4 Haziran 2024 Salı

 

GİZLİ ÖRGÜTLERDEN, KORSANLARA VE MAFYAYA

SÜMER TABLETLERİNDE BİLE VAR

SİYASİ VE SOSYAL DÜZENSİZLİK İLE HIZLI ADALET ARAYIŞI İLE MAFYA MODERN ANLAMDA SİCİLYA’DA ORTAYA ÇIKTI

GÜNÜMÜZDE DEVLET BÜTÇELERİNİ AŞAN PARALAR ULUSLARASI BOYUTA ULAŞAN MAFYATİK ORTAMDA DÖNÜYOR

ABD’DE 33 BİN ÇETE, 1 MİLYON 500 BİNE YAKIN ÜYESİ VAR

 

                               Baba Filmi'nin afişinden.(Kaynak: https://www.justwatch.com/tr/film/baba)


                                     


NEVİN BİLGİN

Mafyanın tarihçesine bakıldığında 19.yüzyılda Sicilya'da ortaya çıktığı söylense de, aslında gizli örgütlenmenin tarihçesini daha da geçmişe Sümerlere kadar götürülmektedir. Gizli örgütlerin tarihçesi, mağralarda oturan insanların büyüsel-dinsel gizem ayinlerine kadar uzanmakta, yine Sümer yazısıyla yazılmış tabletlerde yeralan yazılar geçmişin oldukça eski olduğunu göstermektedir.

Korsanlar Devlet Bile Kurdu

Sömürgecilik düzeninin korsanları, korsan devleti kuracak kadar güçlenip mafyatik bir ortam oluşturan tarihsel örneklerdendir.


Mafya Denilince Sicilya

Günümüzde ise gizli örgüt niteliği değişerek "mafyalaşma" tabiriyle yeni bir boyut kazanmıştır. Geçmişin "dini karakterli", "siyasi karakterli", "sosyal karakterli", "cinsel karakterli" suç örgütlerinin dünyanın her yerinde görmek mümkün hale geldiği gibi artık uluslararası bir sistemin kurulmuş olduğu gözlenmektedir.

Mafya İtalyanca kökenli bir kelime olup, yasa dışı işlerle uğraşan, zor kullanarak gizli çıkar sağlayan örgüt, örgüte mensup insan anlamlarına gelmektedir. 1865'te Sicilya polisi tarafından kullanılan bir terim olmuştur. İtalyan Ceza Yasası ve Oxford İngilizce Sözlüğünde de yer almaktadır.



Sicilya, La Cosa Nostra ve Yakuza

Günümüzde terörist örgütler, artık uluslararası ilişkiler içinde bir aktör olarak yerini almıştır. Ancak mafya ve suç örgütleri ise bu yapılanmanın dışındadır.

Birleşmiş Milletler Sözleşmesi'nde de suç örgütü mali boyutuyla yeralmakta ve organize bir yapı olarak öngörülmektedir.

Uluslararası boyut kazanmış mafya örgütlenmeleri arasında Sicilya Mafyası yanında, Japon Yakuza, Amerikan la Cosa Nostra yer almaktadır.

Basilicata, Campania, Sicilya, Puglia ve Calabria suç örgütlerinden oluşan Sicilya Mafyası'nın diğer adı Cosa Nostra. Amerika'da faaliyet gösteren La Cosa Nostra ise 1920'lerde ortaya çıkmış olup İtalyan-Amerikan organize suç ailelerinin birleşimini ifade etmektedir.

Japon Yakuza uluslararası nitelikte olup, haraç, şantaj, uyuşturucu, kumar, tefecilik gibi pek çok alanda faaliyet göstermektedir.

Diğer suç örgütleri ise yasa dışı gelir elde etmek amacıyla bir ya da ikiden fazla ülkede faliyet gösteren Arnavut mafyası gibi örgütlerden oluşmaktadır.

Tokatlı’nın Gizli Örgütler Kitabı

Felsefeci ve Yazar Atilla Tokatlı'nın "Gizli Örgütler" (mafya, roma suikastçileri, atom bilginleri, gerillacılar, masonlar, naziler, dilenci örgütleri, ku-klux-klan-nüdistler, pars adamlar, kutsal yazıcılar, haşhaşinler-casuslar, hint fakirleri) isimli kitabında, mafyanın kökeni şöyle anlatılmaktadır:

"Adı dillere destan olan mafya, 19 yüzyılın başında Sicilya'da doğmuştur. Napolyon orduları karşısında yenilgiye uğrayan Napoli Sarayı, Sicilya'ya oğunmak zorunda kalmıştır. Ada o çağda bütün memleketi hunrarca haraca kesen haydut çeteleriyle doluydu. Bunların faaliyetlerini kontrol altına almak isteyen hükümdar, elinde asayişi sağlamaya yeterli askeri uvvet bulunmadığından söz konusu çetelerden bir kısmını aylıkla kendisine bağlayıp köy jandarma teşkilatı ismi altında adada nizamı kurmakla görevlendirilecektir. Uzun süre Sicilya'nın kaderine hakim olan gizli örgüt, işte böylece doğmuştur.

Hükümet çok geçmeden normal yönetime dönmek istemiştir ama başaramamıştır. Mafya üzerine salınan bütün polis kuvvetlerlini püskürterek, varlığını sürdürecektir. H. Lepper bu durumu şöyle açıklamaktadır:

"Hükümetin aylıklı jandarması olmaktan çıkmış olan haydutlar, kendi adlarına jandarmalık etmeğe ve mevcut düzene şu ya da bu nedenle diş bileyen herkesi saflarına almaya koyulmuşlardı. Ve bu açıdan bakınca avane tohplamak imkanının ne yazık ki sonsuz denecek kadar geniş olduğunu görürüz; çünkü o çağların Sicilyasında, özellikle kükürt madenlerinde ve ufak tarım işletmelerinde çalışan işçiler, korkunç bir sefalet içinde kıvranmaktadır"

Mafya, nahiye müdürleri ve kasaba yargıçlarına kadar bütün toplum katlarından kendine taraftar bulmuş bir örgüttür. "

 

Mafyanın sebebi "siyasi düzensizlik" ve "hızlı adalet mekanızması olmayışı"

Tokatlı, mafyanın Sicilya'da yer edinmesi ve ortaya çıkmasının en büyük sebebinin ise "siyasi düzensizlik" ve "hızlı adalet mekanizması olmayışı" olarak özetlemektedir:

"Sicilya'nın yüzyıllardan beri içinde yüzdüğü aşırı sosyal ve siyasi düzensizlikte aramak gerekir. Kamu yararına tamamiylı sırt çevirmiş iktidarların doğurduğu bıkkınlık içinde ve büyük toprak sahiplerinin sürekli baskısı altında inleyen köylüler, hızlı çalışan bir adelet mekanizması özlemektedir. Muntazam kanunlarının yapamadığını mafya başarmaktadır"

 

İtalya’da Halk Haraç Verse de İhbar Etmiyor

Tokatlı, mafya ile halk arasındaki çelişkili ilişkiyi de vatandaşın haraç vermesine karşın ihbarda bulunmaması konusunu şöyle açıklamaktadır:

"Mafya mensupları halkı haraca kesmektedir. Halk kitleleri o güne kadar hiçbir yararını görmedikleri polis teşkilatına başvurmaktansa, sık sık faydasını gördüğü eşkıyaların ufak tefek soygunculuklarına ve tek tük cinayetlerine göz yummayı daime tercih etmiştir. Gerçekten de hemen bütün Sicilyalıların Mafyanın getirdiği düzene saygılı olduğunu ve cinayet işleyen saldırganların bile resmi makamlar ihbar etmediğini görürüz. İtalya'daki bütün gizli örgütleri yok etmek isteyen Mussolini’nin emri üzerine 1924'te büyük polis kuvvetleriyle girişilen temizlik hareketi de tam ve kesin sonuç vermekten uzak kalmıştır"

 

Mafya, uyuşturucu, fuhuş

Prof.Dr. Sait Yılmaz'ın (2020) "Mafya, uyuşturucu ve fuhuş" başlıklı makalesi ise, günümüz suç örgütleri ve mafya ilişkilerini şöyle anlatmaktadır:

" Mafya hedef kişilerin önemi ve bulundukları makama göre; bacaktan silahla yaralama, parmak-kol kırma, korkutma, bıçaklama, adam dövme öldürme, kiracı çıkarma, çek-senet tahsil etme, ihaleye fesat katma gibi pek çok işlevde olabilir. Paramiliter faaliyetlerde bulunabilme yetenekleri dolayısıyla mafya özel bir konuma sahiptir. Çünkü bugün devletler dışında hiçbir aktör hem bu kadar büyük bir mali güce sahip olup hem silahlı eylem yapabilme, hem de yasalara bağlı kalmama ayrıcalığına sahip bulunmamaktadır. Son yıllarda yapılan bazı çalışmalar, Sicilya mafyası, Rus mafyası, Triadlar, Japon Yakuza gibi birtakım suç örgütlerinin “mafya” olarak ifade edilen türlerin bir parçası olduğunu ortaya koydu. Suç örgütleri gittikçe daha az hiyerarşik, şebeke şeklinde ve sınır ötesinde de faaliyet gösterecek şekilde örgütlenmeye başlamışlardır. Bu şebekeler duruma göre doküman çalma, para aklama, kaçakçılık, polis baskınından korunma gibi işlevler için eleman edinirler. Suç örgütleri gittikçe teröristler ve silah satıcıları da ile de bağ kurmaya başlamışlardır.

Organize suç örgütleri diğer ülkede nadiren kuvvetli bağlara sahiptir. Uluslararası organize suç örgütleri özellikle uyuşturucu, insan ve hafif silah kaçakçılığı ile ilgilidirler.

 

Mali Boyutu

Suç örgütleri, yıllık 124 milyar dolar uyuşturucudan, 103 milyar dolar yasal şirketler aracılığıyla, 70 milyar dolar fuhuştan ve 16 milyar dolar da silah kaçakçılığından kazanıyor. Der Spiegel dergisine göre mafya; kaçakçılık ve kumardan yılda 1,7 milyar mark, adam kaçırmadan 475 milyon mark, şantajdan 3.5 milyar mark kazanmaktadır. Tüm bu işlerden ellerine geçen para ise yılda 30 milyar mark civarındadır.

 

BM tarafından çokuluslu suç örgütlerin yılık gelirinin 1 trilyon dolar olduğu belirtilirken bunun, yoksul ülkelerdeki 3 milyar insanın toplam geliri olduğuna dikkat çekiliyor. Suç örgütlerinin; yılık 124 milyar dolar uyuşturucudan, 103 milyar dolar yasal şirketler aracılığı ile, 70 milyar dolar fuhuştan ve 16 milyar dolar silah kaçakçılığından elde ettiği bildiriliyor."

 

Her ülkenin mafyası var

Yine makaleye göre, neredeyse her ülkenin kendi mafyatik grubuna sahip olduğu görülmektedir. Buna göre, İtalya, Amerika ve Japonya dışında Çin'de Triadlar, Kolombiya'da Karteller, Rus Mafyası, Arnavut Mafyası, Sırp Mafyası, İsrail ve Meksika Mafyası yer alırken, sadece ABD'de 33 bin çete olduğu, bağlantılı oldukları kişi sayısının da 1 milyon 400 olduğu belirtilmektedir.

 

Al gülüm ver gülüm ilişkisi

Yılmaz, devletin içindeki isimlerle çetelerin bağlantı kurmasının tehlikesini ve yakınlaşmayı da şöyle özetlemektedir:

"Organize suçların arkasında devletler ve özellikle istihbarat örgütlerinin olması yanında pek çok devletin bu kara ekonomiyi önemli bir gelir kaynağı görmesi; organize suçlarla mücadelede en büyük zorluktur. Bir devletin, bir suç örgütü veya mafya ile çalışmasının sakıncaları vardır. Örtülü operasyon ile birlikte birtakım kanunlar ve ahlaki gereklilikler çiğnendiğinden bu diğer kanunları da çiğnemeye yol açar. Mafyanın standart operasyon prosedürleri ağır suç kapsamındadır ve mafya üyeleri her türlü suçu işlemeye hazır kimselerdir. Örtülü operasyonda mafya kullanımı ise istihbarat ajansının suç örgütü ile yakınlaşmasına neden olur. İki taraf birbiri içinde sağlam bağlantılar, hatta iyi dostluklar kurarlar. Sonuçta bu ilişki mutlaka bir ‘al gülüm ver gülüm’ durumu yaratacaktır"

 

Türkiye'de Durum

Türkiye'deki mafya tipi suç örgütlerinin ilk ortaya çıkışının dünyadaki örgütlerle benzerlik taşımadığı görülmektedir. Kırsal alanda, eşkıya, külhanbeyi, kabadayı olarak ortaya çıkmıştır ve bireysel kimlik ön plandadır. 1960'larda "kabadayılık", 1970'lerde adalet ve siyasetle ilişki kuran bir örgütlenme yapısına bürünme, 1980'lerde yeraltında örgütlenme yapısına kavuşma, 1990'larda ideolojik sabıkalıların eklemlendiği bir yapıya bürünmüştür. Silah, uyuşturucu, turizm, arazi, ihale, şirket, dernek, vakıf, karaborsa, otopark, sağlık pek çok alanda faaliyet gösterir hale gelmiştir.

Mafyanın devletin temel özelliklerinden olan "şiddet kullanma" ve "vergi toplama" gibi unsurlarına el attığı görülmektedir. 2004'te ATO'nun hazırladığı mafya raporu bile bulunmaktadır.

 

Ekonomik Kırılganlığın Etkisi

Türkiye'deki ekonomik kırılganlık ile mafyanın güçlenmesi arasında doğrudan ilişki kurulmaktadır. 1980 sonrasında uygulanan ekonomik politikalar, dışa dönüklük, ihracata dayalı sanayi Türkiye'nin ekonomik yapısını daha da kırılgan hale getirmiştir. İşsizlik, enflasyon oranları da bu kırılganlığın artışına neden olmuştur. Bu durum ise mafyatik örgütlenmelerin uyuşturucu kaçakçılığından altın kaçakçılığına kadar geniş bir alanda faaliyet göstermesinde, devletin mücadelede etkinliğini arttırmasında sıkıntı yaratır hale gelmiştir.

Tüm bunların sonucunda ise hukukun üstünlüğü zedelendiği gibi yolsuzlukla mücadele edilmesi ve şeffaflık zayıflamıştır.


Prof.Dr. Sait Yılmaz'ın çalışmasının linki: 

file:///C:/Users/Nevin/Downloads/Mafya_uyusturucu_ve_fuhus%20(1).pdf

Kaynakça:

Tokatlı, Atilla (1997). Gizli Örgütler

 

Yılmaz, Sait, (2020), Mafya, Uyuşturucu ve Fuhuş

 

https://tr.wikipedia.org/wiki/Sicilya_mafyas%C4%B1

 

https://www.ojp.gov/library/publications/la-cosa-nostra-united-states

 

https://140journos.com/turkiyenin-unlu-mafya-babalari-ve-kabadayilari-91e102fb141a

 

Cinel, Emek Aslı, Türkiye Ekonomisinin Kırılgan Yapısı. https://dergipark.org.tr/tr/pub/makusobed/issue/36225/397302

 

Türkiye'de Mafya, https://www.ekodialog.com/yeralti-ekonomisi/turkiyede-mafya-karapara-aklama.html

 

https://dayanismameclisi.org/index.php/2021/06/25/devlet-mafya-iliskileri-raporu/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder