28 Nisan 2024 Pazar

 

    EMEKLİYE EBEDİ VAATLER

     68 YILDIR TÜRK EMEKLİSİ SEÇİM MALZEMESİ

     VATANDAŞI UNUTUP KENDİ MAAŞINI ARTTIRAN MİLLETVEKİLLERİNE “DELTA YÖNTEMİ”

     MİLLETVEKİLİ MAAŞ ZAMMINA KARŞI ÇIKAN TEK MİLLETVEKİLİNİN BAŞINA NE GELDİ?

     O MİLLETVEKİLİ ZEKAİ ÖZCAN ANILARINDA NE ANLATTI?

 

Kaynak: https://www.gzt.com/jurnalist/turkiyede-siyasal-iletisimin-kisa-tarihi-50-60-3468495



    NEVİN BİLGİN

    Türkiye’de giderek artan enflasyon ve ekonomik çıkmaz, sosyal adalet dağılımını da yerle bir etmiş görünmektedir. 10 bin lira hatta altında aylıklarla geçinmek durumunda kalan vatandaşlarla, vatandaşla empati ilişkisini kaybeden siyasetçiler arasındaki bağ da giderek kopmaktadır. Siyasetçilerin başarılı olmaları için gerekli olan ve adına Delta Yöntemi denilen “disiplinli çalışma, empati, liderlik, teşkilatlanmada başarı ve akademik yardım” bileşenlerinden “empati” günümüz siyasetçilerin artık çok uzağında görüntü vermektedir.

     Empati ve Akademik Yardım

     Uluslararası alanda başta ekonomide yaşanan değişim ve dönüşümler siyasete de yansımaktadır. Son yıllarda siyasetin ulusal ve uluslararası düzeyde temel parametrelerinde önemli ve hızlı değişiklikler yaşanıyor. Bu değişimler, küreselleşmenin hız kazanmasıyla birlikte siyasal katılımın niteliğindeki değişimlerle yakından ilişkilidir. Demokratik kurumların kökleşmesi, sivil toplumun siyasetteki etkisinin artması ve uluslararası örgütlerin baskısıyla siyasetin çehresi değişiyor. 

     Siyasetçilerin ise başarıya ulaşmaları, disiplinli çalışma, teşkilatlanmada başarı ve liderlik yanında, vatandaşın sorunlarını yakından bilme, onunla empati kurma, aynı zamanda da bağımsız görüşler oluşturabilen bir akademik yardıma dayanmaktadır. 

     Milletvekili Zamları ve Yüksek Maaşlı Bürokratlar

    141 bin TL tutarında maaş alan milletvekillerine önümüzdeki günlerde yansıyacak 43 bin TL zam da tartışma yaratmaktadır. 

      Milletvekilleri ile milletvekilli emeklileri de memurun zammından faydalanacak. Mevcut durumda milletvekilleri 141 bin 883 lira, milletvekili emeklileri de 96 bin 958 lira maaş alıyor. Emekli olup aynı zamanda milletvekilliği yapanların ise aylık geliri ise 238 bin 841 lira. 6 aylık enflasyonun belli olmasıyla temmuz zammı döneminde milletvekillerine yapılacak zammın da 43 bin 302 lira olması bekleniyor. Yine kamuda üst düzey bürokratların maaşları da milletvekili maaşlarını geçmiş durumda.

   Tabii milletvekillerine de zam yapılması gerekiyor ancak, vatandaşın sefalet aylıklarına mahkum olduğu bir ortamda aradaki uçurumun fazla olması hem sosyal adalet açısından sorun yaratırken, hem de ayrıcalıklı bir sınıf yapısı oluşturmaktadır. 

       MİLLETVEKİLİ ZAMMINA KARŞI ÇIKTI, SİYASİ HAYATI BİTTİ

       Milletvekillerinden bu sosyal adaletsizliğe ses çıkaranı görmekse pek mümkün değil. Çünkü karşı çıkan kişi öncelikle milletvekilleri tarafından dışlanarak siyasette yalnızlığa itiliyor. Yıllarca SGK’da üst düzey bürokrat olarak görev yapan, ardından AKP’de siyasete giren, kısa bir süre MHP’de siyaset yaptıktan sonra siyaseti noktalayan, sosyal güvenlik kurumlarının birleştirilmesi yasasının mimarı eski Ankara Milletvekili M. Zekai Özcan anılarını yazdı. “Bürokrasi ve Siyaset Dedikleri” adlı kitapta hem hayatını hem de sosyal güvenlik sisteminin tarihçesini kaleme alan Özcan, milletvekili maaş artışları sırasında yaşadıklarını kitapta anılaştırdı.


       M. Zekai Özcan


      Kitapta ilgili bölümden bir pasaj şöyle:

     “Milletvekilleri bana kırgın, küskün ve hatta bazılarının düşman olmasının sebebi TBMM Genel Kurulu’nda yaptığım konuşmadan da anlaşılıyordu. Demiştim ki;

     “Bir milletvekili ide bir çaycı da bir çoban da aynı eşit sağlık hizmeti alacak, sağlığa ulaşımda aralarında hiçbir fark olmayacak.

      Milletvekilleri dahil SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı mensubu her bir sigortalımızın emekli olma şartı eşitlenecek, herkes ödediği prim oranında emekli aylığı alacak ve hiçbir sigortalımız arasında bir istisna olmayacaktır.

      Emeklilerimizin maaşlarına çok yüksek zam yapmamıza rağmen aylıklarını yetersiz, çalışanların aldıkları ücretleri at bulduğumu artması gerektiğini” söyledim.

      Yoksullara sadece paket yardımının yapılmasının doğru olmadığını onların yasal güvenceye kavuşturulması gerektiğini, 65 yaş üstü aylığının çok düşük olduğunu söyledim.

      İktidar milletvekiliydim, muhalefet milletvekilinin söylemeyeceği şeyleri söyledim. TBMM Kürsüsünü bu namusla kullandığımı gönül rahatlığıyla söyleyebilirim. Dürüstlükten eşitlikten yana aldığım tavrın ve söyledim her bir sözümden dolayı her zaman şeref duyduğumu belirtmek isterim. Ancak bu TBMM Genel Kurulunda son konuşmam oldu.”

 


    68 YILDIR PARTİLER EMEKLİYİ SEÇİM MALZEMESİ YAPIYOR

    Türkiye'deki emekli sayısı, 2023 verilerine göre 10 milyonu buluyor. Geriye dönüp 1956’ya doğru gidersek her seçim döneminde emekliler seçim malzemesi olmuş, emekli aylıklarının düzeltileceği gündeme getirilmiş. Yıl 2024 emekliler önümüzdeki günlerdeki yerel seçimlerde de yine seçim malzemesi. Hatta kendi bir kısmı kendi partilerini bile kurdu.

2023 rakamlarına göre, Sosyal Sigortalar Kurumu (SSK): 7.380.482 emekli

Bağ-Kur (4B): 1.732.055 emekli

Emekli Sandığı (4A): 1.618.855 emekli

Bu verilere göre toplam emekli sayısı 10.731.392'dir. Ayrıca, dul, yetim, malul veya sürekli iş göremezlik geliri alan kişi sayısı da 4.476.395'tir.

1950’den itibaren 1980’lere kadar partilerin seçim beyannameleri incelersek emeklilerle ilgili şu vaatlerle karşılaşıyoruz. Ortak nokta emeklinin gelirinin, yaşam koşullarının düzeltilmesi. Ancak hala bu konuda aşama kaydedilmiş değil.

CHP- 1956: Emeklilik bir geçim darlığı olmaktan çıkarılmalı, Emekli Sandığı memurlar için bir sosyal hizmet merkezi haline getirilmeli, sandık gelirleri memur ve emeklilerin yararına tahsis olunmalıdır.

Hürriyet Partisi- 1957: Emekli, dul ve yetimlerin hakları emniyet altında bulundurulacak, bu konuda mağduriyet ve ıstırap kaynağı olan adaletsizliklerin giderilmesine çalışılacaktır.

CHP- 1961: Emeklilik konusu, vatandaşlar arasında hiçbir fark gözetilmeden ve tüm olarak ele alınacak, eski ve yeni emekliler ile dul ve yetimler arasındaki eşitsizlik ortadan kaldırılacaktır.

Adalet Partisi- 1961: Sigorta primlerini ödeyen serbest meslek erbabı, esnaf ve sanatkârlar, hizmet erbabı sosyal güvenlik sistemi içerisine alınacak, işsizlik sigortası tesis edilmeli, kimsesiz çocuklara, dul, emekli, yetim, ihtiyar ve sakatların durumlarıyla yakından ilgilenilecek, bunların sıkıntıdan kurtarılmaları için gereken tedbirler alınacaktır.

Adalet Partisi- 1965:506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun emeklilikle ilgili hükümleri derhal değiştirilerek, sigortalıların 55 yaşından itibaren veya 25 yıllık sigortalılık süresinden sonra emekliye ayrılabilmeleri sağlanacaktır. Emeklilik aylığının oranı % 70’e çıkarılacaktır. Hayat pahalılığındaki ve genel ücret düzeyindeki yükselişlerle emekli aylıkları arasında ilişki kurulacaktır.

CHP- 1969: Kuracağımız Sosyal işler Bakanlığı’na bağlı devlet sigorta kurumu ile bütün vatandaşları sigortalayacağız. 55 yaşını bitirmiş kadın, 65 yaşını bitiren erkek, kısaca her yurttaşın emekli hukukuna sahip bulunmasını temin edeceğiz.

MHP- 1969: Emekliye ayrılan yaşlılar için, yalnızlık ve maddi zorluklar çekmeksizin rahatça yaşayabilecekleri esenlik evleri açılacaktır.

CHP- 1973: Emeklilik, maluliyet, dul ve yetim aylıklarının artan fiyatlara uydurulması şarttır. Bu aylıkların belli bir geçim ve yaşama seviyesi sağlayacak şekilde esnek olması ve iktisadî şartlara sür’atle ayak uydurması için gerekli tedbirler alınacaktır.

CHP- 1973: Dar gelirli yurttaş, köylü, işçi, memur, küçük esnaf ve sanatkâr, emekli, dul kadın, neden vergi ve harç bakımından çok varlıklı bir yurttaşla ayni yüke katlansın? Üniversiteye giriş harcı veya imtihan hara, neden, varlıklı ile varlıksız, gerçek öğrenci ile anarşist eylemci için ayni olsun? Kanunun uygulanışında, varlıklı aile çocuğundan ayda birkaç yüz lira, yılda birkaç bin lira ücret alınacak, diğerlerinden bugün alınan ücret dahi istenmeyecektir.

Demokratik Parti- 1973: İşçi emekli aylıklarının geçinme endekslerine uygun olarak ayarlanması sağlanacaktır.

Adalet Partisi- 1977: Köyün, köylünün, işçinin, esnafın, memurun, emeklinin iktisaden güçsüz bütün vatandaşların hayat seviyelerinin yükseltilerek refaha ulaştırılmalarını sağlanacak.

Adalet Partisi- 1977: Emekli işçilerin dul ve yetimlerin aylıkları donmuşluktan kurtarılmış ve taban aylık 540 liradan 1500 liraya yükseltilmiştir. Kademelere göre %20- 50 arasında bir artış sağlanmıştır. İşçi kıdem tazminatı her hizmet yılına karşılık 15 günlük ücret yerine 30günlük ücret tutarına yükseltilmiş ve bu tazminatın 24 aylık tutarı vergiden muaf tutulmuştur.

Kadın işçi ve memurlara arzu ettikleri takdirde 20 yılda emekli olma hakkı tanınmıştır. Çalışan işçilerin asgari ücretleri 40 liradan 60 liraya yükseltilmiştir. Sosyal Sigortalar Kurumunun işçilere verdiği konut kredileri 100 bin liradan 150 bin liraya çıkarılmıştır. İşçi ve memur emeklileriyle, dul ve yetimlerin maruz kaldıkları bütün haksızlıklar giderilecek, geçim şartları düzenlenecektir.

       kaynak: https://www.gzt.com/jurnalist/turkiyede-siyasal-iletisimin-kisa-tarihi-50-60-3468495

Milli Selamet Partisi- 1973: İşçilerin emeklilik haklarının yeterli olmasını temin için gereken tedbirleri alacağız.

Milli Selamet Partisi- 1977: İşçi emekliaylık ve tavanlarının artırılması. Memur emeklileri aylık ve katsayılarında yeni (Asgari geçim indirimi) esaslarına göre Eşel Mobil Sistemine göre otomatik olarak artırılması.

Cumhuriyetçi Güven Partisi- 1977: Emekli, dul, yetim ve kimsesizlere fiyatların önünde giden oranda gelir sağlanacak, bu gelirler vergiden muaf olacaktır.

Türkiye Birlik Partisi- 1977: Emeklilerin durumu: Bütün ömrünü devlete vermiş emeklilerin, emeklilik döneminde huzurlu bir hayat geçirmesini temin edeceğiz. İlk icraatımız, 1970 öncesi emeklilerinin uğradığı eşitsizliği, haksızlığı gidermek olacaktır.

Cumhuriyetçi Güven Partisi -CGP-1977: önce “kendi aylıklarını” değil, önce “emeklileri, dul ve yetimleri, muhtaç yaşlıları, gazileri, devlet görevlilerini, çalışan kadınları, yurt dışındaki işçileri, dar gelirlileri, sosyal güvenlikten yoksun milyonlarca yurttaşı” düşünen partidir. Bunun, sözle değil, tutumuyla ve icraatıyla isbat etmiş olan partidir. Haksız ve kanuna aykırı şekilde çıkarılan “Parlâmenter aylıklarına zam” kararına hiçbir noktasında katılmayan ve Anayasa Mahkemesine başvurarak bu haksız kararı iptal ettiren parti CGP dir.

Köylüyü, işçiyi, devlet görevlisini esnaf ve sanatkârları, bağımsız çalışanları, emeklileri, dul ve yetimleri, yaşlı yurttaşları, işsizleri daha geniş ve daha yeterli sosyal güvenliğe kavuşturmak için dikkatle hazırladığımız somut tedbirleri azimle takip edeceğiz.

Emekli, dul, yetim ve kimsesizlere fiyatların önünde giden oranda gelir sağlanacak, bu gelirler vergiden muaf olacaktır.

MHP- 1977: Bütün ömrünü devlete vermiş emeklilerin, emeklilik döneminde huzurlu bir hayat geçirmesini temin edeceğiz. İlk icraatımız, 1970 öncesi emeklilerinin uğradığı eşitsizliği, haksızlığı gidermek olacaktır

 


      1970’TEN 2021’E ÜCRETLER

       1970'li yıllara dönersek asgari ücretin 585 lira olduğunu, dolar kurunun da 14.85 lira olduğunu görüyoruz. 

       Türkiye ekonomisinin bu yıllar arasında reel ücret ve maaş gelişimi analiz edildiğinde, ortaya çıkan sonuçlar da şöyledir:

     Demokratikleşme ve Kurumsal Reformlar: Sürdürülebilir büyüme ve kalkınma için önerilenler arasında demokratikleşme, hukukun üstünlüğü, kuvvetler ayrılığı ve güçlendirilmiş parlamenter sistem gibi kurumsal reformlar bulunmaktadır. Ancak, demokratikleşme sürecinin detayları ve pratik uygulamaları ele alınmamaktadır.

     Gelir Dağılımı ve Emek Piyasası: Gelir bölüşümündeki adaletsizlikler, emeğin payının azalması ve yoksullaşmanın artması, Türkiye'nin ekonomik ve sosyal yapısının önemli sorunları arasındadır. Bu durum, emek piyasasındaki baskıyı artırarak ücretleri etkileyen unsurlardan biridir.

     İşsizlik ve Ekonomik Büyüme: Yüksek işsizlik oranları, iş gücü piyasasında belirleyici bir faktördür ve ücretleri baskılamaktadır. Ek olarak, Türkiye'nin üretim yapısındaki zayıflıklar ve teknoloji kompozisyonundaki eksiklikler, gelir bölüşümünü ve ücretleri olumsuz yönde etkilemektedir.

    Siyasal İklim ve Toplumsal Mücadeleler: Toplumsal mücadelelerin güçlü olduğu ve siyasal iklimin ücretli çalışanlardan yana olduğu süreçlerde, emeğin satın alma gücünün iyileştiği ve gelir bölüşümünün daha adil hale geldiği vurgulanmaktadır. Ancak, otoriterleşme ve ekonomik krizler gibi faktörler, gelir adaletsizliğini artırabilmektedir.

 

 

Kaynakça

ÖZCAN, M.ZEKAİ, Bürokrasi ve Siyaset Dedikleri Hatıralarım, Ankara: Galaati Yayıncılık, (s.378-379)

YILMAZ, A., & KARATAŞ, T. (Year). Türkiye ekonomisinde ücret ve maaşlar: 1970–2021.

TASAM | Siyasette Başarının Anahtarı; DELTA Yöntemi

1969 Yılından Bu Yana Dolar Bazında Asgari Ücret Ne Oldu? Dolarla Maaş Almayanlar Üzülecek! (onedio.com)



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder