16 Ekim 2024 Çarşamba

 YIKILAN ZAMAN

EGE'NİN AHŞAP EVLERİNE SESSİZ VEDA








NEVİN BİLGİN

Bir zamanlar Ege'nin kıvrımlı yollarında, bağların arasında yükselen o evler... Her biri bir başka hikâyenin izlerini taşırdı. Ahşap kapıları, işlenmiş süslemeleriyle sadece bir giriş değil, bir dönemin ruhunu yansıtan birer sanat eseriydi. O kapılar, evin kalbi gibiydi; dışarıya kapalı ama içeriye güven ve sıcaklık sunan. Dayaklı kapıların mekanizması, arkasındaki uzun demirin kapıya dayanması ile oluşur, kapıyı dışarıdan kimse açamazdı. 





Şimdi o kapılar kapanıyor, bir daha açılmamak üzere.

Bir zamanlar damlarda kurutulmuş biberler rüzgârla dans ederdi, haşhaşlar, cevizler, üzümler, tarhanalar kışa hazırlık için serilirdi. 




Ahşap raflarda sepetler. Her şey doğal, her şey zamana meydan okuyan bir sabırla yapılırdı. Ama şimdi? Şimdi o evler terk edilmiş, yıkılmayı bekliyor. İnsanlar, büyük şehirlerin kalabalığına karışmış, bu evlere sırtını dönmüş. 



Ege'nin kültürel hazinesi, birer birer kayboluyor. Restorasyon yapmak, bu evleri yeniden hayata döndürmek mümkün. Ama nerede belediyeler? Nerede Kültür Bakanlığı, Bayındırlık Bakanlığı? 

Kimi zaman unutulmuş, kimi zaman da bilerek görmezden gelinmiş bu kültürel miras, yok olup gidiyor.



Oysa bu kapılar sadece geçmişin değil, geleceğin de anahtarlarını taşıyor. Geleneksel Ege evleri, insanlara doğayla, tarihleriyle, kültürleriyle bağ kurmayı öğretiyor. Eğer zamanında harekete geçilmezse, bu hazine sonsuza dek kaybolacak. Hem de kimse farkına bile varmadan.

Kapılar kapanmadan, bu mirasın kapısını yeniden aralamak gerek. Çünkü her bir ahşap kapı, birer hatıra değil, hala yaşanmayı bekleyen bir masal...




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder