8 Ekim 2024 Salı


MEDYANIN ARKA YÜZÜ VE "SONSUZ İHTİRAS" FİLM ÖRNEĞİ

TELEVİZYONUN PARILTISI VE İNSAN HIRSININ KARANLIK YÜZÜ

MEDYANIN SIĞ VE KARANLIK YÜZÜNÜ MERAK EDİYOR MUSUNUZ? 

                                    Kaynak: Beyazperde


NEVİN BİLGİN 

Medya sektörünün arka yüzünü anlatan filmlerden birisi de Sonsuz İhtiras. 

Gus Van Sant’ın 1995 yapımı "Sonsuz İhtiras" (To Die For), hırs ve medya dünyasının cazibesi etrafında gelişen bir hikayeyi konu  ediniyor.  Film, modern toplumun gösteriş arzusunu ve medya dünyasının ışıltıları  altında yatan derin boşluğu sorgularken, bu temaları dram, komedi ve suç türlerini harmanlayarak anlatıyor.

Başrolde yer alan Nicole Kidman, Suzanne Stone karakterine hayat veriyor. Küçük bir kasabada televizyon sunuculuğu yapan Suzanne Stone’un, başarıya ve şöhrete ulaşma çabasıyla başlayan, giderek karanlıklaşan hikayesini anlatıyor. Suzanne, televizyon dünyasında adını duyurmak için her yolu denemeye hazır bir kadın. Hedeflerine ulaşmak için, ahlaki sınırları zorlamaktan ve hatta kendi kocasını ortadan kaldırmaktan bile çekinmiyor.

Bu hikaye, bireysel hırsın insanları nasıl felakete sürükleyebileceğini gözler önüne seriyor. Suzanne, televizyon belgeseli çekmek için ergen gençlerle işbirliği yapıyor, ancak işler kontrolden çıkıyor ve olaylar suç dolu bir yola giriyor.

Medyanın Sığ ve Karanlık Tarafı

Film, modern medya dünyasının insan üzerindeki etkilerini mercek altına alıyor. Televizyonun cazibesi ve kitleler üzerindeki gücü, Suzanne gibi hırslı bir karakterin gözünden aktarılırken, medya sektörünün sığ yüzeyini ve karanlık taraflarını açığa çıkarıyor. Suzanne’ın hırsları, ekranlarda sergilenen yüzeysel başarıya ulaşmak için insan hayatını bile hiçe sayabilecek noktaya geliyor.

Parıltı ve Çürüme

Van Sant’ın yönetmenliğinde, film televizyon dünyasına keskin bir eleştiri sunuyor. Suzanne Stone’un medyada yer edinme arzusu, yalnızca kişisel hırsın değil, medya dünyasının insanları nasıl tüketip kullanabileceğinin de bir göstergesi. Televizyon, Suzanne’ın gözünde büyülü bir dünya gibi görünse de, gerçek hayatta bu sektörün yalnızca birkaçını zirveye taşıdığı, geride ise birçok insanı harcadığı görülüyor. Medya dünyasında kalıcı olmak için ne kadar ileri gidileceği sorusu, izleyicinin aklında sürekli bir şekilde yankılanıyor.

Filmde televizyonun insanlar üzerindeki manipülatif etkisi, Suzanne’ın karakteri üzerinden işleniyor. Suzanne’ın, gençleri ve çevresindekileri kullanarak kendi yükselişine malzeme etmesi, medyanın manipülatif doğasını gösteriyor. Bu manipülasyon, izleyicinin de televizyon ekranı karşısındaki rolünü sorgulamasına neden oluyor.

Nicole Kidman’ın Unutulmaz Performansı

Nicole Kidman, Suzanne Stone karakterine hayat verirken, karakterin ihtiras dolu ve kontrolsüz hırslarını başarıyla yansıtıyor. . Suzanne’ın hırslı kişiliği, izleyiciye empati yerine tedirginlik ve şaşkınlık hissettirir. Kidman’ın rolüyle Altın Küre ödülü kazanması, bu performansın ne kadar başarılı olduğunu kanıtlar nitelikte.

Medyanın Toplum Üzerindeki Etkisi

"Sonsuz İhtiras", medya dünyasının topluma yansıttığı yüzeysel başarı imajına dair derin bir eleştiri sunarken, aynı zamanda bireysel hırsların nasıl toplumsal felaketlere dönüşebileceğini de gözler önüne seriyor. Film, medyanın insanlara başarı ve şöhretin cazibesini satarken, aynı zamanda bu süreçte kimlerin harcandığını sorgulatıyor. Televizyon, insanları parlatan ve aynı hızla unutan bir dünya olarak görülüyor.

Suzanne’ın yükselme hikayesi, aslında televizyon dünyasının ne kadar acımasız olduğunu ve bu dünyada var olabilmek için ne kadar büyük bedeller ödenmesi gerektiğini gösteriyor. 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder