UZAY SAVAŞLARI
ABD-ÇİN’İN UZAY REKABETİ KIZIŞIYOR
FÜZE SAVUNMA SİSTEMLERİNDEN İKLİM DEĞİŞTİRMEYE,
AY MADENCİLİĞİNDEN UZAY’A SEYAHATE KADAR PLANLAMA VAR
NEVİN BİLGİN
Sömürgecilik öncesinde, dünyanın keşfedilmesi gibi
günümüzde de büyük ekonomik gücü olan ülkeler uzaydaki keşiflerle yeni bir
rekabete yelken açmış görünmektedir. Dünyadaki ekonomik ve jeopolitik rekabetin
yeni sahası uzay olmuştur. ABD ve Çin arasındaki rekabet ise giderek tırmanmaktadır.
Uzaya hâkim olanın, dünya hakimiyetini sağlayacağı gerçeği rekabetin temelini
oluşturmaktadır.
ABD’DEN ÇİN’E YASAK
Her iki ülkenin ulusal güvenlik ve ekonomik büyüme
hedeflerinin bir parçası artık uzay olmuştur. ABD'nin Uluslararası Uzay İstasyonu'na (ISS)
Çin'i dahil etmeme kararı, Çin’in kendi uzay istasyonunu kurma girişimine yol
açmıştır. Bu tür adımlar, iki ülkenin uzay politikalarının birbirini
tetiklediğini göstermektedir.
Çin, uzayda kendi istasyonunu kurma, BeiDou navigasyon
sistemini geliştirme, Ay’a yumuşak iniş yapma, karanlık bölgeye iniş yapma
çalışmalarını kendisi yapmaktadır. Yine uydu fırlatma konusunda ekonomik kazanç
elde eden bir ülke olduğu gibi bu konuda nüfuz sahibi bir ülke haline de
gelmiştir. Tüm bu gelişmeler ABD’nin hakimiyetini gölgelediği gibi rakip bir sistem
de yaratmaktadır.
UZAYDA SİLAH SAVAŞLARI
Uzaydaki rekabet sadece iki ülkenin Ay’a iniş yapması
ya da uydu göndermekle kalmamakta, uzay silahlarının geliştirilmesi, uzayın
silahlandırılması sistemleri üzerinden de kıyasıya bir rekabet sürmektedir.
Uydu karşıtı sistemlerin geliştirilmesi uzayda güvenlik sorunları da ortaya
çıkarmaktadır. Bu gelişmeler iki ülkenin uzayda kendisini savunacak yeni silah
sistemleri geliştirmesine de neden olmaktadır. Uzay silahlarının
geliştirilmesi, uzayda faaliyet yürüten tüm aktörler için potansiyel bir tehdit
oluşturmaktadır.
Şu anda her iki ülke de sahip oldukları teknolojik ve
askeri kapasitenin bilincinde olarak, sıcak bir çatışmaya yol açabilecek
faaliyetlerden uzak durmayı tercih etmektedir.
UZAYDA NE ARIYORLAR?
Peki uzaydaki çalışmaların temel amacı sadece teknolojik
askeri kapasitelerin geliştirilmesi sınırlı mı? Tabii ki değil. Bilimsel ve stratejik
hedefler bulunmakta.
Araştırma ve Keşifler: Diğer gezegenlerin, uyduların,
asteroitlerin ve kuyruklu yıldızların incelenmesi. Mars, Europa ve Titan gibi
yerler potansiyel yaşam belirtileri için araştırılmaktadır. Kozmoloji ve
astrofizik çalışmalarla, evrenin kökeni, evrimi ve yapısı hakkında daha fazla
bilgi edinmek için yapılan araştırmalar. Karadelikler, nötron yıldızları ve
diğer kozmik fenomenler incelenmektedir. Yine, dünyanın iklimi, hava durumu,
doğal afetler ve diğer jeofizik olayları izlemek ve anlamak için yapılan
çalışmalar da bulunmaktadır.
Yeni Teknolojilerin Denenmesi: Uzayda yeni malzemeler, enerji sistemleri ve iletişim teknolojilerinin test edilmesi amaçlanmaktadır. GPS, telekomünikasyon, uzaktan algılama gibi uygulamalar için uydu teknolojilerinin geliştirilmesi ve test edilmesi sağlanmaktadır.
Ekonomik Kazanç Elde Etme: Asteroit madenciliği, değerli
metaller ve mineraller açısından zengin olan asteroitlerden maden çıkarma
çalışmaları amaçlanmaktadır. Ay Madenciliği ve Helium-3 gibi potansiyel enerji
kaynaklarının çıkarılması ve taşınması hedeflenmektedir.
Uzay turizmi ile özel şirketlerin uzay turizmi ve
ticari uzay uçuşları gerçekleştirme girişimleri planlanmaktadır.
Askeri Hedefler: Uzaydan askeri gözetleme, istihbarat toplama ve küresel konumlama sistemlerinin (GPS) sağlanması hedeflenmektedir. Düşman uydularını devre dışı bırakabilecek anti-uydu silahlarının (ASAT) geliştirilmesi ve test edilmesi çalışmaları yapılmaktadır.
Uluslararası Uzay İstasyonu (ISS) gibi projelerde
ortak çalışma, teknolojik bilgi paylaşımı ve diplomatik ilişkilerin
güçlendirilmesi hedeflenmektedir. Uzayın barışçıl ve işbirlikçi amaçlarla
kullanılması için uluslararası anlaşmalar ve hukuk çerçevesinin oluşturulması
da planlanmaktadır.
Mars ve Ay gibi gök cisimlerine insanlı misyonlar
düzenlemek ve uzun vadede bu yerlerde kalıcı yerleşim yerleri kurmak nihai
hedef olarak görülmektedir.
Uzayda yaşam belirtileri aramak ve başka gezegenlerde
yaşamın var olup olmadığını araştırmak da çalışmaların en büyük amaçlarından
birisini oluşturmaktadır.
FÜZE SAVUNMA SİSTEMLERİ
Çalışmaların, uzay araştırmaları ve faaliyetlerinin
füze savunma sistemleri ve iklim değişikliğiyle doğrudan bağlantıları da
bulunmaktadır.
Uydu Bazlı Erken Uyarı Sistemleri ve Erken Tespit ve
İzleme: Uzayda bulunan erken uyarı uyduları, balistik füze fırlatmalarını
tespit edebilir ve izleyebilir. Bu uydular, kızılötesi sensörler kullanarak
füze fırlatma anını ve yolunu izlerler, böylece savunma sistemlerinin hızlı bir
şekilde tepki vermesini sağlarlar.
Anti-Uydu (ASAT) Silahları Ve Füze Savunma
Teknolojileri: ASAT silahları, düşman uydularını devre dışı bırakma
kapasitesine sahiptir. Bu teknolojiler, uzayda stratejik üstünlük sağlamak ve
düşmanın füze savunma kabiliyetini zayıflatmak amacıyla geliştirilir.
Kinetik Enerji Silahları: Füze savunma sistemlerinin
bir parçası olarak, kinetik enerjili füze savunma sistemleri (örneğin, SM-3
füzeleri) uzaydaki hedeflere çarparak onları yok etmek üzere tasarlanmıştır.
Uzaydan Fırlatılan Füzeler Ve Yörüngeye Yerleştirilmiş Silahlar: Uzayda konuşlandırılan veya yörüngede dolaşan silah sistemleri, küresel füze savunma stratejilerinin bir parçası olabilir. Bu tür sistemler, dünya üzerindeki herhangi bir noktaya kısa sürede müdahale edebilme kapasitesine sahiptir.
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ
Hava ve İklim Uyduları: NASA, ESA ve diğer uzay
ajansları tarafından işletilen uydular, Dünya'nın atmosferini, okyanuslarını ve
kara yüzeyini sürekli izlemektedir. Bu uydular, iklim değişikliğiyle ilgili
veriler toplar, hava durumu tahminlerini iyileştirerek, doğal afetleri
izlemektedir.
Karbon ve Sera Gazı İzleme yine uydularla
yapılmaktadır. Uydular, atmosferdeki karbondioksit ve metan gibi sera
gazlarının dağılımını ve yoğunluğunu izleyerek, iklim değişikliğinin etkilerini
ve kaynaklarını daha iyi anlamamıza yardımcı olmaktadır.
Uzaydan toplanan veriler, bilim insanlarının iklim
modellerini geliştirmesine ve iklim değişikliğinin etkilerini tahmin etmesine
yardımcı olmaktadır. Bu veriler, dünya yüzeyindeki sıcaklık değişiklikleri,
buzulların erimesi, deniz seviyesinin yükselmesi ve diğer iklim değişikliği
göstergelerini izlemek için kullanılmaktadır.
Güneş Enerjisi Uyduları ile uzayda güneş enerjisi
toplayıp bu enerjiyi Dünya'ya aktarmayı amaçlayan projeler, gelecekte temiz
enerji kaynakları sağlamayı hedeflemektedir.
İklim mühendisliği projeleri kapsamında, güneş
ışınlarını yansıtmak veya atmosferin ısınmasını azaltmak için uzaydan müdahale
yöntemleri araştırılmaktadır. Bu tür projeler henüz teorik aşamada olsa da
uzayın iklim değişikliği yönetiminde potansiyel bir rol oynayabileceğini
göstermektedir.
Kaynakça:
Çin'in Uzay Programı 2021 Perspektifi,
(https://www.cnsa.gov.cn/english/n6465645/n6465648/c6813088/content.html)
Atlığ, M. (n.d.). Rekabet Sarmalında ABD-Çin: Uzaya
Yansıyan Rekabet. Uluslararası İlişkiler Ve Politika Dergisi, 4(2), 86-106.
https://www.ankasam.org/abd-cin-uzay-rekabeti-yeni-bir-soguk-savasin-habercisi-mi/
https://www.bbc.com/turkce/articles/cz9r6eppe2vo
https://www.cnnturk.com/dunya/galeri/cinin-uzay-araci-yorungeye-gizemli-nesne-birakti-hedefte-abd-mi-var-2118802
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder