TÜRKİYE’DE TIP EĞİTİMİNDE CİNSİYET EŞİTSİZLİĞİ
BAZI DALLARDA KADIN TEMSİLİ İÇİN KRİTİK EŞİK OLAN YÜZDE 33 ALTINDA
KADINLAR GENEL CERRAHİ, KALP DAMAR, BEYİN CERRAHİSİ, ÜROLOJİ, GÖZ HASTALIKLARI, KBB, ESTETİK, GÖĞÜS, ACİL TIPTA YÜZDE 33'ÜN ALTINDALAR
KADIN ÜROLOG SAYISI 50
NEVİN BİLGİN
Türkiye’de kadın hekimlerin tıbbi uzmanlık alanlarındaki dağılımı, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin meslek hayatına nasıl yansıdığını ortaya koymaktadır. Yapılan araştırmalar, kadın ve erkek hekimlerin belirli uzmanlık alanlarında toplandığını, bazı dallarda kadın temsilinin kritik eşik olan %33’ün altında kaldığını göstermektedir. Özellikle cerrahi disiplinler, fiziksel zorluk gerektiren branşlar ve yoğun çalışma saatleri gerektiren alanlarda kadınların oranı düşük seviyelerde seyretmektedir.
Araştırmanın Temel Bulguları
Sağlık Bakanlığı ve üniversite hastanelerinde yapılan incelemelerde, yirmi sekiz tıbbi uzmanlık dalından on ikisinde kadın hekimlerin oranının %33’ün altında olduğu belirlenmiştir. Bu branşlar genellikle cerrahi ve fiziksel dayanıklılık gerektiren alanlardır. Kadınların oranının düşük olduğu uzmanlık alanları şu şekilde sıralanabilir:
Genel Cerrahi
Ortopedi ve Travmatoloji
Kalp ve Damar Cerrahisi
Beyin ve Sinir Cerrahisi
Üroloji
Göz Hastalıkları (özellikle cerrahi odaklı alt dallar)
Kulak Burun Boğaz (cerrahi yoğunluk nedeniyle)
Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi
Göğüs Cerrahisi
Anesteziyoloji ve Reanimasyon
Travma ve Acil Tıp
Adli Tıp
Bu durum, kadınların genellikle düzenli mesai saatleri sunan, nöbetsiz, dışlanma riskinin daha az olduğu ve akademik ilerleme açısından engellerin daha az hissedildiği uzmanlık alanlarını tercih ettiğini ortaya koymaktadır.
Cinsiyete Dayalı Ayrımcılığın Sosyal ve Mesleki Etkileri
Kadın hekimlerin cerrahi branşlarda daha az temsil edilmesinin ardında, meslek hayatında karşılaşılan görünür ve görünmez engeller yatmaktadır. Çalışma saatlerinin düzensizliği, ağır iş yükü ve ailevi sorumluluklarla iş hayatı arasında denge kurma zorunluluğu, kadın hekimlerin kariyer basamaklarını tırmanmasını zorlaştırmaktadır.
Kadınların meslek hayatında karşılaştığı ayrımcılık yalnızca fiziksel koşullarla sınırlı kalmamakta, aynı zamanda toplumsal cinsiyet rollerinden kaynaklanan yüklerle de şekillenmektedir. Çocuk, yaşlı ve hasta bakımı gibi ev içi sorumluluklar genellikle kadınların omuzlarına yüklenmektedir. Bu durum, kadınların mesleki kariyerlerini geliştirme çabalarını sekteye uğratmaktadır.
Çözüm Önerileri ve Toplumsal Değişim Gerekliliği
Eşitsizliği gidermek için, çocuk bakım izninin yalnızca kadınlara verilmesi gibi uygulamaların yeniden düzenlenmesi ve her iki cinsiyeti de kapsayan politikaların geliştirilmesi gerekmektedir. Ayrıca, toplumsal cinsiyet rollerinin erken yaşlardan itibaren sorgulanmasını sağlayacak eğitim programları, okul öncesinden başlayarak müfredata dahil edilmelidir. Yazılı ve görsel medyada toplumsal cinsiyet kalıplarını pekiştiren içeriklerin yerine eşitlikçi yaklaşımları teşvik eden yapımlar hazırlanmalıdır.
Kadınların tıbbi uzmanlık dallarında eşit şekilde temsil edilebilmesi için hem yasal düzenlemelerin hem de toplumsal algıların değişmesi şarttır. Ancak bu şekilde, kadın hekimlerin potansiyellerini tam anlamıyla gerçekleştirebileceği bir meslek ortamı yaratılabilir.
TÜRKİYE’DE KADIN ÜROLOGLAR
Türkiye’de kadın ürolog sayısının yalnızca 50 civarında olduğu tahmin edilmektedir. Bu, diğer ülkelerle kıyaslandığında oldukça düşük bir orandır. Örneğin, ABD’de ürologların yaklaşık %10’u, İngiltere’de ise %13’ü kadındır. Türkiye’de bu alandaki kadın temsilinin az olmasının birçok nedeni bulunmaktadır.
Önyargılar ve Algılar
Kadınların üroloji gibi fiziksel dayanıklılık ve cerrahi beceri gerektiren uzmanlık dallarını seçmesi, geleneksel toplumsal cinsiyet algıları nedeniyle sınırlandırılmaktadır. Üroloji, uzun süre erkek egemen bir alan olarak görülmüş ve kadınların bu alanda çalışmasına dair önyargılar yerleşik hale gelmiştir.
Eğitim ve Fırsat Eşitsizliği
Kadınların üroloji uzmanlığı için gerekli eğitimi alabilecekleri olanaklar sınırlıdır. Bu, hem fiziksel koşulların yetersizliği hem de kadınların bu alandaki varlıklarını destekleyecek mentorluk eksikliğiyle bağlantılıdır. Ayrıca, kadın üroloji uzmanlarının eğitim sürecinde karşılaştıkları cinsiyet temelli ayrımcılık, bu alana yönelme oranını düşürmektedir.
Kariyer Engelleri
Kadın ürologlar, kariyerlerinin farklı aşamalarında birçok zorlukla karşılaşmaktadır. Uzun ve düzensiz çalışma saatleri, ailevi sorumluluklarla meslek hayatını dengeleme çabası ve erkek meslektaşlar arasında kendini kanıtlama zorunluluğu, kadınların bu alanda sürdürülebilir bir kariyer inşa etmelerini zorlaştırmaktadır.
Kaynak:
https://ankaratipfakultesimecmuasi.net/pdf/0ab0f6f3-5ca8-49ed-b22b-149d6a6b3411/articles/18526/AUTFM-63-1.pdf
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder