7 Ağustos 2024 Çarşamba

RUSYA'YA UYGULANAN AMBARGO VE TÜRKİYE ÜZERİNDEN TİCARET: DENKLEMLER, RİSKLER VE STRATEJİLER




Son dönemde Rusya'ya yönelik uluslararası ambargoların etkileri, Türkiye'nin ticaret stratejileri ve uluslararası ilişkileri üzerindeki yansımaları geniş bir tartışma konusudur. Özellikle ABD'nin Türkiye'yi uyarısı ve Rusya'ya uygulanan ambargoların etkisi, Türkiye'nin bu süreçteki rolünü ve stratejilerini önemli ölçüde etkilemiştir.


Türk Ürünlerine Olan Talep Artışı

UTİKAD (Uluslararası Taşımacılık ve Lojiktik Hizmet Üretenleri Derneği) Yönetim Kurulu Başkanı Ayşem Ulusoy’a göre, Rusya’ya uygulanan ambargo nedeniyle Türk ürünlerine olan talep 2 kat artmıştır. Bu, Türk mallarının Rusya’ya yönelik ticarette ne kadar önemli bir rol oynadığını ve Türkiye’nin ambargolardan nasıl etkilenebileceğini göstermektedir. Türk ürünlerinin Rusya’ya olan talebindeki artış, Türkiye’nin ticaret dengesi üzerinde önemli etkiler yaratmaktadır. 

ABD’nin Uyarısı

ABD Hazine Bakanlığı yetkilileri, Türkiye’deki mevkidaşlarına on milyonlarca dolarlık ihracat kontrollü Türk mallarının Rusya’ya ulaştığını ve bu malların Rus savunma sanayisinde kullanılarak savaşın uzamasına neden olabileceği konusunda uyarıda bulundu. Bu durum, Türkiye’nin Rusya’ya yapılan ambargoları delme riskine dikkat çekmektedir. ABD'nin bu uyarısı, Türkiye'nin ambargoları delmeden Rusya ile olan ticaretini nasıl yönettiği konusunda uluslararası gözlemleri artırmıştır.

Daha Fazla Yaptırım Tehlikesi

ABD Ticaret Bakan Yardımcısı Matthew Axelrod, Türkiye’den daha fazla şirketin yaptırım listesine eklenebileceğini belirtti. Eğer Rusya’ya ihracat konusunda ilerleme kaydedilmezse, bu durum daha fazla yaptırımlarla sonuçlanabilir. Türkiye’nin bu riskleri yönetme biçimi, uluslararası ilişkilerdeki dengeleri etkileyebilir ve ekonomik yaptırımların kapsamını genişletebilir.

Rusya’ya Uygulanan Genel Ambargo Durumu

Petrol Ambargosu: Rusya’ya uygulanan ambargolar arasında petrol de bulunmaktadır. Enerji uzmanları, Batı’nın Rus petrolüne ambargo uygulaması ya da alıcıların Rus petrolünden uzak durmayı sürdürmesi durumunda ham petrol varil fiyatının 160, hatta 200 dolar seviyelerine ulaşabileceği uyarısında bulunuyor. Bu, enerji piyasalarını doğrudan etkileyebilir ve global enerji güvenliğini tehdit edebilir.

Türkiye ve Rusya İlişkisi

Türkiye, Rusya’nın Ukrayna’ya karşı başlattığı saldırının ardından ABD, AB ve diğer Batılı ortakların aldığı yaptırım kararlarına uymayacağını, ilkesel olarak sadece Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nce alınan yaptırımlara itibar edeceğini açıklamıştı. Bu, Türkiye’nin hassas bir denge üzerinde durduğunu ve uluslararası baskılara rağmen kendi stratejik çıkarlarını korumak istediğini gösteriyor.

ABD ve AB Yaptırımları

ABD Yaptırımları: ABD, Rusya’nın Ukrayna’yı işgali nedeniyle Rusya’ya yönelik bir dizi yaptırım uyguluyor. Bu yaptırımlar, Rusya’nın finansal sektörü, enerji endüstrisi, silah ticareti ve diğer alanları kapsıyor. ABD, Türkiye’den Rusya’ya yapılan dolaylı ihracatın artmasını endişeyle takip ediyor ve bazı Türkiye merkezli şirketler de yaptırım listesine alındı.

AB Yaptırımları: AB, Rusya’ya yönelik yaptırımlar arasında enerji, finans, teknoloji ve savunma sektörlerini kapsayan geniş bir yelpazeye sahip. Ukrayna’daki çatışmalar nedeniyle bu yaptırımlar sıkı bir şekilde uygulanıyor. Son olarak, AB, ağır vasıta ve yedek parçalarına, inşaat araçlarına, elektronik ve havacılık sektörlerinde kullanılan ürünlerin ihracatına kısıtlamalar getirdi.

Rusya’nın Karşılık Verdiği Yaptırımlar

Rusya da Batı ülkelerine karşı yaptırımlar uygulamaktadır. Örneğin, gıda ürünleri, otomobiller ve bazı endüstriyel malların ithalatına kısıtlamalar getirilmiştir. Türkiye ile Rusya arasındaki ilişkilerde de bu yaptırımların etkisi görülmektedir. Türk firmaları Rusya’da bina inşa edememekte ve bazı sektörlerde faaliyet gösterememektedir.

Türkiye’nin Denge Politikası

Geleneksel Bir Yaklaşım: Türkiye, tarih boyunca Batı ile Doğu arasında bir köprü rolü oynamıştır. Bu nedenle denge politikası, hem Batı hem de Doğu ile ilişkileri dengelemeyi amaçlar. Soğuk Savaş döneminde NATO üyeliği ve Batı ile yakın ilişkiler, Türkiye’nin Batı’yla denge kurmasını sağlamıştır.

Avrasyacı Bir Perspektif: Son yıllarda Türkiye, sadece Batı ile değil, aynı zamanda Avrasya ile de ilişkilerini güçlendirmeye çalışmaktadır. Bu, enerji kaynaklarına erişim, ticaret ve jeopolitik faktörlerle ilgilidir. Türkiye, Avrasya’daki aktörlerle denge kurarak kendi çıkarlarını korumaya çalışmaktadır.

Dış Politika Dönemleri ve Denge Politikası:

AK Parti Dönemi (2002-2013): Bu dönemde Türkiye, hem Batı hem de Doğu ile ilişkileri dengelemeye çalıştı. Ekonomik işbirliği ve enerji alanında Rusya ile ilişkiler güçlendi, aynı zamanda Avrupa Birliği ile entegrasyon çabaları da devam etti.

Davutoğlu Dönemi (2009-2013): Ahmet Davutoğlu’nun dışişleri bakanı olduğu dönemde Türkiye, “komşularla sıfır sorun” politikasını benimsedi. Bu yaklaşım, hem Batı hem de Orta Doğu ile ilişkileri dengelemeyi hedefledi, ancak bölgesel gelişmeler ve iç politika dinamikleri bu politikayı zorladı.

Türkiye’nin jeopolitik konumu, denge politikalarını uygulamak için önemli bir avantajdır. Hem Avrupa hem de Asya ile sınır komşusu olması, çıkarlarını koruyabilen politikalar geliştirmesine olanak tanır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder