6 Haziran 2024 Perşembe

 

UZAY SAVAŞLARI

ABD-ÇİN’İN UZAY REKABETİ KIZIŞIYOR

FÜZE SAVUNMA SİSTEMLERİNDEN İKLİM DEĞİŞTİRMEYE, AY MADENCİLİĞİNDEN UZAY’A SEYAHATE KADAR PLANLAMA VAR

 


NEVİN BİLGİN

Sömürgecilik öncesinde, dünyanın keşfedilmesi gibi günümüzde de büyük ekonomik gücü olan ülkeler uzaydaki keşiflerle yeni bir rekabete yelken açmış görünmektedir. Dünyadaki ekonomik ve jeopolitik rekabetin yeni sahası uzay olmuştur. ABD ve Çin arasındaki rekabet ise giderek tırmanmaktadır. Uzaya hâkim olanın, dünya hakimiyetini sağlayacağı gerçeği rekabetin temelini oluşturmaktadır.

ABD’DEN ÇİN’E YASAK

Her iki ülkenin ulusal güvenlik ve ekonomik büyüme hedeflerinin bir parçası artık uzay olmuştur.  ABD'nin Uluslararası Uzay İstasyonu'na (ISS) Çin'i dahil etmeme kararı, Çin’in kendi uzay istasyonunu kurma girişimine yol açmıştır. Bu tür adımlar, iki ülkenin uzay politikalarının birbirini tetiklediğini göstermektedir.

Çin, uzayda kendi istasyonunu kurma, BeiDou navigasyon sistemini geliştirme, Ay’a yumuşak iniş yapma, karanlık bölgeye iniş yapma çalışmalarını kendisi yapmaktadır. Yine uydu fırlatma konusunda ekonomik kazanç elde eden bir ülke olduğu gibi bu konuda nüfuz sahibi bir ülke haline de gelmiştir. Tüm bu gelişmeler ABD’nin hakimiyetini gölgelediği gibi rakip bir sistem de yaratmaktadır.




UZAYDA SİLAH SAVAŞLARI

Uzaydaki rekabet sadece iki ülkenin Ay’a iniş yapması ya da uydu göndermekle kalmamakta, uzay silahlarının geliştirilmesi, uzayın silahlandırılması sistemleri üzerinden de kıyasıya bir rekabet sürmektedir. Uydu karşıtı sistemlerin geliştirilmesi uzayda güvenlik sorunları da ortaya çıkarmaktadır. Bu gelişmeler iki ülkenin uzayda kendisini savunacak yeni silah sistemleri geliştirmesine de neden olmaktadır. Uzay silahlarının geliştirilmesi, uzayda faaliyet yürüten tüm aktörler için potansiyel bir tehdit oluşturmaktadır.

Şu anda her iki ülke de sahip oldukları teknolojik ve askeri kapasitenin bilincinde olarak, sıcak bir çatışmaya yol açabilecek faaliyetlerden uzak durmayı tercih etmektedir.



UZAYDA NE ARIYORLAR?

Peki uzaydaki çalışmaların temel amacı sadece teknolojik askeri kapasitelerin geliştirilmesi sınırlı mı? Tabii ki değil. Bilimsel ve stratejik hedefler bulunmakta.

Araştırma ve Keşifler: Diğer gezegenlerin, uyduların, asteroitlerin ve kuyruklu yıldızların incelenmesi. Mars, Europa ve Titan gibi yerler potansiyel yaşam belirtileri için araştırılmaktadır. Kozmoloji ve astrofizik çalışmalarla, evrenin kökeni, evrimi ve yapısı hakkında daha fazla bilgi edinmek için yapılan araştırmalar. Karadelikler, nötron yıldızları ve diğer kozmik fenomenler incelenmektedir. Yine, dünyanın iklimi, hava durumu, doğal afetler ve diğer jeofizik olayları izlemek ve anlamak için yapılan çalışmalar da bulunmaktadır.

Yeni Teknolojilerin Denenmesi: Uzayda yeni malzemeler, enerji sistemleri ve iletişim teknolojilerinin test edilmesi amaçlanmaktadır. GPS, telekomünikasyon, uzaktan algılama gibi uygulamalar için uydu teknolojilerinin geliştirilmesi ve test edilmesi sağlanmaktadır.


Ekonomik Kazanç Elde Etme: Asteroit madenciliği, değerli metaller ve mineraller açısından zengin olan asteroitlerden maden çıkarma çalışmaları amaçlanmaktadır. Ay Madenciliği ve Helium-3 gibi potansiyel enerji kaynaklarının çıkarılması ve taşınması hedeflenmektedir.

Uzay turizmi ile özel şirketlerin uzay turizmi ve ticari uzay uçuşları gerçekleştirme girişimleri planlanmaktadır.

Askeri Hedefler: Uzaydan askeri gözetleme, istihbarat toplama ve küresel konumlama sistemlerinin (GPS) sağlanması hedeflenmektedir. Düşman uydularını devre dışı bırakabilecek anti-uydu silahlarının (ASAT) geliştirilmesi ve test edilmesi çalışmaları yapılmaktadır.


Uluslararası Uzay İstasyonu (ISS) gibi projelerde ortak çalışma, teknolojik bilgi paylaşımı ve diplomatik ilişkilerin güçlendirilmesi hedeflenmektedir. Uzayın barışçıl ve işbirlikçi amaçlarla kullanılması için uluslararası anlaşmalar ve hukuk çerçevesinin oluşturulması da planlanmaktadır.

Mars ve Ay gibi gök cisimlerine insanlı misyonlar düzenlemek ve uzun vadede bu yerlerde kalıcı yerleşim yerleri kurmak nihai hedef olarak görülmektedir.

Uzayda yaşam belirtileri aramak ve başka gezegenlerde yaşamın var olup olmadığını araştırmak da çalışmaların en büyük amaçlarından birisini oluşturmaktadır.



FÜZE SAVUNMA SİSTEMLERİ

Çalışmaların, uzay araştırmaları ve faaliyetlerinin füze savunma sistemleri ve iklim değişikliğiyle doğrudan bağlantıları da bulunmaktadır.

Uydu Bazlı Erken Uyarı Sistemleri ve Erken Tespit ve İzleme: Uzayda bulunan erken uyarı uyduları, balistik füze fırlatmalarını tespit edebilir ve izleyebilir. Bu uydular, kızılötesi sensörler kullanarak füze fırlatma anını ve yolunu izlerler, böylece savunma sistemlerinin hızlı bir şekilde tepki vermesini sağlarlar.

Anti-Uydu (ASAT) Silahları Ve Füze Savunma Teknolojileri: ASAT silahları, düşman uydularını devre dışı bırakma kapasitesine sahiptir. Bu teknolojiler, uzayda stratejik üstünlük sağlamak ve düşmanın füze savunma kabiliyetini zayıflatmak amacıyla geliştirilir.

Kinetik Enerji Silahları: Füze savunma sistemlerinin bir parçası olarak, kinetik enerjili füze savunma sistemleri (örneğin, SM-3 füzeleri) uzaydaki hedeflere çarparak onları yok etmek üzere tasarlanmıştır.

Uzaydan Fırlatılan Füzeler Ve Yörüngeye Yerleştirilmiş Silahlar: Uzayda konuşlandırılan veya yörüngede dolaşan silah sistemleri, küresel füze savunma stratejilerinin bir parçası olabilir. Bu tür sistemler, dünya üzerindeki herhangi bir noktaya kısa sürede müdahale edebilme kapasitesine sahiptir.


İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ

Hava ve İklim Uyduları: NASA, ESA ve diğer uzay ajansları tarafından işletilen uydular, Dünya'nın atmosferini, okyanuslarını ve kara yüzeyini sürekli izlemektedir. Bu uydular, iklim değişikliğiyle ilgili veriler toplar, hava durumu tahminlerini iyileştirerek, doğal afetleri izlemektedir.

Karbon ve Sera Gazı İzleme yine uydularla yapılmaktadır. Uydular, atmosferdeki karbondioksit ve metan gibi sera gazlarının dağılımını ve yoğunluğunu izleyerek, iklim değişikliğinin etkilerini ve kaynaklarını daha iyi anlamamıza yardımcı olmaktadır.

Uzaydan toplanan veriler, bilim insanlarının iklim modellerini geliştirmesine ve iklim değişikliğinin etkilerini tahmin etmesine yardımcı olmaktadır. Bu veriler, dünya yüzeyindeki sıcaklık değişiklikleri, buzulların erimesi, deniz seviyesinin yükselmesi ve diğer iklim değişikliği göstergelerini izlemek için kullanılmaktadır.

Güneş Enerjisi Uyduları ile uzayda güneş enerjisi toplayıp bu enerjiyi Dünya'ya aktarmayı amaçlayan projeler, gelecekte temiz enerji kaynakları sağlamayı hedeflemektedir.

İklim mühendisliği projeleri kapsamında, güneş ışınlarını yansıtmak veya atmosferin ısınmasını azaltmak için uzaydan müdahale yöntemleri araştırılmaktadır. Bu tür projeler henüz teorik aşamada olsa da uzayın iklim değişikliği yönetiminde potansiyel bir rol oynayabileceğini göstermektedir.

 

Kaynakça:

Çin'in Uzay Programı 2021 Perspektifi, (https://www.cnsa.gov.cn/english/n6465645/n6465648/c6813088/content.html)

 

Atlığ, M. (n.d.). Rekabet Sarmalında ABD-Çin: Uzaya Yansıyan Rekabet. Uluslararası İlişkiler Ve Politika Dergisi, 4(2), 86-106.

 

https://www.ankasam.org/abd-cin-uzay-rekabeti-yeni-bir-soguk-savasin-habercisi-mi/

 

https://www.bbc.com/turkce/articles/cz9r6eppe2vo

 

https://www.cnnturk.com/dunya/galeri/cinin-uzay-araci-yorungeye-gizemli-nesne-birakti-hedefte-abd-mi-var-2118802

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder