MİLLİ EGEMENLİK PLATFORMU:
SİVİL İNSİYATİFİZ, HER PARTİYE EŞİT MESAFEDEYİZ
(Analizle ilgili gelen onay ve tepki yorumlarının ardından platformun kendisini anlatan bir yazı)
MİLLİ
EGEMENLİK PLATFORMU:
SİVİL
İNSİYATİFİZ, HER PARTİYE EŞİT MESAFEDEYİZ
İftarda bir
araya gelerek kamuoyuna kendilerini tanıtan Milli Egemenlik Platformu’nun buluşması
ve bildirisi ardından yazdığım yorum yazısı üzerine olumlu ya da olumsuz
tepkiler geldi.
Platform
sözcüleri, öncelikle “sivil bir inisiyatif” olduklarının üzerine basarak kendilerini
şu şekilde ifade ediyor:
Bütün
siyasi yelpazeyi kuşatmayı, Türkiye’nin azami müştereklerini korumayı, siyaseti
hakaret, iftira, kamplaşma kültüründen uzaklaştırmayı, meselelerini doğru ve
yeteri kadar tartışabilecek bir zemini inşa etmeyi amaçlıyoruz. Bütün siyasi
partilere eşit mesafede, Milletin ortak değerlerinin tahkimini, Cumhuriyetimizin
niteliklerinin sürdürülebilirliğini amaçlayan bir sivil inisiyatifiz.
Türkiye
Cumhuriyeti’nin kuruluş, ruh ve fikrinin yeniden, doğru anlaşılmasının ve
sürdürülebilir olmasının teminini amaçlıyoruz. Yayınladığımız bildiri bu temel
kabulleri içermektedir.
Milli
egemenlik olmadan tam bağımsızlık olamayacağı gibi tam bağımsızlık olmadan
Demokrasinin temini olamaz. Ancak Hukuk devletiyle teminat altında, sürdürülebilir
olabilir. Türkiye’de bu zemin günden güne yitirilmektedir.
İftar buluşmasında ise Prof.
Dr. Ahmet Bican Ercilasun, Milli Egemenlik Platformu'nun ilk bildirisini okudu.
Ercilasun'un okuduğu bildiri şöyle:
"Üstte mavi gök çökmedikçe, altta
yağız yer delinmedikçe... Bizler; tarihe ve geleceğe Türk Milleti'nin
penceresinden bakan, Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran Türk milliyetçiliği fikrine
inanmış kişileriz; laik, üniter ve milli Türkiye Cumhuriyeti'nin devletiyle ve
milletiyle bölünmez bütünlüğü en kıymetli hazinemizdir.
"KİMİLİĞİMİZ VE EGEMENLİĞİMİZ DOKUNULMAZDIR"
Mustafa Kemal Atatürk'ün yolundan
giderek, Türk Milleti'nin egemenliğini koruma ve geleceğe taşıma görevini
yerine getirme azim ve kararlılığındayız. Türk kimliğinin ve mili
egemenliğimizin tartışmaya açıldığı bir dönemde kimliğimizin ve egemenliğimizin
dokunulumaz olduğunu hatırlatıyoruz.
Ülkümüz; yüksek Türk kültürünü,
milli ve manevi birliğimizi güçlendirecek geleceğe taşımak ve Türk uygarlığını
çağdaş uygarlıkların üzerine çıkarmaktır. Görevimiz vatan, tarih, dil, sanat,
aile, ahlak, özgürlük, din ve vicdan hürriyeti gibi insan ve milletin
vazgeçilmez değerlerini korumak ve geliştirmek, bunlara ya da milli birliğimize
yönelecek tehditler hakkında Türk Milleti'ni bilgilendirmek, milli bilinci diri
tutmaktır.
GENÇLERİMİZİN TÜRKLÜK BİLİNCİYLE YETİŞMESİNE YARDIMCI OLMAK
Bu amaçla; gençlerimizin Türklük
bilinciyle ve bilimin ışığında yetişmesine yardımcı olmak, bugün ve yarın
arasında bilgi aktarımı sağlamak en önemli görevlerimizdendir. Başta milli
birliğimiz olmak üzere; nüfus yapımıza, ekonomik, sosyal ve kültürel hayatımıza
tehdit oluşturan sığınmacı ve kaçak yaancı sorunuyla mücadele edeceğiz. Bütün
mücadelemiz; demokrasiyi, meşruiyeti, hukukun üstünlüğünü esas olarak, insan
haklarına saygı çerçevesinde, içte ve dışta barış ilkesi kaynaklı olacaktır.”
Platformun 40 kişilik
yürütme kurulunda şu isimler yer aldı:
"Prof. Dr. Ahmet Bican Ercilasun, Prof.
Dr. İskender Öksüz, Ahmet Hamdi Ünal, Prof. Dr. Alir Rıza Söğüt, Ali Şanalmış,
Ali Uzunırmak, Alptekin Yıldırım, Atilla Kaya, Ayfer Uzunırmak,rkan Karaoğlu,
Fahri Akman, Fatih Bozaklı, Fatma Koç, Prof. Dr. Feyzullah Eroğlu, Gazi Çevik,
Gökhan Yılmaz, Hakan Erdem Hakan Paksoy, Hamdi Kılıçarslan, Hanefi Çelebioğlu,
Harun Meral, Hasan Gömleksiz, Prof. Dr. İbrahim Maraş, Kadir Şahin, Prof. Dr.
Kemal Aydın, Prof. Dr. Kürşat Öncül, Prof. Dr. Mehmet Alagöz, Mehmet Emin Uyartaş,
Prof. Dr. Meltem Çetin, Meryem Kuz Halkacı, Mesut Güneş, Prof. Dr. Murat Esin,
Mustafa Celepçi, Doç. Dr. Osman Yılmaz, Prof. Dr. Özkul Çobanoğlu, Sema Doğan,
Prof. Dr. Selçuk Bali, Prof. Dr. Selçuk Peker, Paşa Kula, Prof. Dr. Recep
Çetin, Suat Başaran, Prof. Dr. Şahin Akıncı, Prof. Dr. Vahit Türk, Vasıf
Duygulu, Yağmur Tunalı, Yıldırım Görgen ve Yusuf Özkan.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder