MİLLİYETÇİLİĞİN GÖLGESİNDE ÜLKÜCÜ HAREKET
(1. Bölüm)
NEVİN BİLGİN
Milliyetçiler içindeki farklı yapıların ve örgütlerin ilişkileri, Türkiye'nin siyasi ve ideolojik tarihinde önemli bir yer tutmaktadır.
Milliyetçiliğin en önemli teşkilatlarından birisi olan Ülkü
Ocakları, Türk milliyetçiliği, Türk-İslam sentezi ve 9 Işık Doktrini gibi
ideolojik yapılar üzerine kurulu bir gençlik teşkilatı olarak ortaya çıkmıştır.
Resmi olarak MHP'nin bir parçası
olmamalarına rağmen, hareketin gençlik yapılanmasında önemli bir rol oynamış ve
siyasi etkinliklerde belirleyici olmuştur.
Ülkü Ocakları, MHP'nin gençlik yapılanması
olarak bilinse de resmi olarak MHP'nin bir parçası değildir. Kuruluşu, Türk
milliyetçiliği, Türk-İslam sentezi ve 9 Işık Doktrini gibi ideolojik temellere
dayanmaktadır.
1970'lerdeki siyasi şiddet döneminde aktif
bir rol oynamış ve MHP'nin "paramiliter kanadı" olarak tanımlanmıştır.
Günümüzde Ülkü Ocakları, eğitim ve kültür
alanlarında faaliyet gösteren bir vakıf olarak varlığını sürdürmektedir. Ancak
MHP ile ilişkisi zaman zaman tartışmalara neden olmaktadır. İki kurum
arasındaki ilişki, Türk milliyetçiliği ve sağcı politikaların evrimi açısından
da önemli bir örnek teşkil etmektedir.
Günümüzde Ülkü Ocakları Vakfı’nın resmi
internet sitesinde Türk tarihinin ülkücü ocaklarına "tarihi misyon" yüklediği şöyle anlatılmaktadır:
“Şanlı Türk tarihinin kendine yüklediği
misyonu her daim yaşatan Ülkü Ocakları 1980 öncesinde büyük bir mücadeleden
geçmiş ve binlerce şehit vermiştir. 12 Eylül işkencelerinde 9 yiğidini idama
uğurladı ama hiçbir zaman mücadeleden vazgeçmedi. Yüce Allah her zaman Ülkü
Ocakları’nın yar ve yardımcısı olsun”
Ülkü Ocakları'nın kuruluşu ve büyümesi, Türkiye'deki milliyetçi gençlerin eğitim ve örgütlenme süreçlerinde önemli bir adımdır.
Özellikle 1970'lerin siyasi şiddet döneminde, Ülkü Ocakları ve benzeri yapılar, gençlerin siyasi sahada aktif bir şekilde yer almasını sağlamıştır. Ancak, bu süreçte parti teşkilatları ile gençlik örgütleri arasında zaman zaman görüş ayrılıkları ve çatışmalar yaşanmıştır.
Parti yönetimi ile gençlik kolları
arasındaki bu dinamik, milliyetçi hareketin içindeki farklı eğilimleri ve
stratejileri de yansıtmaktadır.
İlk Ayrılık Amblem’de
Turan Feyizoğlu’nun “Fırtınalı Yıllarda Ülkücü Hareket” adlı kitabı Ülkü Ocakları’nın tarihçesini ayrıntılı olarak anlatmaktadır. Buna göre, Ülkü Ocakları, 1966’da amblem olarak üç hilali almıştır.
CKMP’nin MHP’ye dönüşeceği 1969 kongresinde ise ambleminin üç hilal mi, bozkurt mu olacağı konusu tartışılmıştır.
Ülkü Ocaklılar üç hilali
istemesine karşın “bozkurt” amblemleri olmuş, üç hilal ise partinin amblemi
olarak belirlenmiştir. Gençler partinin ambleminin “Bozkurt” isminin Ulusal
Birlik Partisi olmasını istemiştir.
1970’lerde Gençler “Eylemci” Olunmasını İstiyor
Özellikle 1970'lerin ilk yıllarında, milliyetçilik ideallerinin pratik hayata yansıtılması ve gençlerin eylemci bir rol üstlenmesi vurgulanmıştır.
Bu dönemde Ülkücüler, sadece milliyetçi olmanın
yeterli olmadığına inanmış ve ideallerini aktif bir şekilde hayata geçirmeye
çalışmışlardır. Ancak, bu süreçte yaşanan fikir ayrılıkları ve çatışmalar,
hareketin içindeki çeşitliliği ve dinamizmi de ortaya koymuştur.
Ülkücülük ve milliyetçilik kavramları, özellikle 1970'lerin ilk yıllarından itibaren ülkü ocakları ve parti çevrelerinde sıkça tartışılan konular haline gelmiştir.
Bu dönemde, milliyetçi
olmanın ülkücü olmak için yeterli olmadığı vurgulanmış ve ülkücülerin daha
üstün bir konumda olduğu belirtilmiştir. Ülkücülerin, milliyetçilik ideallerini
pratikte uygulayan, fedakâr, toplumu içeriden değiştirmeyi amaçlayan, birbirine
bağlı, donanımlı bireyler olması gerektiği vurgulanmıştır.
Sokak Aktivizmi
Bu döneme, gençlik örgütlerinin siyasi
tutumları ve sokak aktivizmi, demokratik süreçlerin ve siyasi istikrarın
şekillenmesinde belirleyici olmuştur. Ancak, bu süreçte yaşanan şiddet olayları
ve kontrolsüz güç kullanımı, demokratik değerlerle çelişen durumlar ortaya
çıkarmıştır.
Dernek Şeklinde Örgütlenme ve Gençleri
Politize Etme
1966’da Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesinde ilk Ülkü Ocağı kurulmuş, ardından çeşitli yerlerde şubeler açılmıştır. 1968’de İstanbul Ülkü Ocakları Birliği, 1970’te İzmir Ülkü Ocakları Birliği kurulmuştur.
Ülkü Ocakları, muhtıra ve darbe dönemlerinde ülkücüleri birleştirici ve toparlayıcı işlev görmüştür. Ülkü Ocakları büyüyüp geliştikçe, gençlik kollarının vazifeleri partinin miting ve toplantılarıyla sınırlı kalmıştır.
Ülkü Ocakları, bir siyasi partiyle resmiyette herhangi bir organik bağı olmamasına rağmen, MHP’nin siyasi faaliyetlerinin en önemli yürütücüsü olmuştur.
Benzer şekilde, Fazilet Partisi ve Refah Partisi geleneği de Milli
Gençlik Vakfı adı altında parti dışı faaliyet ve örgütlenmelerle siyasi
etkinlik yürütmüştür.
Ülkü Ocakları tarzı örgütlenmeler,
gençleri siyasi parti vasıtasıyla değil, dernek vb. şekillerdeki
örgütlenmelerle politize etmeyi amaçlamıştır. Bu tip gençlik örgütleri,
gençleri doğrudan fikri manada eğitmeyi hedefleyen siyasi parti dışı örgütler
olarak işlev görmektedir.
1970’lerde Milliyetçi Olmak Yetmiyordu
1970'li yılların ilk yıllarından itibaren ülkücü gençler, milliyetçilik kavramını daha derin bir anlamda ele alarak, sadece milliyetçi olmanın yeterli olmadığına inanmışlardır.
Parti çevrelerine yakın ve ülkü ocaklarına ait yayınlarda, milliyetçi olmanın ötesinde, ülkücülüğün aktif bir şekilde pratik hayatta uygulanması gerektiği vurgulanmıştır. Ülkücüler, imani ve ahlaki açıdan donanımlı, toplumu içeriden değiştirmeyi hedefleyen, birbirlerine sıkıca bağlı ve zihinsel olarak güçlü bireyler olmalıdır. Bununla birlikte, ülkücü gençlerin siyasetten uzak durması öğütlenmiş ve siyasetin "kirli" olduğu düşünülmüştür.
O dönemde, siyasi
iktidarın yanı sıra sokak iktidarı da önemsenmekteydi. Bu anlayışı yerine
getirebilecek teşkilat, Ülkü Ocakları olarak belirlenmişti.
Ülkü Ocakları, legal bir örgütlenme olarak aktif gençlik kitlesini harekete geçirme görevini üstlenirken, 1970’lerin ortalarında illegal faaliyetlerin gerçekleştirilmesinde zorluklar yaşanmış, ancak ocaklar gençleri bir arada tutarak ülkü birliğini sağlama işlevi görmüştür.
Ülkü Ocakları’na mensup gençlere seminerler
verilerek fikri yapının şekillendirilmesi yanında, komando kampları ile de
paramiliter bir yapılanma örgütlenmiştir.
1974 yılında yeniden tesis edilen Ülkü Ocakları Derneği’nin ilk başkanı Muharrem Şemsek olmuştur.
1976 yılında Ülkü
Ocakları Derneği’nin sayısı 600’ü bulmuştur.
1974 yılından itibaren başka kitle teşkilatları
da kurulmuştur:
1. Ülkücü Teklik Elemanlar Demeği
(Ülkü-Tek)
2. Ülkücü İşçiler Demeği (Ü.Ġ.B.D),
3. Büyük Ülkü Demeği
4. Ülkücü Köylüler Demeği (Ülkü-Köy)
5. Ülkücü Gazeteciler Cemiyeti (Ülkü Cem)
6. Ülkücü Sinema ve Kültür Sanat Demeği
(Ülkü-San)
7. Ülkücü Hanımlar Demeği (ÜLKÜ-Han)
8. Ülkücü Esnaf ve Sanatkârlar Demeği
(Ülkü-Es),
9. Ülkücü Maliyeciler ve İktisatçılar
Demeği (Ümid-Bir)
10. Ülkücü Siyasallılar Birliği (Üs-Bir)
11. Milliyetçi İsçi Sendikaları
12. Ülkücü Ressam ve Heykeltıraşlar
Birliği
13. Üniversite ve Yüksekokul Asistanlar
Birliği (ÜNAY)
14. Ülkücü Hukukçular Demeği
15. Ülkücü Polisler Birliği (Pol-Bir)
16. Tıbbiyeliler Birliği
17. Ak Ülkü Derneği
Medrese-i Yusufiye
1980 sürecinde ise ülkücü gençlerin eğitim sürecinde hapishaneler önemli bir rol oynamıştır.
Binlerce ülkücü, hapishane
tecrübeleriyle fikri çalışmalarını derinleştirmiş ve cezaevlerini Medrese-i
Yusufiye olarak tanımlamışlardır. Hapishaneler, fikri tartışmaların yoğunlaştığı
mekanlar olmuş ve bazı ülkücüler buradan daha dindar ve disiplinli bir şekilde
çıkmışlardır.
Yayın Organları ve Fikir Farklılıkları
Milliyetçi hareketin yayın faaliyetleri de önemli bir alan olmuştur.
Devlet gazetesi gibi önemli yayın organları, milliyetçi düşünceyi sergileme ve gençlerin fikirlerini ifade etme açısından önemli bir rol oynamıştır. Ancak, bu yayınların çıkmasında da parti teşkilatı ile gençlik arasında metot ve strateji farklılıkları belirgin hale gelmiştir.
Gençler ve Parti Yönetimi
Gençler, parti yönetimini sorgulamış ve aksiyoner bir yaklaşım sergileyerek
parti içinde etkili olmaya çalışmışlardır.
Alparslan Türkeş'in liderliği altında,
parti teşkilatı ile gençlik arasında zaman zaman gerginlikler yaşanmıştır. ÜKD’li
gençler ile görüş ayrılıkları ortaya çıkmıştır. Bu gerginlikler, 1977 ve 1979
kongrelerinde ÜKD kökenli üyelerin tasfiye edilmesi gibi sonuçlara yol
açmıştır.
CKMP-MHP'nin Yönelim Değişimi
1969 Kongresi, CKMP'nin MHP olarak
adlandırılmasını ve parti ambleminin 3 hilal olarak belirlenmesini sağlamıştır.
Kongrede, CKMP içinde Muzaffer Özdağ,
Rıfat Baykal ve Atsız'a yakın Türkçüler ile Türkeş arasında parti ismi ve
amblemi üzerinde ciddi tartışmalar yaşanmış sonucunda da, amblem olarak 3 hilal
seçilmiş ve parti ismi Milliyetçi Hareket Partisi olarak değiştirilmiştir.
Parti İçi Yapılanma ve İdeolojik Yön
O dönemde gençlik kolları ve parti
yönetimi arasında belirgin bir koordinasyon ve ideolojik bütünlük eksikliği ortaya
çıkmış, parti içindeki fikir ayrılıkları ve çatışmalar, gençlik örgütleri
arasına da yansıma eğilimi göstermiştir. Türkeş'in "Dokuz Işık"
doktrini, kadroları ideolojik olarak tatmin etmemiş, gençler arasında “milliyetçi
toplumculuk” sloganı önem kazanırken, sosyalistlere duyarlılık artmıştır.
Yeniden Yapılanma ve Örgütlenme (1973)
1973 seçimleri sonrasında, milliyetçi
gençlik örgütleri yeni bir yapılanmaya gitmiştir. Türk Ülkücüler Teşkilatı'nın
yerini Ülkü Ocakları Derneği almış ve örgütlenme yeniden canlanmıştır.
Milliyetçi Hareket'in yükselişi döneminde Ülkü Ocakları'nın ve ülkücülerin eğitimi önemli bir rol oynamıştır.
1973 sonrasında milliyetçi kuruluşların yayılma süreci hız kazanmış ve toplumun farklı kesimlerinde etki göstermeye başlamıştır.
Özellikle üniversiteye giden
gençler arasında yer alan ülkücüler, mezun olduktan sonra çeşitli kamu
görevlerine başlamışlardır. Bu süreçte, öğretmenlerin etkisi ve öğrencilere
yönlendirmeleri önemli bir rol oynamış, Anadolu'nun çeşitli bölgelerinde
öğretmenlerin öğrencilerini ülkü ocaklarına yönlendirdiği görülmüştür.
1974'te Ülkücü Asistanlar Derneği kurulmuş, 1975'te de Ülkücü Öğretmenler Birliği teşkilatlanmıştır. Özellikle öğretmenlerin etkisiyle milliyetçi kadroların devlet kurumlarına yerleşmesi kolaylaşmıştır.
Milliyetçi Cephe hükümetinin kurulmasıyla MHP'nin gücü
hissedilir bir şekilde artmış, eğitim ve diğer alanlardaki atamalarda MHP'nin
etkisi görülmüştür.
Reis’in Otoritesi
Ülkü Ocakları, 1975 ve 1976 yıllarında hızla örgütlenmiş, ülke genelindeki ocak sayısı artmıştır. Her ocak kendi yönetimine sahip olmakla birlikte, ocakların genel işleyişi ve disiplini ocak reisinin otoritesine bağlanmıştır.
Ocak reisi, Türkeş'in otoritesini temsil etmekte,
ocaktaki olaylardan sorumlu kişi olmuştur. Ocak liderlerinin genellikle Türkeş'in
direktiflerini sorgusuz sualsiz yerine getirmesi ve bu uygulama ocakların
genel disiplinini ve birlik içinde hareket etme yeteneğini sağlamıştır.
Ülkü ocakları, genç milliyetçilere hem eğitim hem de sosyal bir ortam sunmuş ve beraberlik duygusunu güçlendirmiştir. Ancak, bu yapı içinde şiddetin meşrulaştırıldığı ve kontrolsüz bir şekilde kullanıldığı durumlar da yaşanmıştır.
Özellikle 1977 sonrasında sol ve
milliyetçi gruplar arasında şiddet olayları artmış, kontrolsüz güç kullanımı
yaygınlaşmıştır.
Ülkü Ocakları'nın Türkeş'in liderliği altında güçlü bir şekilde örgütlendiği ve genç milliyetçileri eğittiği, ancak aynı zamanda şiddetin de meşrulaştırıldığı ve kullanıldığı bir dönem de olmuştur.
Bu yapı, milliyetçi hareketin güçlenmesinde ve etkisinin artmasında
önemli bir rol oynamıştır.
1980’deki Ülkü Ocakları’nın Rolü Değişir
Ülkü Ocakları'nın MHP ile ilişkisi, zaman zaman tartışma konusu olmuş ve farklı siyasi gündemlerde farklılaşmalar yaşanmıştır.
Özellikle 12 Eylül Darbesi sonrası MHP'nin yasal sınırlar içinde
kalma çabaları, Ülkü Ocakları'nın da bu süreçteki rolünü değiştirmiştir. Ancak
kuruluşun geçmişteki şiddet olayları ve paramiliter kimliği, demokratik
süreçlerde sorgulanmasına neden olmuştur.
Devam edecek…..
Kaynakça:
Varol, Volkan. (43) Hatıralar ve hatıratlar ışığında ülkücü gençlik
hareketi’nin sözlü tarihi (1970-1990) | volkan varol - Academia.edu
Erken, Ali, Örgüt ve Strateji: 1965-1980 Arasında Milliyetçi
Hareket Partisi
Ülkü Ocakları - Vikipedi (wikipedia.org)
Hakkımızda (ulkuocaklari.org.tr)
Ülkü Ocakları Nedir? (Ülkü Ocakları MHP'nin Gençlik Kolları
mı?) - MHP - Kapsam Haber
ÜLKÜ OCAKLARI VE DEMOKRASİ. Türkiyede siyasi partilerin
önemli bir… | by Fikret Yücel | Medium
Feyizoğlu, Turhan. Fırtınalı Yıllarda Ülkücü Hareket
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder