3 Mayıs 2024 Cuma

 

 

RESMİ MİLLİYETÇİLİK VE IRKÇI TÜRKÇÜLÜK ÇATIŞMASI

KEMALİZM VE ATSIZ’IN TÜRKÇÜLÜĞÜ ARASINDAKİ FARKLAR

İŞKENCEDE TÜRKEŞ'İN TIRNAKLARI SÖKÜLDÜ MÜ?

TÜRKÇÜLER GÜNÜ, IRKÇILIK-TURANCILIK DAVASI ÜZERİNE




      (Fotoğraf: Kuvayi Milliye) 



     NEVİN BİLGİN

     1944 yılında gerçekleşen Irkçılık-Turancılık Davası, Türk siyasi tarihinde dönüm noktalarından biridir. Bu dava, Türk milliyetçiliği düşüncesinde önemli bir yol ayrımını simgelerken, Türkiye'nin II. Dünya Savaşı dönemindeki dış politikasıyla bağlantılı olarak yaşanan bu süreç, Türk milliyetçiliğinin tarihsel, coğrafi ve milliyet tanımına ilişkin farklı bakış açıları arasındaki çatışmayı vurgulamaktadır.

     Davanın sonucunda çeşitli cezalara çarptırılan önemli isimler arasında Zeki Velidi Togan, Hüseyin Nihal Atsız, Reha Oğuz Türkkan, Alparslan Türkeş gibi isimler bulunmaktadır. Bu dava, Türk milliyetçiliğinin içinde bulunduğu değişim ve ayrışma sürecini anlamak adına kritik bir olaydır.

     Nihal Atsız, Türkçülük akımının önemli figürlerinden biridir ve Türk milliyetçiliğinin farklı yönlerini vurgulamıştır. Ancak, Atsız'ın Türkçülük anlayışı ile Kemalizm arasında önemli farklar ve çatışmalar bulunmaktadır.

     Atsız, 1944'teki Irkçılık/Turancılık yargılamalarında devletin kendi ırkçı uygulamalarını kayda geçirerek savunma yapmıştır. Bu savunmada, devletin ırkçı söylemlerini ve marşlardaki ifadeleri örnek göstererek resmî ideolojideki ırkçı unsurları eleştirmiştir. Bu durum, Türkiye'de 1930'lar ve 1940'lar döneminde ırkçılığın marjinal bir ideoloji olmadığını, devlet tarafından da uygulanan bir pratik olduğunu gösterirken, resmi milliyetçilik ile ırkçı Türkçülük arasında çatışmalar olduğunu ortaya koymaktadır.


   (Fotoğraf Kaynak: https://incisozluk.co/w/nihal-ats%C4%B1z-atat%C3%BCrk-hakk%C4%B1nda-neler-demi%C5%9Fti/)

    Farklılıklar Neydi?

    Atsız'ın Türkçülük anlayışı, Türk milletinin millî kimliğini ve karakterini koruma çabasıyla şekillenmiştir. Ancak, Kemalizm ile arasında çeşitli farklar bulunmaktadır. Kemalizm, barışçıl bir dış politika izlerken ve uyrukluğa dayalı iç siyaset yürütürken, Atsız'ın Türkçülüğü daha sert ve milliyetçi bir çizgiye sahiptir. Atsız'ın Türkçülüğü, Türk milletinin siyasi birliğini kurmayı millî bir ülkü olarak görmüş ve bu ülkü sürekli beka ve istila tehdidi altında olan millete millî bir enerji vermiştir.

     Kemalizm’in Dini Politikalarını Eleştirmiştir

     Kemalizm'in dini politikaları da Atsız'ın eleştiri noktalarından biridir. Atsız, devletin dini kontrol altına alma çabalarını sorgulamış ve millî bir din oluşturulmasını savunmuştur. Bu, Kemalist dönemin din politikalarıyla uyumlu olmamış ve çatışmaya sebep olmuştur.

    Atsız'ın Türkçülük anlayışında etkili olan pozitivizm (doğru bilgiye sadece bilimle ulaşılabileceğini savunur) ve Sosyal Darwinizm (toplumun, en güçlü olanlarının ayakta kaldığı bir varoluş mücadelesine sahne olduğunu, toplumda, tıpkı doğa­da hüküm süren doğal ayıklanma gibi, güçsü­zü toplum dışına iten ya da marjinalleştiren bir toplumsal ayıklanma sürecinin söz konu­su olduğunu, bu yaşama savaşının bir bütün olarak toplumun gelişmesine ve ilerlemesine hizmet ettiğini savunur) gibi düşünce akımları, onun din ve toplum anlayışını derinlemesine etkilemiştir. Bu düşünceler, dönemin entelektüel zeminini şekillendirirken, Atsız'ın ideolojik duruşunu da belirlemiştir.

    19. ve 20. yüzyıl başlarında pozitivist ve Sosyal Darwinist düşünceler, devlet elitleri ve geleneksel aydınları birleştiren bir düşünce olarak ortaya çıkmıştır. Bu düşünceler, dönemin entelektüel zeminini şekillendirirken, devletin ve toplumun dinle ilişkisinde de belirleyici olmuştur. Atsız'ın bu düşüncelerden etkilendiği ve kendi ideolojisini bu çerçevede şekillendirdiği görülmektedir.

    Kemalizm’de Ulusal Ülküyü Zayıf Bulmaktadır

     Atsız’a göre Kemalizmin barışı temel alan bir ideoloji olması, ulusal bir ülkü sunmaktan uzak kalmasına neden olmaktadır. Bu durum, Atsız’ın kabulündeki Türkçülük prensipleriyle uyumsuzdur çünkü Türkçülük ulusal bir bilince dayanırken, Kemalizmde ulusal ülkü kavramı zayıf görünmektedir.

     Kemalizm, Irkçı Değil Uyrukluğa Dayalı

     Kemalizmin ırkçı bir nitelik taşımaması ve uyrukluğa dayalı bir iç siyaset izlemesi, Atsız’ın Türkçülük prensipleriyle çatışmaktadır. Atsız, Türkçülükte ırksal kimlik ve milliyetçilik üzerine vurgu yaparken, Kemalizmde bu konular farklı bir perspektiften ele alınmaktadır.

    Batılılaşmaya Farklı Bakış

     Kemalizmin batılılaşma arayışı, Atsız’a göre Türkçülüğün gerekliliklerine uzak bir yaklaşımdır. Atsız, Türkçülüğün millî bir kimlik ve kültürel bağımsızlık vurgusu yaparken, Kemalizmdeki batılılaşma çabaları dejenere bir modernleşme sürecini başlatmıştır.

     Komünistlere Yaklaşım

     Atsız, Kemalizmin komünist ideolojiye ve komünistlere müsamahalı yaklaştığına inanmaktadır. Bu durum da Atsız’ın Kemalizme karşı olan eleştirilerini artırmıştır.

     Nihal Atsız'ın Türkçülük anlayışı ile Kemalizm arasındaki çatışma, milliyetçilik ve dini politikaların yanı sıra ideolojik farklılıklardan kaynaklanmaktadır. Atsız'ın Türk milliyetçiliği perspektifi, dönemin sosyal ve siyasal dinamikleriyle şekillenmiş ve Türkçülük hareketinde önemli bir yer edinmiştir.


     Fotoğraf Kaynak: https://m.haber7.com/biyografi/haber/3087217-alparslan-turkes-kimdir


     Türkçülük Davası, İşkenceler ve Türkeş'in Tırnaklarının Sökülmesi Olayı 

Alparslan Türkeş, Türk siyasetinin önemli figürlerinden biri olarak bilinirken, 1944 yılında "Türkçülük Davası"nda yargılanması ve bu süreçte çeşitli işkencelere maruz kalmasıyla da tanınmaktadır. Özellikle Türkeş'in tırnakları üzerine çeşitli iddialar bulunmaktadır.

      Reha Oğuz Türkkan, 1944 yılında "Türkçülük Davası"nda yargılanmıştır. Bu dava, Türk siyaseti ve entelektüel camiasının önde gelen 23 isminin Irkçılık ve Turancılık suçlamasıyla yargılandığı hukuki süreç olarak bilinmektedir. Türkkan, bu dava sonucunda gözaltına alınmıştır. Türkkan, bu dönemde “Tabutluk” adı verilen işkence odalarına atılanlardan birisi olarak işkence yöntemlerini anlatmıştır. Bunlar “Tabutluk”, genellikle bir tür el aleti olan “sıkıştırma mengenesi” veya “işkence lambası” olarak da bilinmektedir. Bu aletler, sorgulama sırasında kullanılmaktadır ve fiziksel acıya sebep olmaktadır. 

     Reha Oğuz Türkkan

     Türkkan, yaşadıklarını Soner Yalçın'ın Oradaydım programında anlatmıştır. 

     Ord. Prof. Dr. Reha Oğuz Türkan'ın anlatımına göre, Türkeş'in tırnakları sökülmek istenmiş ancak komiserin işaret etmesiyle bu işlem durdurulmuştur. Bu iddia, Türkeş'in "Tabutluk" adı verilen işkence odalarında çeşitli zorluklarla karşılaştığını ve bu süreçte fiziksel acılara maruz kaldığını ortaya koymaktadır.

    Ancak, bu iddiaların kesin doğruluğu konusunda net bir bilgi bulunmamaktadır. Araştırmalar ve belgeseller, Türkeş'in o dönemde yaşadığı zorlu koşulları ve işkence yöntemlerini gözler önüne sererken, tırnak sökme gibi spesifik detaylar konusunda net bir kanıt sunmamaktadır.


Kaynakça:

Cengiz, F. Ç. (2020). Nihal Atsız’daki Kemalizm: Millî ve Seküler Bir Dinin İzini Sürmek. Ondokuz Mayıs Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü. E-posta: cagatay.cengiz@omu.edu.tr.

Kakişim, C. (2016). Nihal Atsız’ın Kemalizm Eleştirisi ve Bu Eleştirinin Nedensel Çözümlemesi. İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi, 5(2), 123-136.

https://tarihibilgi.org/nihal-atsiz/

(38) 3 Mayıs Irkçılık-Turancılık Davasına Türkiye’deki Alternatif ve Sol Perspektiften Bakışlar | Enes Bahadır Kızak - Academia.edu

Irkçılık-Turancılık Davası - Vikipedi (wikipedia.org)

https://www.odatv.com/guncel/sabahattin-aliyi-olume-goturen-kavga-turkculuk-davasi-120041639

Fotoğraf: https://www.facebook.com/kuvayyimilliye/photos/a.604744043029095/1494979840672173/?type=3

Fotoğraf: Fotoğraf Kaynak: https://m.haber7.com/biyografi/haber/3087217-alparslan-turkes-kimdir

Fotoğraf:  (Fotoğraf Kaynak: https://incisozluk.co/w/nihal-ats%C4%B1z-atat%C3%BCrk-hakk%C4%B1nda-neler-demi%C5%9Fti/)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder