FASFAKİRİ DE NEYİN NESİ?
FAS FAKİRİ:
BİR YOKSULLUK MU, BİLGELİK Mİ?
NEVİN BİLGİN
Kapitalizmin küreselleşmesi, uluslararası şirketlerin devletlerden daha güçlü hale gelmesiyle birlikte oluşan yeni ekonomik yapı zengin ve fakir arasındaki uçurumu arttırırken, "fas fakir" kavramı oldukça trend oldu.
Fas fakiri kavramı üzerine hiç düşündünüz mü? Bu ifadeyi ilk kez duyan biri için yalnızca ekonomik yoksunluğu çağrıştırabilir. Ancak bu terim, tarih boyunca çok daha derin bir anlam kazanmış ve özellikle tasavvuf geleneğinde, dünyevi hayattan bilinçli bir kopuşun ifadesi olmuştur. Peki, neden bir insan fakirliği bir yaşam biçimi olarak benimser? Yoksunluk ile bilgelik arasında nasıl bir bağ vardır?
Derkāviyye Tarikatı ve Zühd Anlayışı
Fas fakirliği kavramı, bugünkü Fas'ın bulunduğu topraklarda 18. yüzyılda Mevlây el-Arabî ed-Derkāvî tarafından kurulan Derkāviyye tarikatı ile özdeşleşmiştir. Bu tarikat, Şâzelî tarikatının bir kolu olup, tasavvufun dünyevi bağlardan arınma yönünü en uç noktaya taşımıştır. Derkāviyye'nin takipçileri, sadece maddi varlıkları terk etmekle kalmamış, aynı zamanda toplumla olan bağlarını da büyük ölçüde kesmiştir. Onlar için zühd, yalnızca dünyaya sırt çevirmek değil, aynı zamanda nefsin terbiyesi için bir zorunluluktu.
Mevlây el-Arabî ed-Derkāvî'nin öğretilerine göre, dünyevi nimetlerden uzaklaşmak insanı saflaştırır ve hakikate ulaşmasını sağlar. Bu nedenle Derkāvî müridleri, dilenme, yamalı elbiseler giyme, hatta toplumun değer verdiği davranış kalıplarını reddetme gibi pratiklerle dünyadan tamamen soyutlanmıştır. Bir anlamda, onlar için fakirlik bir zorunluluk değil, ruhsal bir arınma sürecidir.
Fakirlikten Bilgeliğe: Derkāviyye’nin Felsefesi
Fas fakirliği yalnızca maddi yoksulluk anlamına gelmez; aynı zamanda dünyevi arzuların, hırsların ve toplumsal statü kaygılarının reddini simgeler. Bu yaklaşım, Şâzelî tarikatının erken dönem kurucularının görüşlerinden farklılaşmaktadır. Ebü’l-Hasan eş-Şâzelî ve İbn Atâullah el-İskenderî gibi isimler, müridin sosyal hayattan kopmadan manevi yolculuğunu sürdürebileceğini savunurken, Derkāviyye mensupları ise toplumu tamamen geride bırakmayı tercih etmiştir.
Bu katı tutum, dönemin diğer tasavvufi ekolleri tarafından da eleştirilmiş, ancak halk arasında büyük bir ilgi görmüştür. Çünkü birçok insan, özellikle de siyasi ve ekonomik çalkantılar içinde ruhsal bir sığınak arayanlar, Derkāviyye’nin sadelik ve içsel huzur anlayışına yönelmiştir.
Günümüzdeki Fas Fakirliği
Modern dünyada böyle bir yaşam tarzı mümkün mü?
Parası olanlar için kapitalizmin ve tüketim toplumunun egemen olduğu günümüzde, maddi fakirliğin bilinçli bir tercih olabilmesi oldukça zor görünmektedir. Ancak parası olmayanlar için Fas fakirliği hiç de uzak değildir.
Kaynakça:
https://www.academia.edu/103798200/XVIII_Y%C3%BCzy%C4%B1l_Fas%C4%B1nda_Olu%C5%9Fum_S%C3%BCrecinde_Bir_Tarikat_Derk%C4%81viyye_ve_%C3%96%C4%9Fretileri
https://islamansiklopedisi.org.tr/fakir
https://sorularlaislamiyet.com/kaynak/fakir-fakirlik
https://www.uludagsozluk.com/k/fas-fakir/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder