13 Mayıs 2024 Pazartesi

MİLLİYETÇİLİĞİN GÖLGESİNDE ÜLKÜCÜ HAREKET 

(1. Bölüm)

 

 



NEVİN BİLGİN

Milliyetçiler içindeki farklı yapıların ve örgütlerin ilişkileri, Türkiye'nin siyasi ve ideolojik tarihinde önemli bir yer tutmaktadır. 

Milliyetçiliğin en önemli teşkilatlarından birisi olan Ülkü Ocakları, Türk milliyetçiliği, Türk-İslam sentezi ve 9 Işık Doktrini gibi ideolojik yapılar üzerine kurulu bir gençlik teşkilatı olarak ortaya çıkmıştır.

Resmi olarak MHP'nin bir parçası olmamalarına rağmen, hareketin gençlik yapılanmasında önemli bir rol oynamış ve siyasi etkinliklerde belirleyici olmuştur.

Ülkü Ocakları, MHP'nin gençlik yapılanması olarak bilinse de resmi olarak MHP'nin bir parçası değildir. Kuruluşu, Türk milliyetçiliği, Türk-İslam sentezi ve 9 Işık Doktrini gibi ideolojik temellere dayanmaktadır.

1970'lerdeki siyasi şiddet döneminde aktif bir rol oynamış ve MHP'nin "paramiliter kanadı" olarak tanımlanmıştır.

Günümüzde Ülkü Ocakları, eğitim ve kültür alanlarında faaliyet gösteren bir vakıf olarak varlığını sürdürmektedir. Ancak MHP ile ilişkisi zaman zaman tartışmalara neden olmaktadır. İki kurum arasındaki ilişki, Türk milliyetçiliği ve sağcı politikaların evrimi açısından da önemli bir örnek teşkil etmektedir.

Günümüzde Ülkü Ocakları Vakfı’nın resmi internet sitesinde Türk tarihinin ülkücü ocaklarına "tarihi misyon" yüklediği  şöyle anlatılmaktadır:

“Şanlı Türk tarihinin kendine yüklediği misyonu her daim yaşatan Ülkü Ocakları 1980 öncesinde büyük bir mücadeleden geçmiş ve binlerce şehit vermiştir. 12 Eylül işkencelerinde 9 yiğidini idama uğurladı ama hiçbir zaman mücadeleden vazgeçmedi. Yüce Allah her zaman Ülkü Ocakları’nın yar ve yardımcısı olsun

Ülkü Ocakları'nın kuruluşu ve büyümesi, Türkiye'deki milliyetçi gençlerin eğitim ve örgütlenme süreçlerinde önemli bir adımdır. 

Özellikle 1970'lerin siyasi şiddet döneminde, Ülkü Ocakları ve benzeri yapılar, gençlerin siyasi sahada aktif bir şekilde yer almasını sağlamıştır. Ancak, bu süreçte parti teşkilatları ile gençlik örgütleri arasında zaman zaman görüş ayrılıkları ve çatışmalar yaşanmıştır. 

Parti yönetimi ile gençlik kolları arasındaki bu dinamik, milliyetçi hareketin içindeki farklı eğilimleri ve stratejileri de yansıtmaktadır.



İlk Ayrılık Amblem’de

Turan Feyizoğlu’nun “Fırtınalı Yıllarda Ülkücü Hareket” adlı kitabı Ülkü Ocakları’nın tarihçesini ayrıntılı olarak anlatmaktadır. Buna göre, Ülkü Ocakları, 1966’da amblem olarak üç hilali almıştır. 

CKMP’nin MHP’ye dönüşeceği 1969 kongresinde ise ambleminin üç hilal mi, bozkurt mu olacağı konusu tartışılmıştır. 

Ülkü Ocaklılar üç hilali istemesine karşın “bozkurt” amblemleri olmuş, üç hilal ise partinin amblemi olarak belirlenmiştir. Gençler partinin ambleminin “Bozkurt” isminin Ulusal Birlik Partisi olmasını istemiştir.

1970’lerde Gençler “Eylemci” Olunmasını İstiyor

Özellikle 1970'lerin ilk yıllarında, milliyetçilik ideallerinin pratik hayata yansıtılması ve gençlerin eylemci bir rol üstlenmesi vurgulanmıştır. 

Bu dönemde Ülkücüler, sadece milliyetçi olmanın yeterli olmadığına inanmış ve ideallerini aktif bir şekilde hayata geçirmeye çalışmışlardır. Ancak, bu süreçte yaşanan fikir ayrılıkları ve çatışmalar, hareketin içindeki çeşitliliği ve dinamizmi de ortaya koymuştur.

Ülkücülük ve milliyetçilik kavramları, özellikle 1970'lerin ilk yıllarından itibaren ülkü ocakları ve parti çevrelerinde sıkça tartışılan konular haline gelmiştir. 

Bu dönemde, milliyetçi olmanın ülkücü olmak için yeterli olmadığı vurgulanmış ve ülkücülerin daha üstün bir konumda olduğu belirtilmiştir. Ülkücülerin, milliyetçilik ideallerini pratikte uygulayan, fedakâr, toplumu içeriden değiştirmeyi amaçlayan, birbirine bağlı, donanımlı bireyler olması gerektiği vurgulanmıştır.

Sokak Aktivizmi

Bu döneme, gençlik örgütlerinin siyasi tutumları ve sokak aktivizmi, demokratik süreçlerin ve siyasi istikrarın şekillenmesinde belirleyici olmuştur. Ancak, bu süreçte yaşanan şiddet olayları ve kontrolsüz güç kullanımı, demokratik değerlerle çelişen durumlar ortaya çıkarmıştır.

Dernek Şeklinde Örgütlenme ve Gençleri Politize Etme

1966’da Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesinde ilk Ülkü Ocağı kurulmuş, ardından çeşitli yerlerde şubeler açılmıştır. 1968’de İstanbul Ülkü Ocakları Birliği, 1970’te İzmir Ülkü Ocakları Birliği kurulmuştur. 

Ülkü Ocakları, muhtıra ve darbe dönemlerinde ülkücüleri birleştirici ve toparlayıcı işlev görmüştür. Ülkü Ocakları büyüyüp geliştikçe, gençlik kollarının vazifeleri partinin miting ve toplantılarıyla sınırlı kalmıştır.

Ülkü Ocakları, bir siyasi partiyle resmiyette herhangi bir organik bağı olmamasına rağmen, MHP’nin siyasi faaliyetlerinin en önemli yürütücüsü olmuştur. 

Benzer şekilde, Fazilet Partisi ve Refah Partisi geleneği de Milli Gençlik Vakfı adı altında parti dışı faaliyet ve örgütlenmelerle siyasi etkinlik yürütmüştür.

Ülkü Ocakları tarzı örgütlenmeler, gençleri siyasi parti vasıtasıyla değil, dernek vb. şekillerdeki örgütlenmelerle politize etmeyi amaçlamıştır. Bu tip gençlik örgütleri, gençleri doğrudan fikri manada eğitmeyi hedefleyen siyasi parti dışı örgütler olarak işlev görmektedir.

1970’lerde Milliyetçi Olmak Yetmiyordu

1970'li yılların ilk yıllarından itibaren ülkücü gençler, milliyetçilik kavramını daha derin bir anlamda ele alarak, sadece milliyetçi olmanın yeterli olmadığına inanmışlardır. 

Parti çevrelerine yakın ve ülkü ocaklarına ait yayınlarda, milliyetçi olmanın ötesinde, ülkücülüğün aktif bir şekilde pratik hayatta uygulanması gerektiği vurgulanmıştır. Ülkücüler, imani ve ahlaki açıdan donanımlı, toplumu içeriden değiştirmeyi hedefleyen, birbirlerine sıkıca bağlı ve zihinsel olarak güçlü bireyler olmalıdır. Bununla birlikte, ülkücü gençlerin siyasetten uzak durması öğütlenmiş ve siyasetin "kirli" olduğu düşünülmüştür. 

O dönemde, siyasi iktidarın yanı sıra sokak iktidarı da önemsenmekteydi. Bu anlayışı yerine getirebilecek teşkilat, Ülkü Ocakları olarak belirlenmişti.

Ülkü Ocakları, legal bir örgütlenme olarak aktif gençlik kitlesini harekete geçirme görevini üstlenirken, 1970’lerin ortalarında illegal faaliyetlerin gerçekleştirilmesinde zorluklar yaşanmış, ancak ocaklar gençleri bir arada tutarak ülkü birliğini sağlama işlevi görmüştür.

Ülkü Ocakları’na mensup gençlere seminerler verilerek fikri yapının şekillendirilmesi yanında, komando kampları ile de paramiliter bir yapılanma örgütlenmiştir.

1974 yılında yeniden tesis edilen Ülkü Ocakları Derneği’nin ilk başkanı Muharrem Şemsek olmuştur. 

1976 yılında Ülkü Ocakları Derneği’nin sayısı 600’ü bulmuştur.

1974 yılından itibaren başka kitle teşkilatları da kurulmuştur:   

1. Ülkücü Teklik Elemanlar Demeği (Ülkü-Tek)

2. Ülkücü İşçiler Demeği (Ü.Ġ.B.D),

3. Büyük Ülkü Demeği

4. Ülkücü Köylüler Demeği (Ülkü-Köy)

5. Ülkücü Gazeteciler Cemiyeti (Ülkü Cem)

6. Ülkücü Sinema ve Kültür Sanat Demeği (Ülkü-San)

7. Ülkücü Hanımlar Demeği (ÜLKÜ-Han)

8. Ülkücü Esnaf ve Sanatkârlar Demeği (Ülkü-Es),

9. Ülkücü Maliyeciler ve İktisatçılar Demeği (Ümid-Bir)

10. Ülkücü Siyasallılar Birliği (Üs-Bir)

11. Milliyetçi İsçi Sendikaları

12. Ülkücü Ressam ve Heykeltıraşlar Birliği

13. Üniversite ve Yüksekokul Asistanlar Birliği (ÜNAY)

14. Ülkücü Hukukçular Demeği

15. Ülkücü Polisler Birliği (Pol-Bir)

16. Tıbbiyeliler Birliği

17. Ak Ülkü Derneği

 

Medrese-i Yusufiye

1980 sürecinde ise ülkücü gençlerin eğitim sürecinde hapishaneler önemli bir rol oynamıştır. 

Binlerce ülkücü, hapishane tecrübeleriyle fikri çalışmalarını derinleştirmiş ve cezaevlerini Medrese-i Yusufiye olarak tanımlamışlardır. Hapishaneler, fikri tartışmaların yoğunlaştığı mekanlar olmuş ve bazı ülkücüler buradan daha dindar ve disiplinli bir şekilde çıkmışlardır.

Yayın Organları ve Fikir Farklılıkları

Milliyetçi hareketin yayın faaliyetleri de önemli bir alan olmuştur. 

Devlet gazetesi gibi önemli yayın organları, milliyetçi düşünceyi sergileme ve gençlerin fikirlerini ifade etme açısından önemli bir rol oynamıştır. Ancak, bu yayınların çıkmasında da parti teşkilatı ile gençlik arasında metot ve strateji farklılıkları belirgin hale gelmiştir. 

Gençler ve Parti Yönetimi 

Gençler, parti yönetimini sorgulamış ve aksiyoner bir yaklaşım sergileyerek parti içinde etkili olmaya çalışmışlardır.

Alparslan Türkeş'in liderliği altında, parti teşkilatı ile gençlik arasında zaman zaman gerginlikler yaşanmıştır. ÜKD’li gençler ile görüş ayrılıkları ortaya çıkmıştır. Bu gerginlikler, 1977 ve 1979 kongrelerinde ÜKD kökenli üyelerin tasfiye edilmesi gibi sonuçlara yol açmıştır.

CKMP-MHP'nin Yönelim Değişimi

1969 Kongresi, CKMP'nin MHP olarak adlandırılmasını ve parti ambleminin 3 hilal olarak belirlenmesini sağlamıştır.

Kongrede, CKMP içinde Muzaffer Özdağ, Rıfat Baykal ve Atsız'a yakın Türkçüler ile Türkeş arasında parti ismi ve amblemi üzerinde ciddi tartışmalar yaşanmış sonucunda da, amblem olarak 3 hilal seçilmiş ve parti ismi Milliyetçi Hareket Partisi olarak değiştirilmiştir.

Parti İçi Yapılanma ve İdeolojik Yön

O dönemde gençlik kolları ve parti yönetimi arasında belirgin bir koordinasyon ve ideolojik bütünlük eksikliği ortaya çıkmış, parti içindeki fikir ayrılıkları ve çatışmalar, gençlik örgütleri arasına da yansıma eğilimi göstermiştir. Türkeş'in "Dokuz Işık" doktrini, kadroları ideolojik olarak tatmin etmemiş, gençler arasında “milliyetçi toplumculuk” sloganı önem kazanırken, sosyalistlere duyarlılık artmıştır.

Yeniden Yapılanma ve Örgütlenme (1973)

1973 seçimleri sonrasında, milliyetçi gençlik örgütleri yeni bir yapılanmaya gitmiştir. Türk Ülkücüler Teşkilatı'nın yerini Ülkü Ocakları Derneği almış ve örgütlenme yeniden canlanmıştır.

Milliyetçi Hareket'in yükselişi döneminde Ülkü Ocakları'nın ve ülkücülerin eğitimi önemli bir rol oynamıştır. 

1973 sonrasında milliyetçi kuruluşların yayılma süreci hız kazanmış ve toplumun farklı kesimlerinde etki göstermeye başlamıştır. 

Özellikle üniversiteye giden gençler arasında yer alan ülkücüler, mezun olduktan sonra çeşitli kamu görevlerine başlamışlardır. Bu süreçte, öğretmenlerin etkisi ve öğrencilere yönlendirmeleri önemli bir rol oynamış, Anadolu'nun çeşitli bölgelerinde öğretmenlerin öğrencilerini ülkü ocaklarına yönlendirdiği görülmüştür.

1974'te Ülkücü Asistanlar Derneği kurulmuş, 1975'te de Ülkücü Öğretmenler Birliği teşkilatlanmıştır. Özellikle öğretmenlerin etkisiyle milliyetçi kadroların devlet kurumlarına yerleşmesi kolaylaşmıştır. 

Milliyetçi Cephe hükümetinin kurulmasıyla MHP'nin gücü hissedilir bir şekilde artmış, eğitim ve diğer alanlardaki atamalarda MHP'nin etkisi görülmüştür.

Reis’in Otoritesi

Ülkü Ocakları, 1975 ve 1976 yıllarında hızla örgütlenmiş, ülke genelindeki ocak sayısı artmıştır. Her ocak kendi yönetimine sahip olmakla birlikte, ocakların genel işleyişi ve disiplini ocak reisinin otoritesine bağlanmıştır. 

Ocak reisi, Türkeş'in otoritesini temsil etmekte, ocaktaki olaylardan sorumlu kişi olmuştur. Ocak liderlerinin genellikle Türkeş'in direktiflerini sorgusuz sualsiz yerine getirmesi ve bu uygulama ocakların genel disiplinini ve birlik içinde hareket etme yeteneğini sağlamıştır.

Ülkü ocakları, genç milliyetçilere hem eğitim hem de sosyal bir ortam sunmuş ve beraberlik duygusunu güçlendirmiştir. Ancak, bu yapı içinde şiddetin meşrulaştırıldığı ve kontrolsüz bir şekilde kullanıldığı durumlar da yaşanmıştır. 

Özellikle 1977 sonrasında sol ve milliyetçi gruplar arasında şiddet olayları artmış, kontrolsüz güç kullanımı yaygınlaşmıştır.

Ülkü Ocakları'nın Türkeş'in liderliği altında güçlü bir şekilde örgütlendiği ve genç milliyetçileri eğittiği, ancak aynı zamanda şiddetin de meşrulaştırıldığı ve kullanıldığı bir dönem de olmuştur. 

Bu yapı, milliyetçi hareketin güçlenmesinde ve etkisinin artmasında önemli bir rol oynamıştır.

1980’deki Ülkü Ocakları’nın Rolü Değişir

Ülkü Ocakları'nın MHP ile ilişkisi, zaman zaman tartışma konusu olmuş ve farklı siyasi gündemlerde farklılaşmalar yaşanmıştır. 

Özellikle 12 Eylül Darbesi sonrası MHP'nin yasal sınırlar içinde kalma çabaları, Ülkü Ocakları'nın da bu süreçteki rolünü değiştirmiştir. Ancak kuruluşun geçmişteki şiddet olayları ve paramiliter kimliği, demokratik süreçlerde sorgulanmasına neden olmuştur.


Devam edecek…..

Kaynakça:

Varol, Volkan. (43) Hatıralar ve hatıratlar ışığında ülkücü gençlik hareketi’nin sözlü tarihi (1970-1990) | volkan varol - Academia.edu

Erken, Ali, Örgüt ve Strateji: 1965-1980 Arasında Milliyetçi Hareket Partisi

Ülkü Ocakları - Vikipedi (wikipedia.org)

Hakkımızda (ulkuocaklari.org.tr)

Ülkü Ocakları Nedir? (Ülkü Ocakları MHP'nin Gençlik Kolları mı?) - MHP - Kapsam Haber

ÜLKÜ OCAKLARI VE DEMOKRASİ. Türkiyede siyasi partilerin önemli bir… | by Fikret Yücel | Medium

Feyizoğlu, Turhan. Fırtınalı Yıllarda Ülkücü Hareket


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder