ZENGİNLERİN YATLARI
YATLARIN DİĞER YÜZÜ
Gösterişli Maviliklerin Karanlık Gölgesi
NEVİN BİLGİN
Güneşin denize vurduğu bir sabah, mavi sularda ağır ağır süzülen dev bir yat görürsünüz. Üst güvertede güneşlenenler, kristal bardaklarda içkiler, fonda bir DJ seti. Her şey “hayat böyle yaşanır” dedirten bir reklam filmi gibidir. Fakat bu film, kamera arkasını göstermemeye yeminlidir. Çünkü o yüzen sarayların ardında, pek çok karanlık gerçek saklıdır.
1. Gösterişli Tüketimin En Uç Noktası
Süperyatlar yalnızca ulaşım aracı değildir; aynı zamanda “kapital emilimi”nin somut halidir. İçlerinde botoks uzmanından drone operatörüne, yoga eğitmeninden Michelin şefine kadar onlarca profesyonel çalışır. Bu devasa yapı, aşırı sermayenin “tüketim yoluyla eritildiği” bir platformdur. Zenginlik, işlevsellikten çok gösteriş uğruna denize akar.
2. Mahremiyet Değil, Gizlilik
Yatların bir diğer işlevi, “görünmeden görünmek”tir. Siyasetçilerin, iş insanlarının ve milyarderlerin özel etkinlikler düzenlediği, basına kapalı toplantılar yaptığı yüzen odalardır bu tekneler. Diplomatik pazarlıklar, kara para düzenlemeleri ya da sadece skandallardan uzaklaşmak için ideal bir ortam sunar. Uluslararası sularda olmak, uluslararası kuralların dışında kalmaktır.
3. Vergiden Kaçmanın Deniz Yolu
Süperyatlar çoğu zaman Cayman Adaları, Bermuda ya da Malta gibi vergi cennetlerine kayıtlıdır. Bunun anlamı şudur: milyonlarca dolarlık mülkiyet, neredeyse sıfır vergiyle işletilir. Yatların üstünde taşınan sanat eserleri, lüks mücevherler ve değerli eşyalar da bu sayede gümrüksüz geçiş avantajı elde eder. Bu, yasal ama etik dışı bir finansal kaçış biçimidir.
4. Emeğin Görünmeyen Güvertesi
Yatların güvertesinde içki servisi yapan garsondan, kamaraları her sabah parlatan temizlikçiye kadar geniş bir görünmeyen emek zinciri vardır. Çoğu, haftada 80 saati aşan mesailerle çalışır, ailelerini aylarca göremezler. Lüksün parlak yüzeyi, insan emeğiyle cilalanmıştır.
5. Çevresel Bedel: Denizlerde Karbon Ayak İzi
Bir süperyat, yılda 7 bin tondan fazla karbon salınımı yapabilir. Sadece bir haftalık seyir, bir bireyin yıllık karbon ayak izine eşdeğer olabilir. Ayrıca limanlarda aylarca çalışan motorlar, deniz ekosistemini de olumsuz etkiler. Okyanusların ortasında parlayan bu metal yığınlar, aslında doğanın kalbine saplanan birer teknolojik hançerdir.
6. Sosyal Medya Estetiğiyle Maskelenen Boşluk
Yatlar, yalnızca fiziki değil, aynı zamanda psikolojik bir kaçış mekânıdır. Sosyal medyada göz kamaştırıcı paylaşımlarla pazarlanan bu hayatlar, çoğu zaman içsel bir boşluğun da işaretidir. Gösterişli davetler, sınırsız tüketim ve bitmeyen geziler aslında anlam arayışının başka bir dilidir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder