29 Ekim 2025 Çarşamba

 VİJİLANTİLİZM'İN YÜKSELİŞİ

VİJİLANTİLİZM VE MİLLİYETÇİLİK İLİŞKİSİ

Vigilantizm, resmi adalet ve güvenlik mekanizmalarının dışında gelişen, toplumsal normlara, ideolojilere ya da kimliklere dayanarak şiddet içerikli eylemler yürütme. Milliyetçilik ise bazı unsurlarıyla buna zemin hazırlayabilmekte. 



NEVİN BİLGİN

Neoliberalizmin zirvesiyle birlikte dünyada yükselen bir trend var Vijilantalizm. 

Peki nedir vijilantalizm; hukukun sınırlarını aşan, “topluluğu koruma” iddiası taşıyan ama resmi kolluk ve yargı yolları dışında geliştirilen şiddet ve baskı biçimleri. 

Birçok ülkede de yükseliyor. Milliyetçiliğin de biz ve öteki kategorileriyle etkin olduğu bir yapı da vijilantalizm için zemin oluşturmaktadır. 

Vijilanti kimdir?

Vijilanti, resmi yaptırım gücü olmayan ama kendisini “adaleti yerine getiren”, “toplumu koruyan” bir aktör olarak gören birey ya da grup olarak tanımlanabilir. Örneğin, resmi kolluğun yetersiz ya da meşru bulunmadığı algısının yaygın olduğu durumlarda, bireyler veya gruplar gönüllü şekilde devreye girmektedir. Yani resmi yetkisi olmasa da bir şiddet uygulama hakkı bularak düzen sağlama amacında olduğunu öne sürmektedir. 

Milliyetçilik bağlamında ise bu daha çok biz kimliği üzerinden hareket ederek, ötekilere karşı koruma refleksi geliştiren aktörleri yaratmaktadır. 

Vijilantizm nasıl bir eylemdir?

Vijilantizm, hukuki sistemin (polis, yargı vb.) dışında, toplumsal normlara, ideolojilere ya da kimliklere dayanarak yürütülen baskı, şiddet ya da gözetim eylemlerini kapsamaktadır. Bu eylemler şu yöntemleri içerebilmektedir. 

Fiziksel şiddet: linç, zorla dışlama, tehdit.

Gözetim ve kontrol: toplumsal normlara uymayanlara karşı baskı, sosyal dışlama.

Dijital mekanizmalar: sosyal medya üzerinden suçlu ilan etme, toplumsal linç kampanyaları. 

Kimlik temelli ayrımcılık ve dışlayıcı eylemler: etnik, dini ya da göçmen kökenli gruplara yönelik hatalı biz-öteki kodlamaları kapsamında. 

Bu şekilde, vigilanti eylemi hem normatif hem de şiddet içerikli olabilir, amacı genellikle statükoyu korumak, belirli bir kimliği ya da normu savunmaktır.

 dijital vijitalizm

Vijilantizmin farklı türleri nelerdir?

Vigilantizmi sınıflandırmak mümkündür. Aşağıda bazı türler ve kriterler sunulmuştur:

Örgütlü vs. bireysel: Örgütlü vigilantizm: Belirli bir ideoloji ya da kimlik etrafında şekillenen gruplar. 

Bireysel vigilantizm, tekil kişilerin ya da küçük grupların resmi dışı yaptırım üstlenmesi.

Fiziksel vs. dijital

Fiziksel vigilantizm: Sokak baskısı, linç, tehdit, göçmenlere ya da azınlıklara yönelik şiddet.

Dijital vigilantizm: Sosyal medya linç kampanyaları, kimlik temelli “öteki” ilan etme, çevrim içi takip/gözetim. 

Kimlik temelli vs. hukuki boşluk temelli

Kimlik temelli vigilantizm: Milliyetçilik, ırk, etnik kimlik gibi “biz–öteki” ekseninde şekillenir. Örneğin göçmen karşıtı vigilante saldırılar.

Hukuki boşluk temelli vigilantizm: Devletin güvenlik ya da adalet mekanizmalarının zayıf olduğu durumlarda ortaya çıkar. 

Meşru algılanan vs. gayri-meşru

Topluluk içinde bir dereceye kadar meşru görülen vigilantizm: Örneğin “suçla mücadele” söylemiyle desteklenen vigilant gruplar.

Tamamen gayri-meşru ve şiddet içerikli vigilantizm: Hukuk düzeninin açıkça dışına çıkan ve toplumsal meşruiyeti zayıf eylemler.


Vijilantizm ne zaman/hangi durumlarda gerçekleşir?

Vigilantizmin ortaya çıkma koşulları arasında şunlar sayılabilir; 

Devletin güvenlik veya adalet sağlamada yeterli bulunmaması. Örneğin sosyo-politik krizlerde ya da savaş sonrası dönemde. 

 Etnik, dini ya da ulusal kimlik farklılıklarının belirgin olduğu toplumlarda vigilantizma daha yaygın olabilir. Örneğin göçmenlerin ya da etnik azınlıkların toplumu tehdit eden öteki  olarak kodlandığı durumlar.

 Ulus kimliğinin vurgulandığı, iç düşman ve dış düşman ayrımının keskinleştiği politik atmosferlerde vigilantizm meşruiyet kazanabilir.

Dijital medya ve sosyal medya üzerinden vigilantizm eylemleri yaygınlaşmıştır; çevrim içi linç, toplumsal baskı mekanizmaları güçlenmiştir.

Yerel düzeyde toplulukların kendi güvenliğini ya da hassasiyetlerini korumak üzere  örgütlenmesi, resmi güçten bağımsız olarak gerçekleşen vigilantizme zemin hazırlayabilir.


Milliyetçilik ile Vigilantizm Arasındaki İlişki

Milliyetçilik ve vigilantizm arasındaki ilişkide en önemli unsur "biz ve öteki" ayrımının güçlenmesidir.   Milliyetçi ideoloji, toplumu ulusal kimlik ekseninde örgütlerken, bu kimliğe uymayan ya da tehdit olarak görülen gruplar öteki olarak tanımlanır. 

Vigilantizm bu tanımlama üzerinden ötekiye karşı şiddet, baskı ya da dışlama uygular. Örneğin etnik çoğunluk-azınlık ilişkisi, ulusal kimlik tehdidi algısı gibi. 

Ulusu, milleti, vatanı koruma söylemleri, hukuki sınırların ötesinde bireylerin ya da grupların şiddete başvurmasını meşru gösterebilir. Milliyetçi vijilante gruplar bu söylem içinde konumlanabilir. 

Milliyetçilik ortamında kimlik temelli şiddet (etnik, dinsel, ulusal) yükselir ve vijilantizm bu şiddet biçimiyle örtüşebilir. Örneğin göçmenlere yönelik saldırılar, farklı etnik gruplara yönelik linç eylemleri.

Milliyetçi mobilizasyonlarda, resmi kurumların yetersiz görülmesi halinde vigilante gruplar devreye girebilmektedir. Böylelikle vigilantizm, milliyetçi hareketlerin gündelik şiddet aygıtı haline gelebilir.

Milliyetçilik internet ve sosyal medya ortamına taşındığında, çevrim içi vijilantizm biçimleri ortaya çıkabilmektedir.  Örneğin milliyetçi kullanıcı gruplarının vatan hainliği iddiasıyla farklı bireyleri hedef alması. Bu bağlamda dijital vigilantizm, milliyetçi kimliklerin hegemonik kılınması için bir araç işlevi görebilmektedir. 

Kaynakça: 

https://www.tandfonline.com/doi/abs

https://journals.sagepub.com/doi/full

https://journals.sagepub.com/doi/

https://www.defencesciencereview.com.pl/pdf-191673

https://acikerisim.sinop.edu.tr/items

https://dergipark.org.tr/en/pub/pek/issue/92539/1601130

https://ojs.emu.edu.tr/index.php/woman2000

https://dergipark.org.tr/tr/pub/mtusbbder/issue/89684


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder