22 Nisan 2025 Salı

Meclis'in Açılışı ve Mustafa Kemal’in Milletvekilliğini Engellemeye Dönük Girişimler, Meclis'teki Gerilim

3 İsim, Mustafa Kemal'in vatandaşlık hukukundan düşürülmesini istedi


Erzurum Kongresi'nde hastalanınca Meclis'teki milletvekili seçilmesine ilişkin oturuma katılmadı ve bu nedenle dilekçe gönderdi



              Fotoğraf: işteAtatürk


Nevin BİLGİN 

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin kuruluş yıllarında, Mustafa Kemal Atatürk’ün milletvekilliğini engelleme girişimleri, tarih sahnesinde önemli bir yer tutmaktadır. Erzurum Milletvekili Süleyman Necati, Mersin Milletvekili Selahattin ve Samsun Milletvekili Emin Bey tarafından önerilen bir kanun tasarısı, Atatürk’ün vatandaşlık hukukundan düşürülmesini amaçlıyordu. Ancak Atatürk, mecliste yaptığı tarihi konuşmada, bu girişime karşı sert bir savunma yaptı.



Kanun Tasarısının Amacı ve Atatürk’ün Tepkisi

Bu tasarıya göre, milletvekili adaylarının yalnızca Türkiye’nin bugünkü sınırları içinde doğmuş veya en az beş yıl süreyle bir seçim çevresinde yaşamış olması gerekiyordu. Bu şartlar, Atatürk’ün milletvekilliği yolunu doğrudan kapatıyordu. Çünkü doğum yeri olan Selanik, Cumhuriyet’in sınırları dışında kalmıştı ve Atatürk, savaşlar nedeniyle hiçbir yerde beş yıl boyunca yaşamamıştı.


Mecliste yaptığı konuşmada Atatürk, bu duruma şu sözlerle tepki gösterdi:

"Doğum yerim bugünkü ulusal sınırların dışında kalmıştır. Fakat bu böyle ise bunda benim katiyen bir kasıt ve kabahatim yoktur."

Salondan yükselen “Haşa Paşa Hazretleri” seslerine aldırmadan konuşmasını sürdüren Atatürk, bu tasarının yalnızca kendisini değil, tüm ulusal mücadeleyi hedef aldığını vurguladı.


Ulusal Mücadele ve Hizmetlerin Hatırlatılması


Atatürk, konuşmasında ulusal mücadele sırasında yaptığı hizmetleri bir bir sıralayarak, bu tasarının ne kadar haksız olduğunu gözler önüne serdi. Çanakkale’de Arıburnu ve Anafartalar’daki savunmadan, Bitlis ve Muş’un kurtarılmasına, Suriye’de düşmana karşı direniş örgütlemeye kadar birçok kritik başarısını hatırlattı.

"Eğer bu maddenin talep ettiği koşulu kazanmaya çalışsaydım, bu hizmetleri yapamazdım." diyerek, kendisine yöneltilen engelleme girişiminin aslında ulusal bağımsızlık mücadelesini baltalamaya çalıştığını savundu.



Meclisteki Gerilim ve Destek Sesleri

Atatürk’ün konuşması sırasında salondaki gerginlik giderek yükselirken, Osmaniye Milletvekili İhsan Bey’in müdahalesi dikkat çekti. İhsan Bey,

"İki üç kişinin ifade yanlışlığı bütün meclise ait olabilir mi, Paşa Hazretleri?" diyerek, Atatürk’e destek verdi ve tartışmanın daha fazla büyümesini engelledi.


Hemşerilik Teklifinin Kabulü ve Sonuç

Bu girişim, Atatürk’ü derinden yaralamıştı. Ancak tam da bu günlerde, Ankara halkı ve Ankara Belediyesi öncülüğünde Atatürk’e hemşerilik teklif edildi. Bu teklif, yalnızca bir formalite değil, halkın liderine duyduğu güvenin ve bağlılığın güçlü bir ifadesiydi. Mustafa Kemal Paşa, bu anlamlı teklifi kabul ederek Ankara ile olan bağını daha da güçlendirdi ve daha sonra üst üste beş dönem Ankara milletvekili olarak görev yaptı.


Bu süreç, Atatürk’ün yalnızca askeri lider olarak değil, aynı zamanda siyasi arenada da nasıl engellere rağmen mücadelesini sürdürdüğünü gösteren önemli bir olay olarak tarihe geçti.

Bu olay, Atatürk’ün ulusal mücadeleye adanmışlığının ve halkın ona duyduğu sevginin en güçlü kanıtlarından biri olarak hafızalarda yer etti.


Mustafa Kemal, Erzurum'da Hastalanır, İlk Vekilliği Erzurum


Meclis-i Mebusan On Üçüncü İnikat Zabıtnamesi

Tarih: 23 Şubat 1336 Pazartesi

Sayfa: 148


— Erzurum Mebusu Mustafa Kemal Paşa'nın mazbata ve evrak-ı müteferria-i intihabiyyesi şubece kıraat edilerek müşarünileyhin mebusiyeti kabul ve tasdik edilmiş.


REİS: — Kabul buyuruluyor mu efendim? Mustafa Kemal Paşa'nın Erzurum Mebusluğu tasdik olunmuştur.


REİS: — Diğerini de okuyunuz:


Meclis-i Mebusan Riyâset-i Celilesine


Hastalığıma binaen bu günlerde hareketime imkân yoktur. Mezun addedilmekliğimi istirham eyleri


Meclis'in açılışı


Her türlü hazırlık tamamlanmıştı. Türk Milletinin tarihinde yeni bir devir açılıyordu; özgürlük, millet iradesiyle, Meclis aracılığıyla kazanılacaktı. 23 Nisan'da Ankara, hem tarihi bir olaya tanıklık ediyor hem de bu olayın sahnesi oluyordu. Bu gelişmeler, harikalarla dolu tarihimizde milletin yaşama verdiği önemin ve özgürlük tutkusunun açık bir göstergesidir.


Millet, yok edilmek istenen varlığını kurtarmak için Meclisini açıyordu. Meclisin, Ulus Meydanı’ndaki İttihat ve Terakki Kulübü binasında açılmasına karar verildi. 23 Nisan 1920'de Meclis açılırken, bu tarihi ana tanıklık eden gazeteci ve tarihçi E. Behnan Şapolyo şöyle anlatıyor:


“Bina henüz tamamlanmamıştı. Kiremitleri bile döşenmemişti, pek çok eksiği vardı. Kiremit yetmediği için Ankaralılar, kendi evlerinin çatılarından kucak kucak kiremit taşıyarak binanın çatısını kapattılar. Bu manzara çok anlamlıdır. Mecliste milletvekillerinin oturacağı sıra bile yoktu. Ankara Muallim Mektebinin tatbikat okuluna ait sıralar getirildi. O dönemde Ankara’da elektrik de yoktu. Kahvelerden birinden alınan petrol lambasıyla salon aydınlatıldı. Koridora, milletvekillerinin su içebilmesi için üç küp konuldu ve üzerlerine maşrapalar bırakıldı. Sokağa bakan ilk oda, Riyaset (Başkanlık) odası olarak düzenlendi.”


Daha sonra, Meclis salonuna meşhur hattat Hulusi Efendi’nin yazdığı "Hâkimiyet Milletindir" yazısı asıldı. Bu söz, sadece o günün değil, Türk milletinin bağımsızlık ve egemenlik anlayışının da simgesi haline geldi.


Kaynakça: 


https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/346212


https://www.youtube.com/watch?v=8JKYlBlxhw0


https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/1665054

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder