25 Ekim 2024 Cuma

 EN FAZLA TÜKETİMİ KADINLAR, SONRA LGBT BİREYLER, SONRA ERKEKLER YAPIYOR

HAZ VE STATÜ SAĞLAMA AMAÇLI TÜKETİM ARTIYOR

BOŞANMA DA TÜKETİMİ ARTTIRIYOR

KADINLAR, ESTETİK, KİMLİK KAZANMAK İÇİN HARCAMA YAPIYOR

LGBT, KİMLİK VE GÖRÜNÜRLÜK İÇİN TÜKETİM YAPIYOR

ERKEKLER, BESLENME VE STATÜ AMAÇLI TÜKETİM YAPIYOR



NEVİN BİLGİN 

Tüketim alışkanlıkları kültürel, toplumsal dinamikler yanında, bireylerin sosyo ekonomik yapısı kadar cinsiyetleriyle de yakından ilişkili. En fazla tüketim yapan cinsiyet grubu kadınlar, onları LGBT bireyler, onları da erkekler izliyor. Tabii şirketler de satışlarını bu ayrıntı üzerinden yürütüyor.  

Kadınların tüketim alışkanlıkları, geçmişten günümüze değişim göstermekte ve farklı kuşaklarda çeşitli özellikler taşımaktadır. İhtiyaç temelli tüketim kalıpları zamanla hedonist (hazcı) tüketime dönüşmekte,  özellikle sosyal medya ve reklamların etkisiyle, estetik ve kişisel bakım ürünleri, moda ve seyahat gibi alanlarda yoğunlaşmaktadır. 

Ayrıca kadınların ekonomik bağımsızlık arayışları da tüketim davranışlarını etkilemekte, iş hayatına dahil olan kadınların mesleki pozisyonlarına uygun ürünleri tercih etmeleri, sosyal statü kazanmalarını destekleyici bir rol oynamaktadır. Kadınların tüketim alışkanlıkları toplumsal cinsiyet rolleriyle iç içe geçerek ekonomik bağımsızlık ve kimlik kazanımına katkı sağlamaktadır.

                        kaynak: Euronews.com

LGBT Bireylerin Tüketim Tarzı: Kimlik ve Görünürlük Önemli

LGBT bireylerin tüketim alışkanlıkları, genellikle kimlik ve toplumsal kabul arayışı ile bağlantılı olarak gelişmektedir. Kozmetik, moda ve eğlence sektöründe heteroseksüel bireylerden farklı tercihler sergileyen LGBT bireyler, kendilerini ifade etme ve aidiyet arayışını tüketim yoluyla sağlamaktadır.  Ayrıca, toplumsal baskı ve ayrımcılık ile karşı karşıya kalan LGBT bireylerin tüketim alışkanlıkları, destekleyici marka ve hizmetlere yönelim gibi topluluk bilincini pekiştirici davranışlar barındırmaktadır. LGBT bireylerin tüketim alışkanlıkları, kimlik arayışını sürdüren bireylerin sosyo-kültürel çevreleri ile kurdukları ilişkileri ve görünürlük çabalarını yansıtmaktadır.

Erkeklerin Tüketim Düzeyi ve Alışkanlıkları: Beslenme ve Sosyal Statüye Dönük Harcama

Erkeklerin tüketim alışkanlıkları, beslenme, sağlık ve statü temelli tüketim alışkanlıkları çerçevesinde ele alınabilir. Türkiye Beslenme ve Sağlık Araştırması’na göre, erkeklerin günlük besin tüketimi ve sağlık alışkanlıkları üzerine elde edilen veriler, erkeklerin ihtiyaç temelli tüketim tercihlerini gösterirken, sosyal statü sağlayıcı ürünlere yönelik talebi de artırmaktadır. 

Özellikle otomobil ve teknoloji ürünleri gibi yüksek statü sağlayan ürünlere yönelik tüketim alışkanlıkları, erkeklerin toplumda yer edindikleri pozisyonları yansıtarak, bireysel prestij ve saygınlık kazanma eğiliminde olduklarını göstermektedir.



Boşanma ve Tüketim İlişkisi

Boşanma, bireylerin tüketim alışkanlıklarını doğrudan etkileyen bir faktör olarak karşımıza çıkmaktadır. Boşanma sonrası bireylerin yeni bir yaşam kurma arayışı, yeni ev eşyaları ve kişisel ürünlere olan talebi artırmakta, bu durum da tüketim alışkanlıklarının dönüşmesine neden olmakta ve tüketimi arttırmaktadır.  Ayrıca, boşanma sonrası bireylerin öz-saygı ve materyalizm arayışı, psikolojik satın alma eğilimlerini tetikleyebilmekte ve bu da kişilerin tüketim kalıplarında belirgin değişikliklere yol açabilmektedir.

Statü Sağlama Amaçlı Tüketim

Toplumda saygınlık ve prestij sağlama amacıyla yapılan tüketim, özellikle araba, telefon ve giyim gibi lüks ürünlerin tercih edilmesiyle ortaya çıkar. Bu tür tüketim davranışları, bireylerin sosyal statülerini pekiştirme çabasını yansıtır ve bu süreçte tüketiciler, prestij sağlayıcı ürünlere yatırım yaparak toplumsal statülerini artırmayı hedeflemektedir. Statü odaklı tüketim, bireylerin sosyal çevreleri tarafından tanınma ve saygı görme arayışlarıyla ilişkili olup, tüketim yoluyla kimlik inşasına katkı sağlamaktadır.

Kadınların Çalışma Hayatında Ekonomik Bağımsızlık ve Tüketim

Kadınların çalışma hayatındaki yerlerinin artması, onların ekonomik bağımsızlık kazanma çabalarını ve buna yönelik tüketim alışkanlıklarını da etkilemektedir. Kadınların, iş hayatında daha fazla yer alması ve kazandıkları ekonomik özgürlük, toplumsal cinsiyet eşitliği açısından olumlu bir gelişme olarak değerlendirilmektedir. Çalışan kadınlar, iş yerinde statülerini artırmak amacıyla kıyafet, kozmetik ve kariyer odaklı diğer ürünlerde artan bir harcama eğilimi göstermektedir. Bu tüketim eğilimleri, kadınların toplumsal cinsiyet rolleri ile iş hayatındaki varlıkları arasında önemli bir bağlantı oluşturarak toplumsal dinamikleri dönüştürmektedir.

Kaynakça: 

https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/537401?form=MG0AV3

https://dergipark.org.tr/tr/pub/piar/article/915084?form=MG0AV3

https://openaccess.mku.edu.tr/xmlui/handle/20.500.12483/3155?form=MG0AV3

İstatistiklerle_Kadın_05.03.2021.pdf

Covid-19 salgınında hanehalklarının tüketim harcamaları Türkiye ve AB’de nasıl değişti? | Euronews

Türkiye’de eşcinselin portresi

17-12-2018 tuketici baski.pdf

Pazarlama ve Pazarlama Araştırmaları Dergisi » Makale » TÜKETİCİ KARAR VERME TARZLARININ CİNSİYET KİMLİĞİNE GÖRE İNCELENMESİ


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder