ÇEMKİREN ÇEMKİRENE...
“Çemkirme Çağı: İşini Yapmamak Üzere Çalışanlar Derneği”
Gittiğin her yerde aynı tablo: Karşında bir çalışan değil, sanki müşteri azarlama uzmanı.
Sanki maaşını iş yapmak için değil, çemkirmek için alıyor.
“Efendiiimmm neee dediiinizzzz?” diye sesini uzatıyor, kelimeleri ağızda yoğuruyor, sonra da dilinin ucundan size fırlatıyor.
İşini yapmak demek, sesini inceltip sözcükleri lastik gibi uzatmak değil.
Ama bazıları bunu bir kariyer becerisi sanıyor.
Bir de işi yokuşa sürme bölümü var tabii:
Sen bir şey rica ediyorsun, karşındaki öyle bir bakıyor ki sanki “şu an sana yardım edersem ülke ekonomisi çöker” der gibi.
Yaşlı biri bir belge soruyor mesela aman Allah’ım, sanki devlet sırrı istemiş!
Yardım etmek bir yana, azarlıyor, başından savıyor.
“Git şuraya, oradan da oraya, sonra gel buraya!”
Zaten o yaşlı kişi o yolu tamamlayana kadar emekli sandığı yeniden kurulmuş oluyor.
Bu durum sadece kamu da değil, özel sektörde de yaygın.
Bankada, hastanede, mağazada, çağrı merkezinde fark etmiyor:
İşini yapmamak üzerine çalışanlar derneği sanki gizliden gizliye örgütlenmiş.
Birbirlerine şöyle motive oluyorlar gibi hissediyorsun:
“Bugün de kimseye yardımcı olmadım Sude Naz!”
“Helal kız, devam!”
Hani “görüşmelerimiz hizmet kalitemizi artırmak amacıyla kaydedilmektedir” diyorlar ya...
İşte o kayıtları biri gerçekten dinlese, “Hizmet Kalitesi” bölümünü komple kapatır, yerine “Sabır Test Merkezi” yazar.
Kısacası, bazı yerlerde çalışmak, artık çalışmamak sanatına dönüşmüş.
Kimi çemkirerek, kimi azarlayarak, kimi de işi yokuşa sürerek performans gösteriyor.

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder