23 Haziran 2024 Pazar

 

MODERNİZM VE YALNIZLIK



 
Yalnızlık, yaşamda bir an,
Hep yeniden başlayan…
Dışından anlaşılmaz.
Ya da kocaman bir yalan,
Kovdukça kovalayan…
Paylaşılmaz.
Bir düşün’de beni sana ayıran
Yalnızlık paylaşılmaz
Paylaşılsa yalnızlık olmaz
.”
 Özdemir Asaf



NEVİN BİLGİN 

Modern toplumun en karmaşık ve evrensel duygularından biri olan yalnızlık, son yıllarda sağlık ve sosyal bilimler alanında önemli bir konu haline gelmiştir. 

Yalnızlık, bireyin fiziksel olarak tek başına olmasıyla değil, öznel olarak hissedilen sosyal bağlantı eksikliği ve soyutlanmışlık hissiyle tanımlanır. Bu duygu, gençlerden yaşlılara kadar her yaş grubunda yaygın olarak görülebilir ve bireyin fiziksel ve ruhsal sağlığını derinden etkileyebilir. 

Modernizmle birlikte gelişen teknolojik ve sosyal değişimler, yalnızlık hissinin artmasına katkıda bulunmuştur. 

 

Modernizmin Yalnızlık Üzerindeki Etkileri

1. Teknolojik Gelişmeler ve Sosyal Medya:

Modern teknolojinin en belirgin özelliklerinden biri, insanları fiziksel olarak bir araya getirmek yerine sanal dünyada buluşturmasıdır. Akıllı telefonlar, sosyal medya platformları ve diğer dijital iletişim araçları, insanlar arasındaki yüz yüze etkileşimleri azaltarak, yalnızlık hissini artırabilir. Sanal ortamda geçirilen uzun saatler, gerçek dünyadaki sosyal bağların zayıflamasına neden olabilir. İnsanlar, sanal arkadaşlıklar ve yüzeysel etkileşimlerle gerçek sosyal ilişkilerin yerini doldurmaya çalışsa da, bu durum çoğunlukla daha fazla yalnızlık hissi yaratır.

 

2. Bireyselleşme Süreci:

Modern toplum, bireylerin daha bağımsız ve kendi kendine yeterli olmasını teşvik eder. Aile yapılarının değişmesi, artan şehirleşme ve göç hareketleri, bireyleri sosyal destek ağlarından uzaklaştırabilir. Bireyselleşme süreci, insanların kendilerini yalnız hissetmelerine neden olabilir. Örneğin, büyük şehirlerde yaşayan bireyler, kalabalıklar içinde dahi yalnızlık hissedebilirler çünkü sosyal bağlar zayıflamış ve yüzeysel hale gelmiştir.

 

3. Sosyal İzolasyon ve Fiziksel Yalnızlık:

Modern yaşamın yoğun temposu, iş yükü ve stres, bireylerin sosyal etkileşimlere ayırdıkları zamanı azaltabilir. Bu durum, sosyal izolasyona ve fiziksel yalnızlığa yol açabilir. İş hayatındaki yoğunluk, uzun çalışma saatleri ve rekabet, insanların aileleri ve arkadaşlarıyla geçirecekleri zamanı kısıtlayarak, yalnızlık hissini pekiştirir.

 

Yalnızlığın Sağlık Üzerindeki Etkileri

Yalnızlık, hem fiziksel hem de ruhsal sağlığı olumsuz etkileyen ciddi sonuçlar doğurabilir.

Bilimsel araştırmalar, yalnızlığın aşağıdaki sağlık sorunlarıyla ilişkili olduğunu göstermiştir:

 

Kardiyovasküler Hastalıklar: Yalnızlık, stres hormonlarının salgılanmasını artırarak, kalp hastalıkları riskini yükseltir.

Depresyon ve Anksiyete: Yalnızlık, depresyon ve anksiyete gibi ruhsal bozuklukların ortaya çıkmasına neden olabilir.

Bilişsel Fonksiyonlarda Bozulma: Yalnızlık, bilişsel işlevlerin zayıflamasına ve demans gibi nörodejeneratif hastalıkların ilerlemesine katkıda bulunabilir.

Bağışıklık Sistemi Zayıflaması: Yalnızlık, bağışıklık sistemini zayıflatarak, enfeksiyonlara karşı direnci azaltabilir.

 

Yalnızlıkla Baş Etme Yolları

Yalnızlıkla başa çıkmak, bireyin sosyal bağlarını güçlendirmesi ve aktif bir sosyal yaşam sürdürmesi ile mümkündür. Aşağıda, yalnızlıkla başa çıkma yollarına dair bazı öneriler sunulmaktadır:

 

1. Sosyal Etkileşimleri Artırma:

Bireyler, sosyal etkinliklere katılarak, yeni insanlarla tanışma fırsatı bulabilirler. Spor kulüpleri, sanat atölyeleri ve gönüllü organizasyonlar, sosyal bağların güçlenmesine katkıda bulunabilir.

 

2. Teknolojiyi Doğru Kullanma:

Teknolojik araçlar, doğru kullanıldığında, sosyal bağları güçlendirebilir. Video görüşmeleri, çevrimiçi dersler ve sosyal medya, fiziksel olarak uzakta olan arkadaşlar ve aile üyeleriyle bağlantıda kalmayı sağlayabilir.

 

3. Profesyonel Yardım Alma:

Yalnızlık hissi, bireyin başa çıkamayacağı düzeyde olduğunda, bir uzmandan yardım almak önemlidir. Psikologlar ve terapistler, yalnızlıkla başa çıkma stratejileri konusunda destek sağlayabilirler.

 

4. Kendini Geliştirme:

Hobiler edinmek, yeni beceriler öğrenmek ve kişisel ilgi alanlarına zaman ayırmak, bireyin kendini daha değerli hissetmesine ve yalnızlık hissini azaltmasına yardımcı olabilir.

 

Yalnızlık Bakanlıkları Kuran Ülkeler

Birleşik Krallık ve Japonya, modern toplumda önemli bir sağlık sorunu olarak kabul edilen yalnızlıkla mücadele etmek amacıyla bakanlıklar kurmuşlardır. 2018 yılında Birleşik Krallık'ta kurulan "Yalnızlıktan Sorumlu Bakanlık", toplumun bu zorluğun üstesinden gelmesine yardımcı olmak için çalışmalar yürütmektedir. Benzer şekilde, Japonya da 2021 yılında yalnız yaşayan bireylerin intihar oranının artması üzerine yalnızlıkla mücadele için bir bakanlık kurmuştur. Bu bakanlıklar, insanların daha iyi bir yaşam kalitesine sahip olmalarını sağlamak amacıyla yalnızlık sorununu ele almak için çeşitli düzenlemeler yapmaktadır.

 

Türkiye'de Yalnızlık Durumu

Türkiye'de yalnızlık, son yıllarda önemli bir sağlık sorunu olarak kabul edilmektedir. 2022 Aile ve Yalnızlık Araştırması'na göre, 18-24 yaş arasındaki gençlerin %40'ı ve 55 yaş üstündeki kişilerin %26'sı sıkça yalnızlık hissi yaşamaktadır. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, tek kişilik hanehalkı oranı 2014'te %13,9 iken 2021'de %18,9'a yükselmiş, bu da son 7 yılda tek başına yaşayanların oranının %36 arttığını göstermektedir. Bu veriler, yalnızlığın Türkiye'de giderek daha fazla insanı etkilediğini ortaya koymaktadır.

 Kaynakça: 

https://www.psikologunuz.org/yaln-zl-k-hastal-k-m.html

https://www.psikologofisi.com/blog/yalnizlik

https://www.hiwellapp.com/blog/yalnizlik-epidemisi 

https://www.indyturk.com/node/324511/d%C3%BCnya/%C3%B6nce-birle%C5%9Fik-krall%C4%B1k-sonra-japonya-%C3%BClkeler-neden-yaln%C4%B1zl%C4%B1k-bakanl%C4%B1%C4%9F%C4%B1-kuruyor

https://www.bbc.com/turkce/articles/cndexz8l3d6o

https://tr.euronews.com/2022/05/18/turkiye-de-tek-bas-na-yasayanlar-n-oran-h-zla-yukseliyor-son-7-y-lda-yuzde-36-art-s

 

 

 

 

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder