AKRABALIK YOK, TOPLULUK VAR: NEOLİTİK DÖNEMDE EV İÇİ MEZARLARDAKİ ŞAŞIRTICI BULGULAR
İLK İNSANLAR AKRABALARIYLA YAŞAMIYORDU
NEOLİTİK DÖNEMDEKİ EV İÇİ MEZARLARDA YAPILAN GENETİK İNCELEMELERDEKİ İLGİNÇ SONUÇLAR
NEVİN BİLGİN
Neolitik döneme ait höyüklerdeki evlerin içine ölüler de gömülüyor. İnsanlar ölüleriyle birlikte yaşıyordu. Yapılan genetik incelemede, ev içine gömülenlerin birbiriyleriyle çoğunlukla akraba olmadıkları ortaya çıktı. Bu da aile kavramının o dönemde oluşmadığına önemli bir işaret olarak ortaya çıkarken, gömülen öülelerin ilk mülkiyete geçiş yanında ritüel anlamı taşıyıp taşımadığı üzerinde duruluyor.
Özellikle Çatalhöyük, Türkiye’nin orta kesiminde, M.Ö. 7100–5950 yılları arasında kesintisiz olarak iskan edilmiş büyük bir Neolitik yerleşimdir. Yoğun yapılaşmış alanı ve yaklaşık 6.000 kişilik nüfusuyla, evlerin zeminleri altına gömü uygulamaları arkeologların dikkatini çekmiştir.
Ev içi gömüler, bireylerin akrabalık ilişkilerine dayanıp dayanmadığı sorusunu gündeme getirmiştir. Bazı araştırmalar gömülerin biyolojik akrabalık temelli olduğunu varsayarken, kapsamlı genetik analizler karmaşık, sosyal ve ritüel olarak düzenlenmiş bir yapı olduğunu göstermiştir.
Genetik Bulgular ve Akrabalık Analizi
2019 yılında yapılan mitokondriyal genom çalışmaları, Çatalhöyük’te evlerin zeminleri altına gömülen bireyler arasında anne hattı bağlantısının bulunmadığını ortaya koymuştur. Devam eden nükleer DNA analizleri, Aşıklı Höyük ve Çatalhöyük’ten 60’tan fazla örneği incelemiş; ancak çevresel koşullar nedeniyle yalnızca 22 örnekten yeterli kalitede DNA elde edilebilmiştir.
Bu veriler, Boncuklu Höyük, Barcın ve Tepecik-Çiftlik gibi Anadolu’daki diğer yerleşimlerle karşılaştırılmış ve bireyler arasındaki akrabalık derecesi tahmin edilmiştir:
·Yaklaşık 10.000 yıl önceki yerleşimler (Boncuklu Höyük ve Aşıklı Höyük) çoğunlukla biyolojik akrabaların yakın gömüldüğünü göstermektedir.
·Ancak Çatalhöyük ve Barcın gibi yaklaşık 8.500 yıllık yerleşimlerde, bir ev içinde birden fazla gömü olan çocuklar arasında biyolojik ilişki nadirdir.
Bu bulgular, Çatalhöyük’teki gömülerin biyolojik aileye dayalı olmadığını net biçimde ortaya koymaktadır.
Toplumsal Organizasyonun Biyolojik Akrabalıktan Bağımsızlığı
Çatalhöyük’te toplumsal düzen, biyolojik bağlardan bağımsız olarak kurulmuştur.
1.Bireylerin Rolleri: Ev halkı, genetik akrabalık yerine topluluk içinde tanımlanmış görevler üstlenmiştir (tarım, üretim, bakım gibi).
2.Ritüel İşlevler: Ölü gömme ve ev içi törenler, evin ve topluluğun korunmasını, bereketini ve sürekliliğini sağlamaya yönelik ritüel uygulamalar olarak işlev görmüştür.
3.Ev ve Topluluk Aidiyeti: Ölüler, biyolojik bağ olmaksızın ev ve topluluk kimliğini temsil etmiş, aidiyet ve toplumsal süreklilik ritüel ve sosyal bağlarla sağlanmıştır.
Prof. Arkadiusz Marciniak, “Toplumsal organizasyon, evlerde yaşayan bireyler ve gruplar arasında sosyal olarak düzenlenmiş bağımlılık ve ilişkiler sistemi üzerine kuruluydu. Biyolojik akrabalık temel alınmamıştı” demiştir.
Kaynakça:
https://scienceinpoland.pl/en/news/news%2C87472%2Cneolithic-adults-and-children-buried-under-family-homes-were-not-related-says-new
https://books.openedition.org/pup/5043?lang=en&utm_
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder