6 Ekim 2025 Pazartesi

OSMANLI’DA GENÇLİK HAREKETLERİ VE DERNEKLERİ

          Fotoğraf: Dr. Mithat Atabay

Nevin BİLGİN 

Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinde filizlenen gençlik hareketleri ve dernekleri, modernleşme arayışlarının, devletin gençliği biçimlendirme isteğinin ve ideolojik yönelimlerin kesişiminde doğmuştur. Bu yapılar, özellikle I. Dünya Savaşı yıllarında genç kuşakları “vatan savunmasına hazır” hale getirme amacıyla hem bedensel hem zihinsel hem de ahlaki eğitim programları yürütmüşlerdir. Her ne kadar devlet merkezli ve askeri disiplin temelli bir yapıya sahip olsalar da, bu örgütlenmeler Cumhuriyet döneminin gençlik ve spor politikalarına önemli bir örgütsel miras bırakmıştır.

Modernleşme ve Gençliğin Keşfi

Osmanlı’da gençliğin örgütlü bir toplumsal güç olarak görülmesi, modernleşme süreciyle birlikte başlamıştır. Tanzimat ve Islahat Fermanları sonrasında eğitim, bürokrasi ve sivil toplum alanlarında yapılan düzenlemeler; meşrutiyet dönemlerinde genişleyen ifade ve örgütlenme özgürlükleriyle birlikte yeni bir kuşak bilincinin doğmasına zemin hazırlamıştır.

II. Meşrutiyet’in ilanı (1908), fikir akımlarının ve basının etkisi literatürdeki adıyla Young Ottomans gibi düşünce hareketleri, gençliğin siyasal ve entelektüel bir kimlik kazanmasının önünü açmıştır. Artık gençlik, sadece eğitim çağındaki bir topluluk değil, devletin geleceğini biçimlendirecek ideolojik bir unsur olarak görülmeye başlanmıştır.

Osmanlı Güç Derneği ve Gençliğin Seferberliği

1914 yılında Harbiye Nezareti’nin kararıyla kurulan Osmanlı Güç Derneği, dönemin en kapsamlı gençlik örgütlenmesi olmuştur. Derneğin temel amacı, gençliği askerî bakımdan hazırlamak, mevcut izcilik örgütlerini devlet denetimine almak ve milli savunmaya doğrudan katkı sunacak bir gençlik modeli inşa etmekti.

Kuruluş sürecinde Harbiye Nezareti, gazetelerde yayımladığı bildirilerle bu girişimin “milleti müsellaha” yani silahlı bir ulus yaratma hedefine hizmet ettiğini açıklamıştır. Dönemin Harbiye Nazırı Enver Paşa, Abdullah Cevdet’e verdiği bir röportajda Maarif ve Harbiye Nezaretlerinin iş birliği içinde çalışarak okul çağındaki gençleri silahlı eğitimden geçireceklerini vurgulamıştır.

Güç Dernekleri, okul ve medrese merkezli biçimde teşkilatlanmış; azınlıklara ait izcilik dernekleri ise sıkı bir denetim altına alınmıştır. Ermeni ve Rum gençlerinin etnik kimlikleri üzerinden askerî eğitim faaliyetleri yürütmeleri yasaklanmış, bunun yerine her köy ve kasabada Osmanlı kimliği altında yeni Güç teşkilatları kurulması talimatı gönderilmiştir.



Osmanlı Genç Dernekleri Müfettişliği ve Alman Etkisi

1916’da kurulan Osmanlı Genç Dernekleri Müfettişliği, Almanya’daki gençlik örgütlenmelerinden esinlenerek oluşturulmuştur. Alman subay Von Hoff’un öncülüğünde şekillenen bu modelde gençlik iki yaş grubuna ayrılmıştır:

·Gürbüzler (12–17 yaş): Bedensel eğitim ve temel disiplin çalışmalarına katılanlar.

·Dinçler (17 yaş üzeri): Henüz askere alınmamış, ileri düzey askeri hazırlık yapan gençler.

Bu derneklerde jimnastik, spor müsabakaları, sağlık bilgisi, ilk yardım, ruhi terbiye, liderlik kursları gibi faaliyetler yürütülmüştür. Aynı zamanda Osmanlı Genç Dernekleri Mecmuası adlı süreli yayın çıkarılarak gençlere sağlık, gönüllülük, vatan sevgisi ve ahlak konularında bilinç kazandırılmıştır.

Faaliyet Alanları ve İdeolojik Çerçeve

Gençlik derneklerinin temel amacı, güçlü bir bedenin yanı sıra güçlü bir ruh inşa etmekti. Bu nedenle programlar yalnızca fiziksel eğitimle sınırlı kalmadı; ahlaki terbiyeyi, milliyetçi bir bilinci ve disiplin kültürünü de içerdi.

·Milliyetçilik: Gençlik, devletin bekasının teminatı olarak görülüyor; vatan sevgisi her faaliyetin merkezine yerleştiriliyordu.

·Devletçilik ve merkeziyet: Tüm dernekler Harbiye Nezareti’ne bağlıydı; devletin kontrolü dışında bir gençlik hareketine izin verilmiyordu.

·Askerî yönelim: Eğitim sistemi, gençleri fiilen orduya hazırlamak amacıyla kurgulanmıştı.

·Batı etkisi: Alman gençlik örgütlerinden alınan model, beden eğitimi ve disiplin anlayışını şekillendirmiştir.

·Sınırlı fikir çeşitliliği: Bağımsız ya da toplumcu eğilimler taşıyan gençlik hareketleri, devlet kontrolü nedeniyle gelişememiştir.

Sorunlar ve Sona Doğru

Bu derneklerin taşrada yaygınlaşması sınırlı kaldı. Maddi imkânsızlıklar, savaş koşulları ve İmparatorluğun son dönemindeki siyasal çalkantılar örgütlülüğün sürdürülmesini zorlaştırdı. Ayrıca tek merkezden yönetilen yapıları, fikir özgürlüğünü kısıtlıyor; gençliği devlete sadık birer asker adayı haline getiriyordu.

Cumhuriyet’e Mirası

Her ne kadar Osmanlı’daki gençlik dernekleri savaşın ardından dağılmış olsa da, oluşturdukları örgütsel kültür Cumhuriyet dönemine taşındı. 1923’te kurulan Türkiye İdman Cemiyetleri İttifakı ve 1936’da devletin gençlik ve spor kurumlarını yeniden yapılandırması, bu mirasın devamı niteliğindeydi.

Selim Sırrı Tarcan gibi isimler, Osmanlı döneminde edindikleri deneyimleri Cumhuriyet’in gençlik politikalarına aktardılar. Böylece gençliğin disiplinli, sağlıklı ve vatansever bireyler olarak yetiştirilmesi düşüncesi yeni rejimde de sürdü.

Osmanlı’daki gençlik hareketleri, modernleşme sürecinin ideolojik ve kurumsal bir ürünüdür. Bu örgütlenmeler, gençliği yalnızca bir yaş grubu değil, ulusun geleceğini taşıyan stratejik bir unsur olarak görmüştür. Ancak devlet merkezli, askerî ağırlıklı yapıları; özgür, çoğulcu bir gençlik kültürünün doğmasına engel olmuştur. Buna karşın, Cumhuriyet döneminin spor ve gençlik teşkilatlarının kökeninde bu erken dönem deneyimlerinin izleri açıkça görülmektedir.

Kaynakça: 

https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/2148028

https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/3685318

https://tr.wikipedia.org/wiki/Osmanl%C4%B1_G%C3%BC%C3%A7_Derne%C4%9Fi

https://belleten.gov.tr/tam-metin/315/tur

https://www.canakkaletravel.com/yazi/osmanli-imparatorlugunda-kurulan-genclik-cemiyetleri-ve-canakkale

Mikes, Kelemen, Osmanlı Genç Dernekleri. Türk Kültürü Aylık Dergi

Osmanlı Genç Dernekleri, Servet-i Fünun Dergisi


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder