelir akla buralarda. Bir tutam kekik, önce buharını tüttürür, sonra rengiyle gözünüzü çeker, kokusu burnunuza gelir. Hele bi yudum aldınız mı, o keskin tadı damağınıza yayılır.

Kahveci ekler;  "Gelelim şimdiki modaya, bi de filtre kahve çıktı başımıza. Elde goca bardaklarla yollarda dolaşıp durular, gayvalarda, süsede oturup içip durlar. Adına da "mocca" "latte", "espresso" diye bi dolu çeşit uydurdular. Kahvenin tadı mı var gari, yoksa adının mı cazibesi bilmiyom. Bi de üstüne süslü köpük koydula mı, tamam. Herşey oldu bi para meselesi gari" 

Artık kahve de kapitalizmin çarkında dönüp duruyor.

Ama gene de, Ege’nin kahvesinde, size "Çay mı içcen, kekik mi içcen gari?" diye sorarlarsa, bi düşünün gari. Goca bardakta filtre kahve mi, yoksa eski zamanların çiçek kekik çayı mı? İçinde geçmişin kokusu mu var, yoksa kapitalizmin getirdiği bir moda mı?






Oysa, Ege’nin içeceği genellikle bir tutam kekik ile demlenen, kendine has bir aromaya sahip olan çaydır. Ancak son yıllarda Türkiye’nin dört bir köşesinde farklı bir içecek dalgası esmeye başlamıştır: filtre kahve. Özellikle 2024 yılı itibariyle Türkiye’de filtre kahve pazarı ciddi bir büyüme göstermiştir.

Filtre kahve makineleri 2024 yılı itibariyle adetsel olarak %10’luk bir artış yakalamıştır. Türkiye’de kahve pazarı, online satışlar ve Black Friday kampanyalarının etkisiyle, ciro olarak da üç haneli büyüme göstermiştir. Ama işin ilginç yanı şu: bu kahvelerin çoğu dışarıdan ithal edilen kahve çekirdeklerinden yapılmaktadır ve bir fincan kahve, en ucuzu 100 TL'yi bulabiliyor.

Oysa ki, Ege'nin doğal iklimi, toprağı ve zengin florasıyla yetişen kekik, sadece sağlık için değil, aynı zamanda kültürümüzün ayrılmaz bir parçasıdır. Limon ve bal ile demlenen kekik çayı, soğuk algınlığına ve sindirim sorunlarına iyi gelirken, kimse fiyatına bakmaz; çünkü doğanın sunduğu bir armağandır. 

Kahve, kahve tüketiminin artmasıyla, reklamlar, pazarlama taktikleri ve özellikle kafein etkisiyle giderek popülerleşiyor. Fakat, Ege'nin toprakları, yıllarca kaybolmaya yüz tutan bir yerel değerle; kekik ve çiçek gibi doğal bitkilerle hayat bulmuşken, şimdi tüm gözler filtre kahve ve ithal kahve çekirdeklerinde. 

Black Friday kampanyalarında ve Anneler Günü gibi dönemlerde büyük satış patlamaları yaşanıyor. 

Peki, bizler hangi içeceği tercih ediyoruz? Bir fincan 100 TL’ye satılan ithal kahve mi, yoksa doğanın sunduğu şifalı kekik çayı mı?




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder