Kadınlarda Fallik Kompleks
Penis kıskançlığı
Fallik kompleks kavramı, Sigmund Freud'un psikanalitik teorisinde merkezi bir yer tutar ve Oedipus kompleksi ile yakından ilişkilidir.
Klasik Freudyen kurama göre, bu kompleks özellikle erkek çocuklarının fallus sahibi olmaları ve bununla ilgili güç algısı etrafında şekillenir.
Ancak kadınlarda fallik kompleksin varlığı daha karmaşık ve tartışmalı.
Freud'un Klasik Bakış Açısı ve "Penis Kıskançlığı"
Freud'a göre, kız çocukları yaklaşık 3-5 yaşları arasında, cinsel kimliklerini keşfettikleri fallik dönemde, erkek çocuklarının penis sahibi olduğunu fark eder ve kendilerinde bunun eksikliğini hissederler. Bu duruma "penis kıskançlığı" (penis envy) adını vermiştir.
Freud'a göre, kız çocuğu bu eksikliği, annesini suçlayarak (çünkü annesi de penis sahibi değildir) ve babasına yönelerek çözmeye çalışır. Bu, kadınlarda Oedipus kompleksinin başlangıcı ve nihayetinde annesi gibi pasif bir rolü kabul etmesinin nedeni olarak görülmektedir.
Freud, kadınların penis kıskançlığını tam olarak aşamadıklarını ve bunun yaşam boyu sürebilecek bir aşağılık kompleksi, erkeksi özelliklere özenme veya erkek çocuk sahibi olma arzusu gibi çeşitli psikolojik sonuçlara yol açabileceğini öne sürmüştür.
Ona göre, kadınların fallik kompleksi, erkeklerin kastrasyon anksiyetesi kadar güçlü bir dinamiktir.
Freud'un kadın cinselliği ve fallik kompleks üzerine olan görüşleri, özellikle feminist psikanalistler ve diğer kuramcılar tarafından yoğun bir şekilde eleştirilmiştir.
Karen Horney, penis kıskançlığının Freud'un düşündüğü kadar evrensel ve biyolojik bir gerçeklik olmadığını savunmuştur. Bunun yerine, kadınların toplumsal ve kültürel olarak maruz kaldıkları ayrıcalık ve güç eşitsizliği nedeniyle erkeklerin sahip olduğu statüye imrendiklerini belirtmiştir. Horney, bunun bir rahim kıskançlığı(womb envy) ile dengelenebileceğini, erkeklerin de kadınların doğurganlığına ve yaratıcılıklarına imrendiğini ileri sürmüştür.
Melanie Klein, fallik dönemin öncesine odaklanarak, bebeğin ilk deneyimlerinin ve anneyle olan ilişkinin çok daha belirleyici olduğunu vurgulamıştır. Fallus sembolizmini daha geniş bir güç veya yaratıcılık sembolü olarak ele almıştır.
Modern Psikanalitik Düşünce, fallik kompleksi daha az biyolojik ve daha çok sembolik bir kavram olarak ele almaktadır. Fallus, sadece bir cinsel organ değil, aynı zamanda iktidarı, gücü, otonomiyi ve toplumsal ayrıcalığı temsil eden bir sembol olarak görülür. Bu bağlamda, kadınlarda fallik kompleks, toplumsal cinsiyet rollerinin ve eşitsizliklerinin içselleştirilmesiyle ortaya çıkan, güç ve tanınma arayışının bir ifadesi olarak yorumlanabilir.
Kadınlarda Fallik Kompleks Neye Yol Açabilir?
Sembolik anlamıyla değerlendirildiğinde, kadınlarda fallik kompleks şu psikolojik sonuçlara yol açabilir:
Aşağılık Duyguları ve Yetersizlik Hissi: Toplumsal normlar veya kişisel algılar nedeniyle kendi cinsiyetlerinin eksik veya daha az değerli olduğunu hissetme.
Erkek Rollerine Aşırı Özenme: Geleneksel olarak erkeklerle ilişkilendirilen mesleklerde veya davranışlarda aşırı hırs, erkeksi özellikler sergileme veya feminenlikten kaçınma. Bu, toplumsal alanda güç ve tanınma elde etme çabası olarak görülebilir.
İlişkisel Zorluklar: Erkeklerle rekabetçi bir ilişki kurma eğilimi, cinsel kimlikte belirsizlikler veya partnerleriyle güç mücadeleleri yaşama.
Cinsel Kimlikte Çatışma: Kendi bedeni ve cinselliğiyle ilgili karmaşık duygular, cinsel yaşamda doyumsuzluk veya benlik saygısı sorunları.
Performatif Maskülenlik: Özellikle iş hayatında veya sosyal ortamlarda, erkeklik normlarına uygun, sert ve duygusuz bir imaj sergileme eğilimi.
#kadın
#nevinbilginhaber
#fallik
#freud
Kaynakça:
https://www.simplypsychology.org/psychosexual.html
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/498434
https://ndkdanismanlik.com/blogs/freud-donemleri-ve-freud-psikoseksuel-gelisim-kurami
https://study.com/academy/lesson/freuds-phallic-stage-of-development-lesson-quiz.html
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder