14 Temmuz 2024 Pazar

 SOSYAL DEVLETİN SONU MU? 

GELECEĞİ ÜZERİNE BİR İNCELEME




NEVİN BİLGİN 

Sosyal devlet kavramı, dünya genelinde farklı şekillerde uygulanan ve toplumların refahını artırmayı hedefleyen önemli bir yönetim anlayışıdır. Sosyal devlet uygulamalarının altın çağı, İkinci Dünya Savaşı sonrasında alınan kararlara dayanmaktadır. Bu dönemde işçilere iyi ücretler verildi, sendikalaşma arttı ve sosyal güvenlik ağları güçlendirildi. Sosyalizm korkusu ve Soğuk Savaş döneminin etkisi bu politikaların yaygınlaşmasında önemli bir rol oynadı. Dünyanın neredeyse yarısı sosyalist yönetim altındayken, kapitalist ülkeler sosyal devlet politikalarıyla vatandaşlarının refahını artıracak düzenlemeler yapmaya başladılar.

Bu dönemde, "bebek patlaması" olarak adlandırılan yüksek doğum oranları yaşandı ve birçok işçi ev ve araba sahibi olmaya başladı. Ancak, ilerleyen yıllarda para politikalarında yaşanan değişimler, ekonomik krizler ve neoliberal politikaların yaygınlaşması ile birlikte Soğuk Savaş'ın sona ermesi ve Sovyetler Birliği'nin çöküşü, sosyal devletin sahneden çekilmesini hızlandırdı. Devlet ve sermaye işbirliği artarak, sosyal devletin rolü yeniden tanımlanmaya başlandı. Neredeyse artık sosyal devlet sahneden çekildi. Türkiye'de açlık sınırın altında emekli maaşları, atanamayan öğretmenler, sözleşmeli personel uygulamaları, özelleştirmeler sosyal devletin küçülmesinin en büyük göstergeleridir. 



Sosyal Devlet Nedir?

Sosyal devlet, devletin piyasa ekonomisinin, doğal afetler, savaş veya diğer öngörülemeyen gelişmelerin toplumda yarattığı aksaklık ve eksiklikleri gidermek için toplumsal ve ekonomik müdahalelerde bulunduğu bir yönetim anlayışıdır. Bu anlayış, vatandaşların sağlık, eğitim, barınma gibi temel ihtiyaçlarını karşılayarak belirli bir refah seviyesini hedefler. Dolayısıyla sosyal devlete “refah devleti” de denir.


                                          sosyal devletin güçlü olduğu 1960'lı yıllar

Sosyal Devletin Özellikleri

Sosyal devletin bazı temel özellikleri şunlardır:

Müdahalecidir: Sosyal devlet, toplumsal eşitsizlikleri azaltmak için aktif olarak müdahale eder.

Fırsat Eşitliği: Herkes için eşit fırsatlar sağlamaya çalışır.

Düzenleyicidir: Toplumsal düzeni korumak ve adil bir ortam yaratmak amacıyla düzenlemeler yapar.

Girişimcidir: Ekonomik kalkınmayı destekler ve iş alanlarını teşvik eder.

Demokrasiyi Uygular: Her vatandaşın eşit olduğu görüşüne dayalı olarak toplumsal ve ekonomik düzenlemeler yapar.

Refahı Gözetir: Vatandaşların refahını önemser ve asgari yaşam şartlarını sağlamaya çalışır.


Sosyal Devletler Hangileridir?

Bazı örnek sosyal devletler şunlardır:


İsveç

Norveç

Danimarka

Finlandiya

Hollanda


Sosyal Devletin Tarihsel Kökeni

Sosyal devlet kavramının kökenleri eskilere dayanır. Doğal afetler, savaşlar ve diğer krizler insan yaşamını etkiledikçe devletlerin toplum yaşamındaki rol ve fonksiyonları değişmiştir. Ancak günümüzdeki genel sosyal devlet anlayışı daha çok 19. yüzyılda sanayileşen batı ülkelerinde şekillenmiştir. 1970’lere kadar hızla gelişim gösterdikten sonra yaşanan ekonomik krizlerle sosyal devlet anlayışı uygulama bakımından terk edilmeye başlanmıştır.

Türkiye’de Sosyal Devlet

Türkiye’de sosyal devlet anlayışının dünyadaki gelişmelere paralel olarak değişim gösterdiğini; ülkede yaşanan sosyal, ekonomik ve siyasi krizlerin de sosyal politikalara etki ettiğini görmekteyiz. Yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin daha çok savaşların yıkıcı etkilerini gidermeye yönelik politikalar sergilediği, 1961 Anayasası’na kadar Türkiye’de sosyal devlete ilişkin önemli adımlar atılmadığını söyleyebiliriz.

1961 Anayasası ile sosyal devlet kimliği Anayasa’da “sosyal devlet ilkesi” ile güvence altına alınmış ve sosyal devlet olma yolunda önemli adımlar atılmıştır. 

Darbe Sonrası Sosyal Devlet Zayıfladı

1980 sonrasında hem dünyada hem de ülke sınırları içinde yaşanan gelişmeler Türkiye’de sosyal devlete yönelik politikaların yeterince olmamasına ve 1982 Anayasası’nda tıpkı 1961 Anayasası’nda olduğu gibi yer bulan “sosyal devlet ilkesi”nin kağıt üzerinde kalmasına neden olmuştur. Türkiye, sosyal devlet niteliklerinden giderek uzaklaşmış, neo-liberal politikalar hız kazanmıştır. 


Günümüzde de bu durum devam etmekte olup, dünyada yaşanan gelişmelerin devletin yeniden tanımlanmasını ve devletin rol ve fonksiyonlarının yeniden belirlenmesi ihtiyacını beraberinde getirmesiyle etkisini kaybeden sosyal devlet özelliği Türkiye’de önemini kaybetmektedir.

Sosyal Devlet İlkesi Hangi Anayasada Yer Almıştır?

Türkiye’de de sosyal devlet anlayışı 1960'lı yıllarda gelişmiştir. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra demokratik ülkeler refah devlet anlayışına uygun düzenlemelere anayasalarında yer vermiş ve bu ilke daha da yaygınlaşmıştır. Ancak günümüzde ekonomik ve siyasi faktörler, sosyal devlet ilkesinin uygulanabilirliğini zorlaştırmaktadır.



Sosyal Devletin Geleceği

Sosyal devlet, toplumun sosyal refahını maksimize etmeyi amaçlayan bir devlet modelidir. Temel olarak vatandaşların temel ihtiyaçlarını karşılamayı ve toplumda eşitliği artırmayı hedefler. Geleceği ise birçok faktöre bağlı olarak şekillenecektir. İşte sosyal devletin geleceği hakkında bazı düşünceler:

Küreselleşme ve Teknoloji: Küreselleşme ve teknolojik gelişmeler, sosyal devletin geleceğini etkileyen önemli faktörlerdir. Küreselleşme ile birlikte ülkeler arasındaki ekonomik ve sosyal farklılıklar artmaktadır. Bu, sosyal devlet uygulamalarını şekillendirebilir.

Ekonomik Durum ve Bütçe: Sosyal devletin sürdürülebilirliği, ekonomik durum ve bütçe politikalarıyla yakından ilişkilidir. Devletler, sosyal hizmetleri finanse ederken kaynakları doğru yönlendirmeli ve etkin kullanmalıdır.

Demografik Değişimler: Nüfus yapısındaki değişimler (yaşlanma, göç, doğum oranları) sosyal hizmet taleplerini etkiler. Sosyal devlet, bu değişimlere uygun politikalar geliştirmelidir.

Çevresel ve İklim Değişiklikleri: İklim değişiklikleri, doğal afetler ve çevresel faktörler, sosyal devletin geleceğini etkileyebilir. Bu alanlarda daha dayanıklı ve adil politikalar gereklidir.

Toplumsal Farkındalık ve Katılım: Sosyal devletin geleceği, toplumun bu konuda ne kadar bilinçli olduğu ve katılım gösterdiğiyle de ilişkilidir. Toplumsal farkındalık ve katılım, sosyal politikaların başarısını etkiler.

Sosyal devletin geleceği, birçok faktörün bir araya gelmesiyle şekillenecektir. Ekonomik, politik ve sosyal dinamikler, sosyal devletin rolünü ve etkisini belirleyecektir. Ancak, sosyal devletin temel amacı olan vatandaşların refahını sağlama ve toplumsal eşitliği artırma hedefi, her zaman önemli bir prensip olarak kalması gereken bir özellik olmalıdır. Gelecekte, sosyal devletin yerini alacak yeni modeller ve yaklaşımlar geliştirilebilir, ancak bu temel amaçlar korunmalıdır.


Kaynakça

Dikmen, Ahmet Alpay, Makine, İş, Kapitalizm ve İnsan


Yay, S. (2014). Tarihsel süreçte Türkiye’de sosyal devlet. Yıl 2014, Cilt: 3 Sayı: 9, 147 - 162. doi:10.09.2015


Sosyologer. (n.d.). Sosyal devlet. Sosyologer. https://www.sosyologer.com/sosyal-devlet/


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder