KALP MASAJI VE İLKYARDIMIN KADINLARA UYGUN OLMADIĞI ORTAYA ÇIKTI
İLKYARDIMDA CİNSİYET UÇURUMU
ERKEKLERE GÖRE BELİRLENEN KURALLAR KADINLAR İÇİN RİSK OLUŞTURUYOR
Mankenlerin %75’i erkek ya da cinsiyet belirtilmemiş olarak tanımlandı.
Hiçbiri belirgin ikincil cinsiyet özelliklerine sahip değildi.
Sadece bir manken, kadın vücut yapısını temsil eden göğüs kaplamasına sahipti.
Ayrıca, manken üreticilerinin büyük bir çoğunluğunun eşitlik, çeşitlilik ve kapsayıcılık (EDI) ya da sürdürülebilirlik politikaları bulunmadığı tespit edildi. Yalnızca bir şirket, 2020’den itibaren işgücü için eşitlik politikaları geliştirmiş ve bu politikaları üretim çizgisine de yansıtmıştı.
NEVİN BİLGİN
Oxford Üniversitesi’nde yapılan yeni bir araştırma, kalp masajı (CPR) eğitiminde kullanılan mankenlerin büyük bir çoğunluğunun cinsiyet ayrımı göstermediğini ve kadın vücut yapısını yeterince temsil etmediğini ortaya koydu. Araştırmaya göre, CPR mankenlerinin %95’i düz gövdelere ve cinsel özelliklere sahip değil. Bu durum, acil durumlarda yardım etme eğilimini azaltıyor ve kadınların CPR müdahalesi alma ve hayatta kalma oranlarında eşitsizliklere yol açıyor.
Kadınlar Daha Dezavantajlı
Veriler, kadınların kalp durması sonrasında CPR müdahalesi alma olasılığının erkeklere kıyasla daha düşük olduğunu ve hayatta kalma oranlarının daha kötü olduğunu gösteriyor. Bunun bir nedeni, CPR eğitiminde kullanılan mankenlerin kadın vücut yapısını yansıtmaması olabilir. Araştırma, toplumda şahit CPR’nin uygulanabilirliğini ve etkinliğini artırmak için daha çeşitli mankenlerin kullanılması gerektiğine dikkat çekiyor.
Araştırmanın Bulguları
Oxford Üniversitesi’nde gerçekleştirilen bu araştırmada, küresel pazarda bulunan 20 farklı CPR mankeni incelendi.
Mankenlerin %75’i erkek ya da cinsiyet belirtilmemiş olarak tanımlandı.
Hiçbiri belirgin ikincil cinsiyet özelliklerine sahip değildi.
Sadece bir manken, kadın vücut yapısını temsil eden göğüs kaplamasına sahipti.
Ayrıca, manken üreticilerinin büyük bir çoğunluğunun eşitlik, çeşitlilik ve kapsayıcılık (EDI) ya da sürdürülebilirlik politikaları bulunmadığı tespit edildi. Yalnızca bir şirket, 2020’den itibaren işgücü için eşitlik politikaları geliştirmiş ve bu politikaları üretim çizgisine de yansıtmıştı.
Cinsiyetin Temsili Hayat Kurtarabilir
Hastane dışında kalp durması olaylarında kadınların kötü sonuçlarla karşılaşması, CPR eğitimindeki bu eksikliklerin ne kadar kritik olduğunu gözler önüne seriyor. Kadın vücut yapısını ve farklı vücut tiplerini temsil eden CPR mankenlerinin kullanımı, CPR eğitiminde şaşırtıcı derecede önemli bir fark yaratabilir.
Ne Yapılabilir?
Araştırma ekibi, şu çağrıda bulunuyor:
CPR eğitim mankenlerinin çeşitlendirilmesi: Kadın ve erkek vücut yapısını yansıtan, farklı yaş ve vücut özelliklerine sahip mankenlerin üretimi teşvik edilmelidir.
Eğitim programlarının güncellenmesi: Eğitim programlarında kadın mankenlerin daha fazla kullanılması ve gerçek hayata daha yakın senaryoların dahil edilmesi gereklidir.
Politikaların iyileştirilmesi: Üretici şirketlerin çeşitlilik ve kapsayıcılık politikaları oluşturması teşvik edilmelidir.
CPR eğitimi, hayat kurtarma potansiyeli en yüksek eğitimlerden biridir. Ancak bu eğitimlerde kadınların yeterince temsil edilmemesi, toplumda CPR uygulama oranlarının düşük kalmasına ve hayatta kalma oranlarında cinsiyetler arasında büyük farklılıklar oluşmasına yol açabilir. Daha kapsayıcı bir yaklaşımla, herkes için daha adil ve etkili bir CPR eğitim sistemi kurulabilir.
Kaynak:
https://findanexpert.unimelb.edu.au/scholarlywork/1947667-cpr-training-as-a-gender-and-rights-based-healthcare-issue?form=MG0AV3
https://science24.academy/the-gender-gap-in-cpr-bridging-the-divide-for-lifesaving-interventions/?form=MG0AV3
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder