14 Eylül 2024 Cumartesi

                              TÜRKLERİN GENETİĞİ



NEVİN BİLGİN 

Türklerin genetik yapısı, hem bölgesel hem de tarihsel olarak oldukça karmaşıktır. Türkiye'nin coğrafi konumu, Asya ve Avrupa'nın birleşim noktasında bulunması, bu toprakların tarihi boyunca birçok farklı etnik ve kültürel grubun etkisinde kalmasına neden olmuştur. Türkiye, ABD ve İngiltere’nin önde gelen üniversiteleri tarafından yürütülen bir gen çalışması, Türk toplumu ile Balkan, Kafkas ve Orta Doğu toplumları arasında ortak genetik bileşenler belirlemiştir. Avrupa toplumlarında ise en çok İtalyan ve İspanyollar ile benzerlik saptanmıştır. 

Yapılan araştırmalara göre, özellikle  Sibirya'nın ve Anadolu'nun genetik yapıları, modern Türklerin genetik profilinde önemli rol oynamaktadır. Yapılan genetik analizler, Türkiye’nin genetik yapısının, Asya ve Avrupa kökenlerinin  bir karışımını içerdiğini ortaya koymaktadır.



Sibirya'nın etkisi, Türklerin genetik yapısında belirgin bir şekilde izlenmektedir. Bronz Çağı'ndan günümüze yapılan genetik çalışmalara göre, ortalama bir Türk'ün DNA'sında yaklaşık %10'unun Doğu Asya kökenli olduğu, yani Sibirya kökenli olduğu belirlenmiştir. Bu oran, Türklerin Orta Asya'dan batıya göç ederken genetik miraslarının bir parçası olarak Sibirya kökenli DNA'yı taşıdığını göstermektedir.

Anadolu’nun genetik yapısı ise, hem yerel hem de göçmen etkilerinin bir birleşimidir. Türkiye’nin genetik yapısının yaklaşık %36’sı, Anadolu’daki Neolitik çiftçilerden gelmektedir. Bu çiftçiler, tarım devrimi ile birlikte Avrupa'nın çeşitli bölgelerine de etkilerini yaymışlardır. Ayrıca, genetik analizler, Anadolu’nun genetik yapısının %31 oranında Kafkasya ve İran popülasyonlarına dayandığını ortaya koymaktadır. Bu, bölgenin tarih boyunca geçirdiği göçlerin ve etkileşimlerin genetik yapı üzerindeki etkisini açıkça göstermektedir.

Anadolu Türklerinin Orta Asya Türkleri ile genetik benzerlikleri, Y-Haplogroup DNA’sında sıklıkla bulunan R1a, R1b ve J kromozomları bakımından gözlemlenmektedir.



Türklerin Genetik Kökenleri

Yapılan genetik analizler, Türklerin atalarının eski Sibirya'dan geldiğini ve zamanla Orta Asya, Kafkasya ve Anadolu'ya göç ettiklerini ortaya koymaktadır. Bu göçlerin, Türklerin genetik yapısında önemli etkiler yarattığı görülmektedir.

Orta Asya ve Sibirya Kökenleri

Orta Asya'da yaşamış olan göçebe halkların genetik mirası, günümüz Türklerinin DNA'sında belirgin bir şekilde izlenmektedir. Bu, özellikle 11. yüzyılda Orta Asya'dan Anadolu'ya göç eden Türk kabileleriyle ilişkilidir. Orta Asya'nın etkileri, Türk genetiğinde belirgin bir Doğu Asya unsuru olarak ortaya çıkmaktadır.

Anadolu'nun Genetik Yapısı

Anadolu'nun genetik yapısı, tarih boyunca birçok göç ve etkileşimin sonucudur. Yaklaşık 9.000 yıl önce Anadolu'da tarım devriminin başlamasıyla, bölgeye ilk çiftçiler gelmiş ve bu ilk tarımcıların genetik mirası, günümüz Türklerinin genetik yapısında %36 oranında etkili olmuştur. Bu çiftçiler, Yunanistan'a ve İsveç'e kadar yayılmıştır. Ayrıca, Anadolu'nun Neolitik dönemdeki genetik yapısı, modern Sardunyalılarla benzerlik göstermektedir.

2014 Araştırması 

DNA ve Gen araştırmaları alanında bir otorite haline gelen FamlyTreeDNA projesi ile yaklaşık 700.000 insan üzerinde (2014 verilerine göre) Gen araştırması yapılmış, bu araştırmalar neticesinde insanların 70 bin yıl önceki ataları tespit edilebilmiştir. Böylelikle hangi ülkede, yüzde kaç oranında hangi ana etnik gruplardan insanların yaşadığı ana hatları ile ortaya çıkmıştır. Bu tabloda görüldüğü üzere Türkiye Türklerinin nüfusunun yaklaşık %40'ı İç Asya, %40'ı Ortadoğu, %12'si Fars, %6'sı Güney Asya kökenli olduğu tespit edilmiştir

Bilkent Üniversitesi'nin Çalışması: Hİnt Avrupa Kökeni Yüzde 16

Bilkent Üniversitesi tarafından yapılan 10 yıllık ve kapsamlı bir araştırma (2021), Türkiye'nin genetik yapısının yüksek düzeyde çeşitlilik içerdiğini ve farklı etnik gruplardan etkilenmiş olduğunu ortaya koymuştur. Bu araştırma, Türkiye'nin genetik olarak Balkanlar, Kafkasya, Orta Doğu ve Avrupa toplumlarıyla ortak bileşenler taşıdığını göstermektedir.

MÖ 2.000 civarında Yamnaya bozkır göçebeleri, Avrasya'ya göç ederken Anadolu'yu da etkilemiştir. Yamnaya'nın bu bölgeye etkisi, Hint-Avrupa kökenli grupların Anadolu'ya göçüyle sonuçlanmış ve yerel halkla karışarak Hitit Medeniyeti'ni oluşturmuştur. Bu tarihlerdeki göçlerin genetik etkileri, Türklerin genetik yapısında %16 oranında Hint-Avrupa kökenli unsurları göstermektedir.

Osmanlı ve Sonraki Etkiler

Osmanlı döneminde ve sonrasında Anadolu'da yaşanan etnik etkileşimler, bölgenin genetik yapısını daha da çeşitlendirmiştir. Moğol istilası ve Osmanlı İmparatorluğu'nun çöküşü gibi olaylar da genetik çeşitliliğe etki etmiştir. Osmanlı Türk kadınının genetik yapısı, Orta Asya kökenli etnik gruplarla benzerlikler gösterirken, %50 oranında Doğu Asya kökenli DNA'sı da içermektedir.

Günümüz Türk Genetiği ve Avrupa İlişkileri

Günümüzde yapılan genetik analizler, Türklerin genetik yapısının, Avrupa'nın bazı bölgeleriyle de yakın ilişkiler içerdiğini göstermektedir. Bilkent Üniversitesi tarafından yapılan araştırma, Türklerin genetik olarak en yakın oldukları toplumların İtalyanlar ve İspanyollar olduğunu ortaya koymuştur. 

Genetik bilimcilere göre Türkiye’nin demografik yapısı içerisine dahil olan en yeni etnik unsur bile en az 8 asır önce gen havuzuna ve toplum-kültür potası içerisine dahil olmuştur. Bu süre, etnisitenin toplumsal çerçevedeki önemini ortadan kaldırmak için fazlasıyla yeterli görülmektedir. 


KAYNAKÇA: 

https://www.youtube.com/watch?v=zdVBjhJ6s0k

https://turktarihim.com/turkleringenetikharitasi.html

Aray, O. (2023). Türklerin etnik kökenleri, Anadolu'nun "Türkleştirilmesi" ve Türk ulusal kimliğinin oluşumu.

https://www.haberler.com/guncel/turk-toplumunun-genetik-kodlarina-isik-tutan-14379402-haberi/


                                                                    2014 Araştırması

 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder