İĞDENİN SESSİZ VEDASI
İĞDEDEN GLİKOZA, ÇİN TUZUNA ve KAYBOLAN NESİLLER
NEVİN BİLGİN
Bir zamanlar çocukların ceplerinde iğdeler, leblebiler, kuru üzümler olurdu; taşrada büyüyen her çocuk, doğadan gelen bu sade lezzetleri taşırdı ceplerinde. Bunlar birkaç kuruşla alınabilen mütevazi atıştırmalıklardı. Eskiden çocuklar ceplerinde iğde, leblebi ve kuru üzüm taşırdı. Hurdacıya birkaç eski eşya verip aldıkları keçiboynuzu ya da kuru üzüm, onları sade ve doğal bir mutluluğa taşırdı. Artık ceplerde ne iğde var ne de leblebi; onların yerini parlak paketlerdeki renkli abur cuburlar aldı. Bu geçiş, sadece bir tüketim tercihi değil, bir neslin ruhunu kaybettiği bir yolculuk aynı zamanda.
Modern gıda endüstrisinin hızla değişmesiyle birlikte, çocuklar doğanın armağanlarını değil, kimyasallarla dolu yapay tatları tercih eder oldu. İğdeden glikoza, leblebiden Çin tuzuna uzanan bu yolculuk, çocukluk masumiyetini geri dönülmez bir şekilde değiştirdi.
Şeker, koruyucular ve renklendiriciler, çocukların hayatında daha büyük bir yer kaplamaya başladı. Artık televizyonlarda, internet platformlarında, sosyal medyada her an çocuklara yönelik abur cubur reklamları gözümüze çarpıyor. Türkiye’de çocuklara yönelik abur cubur reklamları, televizyon programları daha iyi denetlenmeli, belil kurullar getirilmeli yine internet dünyasında da aynı denetim sağlanmalı. Algoritmaların da devreye girdiği günümüzde çocuklara sürekli bu reklamların çıkması kaçınılmaz neredeyse.
Avrupa Ülkelerinde Yasak
Diğer ülkelerde bu konuda ciddi adımlar atılıyor. İngiltere, 2025 itibarıyla abur cubur reklamlarını çocuklara yönelik içeriklerde tamamen yasaklıyor. Online platformlarda da yağ, tuz ve şeker oranı yüksek ürünler için sıkı kısıtlamalar getirilecek. Norveç ise gençlere yönelik sağlıksız gıda reklamlarını tamamen yasaklayarak bu alanda radikal bir önlem aldı.
Türkiye’de ise hala bu konuda yeterli düzenlemeler yapılmış değil. Gıda üreticilerinin şeffaf olması, ürünlerin içeriklerinin açıkça belirtilmesi ve tüketicilerin bilinçli tercihler yapabilmesi gerekiyor. Bunun yanı sıra, çocukların sağlıklarını tehdit eden ticari çıkarlar, obeziteye ve beraberinde getirdiği kronik hastalıklara zemin hazırlıyor.
Geleceğin çocuklarına doğal tatları geri kazandırmak için, bilincimizi yükseltmeli, tüketim alışkanlıklarımızı gözden geçirmeli ve çocuklarımıza sağlıklı seçimler yapmayı öğretmeliyiz.
Sağlık Üzerinde Büyük Tehdit
Gıda endüstrisinin geçirdiği büyük dönüşüm, bizleri her geçen gün daha fazla sorgulamaya itiyor. Eskinin saf ve doğal ürünlerinin yerini, şimdi renklendirici ve koruyucularla dolu işlenmiş gıdalar aldı. Bu dönüşümün sadece bir ticaret meselesi olmadığını, sağlık üzerinde yarattığı büyük tehdidi artık görmezden gelmemeliyiz. Özellikle çocukların sağlığı açısından, kimyasal katkı maddelerinin, aşırı şeker ve tuzun zararları saymakla bitmiyor.
Obeziteyi Arttırıyor
Türkiye, obezite oranları konusunda tehlike sinyalleri veren ülkeler arasında yer alıyor. Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre, ilkokul ikinci sınıf çocuklarının %10’a yakını obez, %15’e yakını ise fazla kilolu. Bu oranlar, çocuk yaşlarda başlayan obezite sorununun toplumun geleceği için büyük bir tehdit oluşturduğunu gösteriyor. Obezite, sadece fiziksel değil, psikolojik sorunlara da yol açıyor ve çocukların yaşam kalitesini ciddi şekilde düşürüyor.
Bu tabloya rağmen, abur cubur ürünleri hâlâ hayatımızın her alanında. Market raflarında, reklam panolarında ve sosyal medyada karşımıza çıkan bu ürünler, sağlıksız içerikleriyle çocukları etkisi altına alıyor. Türkiye’de bu ürünlerin tanıtımı ve satışı konusunda daha katı düzenlemeler yapılmalı mı? Kantinlerde ve marketlerde çocuklara sunulan seçenekler gerçekten sağlıklı mı?
Sağlık Bakanı’nın da G20 zirvesinde belirttiği gibi, ticaretin ve rekabetin çocuklarımızın sağlığını tehdit eden bir faktör haline gelmesi kabul edilemez. Gıdaların içeriklerinin daha şeffaf olması, reklamlara sıkı denetim getirilmesi ve ebeveynlerin bilinçli tüketici olmaları gerekiyor. Üreticiler, bu ürünleri satarken çocukların sağlığını hiçe sayarak sadece kâr peşinde koşuyor. Halbuki gıdaların ambalajına değil, içeriğine önem verilmeli. Çocuklarımızı bu şeker tuzağından korumak için daha cesur adımlar atılmalı.
Kaynak:
https://www.saglik.gov.tr/TR,49289/cocuk-obezitesi-g20nin-gundeminde.html
https://www.webtekno.com/norvec-abur-cubur-reklam-yasagi-h148808.html
https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-53467152
https://tr.euronews.com/saglik/2024/09/16/ingiltere-cocuklara-yonelik-abur-cubur-reklamlarini-yas
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder