9 Eylül 2024 Pazartesi

 


SAVAŞLAR, GÖÇLER, MODERN DÜNYA, ŞEHİRLER VE KIRSAL KESİM, İNSAN  VE CİNSELLİK

CİNSELLİĞİN PSİKOLOJİK VE SOSYAL ETKİLERİ

CİNSELLİK BİYOLOJİK Mİ PSİKOLOJİK Mİ? 

HİPERSEKSÜALİTE ARTIYOR MU? 

EŞEKLER, KÖPEKLER, DAMACANALAR, HEYKELLER, TÜM ÇOCUKLAR, KADINLAR, ERKEKLER NEDEN CİNSELLİK TEHDİDİ ALTINDA? 




NEVİN BİLGİN

Toplumda önceleri eşeğe, şimdilerde köpeğe, kadınlara ezelden, çocuklara hepten, erkeklere de musallat olan kişileri konu eden birçok cinsel içerikli haber, olay okuyor ve geçiştiriyoruz. Yine savaş ve göçlerle birlikte gelenlerin çocuk sayıları hergün neredeyse konuşulur oldu. 

Peki cinsellik günümüzde tavan mı yaptı, yoksa mağara döneminden bu yana hep böyle miydi? Modern dönem dediğimiz günümüzde bu "musallat olmalar" neden hala aşılamadı. Nasıl bir dönüşüm yaşıyoruz? Bu kadar baskıya rağmen kırsal, kent farketmeden arka planda dönen ve sonra ortaya çıkan bunca olayın arkasında ne var düşündünüz mü? 

Savaşların Cinselliğe Etkisi 

Savaşlar bireyler kadar toplumları da dönüştüren, yok eden, yeniden ortaya çıkaran karmaşık etkilere sahip. Savaşın sonuçlarından birisi de nüfus yapısında değişimlere yolaçması. İnsanların yok olması, sakat kalması yanında göç etmesi, yer değiştirmesi, bunun insanlar üzerindeki psikolojik etkileri günümüzün de tartışma yaratan konuları arasında. "Şu milletten gelip burada şu kadar çocuk yapıyorlar" diye herkesin tepki gösterdiği durum aslında ne hiç düşündünüz mü? 

Savaşların nüfus yapısı üzerindeki etkileri oldukça çeşitli.  Savaşlar, genellikle ölümleri artırarak nüfusun azalmasına yol açmakta, bazı durumlarda savaşların nüfus artışına da katkıda bulunabileceği görülmekte. Bu durumu daha iyi anlamak için, savaşın doğurganlık oranları ve göç üzerindeki etkilerini incelemek önemli.

Yapılan araştırmalara göre savaşlar, özellikle çatışma bölgelerinde ölüm oranlarını arttırıyor. Bu durum, doğrudan nüfus azalmasına yol açıyor. Ancak, savaş dönemlerinde bazı topluluklar hayatta kalma içgüdüsüyle daha fazla çocuk sahibi olma eğilimine girebiliyorlar. gelecekteki nesillerin devamlılığını sağlama arzusundan kaynaklanıyor elbette. 




Göç ve Demografik Değişiklikler

Savaş sırasında insanların güvenli bölgelere kaçması, bu bölgelerde doğan çocukların nüfusu artırmasına neden olmakta. Göçmen topluluklar, yeni bölgelerde demografik yapıyı değiştirirken, bu bölgelerde doğurganlık oranlarını da etkilemektedir. Ayrıca, göç sırasında yaşanan güvenlik ve hayatta kalma mücadelesi, çocuk sahibi olma isteğini de arttırmaktadır.

Savaşların Psikolojik Etkileri ve Cinsellik

Yapılan çalışmalara göre savaşların bireyler üzerindeki psikolojik etkileri, cinsellik ve cinsel davranışlar üzerinde önemli değişikliklere neden olabilir. Savaş, stres, travma ve psikolojik bozukluklara yol açabilir; bu da cinsel davranışları ve düşünceleri etkileyebilir.

Savaş, bireylerde yüksek düzeyde stres, depresyon ve anksiyete yaratabilir. Bu psikolojik durumlar, cinsel isteği ve performansı olumsuz etkileyebilir. Savaşın yarattığı travmalar, cinsel işlev bozukluklarına ve ilişki problemlerine neden olabilir.

Savaşın getirdiği stres ve belirsizlik, bazı bireylerde cinselliği bir kaçış ve rahatlama yolu olarak görmelerine neden olabilir. Bu durum, cinsel davranışlarda artışa yol açabilir. Diğer yandan, stres ve travma cinsel isteksizlik ve sorunlara da neden olabilir.

Hiperseksüalite

Bazı savaş dönemlerinde, hiperseksüalite (aşırı cinsel istek) gözlemlenebilir. Bu, travmatik durumlarla başa çıkma mekanizması olarak ortaya çıkabilir ve bireylerin cinsel dürtülerini artırabilir. Cinsellik, duygusal ve fiziksel boşlukları doldurma aracı olarak görülebilir.

Savaş sonrası dönem, sağlık altyapısının yeniden inşası ve sosyal desteklerin sağlanmasıyla birlikte doğurganlık oranlarını etkileyebilir.Savaş sonrası sağlık altyapısının yeniden inşası, sağlık koşullarını iyileştirebilir ve bebek ölümlerini azaltabilir. Bu, doğurganlık oranlarını artırabilir ve toplumun yeniden yapılandırılmasına katkıda bulunabilir. Yine savaş sonrası ekonomik büyüme ve sosyal destek programları, ailelerin çocuk sahibi olma kararlarını etkileyebilir. Ekonomik istikrar ve sosyal destek, doğurganlık oranlarını artırabilir ve toplumun nüfus yapısını olumlu yönde etkileyebilir.

Örnekler

İkinci Dünya Savaşı Sonrası Avrupa: İkinci Dünya Savaşı'nın yıkıcı etkilerine rağmen Avrupa'da savaş sonrası nüfus artışı yaşandı. Bu artış, yeniden yapılanma ve ekonomik büyüme ile ilişkilidir.

Bu dönem doğanlara baby boomers denilmektedir, yani bebek patlaması. İkinci Dünya Savaşı sonrası dönemde doğan insanları ifade eder. Yani, 1946 ile 1964 yılları arasında dünyaya gelen bebekleri kapsar. Bu dönemde bebek patlaması yaşandığı için bu kuşak “baby boomers” olarak adlandırılır.

Afganistan: Uzun süreli savaşların etkisiyle Afganistan'da çocuk sayısında artış yaşandı. Bu, savaşın yarattığı koşullar ve toplumsal yapıdaki değişikliklerle ilişkilidir.



CİNSELLİK PSİKOLOJİK Mİ BİYOLOJİK Mİ TARTIŞMASI 

Cinsellik, insan psikolojisinin ve biyolojik işleyişinin karmaşık bir parçasıdır. Bu, sadece fiziksel değil, aynı zamanda derin psikolojik ve toplumsal etkilerle de şekillenen çok yönlü bir olgudur. Cinsellik ve insan beyni arasındaki ilişkiyi anlamak için, hem biyolojik hem de psikolojik perspektifleri dikkate almak gerekir. Bu yazıda, cinselliğin beynin işleyişi üzerindeki etkilerini ve bu konudaki psikodinamik teorileri ele alacağız.

Biyolojik Temeller

Cinsellik, beynin birçok bölgesinin etkileşim içinde çalıştığı karmaşık bir süreçtir. Beyindeki hormonlar, nörotransmitterler ve sinir ağları, cinsel dürtülerin oluşumu ve ifadesinde kritik rol oynar. Özellikle androjenler (erkek cinsiyet hormonları) ve östrojenler (kadın cinsiyet hormonları) cinsel dürtüleri ve davranışları etkileyen önemli biyolojik faktörlerdir. Bu hormonların seviyeleri, cinsel isteği ve performansı etkileyebilir. Örneğin, testosteronun yüksek seviyeleri erkeklerde cinsel isteği artırabilir, düşük seviyeler ise cinsel istek ve performansı azaltabilir.

Ayrıca, beynin ödül sistemi, özellikle dopamin ve endorfinler, cinsel davranışlarla doğrudan ilişkilidir. Cinsel uyarılma ve tatmin, beynin ödül merkezlerinde yoğun bir şekilde işlenir ve bu süreçler, cinselliği tatmin edici ve motive edici bir deneyim haline getirir.



Psikolojik Perspektifler

Psikolojik düzeyde cinsellik, bireylerin kişisel deneyimlerine, toplumsal normlara ve psikolojik durumlarına bağlı olarak değişkenlik gösterir. Cinselliğin psikolojik boyutları, hem bireysel hem de toplumsal faktörlerle şekillenir.

Baskılanma ve Toplumsal Normlar

Toplumsal normlar ve kültürel tabular, cinsel düşüncelerin ve davranışların şekillenmesinde önemli bir rol oynar. Bazı kültürlerde cinsellik tabu olarak görülür ve bu da bireylerin cinsel düşüncelerini bastırmasına yol açabilir. Bu bastırma, cinsel düşüncelerin daha yoğun hale gelmesine ve kişinin zihninde sürekli bir şekilde yer etmesine neden olabilir. Freud, bu durumu bilinçaltındaki bastırılmış cinsel arzuların kişilik ve davranış üzerindeki etkileriyle açıklamıştır.



Özgüven ve Beden İmajı

Beden imajı ve özgüven, cinsellikle ilgili düşünceleri ve davranışları doğrudan etkiler. Cinsel performans kaygısı, beden imajı ile ilgili endişeler ve partnerin ilgisini çekme korkusu, özgüven eksikliği ile bağlantılı olarak cinsellikle ilgili düşünceleri artırabilir. Bu durum, kişinin kendini cinsellikle sürekli olarak meşgul hissetmesine neden olabilir.

Psikolojik Durumlar ve Stres

Stres, anksiyete ve depresyon gibi psikolojik durumlar, cinsel düşünceleri ve davranışları etkileyebilir. Stres altındaki bireyler, cinsellikle daha fazla ilgilenme eğiliminde olabilirler. Bu durum, hiperseksüalite olarak bilinen aşırı cinsel istekle de ilişkilidir. Psikolojik rahatsızlıklar, cinsel düşünceleri ve dürtüleri etkileyebilir ve bireyin psikolojik durumuna bağlı olarak değişkenlik gösterebilir.


                                S.Freud

Freud ve Jung’un Cinsellik Anlayışları

Sigmund Freud ve Carl Jung, cinsellik ve insan psikolojisi konusunda önemli teoriler geliştirmişlerdir. Her ikisi de cinselliğin psikolojik süreçler üzerindeki etkilerine dair farklı yaklaşımlar sergilemiştir.

Sigmund Freud:

Freud’un psikanaliz teorisine göre, cinsellik, bilinçaltının temel bir parçasıdır. Freud, bilinçaltının bastırılmış cinsel arzular ve dürtülerle şekillendiğini öne sürmüştür. Histeri ve nevroz gibi psikolojik rahatsızlıkların arkasında, cinsel libidonun anormal yön değiştirmeleri olduğuna inanmıştır. Freud, cinselliği insan davranışlarının ve kişiliğinin merkezinde görmüştür ve bu bağlamda cinsel baskılama ve dışavurum konularına odaklanmıştır.


                                Jung

Carl Jung:

Carl Jung, Freud’un teorilerine karşı çıkarak cinselliği fazla abartıldığını düşünmüştür. Jung’a göre, libido sadece cinsel enerji değil, genel yaşam enerjisidir. Jung, bilinçaltının daha geniş bir yapıya sahip olduğunu ve sadece cinsellik değil, arketipler ve kolektif bilinçdışının da önemli olduğunu vurgulamıştır. Edebiyat ve yaratıcılık bağlamında, Jung sanatçıyı kolektif bilinçdışının taşıyıcısı olarak görmüş ve sanatı, bireysel psikopatolojiden daha çok evrensel bir deneyim olarak değerlendirmiştir.

Kaynakça: 

Cinsellik, Toplumsal Cinsiyet ve İnsani Müdahalenin Sömürgeci Şiddeti

https://academic.oup.com/isr/article/24/3/viac035/6648024?login=false

https://academic.oup.com/hwj/article/doi/10.1093/hwj/dbac018/6674608?login=false

https://direct.mit.edu/jinh/article-abstract/48/4/556/49457/Gender-Sexuality-and-the-Cold-War-A-Global?redirectedFrom=fulltext

https://dictionary.cambridge.org/tr/s%C3%B6zl%C3%BCk/ingilizce/baby-boomer

https://www.unicef.org/turkiye/bas%C4%B1n-b%C3%BCltenleri/unicefin-yeni-analizine-g%C3%B6re-%C3%A7at%C4%B1%C5%9Fma-b%C3%B6lgelerindeki-%C3%A7ocuklara-y%C3%B6nelik-a%C4%9F%C4%B1r

https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/3122454

https://yasinilker.com/asiri-cinsel-istek-hiperseksualite-nedir/

https://www.memorial.com.tr/saglik-rehberi/nemfomani-hiperseksualite-nedir

https://www.kimpsikoloji.com/jung-ile-freud%c2%92un-ayrildigi-noktalar/

https://oggito.com/icerikler/freud-ve-jung-arasindaki-benzerlikler-ve-farkliliklar/34854

https://psikologmerkezi.com/blog/psikoloji-kaynakli-cinsel-sorunlar-nelerdir

https://www.cetad.org.tr/CetadData/Books/43/pdf-dosyasini-indirmek-icin-tiklayiniz.pdf


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder