13 Kasım 2025 Perşembe

 Osmanlı'nın Son Yüzyılında Türkçülük: 

Kurtuluş İdeolojisinin Doğuşu ve Jacob M. Landau'nun Perspektifi


Nevin BİLGİN 

Osmanlı İmparatorluğu'nun çöküş sürecinde, aydınlar İmparatorluğu kurtarmak amacıyla çeşitli ideolojik arayışlara girmiştir. 

Bu arayışlardan biri olan Türkçülük, başlangıçta kültürel bir hareket olarak filizlenmiş, ancak kısa sürede siyasi bir kurtuluş reçetesi haline gelmiştir. 

Türkçülük fikrinin bu dönüşümü ve siyasi hayattaki etkileşimi, Prof. Dr. Jacob M. Landau gibi önde gelen Türkologların akademik çalışmalarının ana konularından biri olmuştur.



I. Türkçülük Düşüncesinin Temelleri

Türkçülük akımının fikri temellerini atan Yusuf Akçura, İsmail Gaspıralı ve Ziya Gökalp gibi isimler, Osmanlıcılık ve İslamcılık'ın yetersiz kaldığı ortamda, "Türk" kimliğini merkeze alan bir ulusal bilinç oluşturmayı hedeflemişlerdir. 

Bu ideoloji, yalnızca Osmanlı Türklerini değil, Rusya ve Orta Asya'daki diğer Türk topluluklarını da kapsayan geniş bir etnik ve kültürel birliği savunmuştur.

Jacob M. Landau'nun "Pan-Türkizm" Tanımı ve Kapsamı:

Landau, Pan-Turkism in Turkey: A Study of Irredentism adlı eserinin giriş bölümünde, genellikle birbirine karıştırılan Pan-Türkizm ile Pan-Turanizm kavramlarının tanımını yaparak bu ideolojinin genişliğini ortaya koymaktadır. Landau'ya göre Pan-Türkizm, tüm Türklerin birleşmesini savunan daha geniş kapsamlı bir terimdir.

Landau'nun Perspektifi: Türkçülük, başlangıçta Osmanlı'da gelişen bir milliyetçilik olmaktan ziyade, Rusya'daki Türk aydınlarının (özellikle Kırım Tatarları ve Volga Tatarları) Ruslaştırma politikalarına karşı kendi din ve milliyetlerini koruma hareketi olarak ortaya çıkmış ve ardından Osmanlı entelektüel çevrelerini etkilemiştir.

II. İlk Teşkilatlanma ve Siyasi Parti Çabaları

Türkçülük, 1908 Jön Türk Devrimi'nden sonra siyasi alanda daha görünür hale gelmiştir. Osmanlı döneminde doğrudan "Türkçü parti" adıyla kurulan bir parti olmasa da, bu ideolojiyi yaymayı amaçlayan kültürel ve siyasi dernekler önemli rol oynamıştır:

Türk Derneği (1908): Türk dilini ve tarihini incelemek amacıyla kurulan bu ilk dernek, Türkçülük fikirlerini akademik bir çerçevede ele almıştır.

Türk Yurdu Cemiyeti (1911): Daha siyasi bir amaç güden bu cemiyetin yayın organı olan Türk Yurdu dergisi, Türkçü ideolojinin en etkili yayınlarından biri haline gelmiştir.

Türk Ocağı (1912): Türkçülüğün en önemli ve uzun soluklu teşkilatlanmasıdır. Genç aydınları, subayları ve memurları bir araya getirerek, Milli Mücadele ve Cumhuriyet döneminde de etkisini sürdürecek bir ideolojik merkez yaratmıştır.

III. İttihat ve Terakki Döneminde Siyasallaşma ve Sonuç

Türkçülük, özellikle I. Dünya Savaşı yıllarında İttihat ve Terakki Cemiyeti (İTC) liderleri tarafından politik bir araç olarak kullanılmıştır.

Landau'nun Vurgusu: Landau, İttihatçı liderler Talat, Enver ve Cemal Paşalar'ın Pan-Türkist hareketin baş temsilcileri ve politikacıları olduğunu belirtmektedir.

I. Dünya Savaşı'na girilirken bu hareket, Pan-İslamist bir kalıp içerisine oturtularak yayılmaya çalışılmış; Şeyhülislam'dan cihat fetvası alınarak tüm Müslümanlar Ruslara karşı savaşa çağrılmıştır. Ancak bu çabalar sonuç vermemiştir.

Landau, eserinde Pan-İslamist ve Pan-Türkist hareketin Osmanlı İmparatorluğu'nu ayakta tutamadığını ve Mustafa Kemal'in "Yurtta sulh, cihanda sulh" ilkesiyle 1923'te Türkiye Cumhuriyeti'ni kurduğunu vurgulamaktadır. Bu, Türkçülüğün, İmparatorluğu kurtarma misyonunda siyasi bir başarısızlık yaşadığını göstermektedir.

#türkçülük

#milliyetçilik

#nevinbilgin


Kaynaklar

Landau, Jacob M. (1981). Pan-Turkism in Turkey: A Study of Irredentism. C. Hurst & Co., London.

Akçura, Yusuf. (1904). "Üç Tarz-ı Siyaset."


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder