GİZLİ
ÖRGÜTLERDEN, KORSANLARA VE MAFYAYA
SÜMER
TABLETLERİNDE BİLE VAR
SİYASİ
VE SOSYAL DÜZENSİZLİK İLE HIZLI ADALET ARAYIŞI İLE MAFYA MODERN ANLAMDA SİCİLYA’DA
ORTAYA ÇIKTI
GÜNÜMÜZDE
DEVLET BÜTÇELERİNİ AŞAN PARALAR ULUSLARASI BOYUTA ULAŞAN MAFYATİK ORTAMDA
DÖNÜYOR
ABD’DE
33 BİN ÇETE, 1 MİLYON 500 BİNE YAKIN ÜYESİ VAR
NEVİN
BİLGİN
Mafyanın
tarihçesine bakıldığında 19.yüzyılda Sicilya'da ortaya çıktığı söylense de,
aslında gizli örgütlenmenin tarihçesini daha da geçmişe Sümerlere kadar
götürülmektedir. Gizli örgütlerin tarihçesi, mağralarda oturan insanların
büyüsel-dinsel gizem ayinlerine kadar uzanmakta, yine Sümer yazısıyla yazılmış
tabletlerde yeralan yazılar geçmişin oldukça eski olduğunu göstermektedir.
Korsanlar
Devlet Bile Kurdu
Sömürgecilik
düzeninin korsanları, korsan devleti kuracak kadar güçlenip mafyatik bir ortam
oluşturan tarihsel örneklerdendir.
Mafya Denilince Sicilya
Günümüzde
ise gizli örgüt niteliği değişerek "mafyalaşma" tabiriyle yeni bir
boyut kazanmıştır. Geçmişin "dini karakterli", "siyasi
karakterli", "sosyal karakterli", "cinsel karakterli"
suç örgütlerinin dünyanın her yerinde görmek mümkün hale geldiği gibi artık
uluslararası bir sistemin kurulmuş olduğu gözlenmektedir.
Mafya
İtalyanca kökenli bir kelime olup, yasa dışı işlerle uğraşan, zor kullanarak
gizli çıkar sağlayan örgüt, örgüte mensup insan anlamlarına gelmektedir.
1865'te Sicilya polisi tarafından kullanılan bir terim olmuştur. İtalyan Ceza
Yasası ve Oxford İngilizce Sözlüğünde de yer almaktadır.
Sicilya,
La Cosa Nostra ve Yakuza
Günümüzde
terörist örgütler, artık uluslararası ilişkiler içinde bir aktör olarak yerini
almıştır. Ancak mafya ve suç örgütleri ise bu yapılanmanın dışındadır.
Birleşmiş
Milletler Sözleşmesi'nde de suç örgütü mali boyutuyla yeralmakta ve organize
bir yapı olarak öngörülmektedir.
Uluslararası
boyut kazanmış mafya örgütlenmeleri arasında Sicilya Mafyası yanında, Japon
Yakuza, Amerikan la Cosa Nostra yer almaktadır.
Basilicata,
Campania, Sicilya, Puglia ve Calabria suç örgütlerinden oluşan Sicilya
Mafyası'nın diğer adı Cosa Nostra. Amerika'da faaliyet gösteren La Cosa Nostra
ise 1920'lerde ortaya çıkmış olup İtalyan-Amerikan organize suç ailelerinin
birleşimini ifade etmektedir.
Japon
Yakuza uluslararası nitelikte olup, haraç, şantaj, uyuşturucu, kumar, tefecilik
gibi pek çok alanda faaliyet göstermektedir.
Diğer suç
örgütleri ise yasa dışı gelir elde etmek amacıyla bir ya da ikiden fazla ülkede
faliyet gösteren Arnavut mafyası gibi örgütlerden oluşmaktadır.
Tokatlı’nın
Gizli Örgütler Kitabı
Felsefeci
ve Yazar Atilla Tokatlı'nın "Gizli Örgütler" (mafya, roma
suikastçileri, atom bilginleri, gerillacılar, masonlar, naziler, dilenci
örgütleri, ku-klux-klan-nüdistler, pars adamlar, kutsal yazıcılar,
haşhaşinler-casuslar, hint fakirleri) isimli kitabında, mafyanın kökeni şöyle
anlatılmaktadır:
"Adı
dillere destan olan mafya, 19 yüzyılın başında Sicilya'da doğmuştur. Napolyon
orduları karşısında yenilgiye uğrayan Napoli Sarayı, Sicilya'ya oğunmak zorunda
kalmıştır. Ada o çağda bütün memleketi hunrarca haraca kesen haydut çeteleriyle
doluydu. Bunların faaliyetlerini kontrol altına almak isteyen hükümdar, elinde
asayişi sağlamaya yeterli askeri uvvet bulunmadığından söz konusu çetelerden
bir kısmını aylıkla kendisine bağlayıp köy jandarma teşkilatı ismi altında
adada nizamı kurmakla görevlendirilecektir. Uzun süre Sicilya'nın kaderine
hakim olan gizli örgüt, işte böylece doğmuştur.
Hükümet
çok geçmeden normal yönetime dönmek istemiştir ama başaramamıştır. Mafya
üzerine salınan bütün polis kuvvetlerlini püskürterek, varlığını sürdürecektir.
H. Lepper bu durumu şöyle açıklamaktadır:
"Hükümetin
aylıklı jandarması olmaktan çıkmış olan haydutlar, kendi adlarına jandarmalık
etmeğe ve mevcut düzene şu ya da bu nedenle diş bileyen herkesi saflarına
almaya koyulmuşlardı. Ve bu açıdan bakınca avane tohplamak imkanının ne yazık
ki sonsuz denecek kadar geniş olduğunu görürüz; çünkü o çağların Sicilyasında,
özellikle kükürt madenlerinde ve ufak tarım işletmelerinde çalışan işçiler,
korkunç bir sefalet içinde kıvranmaktadır"
Mafya,
nahiye müdürleri ve kasaba yargıçlarına kadar bütün toplum katlarından kendine
taraftar bulmuş bir örgüttür. "
Mafyanın
sebebi "siyasi düzensizlik" ve "hızlı adalet mekanızması
olmayışı"
Tokatlı,
mafyanın Sicilya'da yer edinmesi ve ortaya çıkmasının en büyük sebebinin ise
"siyasi düzensizlik" ve "hızlı adalet mekanizması olmayışı"
olarak özetlemektedir:
"Sicilya'nın
yüzyıllardan beri içinde yüzdüğü aşırı sosyal ve siyasi düzensizlikte aramak
gerekir. Kamu yararına tamamiylı sırt çevirmiş iktidarların doğurduğu bıkkınlık
içinde ve büyük toprak sahiplerinin sürekli baskısı altında inleyen köylüler, hızlı
çalışan bir adelet mekanizması özlemektedir. Muntazam kanunlarının yapamadığını
mafya başarmaktadır"
İtalya’da
Halk Haraç Verse de İhbar Etmiyor
Tokatlı,
mafya ile halk arasındaki çelişkili ilişkiyi de vatandaşın haraç vermesine
karşın ihbarda bulunmaması konusunu şöyle açıklamaktadır:
"Mafya
mensupları halkı haraca kesmektedir. Halk kitleleri o güne kadar hiçbir
yararını görmedikleri polis teşkilatına başvurmaktansa, sık sık faydasını
gördüğü eşkıyaların ufak tefek soygunculuklarına ve tek tük cinayetlerine göz
yummayı daime tercih etmiştir. Gerçekten de hemen bütün Sicilyalıların Mafyanın
getirdiği düzene saygılı olduğunu ve cinayet işleyen saldırganların bile resmi
makamlar ihbar etmediğini görürüz. İtalya'daki bütün gizli örgütleri yok etmek
isteyen Mussolini’nin emri üzerine 1924'te büyük polis kuvvetleriyle girişilen
temizlik hareketi de tam ve kesin sonuç vermekten uzak kalmıştır"
Mafya,
uyuşturucu, fuhuş
Prof.Dr.
Sait Yılmaz'ın (2020) "Mafya, uyuşturucu ve fuhuş" başlıklı makalesi
ise, günümüz suç örgütleri ve mafya ilişkilerini şöyle anlatmaktadır:
" Mafya
hedef kişilerin önemi ve bulundukları makama göre; bacaktan silahla yaralama,
parmak-kol kırma, korkutma, bıçaklama, adam dövme öldürme, kiracı çıkarma,
çek-senet tahsil etme, ihaleye fesat katma gibi pek çok işlevde olabilir.
Paramiliter faaliyetlerde bulunabilme yetenekleri dolayısıyla mafya özel bir
konuma sahiptir. Çünkü bugün devletler dışında hiçbir aktör hem bu kadar büyük
bir mali güce sahip olup hem silahlı eylem yapabilme, hem de yasalara bağlı
kalmama ayrıcalığına sahip bulunmamaktadır. Son yıllarda yapılan bazı
çalışmalar, Sicilya mafyası, Rus mafyası, Triadlar, Japon Yakuza gibi birtakım
suç örgütlerinin “mafya” olarak ifade edilen türlerin bir parçası olduğunu
ortaya koydu. Suç örgütleri gittikçe daha az hiyerarşik, şebeke şeklinde ve
sınır ötesinde de faaliyet gösterecek şekilde örgütlenmeye başlamışlardır. Bu
şebekeler duruma göre doküman çalma, para aklama, kaçakçılık, polis baskınından
korunma gibi işlevler için eleman edinirler. Suç örgütleri gittikçe teröristler
ve silah satıcıları da ile de bağ kurmaya başlamışlardır.
Organize
suç örgütleri diğer ülkede nadiren kuvvetli bağlara sahiptir. Uluslararası
organize suç örgütleri özellikle uyuşturucu, insan ve hafif silah kaçakçılığı
ile ilgilidirler.
Mali
Boyutu
Suç
örgütleri, yıllık 124 milyar dolar uyuşturucudan, 103 milyar dolar yasal
şirketler aracılığıyla, 70 milyar dolar fuhuştan ve 16 milyar dolar da silah
kaçakçılığından kazanıyor. Der Spiegel dergisine göre mafya; kaçakçılık ve
kumardan yılda 1,7 milyar mark, adam kaçırmadan 475 milyon mark, şantajdan 3.5
milyar mark kazanmaktadır. Tüm bu işlerden ellerine geçen para ise yılda 30
milyar mark civarındadır.
BM
tarafından çokuluslu suç örgütlerin yılık gelirinin 1 trilyon dolar olduğu belirtilirken
bunun, yoksul ülkelerdeki 3 milyar insanın toplam geliri olduğuna dikkat
çekiliyor. Suç örgütlerinin; yılık 124 milyar dolar uyuşturucudan, 103 milyar
dolar yasal şirketler aracılığı ile, 70 milyar dolar fuhuştan ve 16 milyar
dolar silah kaçakçılığından elde ettiği bildiriliyor."
Her
ülkenin mafyası var
Yine
makaleye göre, neredeyse her ülkenin kendi mafyatik grubuna sahip olduğu
görülmektedir. Buna göre, İtalya, Amerika ve Japonya dışında Çin'de Triadlar,
Kolombiya'da Karteller, Rus Mafyası, Arnavut Mafyası, Sırp Mafyası, İsrail ve
Meksika Mafyası yer alırken, sadece ABD'de 33 bin çete olduğu, bağlantılı
oldukları kişi sayısının da 1 milyon 400 olduğu belirtilmektedir.
Al gülüm
ver gülüm ilişkisi
Yılmaz, devletin
içindeki isimlerle çetelerin bağlantı kurmasının tehlikesini ve yakınlaşmayı da
şöyle özetlemektedir:
"Organize
suçların arkasında devletler ve özellikle istihbarat örgütlerinin olması
yanında pek çok devletin bu kara ekonomiyi önemli bir gelir kaynağı görmesi;
organize suçlarla mücadelede en büyük zorluktur. Bir devletin, bir suç örgütü
veya mafya ile çalışmasının sakıncaları vardır. Örtülü operasyon ile birlikte birtakım
kanunlar ve ahlaki gereklilikler çiğnendiğinden bu diğer kanunları da çiğnemeye
yol açar. Mafyanın standart operasyon prosedürleri ağır suç kapsamındadır ve
mafya üyeleri her türlü suçu işlemeye hazır kimselerdir. Örtülü operasyonda
mafya kullanımı ise istihbarat ajansının suç örgütü ile yakınlaşmasına neden
olur. İki taraf birbiri içinde sağlam bağlantılar, hatta iyi dostluklar
kurarlar. Sonuçta bu ilişki mutlaka bir ‘al gülüm ver gülüm’ durumu
yaratacaktır"
Türkiye'de
Durum
Türkiye'deki
mafya tipi suç örgütlerinin ilk ortaya çıkışının dünyadaki örgütlerle benzerlik
taşımadığı görülmektedir. Kırsal alanda, eşkıya, külhanbeyi, kabadayı olarak
ortaya çıkmıştır ve bireysel kimlik ön plandadır. 1960'larda
"kabadayılık", 1970'lerde adalet ve siyasetle ilişki kuran bir
örgütlenme yapısına bürünme, 1980'lerde yeraltında örgütlenme yapısına kavuşma,
1990'larda ideolojik sabıkalıların eklemlendiği bir yapıya bürünmüştür. Silah,
uyuşturucu, turizm, arazi, ihale, şirket, dernek, vakıf, karaborsa, otopark,
sağlık pek çok alanda faaliyet gösterir hale gelmiştir.
Mafyanın
devletin temel özelliklerinden olan "şiddet kullanma" ve
"vergi toplama" gibi unsurlarına el attığı görülmektedir.
2004'te ATO'nun hazırladığı mafya raporu bile bulunmaktadır.
Ekonomik
Kırılganlığın Etkisi
Türkiye'deki
ekonomik kırılganlık ile mafyanın güçlenmesi arasında doğrudan ilişki
kurulmaktadır. 1980 sonrasında uygulanan ekonomik politikalar, dışa dönüklük,
ihracata dayalı sanayi Türkiye'nin ekonomik yapısını daha da kırılgan hale getirmiştir.
İşsizlik, enflasyon oranları da bu kırılganlığın artışına neden olmuştur. Bu
durum ise mafyatik örgütlenmelerin uyuşturucu kaçakçılığından altın
kaçakçılığına kadar geniş bir alanda faaliyet göstermesinde, devletin
mücadelede etkinliğini arttırmasında sıkıntı yaratır hale gelmiştir.
Tüm
bunların sonucunda ise hukukun üstünlüğü zedelendiği gibi yolsuzlukla mücadele
edilmesi ve şeffaflık zayıflamıştır.
Kaynakça:
Tokatlı,
Atilla (1997). Gizli Örgütler
Yılmaz,
Sait, (2020), Mafya, Uyuşturucu ve Fuhuş
https://tr.wikipedia.org/wiki/Sicilya_mafyas%C4%B1
https://www.ojp.gov/library/publications/la-cosa-nostra-united-states
https://140journos.com/turkiyenin-unlu-mafya-babalari-ve-kabadayilari-91e102fb141a
Cinel,
Emek Aslı, Türkiye Ekonomisinin Kırılgan Yapısı.
https://dergipark.org.tr/tr/pub/makusobed/issue/36225/397302
Türkiye'de
Mafya,
https://www.ekodialog.com/yeralti-ekonomisi/turkiyede-mafya-karapara-aklama.html
https://dayanismameclisi.org/index.php/2021/06/25/devlet-mafya-iliskileri-raporu/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder