11 Nisan 2024 Perşembe

KAYIRMACILIK VE PSİKOLOJİK YIKIMI

 

                 KAYIRMACILIĞIN PSİKOLOJİK YIKIMI

            NEOPOTİZM VE KRONİZMİN GÖLGESİNDE






     NEVİN BİLGİN

     Neopotizm ve kronizm, insanlığın Antik çağlardan bu yana sorunu. İşe alımdan, terfiye, devlet yönetmeden, şirket yönetmeye kadar her alanda ve her toplumda görülebilen bir olgu. Ancak bazı toplumlarda cezalandırılan ve kabahat suçunu oluşturan kavramlar. İki kavram da kayırmayı anlatmak için kullanılıyor genellikle. Neopotizm aile içi kayırmacılığı, kronizm ise arkadaş, tanıdık çevresini ifade ederken Türkçe’de “ahbap-çavuş” kavramı ile tam karşılığını buluyor. İki kavramda hem toplum, hem de birey üzerinde yıkımsal sonuçlar doğuruyor. 

     Yeğencilik

     İki kavramın etimolojik kökenine baktığımızda, Oxford İngilizce Sözlüğü’ne göre “nepotism”, Latince ‘nepos’ kelimesinden gelir ki bu da ‘torun’ veya ‘yeğen’ anlamına gelir. Bu terim genellikle aile bireylerini kayırma anlamında kullanılır. Kronizm terimi, genellikle kan bağı dışındaki eş-dost kayırmacılığını ifade eder ve bu terim için net bir etimolojik köken belirtilmemiştir. Ancak, genellikle ‘crony’ kelimesiyle ilişkilendirilir ki bu da ‘uzun süreli arkadaş’ veya ‘yakın iş ortağı’ anlamına gelir.

      Yine örgütsel kayırmacılık konusunda yapılan literatür araştırmaları, kayırmacılığın çeşitleri ve özellikle "direkt kayırmacılık" terimi üzerinde belirli bir karmaşaya işaret etmektedir. Kayırmacılık, literatürde genellikle "favoritism" olarak geçmektedir, ancak "nepotizm" (akraba kayırmacılığı) ve "kronizm" (arkadaş kayırmacılığı) kavramları genellikle birbiriyle karıştırılmaktadır. Klientalizm genellikle siyasi kayırmacılık olarak ele alınmaktadır. Literatürdeki araştırmalarda örgütsel müşteri-tedarikçi ilişkilerinin incelendiği alanlarda, bu ilişkiler "klientalizm" olarak kavramlaştırılmadığı da gözlemlenmektedir.

    Papalar ve Yeğencilik

    Neopotizm ve kronizm, kurumlarda sıklıkla karşılaşılan etik sorunlardır. Bu terimler, genellikle ayrıcalıklı pozisyonlara veya avantajlara, kişisel ilişkiler veya aile bağlarına dayalı olarak atanmayı ifade eder. Neopotizm terimi, 16. yüzyılın sonlarında, özellikle Roma Katolik papalarının akrabalarına veya yakın ilişkide oldukları kişilere ayrıcalıklı pozisyonlar verdiği durumlarla ilişkilendirilmiştir. Benzer şekilde, kronizm terimi politik anlamda 1950'lerde ortaya çıkmıştır. 

     Kayırmacılık, tarihin çeşitli dönemlerinde ve farklı kültürlerde ortaya çıkmış ve varlığını günümüze kadar sürdürmüştür. Antik Roma İmparatorluğu'nda ve Antik Yunan'da, kayırmacılığın örneklerine sıkça rastlanmaktadır. İmparatorlar ve diğer yüksek rütbeli yetkililer, sıklıkla aile üyelerini ve yakın arkadaşlarını önemli görevlere atayarak bu tür kayırmacılık uygulamışlardır.

      Roma İmparatorluğu'nda, imparatorlar ve elit sınıf mensupları, güç ve etkiyi korumak için aile üyelerini ve yakın çevrelerini önemli görevlere getirme eğilimindeydiler. Bu uygulamalar, o dönemdeki siyasi ve sosyal yapıların bir parçası olarak kabul edilirken, genellikle imparatorluk içindeki güç dengelerini sağlamak için kullanılırdı. Antik Yunan'da da benzer uygulamalar görülmekteydi; özellikle aristokratik aileler arasında, aile üyelerini desteklemek ve onlara avantaj sağlamak yaygındı.

    Bu tür kayırmacılık uygulamaları, sadece Antik Roma ve Yunan toplumlarında değil, tarihin çeşitli dönemlerinde ve farklı kültürlerde de görülmüştür. Günümüzde de bu tür uygulamaların bazı formları devam etmektedir. Modern toplumlarda, kurumlar ve organizasyonlar içinde, aile bağları veya kişisel ilişkiler nedeniyle atamaların yapıldığı durumlarla sıkça karşılaşılmaktadır.

    Etik Sorun

    Kurumsal dünyada önemli etik sorunlar olarak kabul edilir çünkü nitelik ve performans yerine kişisel bağlantılar veya aile ilişkileri esas alındığında, kurumların etkinliği ve verimliliği tehlikeye girebilir. Neopotizm ve kronizm, adil rekabeti engeller ve yetenekli bireylerin yükselmesini veya pozisyonlara atanmasını zorlaştırabilir. Ayrıca, kurumsal kültürde güveni sarsabilir ve çalışanların motivasyonunu ve bağlılığını azaltabilir.

 



    Kamuda Örgütsel Muhalefeti Tetikliyor

    Kamu ve yerel yönetimdeki kayırmacılık konusunda yapılan araştırmalarda, çalışanların kayırmacılık algılarının örgütsel muhalefet davranışını nasıl etkilediği araştırılmıştır. Araştırmanın sonuçlarına göre, işlem kayırmacılığı algısı ile örgütsel muhalefetin dikey, yatay ve dışa aktarılmış muhalefet boyutları arasında orta düzeyde pozitif ve anlamlı bir ilişki tespit edilmiştir. Benzer şekilde, işe alma kayırmacılığı algısı ile örgütsel muhalefet boyutları arasında yüksek düzeyde pozitif ve anlamlı ilişkiler gözlemlenmiştir.

      Özellikle, katılımcıların işlem ve işe alma kayırmacılığı algılarının artmasıyla birlikte dikey, yatay ve dışa aktarılmış muhalefet algılarının da arttığı belirlenmiştir. Bu da kayırmacılığın örgütsel muhalefeti tetikleyici bir faktör olduğunu ortaya koymaktadır. Özellikle terfi kayırmacılığı boyutu ile örgütsel muhalefet arasında anlamlı bir ilişki tespit edilememesi, çalışmanın dikkate değer bir bulgusudur. Çalışmanın sonuçları, örgütlerde kayırmacılığın ciddi sonuçları olduğunu ve çalışanların bu durumu dikey muhalefet yoluyla ifade etmeye eğilimli olduğunu göstermektedir. Bu da örgütlerin insan kaynakları politikalarında ve uygulamalarında kayırmacılığın yerine adil ve liyakate dayalı süreçlere daha fazla önem vermesi gerektiğini vurgulamaktadır.

     İş Dünyasında Olumsuz Sonuç Veriyor

      Nepotizm hakkındaki araştırmalarda, geçmiş yıllarda olumlu yönlerini vurgulayan çalışmalar bulunmakla birlikte, günümüzde daha çok olumsuz yönlerini vurgulayan çalışmalara rastlanmaktadır. Günümüzde, iş dünyasının aile şirketlerinden kurumsallaşmış büyük ölçekli şirketlere doğru evrim geçirdiği düşünüldüğünde, kayırmacılığın olumlu yönlerini görmek pek mümkün değildir.

      Toplumun Kültürel Yapısı Önemli

       Kayırmacılığın en önemli faktörlerinden biri toplumun kültürel yapısıdır. Yapılan araştırmalar, özellikle aile bağlarının önemli olduğu kolektivist ve paternalist toplumlarda kayırmacılığın daha yaygın olduğunu ortaya koymuştur. Bu tür toplumlarda kayırmacılık, genellikle olumsuz bir etik sorun olarak algılanmaktadır. 

      Türkiye’deki Durum

     Türkiye'de, bazı özel kurumsal şirketlerde akraba çalışmalarını engelleyen prosedürlerin uygulandığı gözlemlenmektedir.

      Kayırmacılık üzerine yapılan araştırmalarda, beklenen hipotezlerin sonuçlarından farklı sonuçlar çıkmasının nedeni, "Sistem Meşrulaştırma Kuramı" olarak adlandırılan bir fenomen olabilir. Bu kurama göre, ayrıcalıklı gruplara mensup bireylerde suçluluk duygusu azalırken, ayrıcalıklı olmayanlarda huzursuzluk azalmaktadır. Bu durum, kayırmacılığa yönelik algıları ölçerken bazı kısıtlılıklara neden olabilir.

    Türkiye'deki akademik çalışmalarda, kayırmacılığın adalet algısı, iş tatmini, iş performansı ve işten ayrılma üzerindeki etkisi gibi konuların incelendiği görülmüştür. Ancak, araştırmalarda örneklemin düşüklüğü ve belirli sektörler veya kurumlara odaklanmanın genel bir kanıya varmayı zorlaştırdığı da belirtilmiştir. Ayrıca, yabancı literatürde Türkiye'deki kaynaklara atıfların arttığı gözlemlenmiştir.

     Aile şirketleri üzerine yapılan araştırmalarda, genellikle kayırmacılığın daha yaygın olduğu bulgusu ortaya çıkmış olsa da bu bulgunun genelleştirilmesinin doğru olmadığı düşünülmektedir.

    Toksik Ortam Yaratıyor

      Nepotizm ve kayırmacılık, işyerlerinde ve toplumlarda bir dizi olumsuz etkiye yol açabilir. Bu etkilerin başlıcaları şunlardır:

      Toksik Ortamlar: Nepotizm ve kayırmacılık, işyerlerinde toksik bir çalışma ortamının oluşmasına neden olabilir. Liyakat ve yetenek yerine kişisel bağlantıların veya aile ilişkilerinin ön planda olması, diğer çalışanlar arasında hoşnutsuzluğa ve haksızlık hissine yol açabilir. Bu durum, işyerinde güvensizlik ve motivasyon eksikliği gibi olumsuz duyguların yayılmasına ve çalışanların verimliliğinin düşmesine sebep olabilir.

       Beyin Göçü: Nepotizm ve kayırmacılık, yetenekli ve nitelikli çalışanların işyerinden ayrılmasına neden olabilir. Adaletsiz atamalar veya terfiler, yetenekli çalışanların kurumlarını terk etmelerine ve daha adil bir çalışma ortamı aramalarına yol açabilir. Bu durum, işyerlerinin yetenekli personel kaybı yaşamasına ve uzun vadede rekabet güçlerini zayıflatmasına neden olabilir.



      Azaltılmış Üretkenlik: Nepotizm ve kayırmacılık, çalışanların motivasyonunu ve bağlılığını azaltabilir, bu da üretkenliği olumsuz yönde etkileyebilir. Liyakat yerine kişisel bağlantıların öne çıkması, çalışanların işlerini ciddiyetle yapma isteğini azaltabilir ve sonuç olarak işyerindeki genel verimliliği düşürebilir.

     Kötü İtibar: Nepotizm ve kayırmacılık, bir kurumun veya topluluğun itibarını olumsuz etkileyebilir. Adaletsiz uygulamalar, dışarıdan gelenlerin ve kamuoyunun kuruma karşı güvenini sarsabilir ve kurumun itibarını zedeleyebilir. Bu durum, kurumun uzun vadede müşteri veya iş ortaklarıyla olan ilişkilerini olumsuz etkileyebilir ve rekabet avantajını azaltabilir.

     Yolsuzluğun Teşviki: Uygulandıkları yerlerde beceriksizlik ve yolsuzluğun teşvik edilmesi sonucunu da doğurabilmektedir. 

      Aslında birçok toplumda bu tür uygulamaları kontrol altına almak ve hükümette veya kamu sektöründe bir tehdit oluşturmamalarını sağlamak için yasal düzenlemeler bulunmaktadır. Özel sektörde, özellikle aile şirketlerinde, kayırmacılık ve kronizm mevcut olabilir; ancak bir çalışanın sözleşmesinin ihlal edilmesi durumunda yasal işlem başlatılabilir.

     Bireydeki Psikolojik Etkisi

     Nepotizm ve kronizmin bireyler üzerindeki psikolojik etkileri genellikle olumsuzdur. Yapılan araştırmalar, bu tür kayırmacılık uygulamalarının iş yerinde stres yarattığını ve çalışanların kurumlarına olan memnuniyetsizliğini artırdığını ortaya koymuştur. Özellikle, nepotizmin iş stresi üzerinde en büyük olumsuz etkiye sahip olduğu belirlenmiştir.

      Adaletsizlikle karşılaşan çalışanlar genellikle iş yerinden ayrılma eğilimindedirler ve bu durum, psikolojik ve fiziksel olarak kendilerini rahatsız hissettiklerinde daha da belirgin hale gelir. Ayrıca, önyargıya maruz kalan çalışanlar, organizasyonda kalmaya devam etmelerine rağmen sorumsuz davranışlarda bulunabilirler.

     Yine kronizmin sonuçları üzerine yapılan araştırmalar, organizasyonel devians, organizasyonel sinizm ve karşıt üretken olmayan iş davranışları gibi sonuçların, psikolojik sözleşme ihlalinin bir sonucu olarak ortaya çıkabileceğini göstermektedir. Bu tür kayırmacılık uygulamaları, sosyal ve ekonomik gelişimi olumsuz yönde etkileyebilir ve çalışanların iş tatmini, iş performansı ve genel iş yeri iklimi üzerinde zararlı etkilere sahip olabilir. Dolayısıyla, bu konuda dikkatli olunması ve adil ve şeffaf bir iş ortamının sağlanması önemlidir.

    Ahlaki Çöküntü

    Neopotizm ve kronizmin topluma, ahlaka ve toplum değerlerine etkileri genellikle olumsuz olarak değerlendirilir. Bu tür kayırmacılık uygulamaları, adil olmayan avantajlar sağlayarak liyakat esasına dayalı sistemleri zayıflatır ve genel iyiliği zarar verir. Özellikle kamu alanında, neopotizm ve kronizm, toplumun ortak çıkarlarını göz ardı ederek bireysel çıkarları öne çıkarır. Bu durum, etik çöküşe, sosyal eşitsizliğe yol açabilir ve toplumda genel bir adaletsizlik algısını pekiştirebilir.

     Bu tür uygulamalar, bireylerin ve organizasyonların performansını olumsuz yönde etkileyebilir ve toplumda güven eksikliğine neden olabilir. Uzun vadede, neopotizm ve kronizm, toplumun sosyal ve ekonomik gelişimini engelleyebilir ve toplumun ahlaki değerlerini zayıflatabilir. Dolayısıyla, bu tür kayırmacılık uygulamalarının önlenmesi ve adil bir ortamın sağlanması büyük önem taşımaktadır. Kayırmacılığın topluma ve kamu hizmetlerine etkileri, özellikle kamu görevlilerinin akrabalarını veya yakın çevrelerini terfi ettirmesi veya önemli pozisyonlara getirmesi durumunda tartışmalı hale gelir. Özel ilişkilerin işe alım süreçlerinde rol oynaması birçok kişi tarafından normal olarak kabul edilirken, bu tür uygulamaların adalet algısını zedeleyebileceği ve toplumda güven eksikliğine neden olabileceği endişesi vardır.

        Kennedy Örneği

        Örneğin, Amerika Birleşik Devletleri'nin eski başkanlarından John F. Kennedy, kardeşi Robert F. Kennedy'yi federal hükümetteki önemli bir pozisyona, başsavcı olarak atamıştır. Bu atama, Kennedy'nin siyasi çevresinde geniş tartışmalara neden olmuş ve kayırmacılığın kamu hizmetlerindeki etkileri konusunda bir örnek teşkil etmiştir.    

       Adalet Algısı Zayıflıyor

       Kamu görevlileri, özellikle karar alma süreçlerinde aile bağları veya kişisel ilişkilerin ağırlığını azaltmak için daha fazla çaba göstermelidir. Özellikle kamu hizmetlerinde tarafsızlığın ve adaletin korunması önemlidir. Bu tür durumlar, toplumda adalet algısını zayıflatarak kamu güvenini sarsabilir ve kurumların itibarını tehlikeye atabilir. Kamu görevlilerinin, kayırmacılığı önlemek ve adil bir yönetim anlayışını korumak için daha fazla çaba göstermeleri gerekmektedir. Aksi takdirde, bu tür uygulamaların topluma ve kamu hizmetlerine olan olumsuz etkileri devam edebilir ve güven kaybına neden olabilir.

Kaynakça

YILDIRIM, A., & TOKGÖZ, A. (2020). Kayırmacılık Algısının Örgütsel Muhalefet Davranışı Üzerindeki Etkisi. Alanya Akademik Bakış Dergisi, 4(3), 541-560. DOI: 10.29023/alanyaakademik.688172

YILDIRIM, A. (2020). Dr.Öğr.Üyesi, Süleyman Demirel Üniversitesi, İİBF, İnsan Kaynakları Yönetimi. E-posta: ahmet.yildirim@sdu.edu.tr. Orcid No: 0000-0002-1208-071X

TOKGÖZ, A. (2020). E-posta: aytekin.tokgoz@hotmail.com. Orcid No: 000-0002-9143-462

Yazıcı, M., & Can, S. (2020). Etik Problem Olarak Kurumlarda Örgütsel Kayırmacılık. [Received Date: 09/06/2020, Accepted Date: 09/09/2020, Published Date: 15/12/2020]

Nepotizm ve Kronizm Arasındaki Fark Nedir - Pediaa.Com

Nepotizm ve Kronizm: Benzerlikler ve Farklılıklar - Financial Falconet

https://www.sbp-journal.com/index.php/sbp/article/view/1797

Kayırmacılık, Kayırmacılık ve Kayırmacılık - Markkula Uygulamalı Etik Merkezi (scu.edu)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder