Bağ Evinde Bir Lider
Çankaya Köşkü'nün Öyküsü
Şimdilerde Çankaya Atatürk Müzesi Köşkü
fotoğraf: Agos Gazetesi
Nevin BİLGİN
Türkiye Cumhuriyeti’nin başkenti Ankara’da, 1923’ten 2014’e kadar Cumhurbaşkanlığı konutu olarak hizmet veren Çankaya Köşkü, sadece bir idari yapı değil, Millî Mücadele’nin ve devrimlerin fiilen planlandığı, kararların alındığı, Mustafa Kemal Atatürk'ün ikamet de ettiği mütevazi bir başlangıcın simgesi.
Atatürk'ün bu küçük bağ evine yerleşmesi, yeni rejimin ihtişamdan uzak, halka yakın felsefesini simgelemektedir.
Ankara Günleri: Meteoroloji Binasından Çankaya'ya Uzanan Yol
Mustafa Kemal Paşa’nın 27 Aralık 1919’da Ankara’ya gelişiyle başlayan süreç, küçük bir Anadolu kasabasının ulusal mücadelenin merkezine dönüşümünü başlattı.
Paşa ve heyeti, başlangıçta modern konfor arayışı yerine, savaş karargahına dönüştürülen resmî binalarda ikamet etti. İlk adresleri Ziraat Mektebi ve ardından Direksiyon Binası (Ankara Garı) oldu.
Çankaya’ya yerleşmeden önceki ilk özel ikametgahı ise, Ankara'nın o dönem Meteoroloji İstasyonu olarak kullanılan binaydı. Ancak, bu yerleşimlerin geçici olduğu bilinciyle, Ruşen Eşref Bey'in teklifi üzerine, yeni bir yer aranmaya başlandı.
Bir Hediyenin Hikayesi
Ankara'nın o dönemki yazlık bağ evlerinin bulunduğu Çankaya’da, moloz taşlı, iki katlı, gösterişsiz bir yapı olan Kasapyan Bağ Evi (şimdiki Atatürk Müze Köşk), Mustafa Kemal Paşa’nın dikkatini çekti.
Bu bağ evi, Ankaralı Ermeni tüccar Kasım Efendi tarafından 1800'lerin sonunda yaptırılmış, savaş sırasında ise kentin zenginlerinden Bulgurluzade Tevfik Efendi’nin mülkiyetine geçmişti.
Evin alınışı, yeni devletin kuruluş felsefesine uygun, milli dayanışma ruhuyla gerçekleşti:
Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Başkanı ve Ankara Müftüsü Rıfat (Börekçi) Efendi, Paşa’nın evi beğendiğini öğrenince, hemşerilerinden topladığı 4.500 lira bağış ile evi satın aldı ve Mustafa Kemal’e hediye etti.
Paşa ise bu hediyeyi tek şartla kabul etti: Bağ evinin mülkiyeti Türk Silahlı Kuvvetleri'ne (Milli Savunma Bakanlığına) tescil edilecekti. Bu kararla, köşkün adı "Ordu Evi" oldu ve Mustafa Kemal, Mehmetçik’in kiracısı olarak Haziran 1921’de buraya taşındı.
1923 Tadilatları
Mustafa Kemal Paşa’nın ilk yerleştiği bu bağ evinde ilk olarak Fikriye Hanım, Köşk’ün döşenmesine ve düzene sokulmasına katkıda bulundu.
29 Ocak 1923’te Latife Hanım ile evlenen Mustafa Kemal, kısa süre sonra yeni eşiyle birlikte bu mütevazı bağ evinde yaşadı.
Avrupa’da eğitim almış olan Latife Hanım, harabe durumdaki ve konfordan yoksun evi yeni yaşamına uygun hale getirmek üzere büyük bir tadilata girişti.
Mimar Vedat (Tek) Bey'e (ve Mimar Arif Hikmet Bey) verilen görevle, eski binanın güney yönüne yeni bir iki katlı yapı eklendi, yatak odaları, salonlar, radyo odası tasarlandı.
Ev, İstanbul’dan getirilen mobilyaları ve yeniden tasarlanan dekorasyonuyla yeni bir görünüme kavuştu.
Müze Köşk'te Mustafa Kemal'in konuklarını beklerken bazen oynadığı bilardo masası da bulunuyor. Masada yine GMK isminin yazıldığı bilardo sopası "isteka" yer alıyor.
Atatürk, bugün Müze Köşk olarak bilinen bu bağ evinde 1921'den 1932 yılına kadar yaşadı. Ziyaretçilerini, büyükelçileri ve yabancı misafirlerini bu sade yapıda ağırlayarak, yeni Türkiye Cumhuriyeti'nin duruşunu dünyaya ilan etti.
Evin girişinde rüzgarlık denilen bir bölüm yeralırken, soğuktan korunması için yün kilimlerden perdeler yapıldı. Kalorifer sistemi yapılsa da verim alınamadı ve şömine, mangal tarzıyla ısınma sağlanabildi.
Atatürk'ün önemli kararları görüştüğü, 28 Ekim 1923'te "Yarın Cumhuriyet'i ilan ediyoruz" dediği Çankaya Sofrası da, Atatürk'ün kullandığı ve baş harflerinin GMK yazılı olduğu yemek takımları, yemek takımları yanında katılanların not almaları için kağıt ve kalemler de bugün müze içinde aynı şekilde korunmakta.
Atatürk'ün nutuğu yazdığı masası, iki ayrı kütüphanesi ve 3 bine yakın kitabı yine burada bulunmakta. Mütevazi yatak odası, banyosu, annesi Zübeyde Hanım için ayrılmış oda yanında manevi evlatları için üst katta odalar bulunmaktaydı. Bu yapılar bugün de müze içinde aynı şekilde korunmaktadır.
Pembe Köşk ve Camlı Köşk
Atatürk'ten sonraki cumhurbaşkanlarının ikamet ettiği ve 1932 yılında yapımı tamamlanan sütunlu Pembe Köşk, Müze Köşk'ün hemen sağ tarafında yer almakta ve bugünkü kompleksin ana yapısını oluşturmakta.
Ayrıca, 1935 yılında Mimar Seyfi Arkan tarafından Atatürk’ün kız kardeşi Makbule Atadan’ın ikameti için yaptırılan tek katlı Camlı Köşk de yerleşke içerisindedir. Bu yapılar, Çankaya’yı sadece bir konut değil, tarihi, siyasi ve mimari açıdan zengin bir cumhurbaşkanlığı kompleksi haline getirmiştir.
Not:
Müze Köşk'le ilgili bilgiler
https://www.tccb.gov.tr/assets/resim/banner/MuzeKosk/MuzeKosk-Katolog1.pdf
Müze Köşkü, randevu alınarak gezilebiliyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder