14 Ocak 2025 Salı

KÜRESEL ENDÜSTRİ SEKS İŞÇİLİĞİ VE MARX'IN SEKS İŞÇİLİĞİNE BAKIŞI

"İŞÇİNİN GENEL FAHİŞELİĞİ" DE NEDİR? 

ENGELS'E GÖRE "ÇIKAR EVLİLİKLERİ" BİR TÜR FAHİŞELİK 

2018 yılı verilerine göre dünya genelinde yaklaşık 42 milyon seks işçisi olduğu tahmin edilmektedir. Bunların %80'i kadın olup yaşları 13-25 arasındadır. Seks işçilerinin %90'ı birileri tarafından pazarlanmaktadır, yani bağımlı çalışmaktadır. Erkek seks işçilerin sayısı ise yaklaşık 8,5 milyon civarındadır.



NEVİN BİLGİN 

Kapitalist sistem eleştirisi ve işçi sınıfının özgürleşmesi üzerine çalışmalar yapan Karl Marx ve Friedrich Engels, seks işçiliğine nasıl bakıyordu? Bakış açıları kapitalizmin insanları nasıl metalaştırdığı ve sömürdüğü perspektifiyle şekillenmiştir. 

Marx, 1844 tarihli "Ekonomik ve Felsefi El Yazmaları"nda, seks işçiliğini "işçinin genel fahişeliğinin yalnızca belirli bir ifadesi" olarak tanımlamaktadır. Bu ifade, kapitalist sistemin işçileri nasıl metalaştırdığını ve insan ilişkilerini nasıl yabancılaştırdığını vurgulamakta.

Marx'a göre, kapitalizm altında emeğini satan işçi, kendi emeğinin ürününden yabancılaşır ve bu durum, seks işçiliğinde daha belirgin bir şekilde görülür. Seks işçiliği, insan bedeninin doğrudan bir meta haline gelmesiyle, kapitalizmin insanı nasıl nesneleştirdiğinin çarpıcı bir örneğidir.

Marx, "Komünist Manifesto"da burjuva ailesinin "tamamlayıcısı" olarak seks işçiliğini nitelendirir ve her iki kurumun da bir gün ortadan kalkacağını öngörür. Bu bağlamda, seks işçiliğini kapitalist toplumun bir ürünü olarak görür ve kapitalizmin ortadan kalkmasıyla birlikte bu tür sömürü biçimlerinin de sona ereceğini savunur.

Artı Değer Teorisi

Marx'ın artı değer teorisi, seks işçiliği sektöründe de gözlemlenebilir. Seks işçilerinin emeği, aracılar ve patronlar tarafından sömürülerek artı değer yaratılır. Bu durum, seks işçilerinin haklarının ihlal edilmesine ve ekonomik açıdan dezavantajlı bir konuma itilmesine neden olur. Toplumun marjinal gruplarının bu sektörde yoğunlaşması, sınıfsal eşitsizliklerin derinleşmesine katkıda bulunur.



Çıkar Evlilikleri Fahişelik Mi? 

Friedrich Engels de benzer şekilde, seks işçiliğini hem kadınları hem de onları işe alan erkekleri insanlıktan çıkaran bir olgu olarak değerlendirmektedir.

"Ailenin, Özel Mülkiyetin ve Devletin Kökeni" adlı eserinde, kapitalist sınıf sistemi içinde çıkar evliliklerinin, özellikle kadınlar için, fahişeliğe dönüştüğünü yazmaktadır. Engels, evliliğin kendisinin de bir tür seks işçiliği olarak kabul edilebileceğini savunmaktadır. Çünkü kadınların ekonomik bağımlılığı nedeniyle evlilik, bir tür yasal seks işçiliği haline gelebilmektedir. 



Marksist Teoride Seks İşçiliği: Kendi Bedenine Yabancılaşma

Marksist teori, seks işçiliğini kapitalist sistemin bir yansıması olarak görmektedir. Kapitalizm, emeği metalaştırarak işçileri sömürür ve seks işçiliği, bu metalaştırmanın en uç noktalarından biridir. Seks işçileri, bedenlerini bir meta olarak sunarak, kapitalist piyasanın taleplerine yanıt verirler. Bu durum, işçilerin kendi emeklerinin ürününden yabancılaşmasının yanı sıra, kendi bedenlerinden de yabancılaşmalarına neden olur.

Kadınların Cinsel Nesneye Dönüşmesi

Ayrıca, seks işçiliği, kapitalist toplumda kadınların ikincil konumunu pekiştirmektedir. Kadınların cinsel nesne olarak görülmesi ve bedenlerinin metalaştırılması ve kapitalist sömürünün birleştiği bir noktayı temsil etmektedir. Bu nedenle, Marksist teori, seks işçiliğini sadece ekonomik bir olgu olarak değil, aynı zamanda toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin bir yansıması olarak da ele almaktadır. 

Seks İşçiliği Küresel Endüstri

Günümüzde seks işçiliği, küresel bir endüstri haline gelmiştir. Özellikle geri kalmış ve gelişmekte olan ülkelerden gelişmiş ülkelere doğru bir akış söz konusudur. 

2018 yılı verilerine göre dünya genelinde yaklaşık 42 milyon seks işçisi olduğu tahmin edilmektedir. Bunların %80'i kadın olup yaşları 13-25 arasındadır. Seks işçilerinin %90'ı birileri tarafından pazarlanmaktadır, yani bağımlı çalışmaktadır. Erkek seks işçilerin sayısı ise yaklaşık 8,5 milyon civarındadır. 

Örneğin, Çin'de 5 milyon, Hindistan'da 3 milyon, ABD'de 1,2 milyon, Filipinler'de 900 bin, Meksika'da 700 bin, Almanya'da 450 bin seks işçisi bulunmaktadır.

Brezilya'da yaşları 10-12 arasında olan 250 bin çocuk seks işçisi bulunmaktadır ve çocuk seks işçilerinin %50'si erkek çocuktur.

Bu veriler, seks işçiliğinin küresel boyutunu ve kapitalist sistemin bu alandaki sömürüsünü gözler önüne sermektedir. 

Bilişim Teknolojileri ve İnternet Faaliyetleri Kolaylaştırdı

Bilişim teknolojilerinin gelişmesiyle birlikte, seks ticaretinin pazarlanması çok daha hızlı ve yaygın bir şekilde yapılmaktadır. İnternet üzerinden faaliyet gösteren yüzlerce web sitesi aracılığıyla binlerce kadın seks işçisi dünyanın en ücra köşelerine pazarlanmaktadır. Bu durum, seks işçiliğinin küresel göç hareketlerinin önemli bir parçası haline geldiğini ve adeta modern bir kölelik sistemi içerisinde zorla çalıştırıldıklarını göstermektedir.

Seks İşçisi Terimi de Nereden Çıktı? 

'Seks işçisi' terimi, 1978 yılında Carol Leigh tarafından kullanılmaya başlanmıştır. Bu terim, seks işçiliğini bir meslek olarak tanımlamayı ve bu alanda çalışan bireylerin haklarını savunmayı amaçlayan bir kavramdır. Seks işçiliği, cinsellik üzerinden para kazanılan tüm faaliyetleri kapsayan geniş bir yelpazeyi ifade eder ve bu terim, zamanla daha fazla kabul görmüştür.

Komünist Ülkelerde Durum Nedir? 

Komünist ülkelerde seks işçiliği, resmi olarak yasaklanmış olsa da, varlığını sürdürmüştür. Sovyetler Birliği'nde ve diğer komünist rejimlerde, seks işçiliği genellikle gizli ve yasadışı bir şekilde devam etmiştir. Küba, Vietnam ve özellikle Kuzey Kore gibi ülkelerde, ekonomik sıkıntılar ve turizm gibi faktörler seks işçiliğinin artmasına neden olmuştur. 

Kuzey Kore'de 'Zevk Tugayı' (Gippeumjo) adı verilen gruplar, liderlerin hizmetinde bulunmak üzere oluşturulmuş özel birimlerdir.

Güney Kore'de ise seks işçiliği, ekonomik kalkınma ve sosyal değişimlerle birlikte farklı bir boyut kazanmıştır. 20. yüzyılın ortalarından itibaren, özellikle Amerikan askerlerinin varlığıyla birlikte seks işçiliği yaygınlaşmış ve bu durum, hem bireysel hem de toplumsal seviyelerde tartışmalara neden olmuştur. Güney Kore hükümeti, bu sektörün kontrol altına alınması ve düzenlenmesi konusunda çeşitli yasalar çıkarmıştır.

Kaynakça: 

https://slate.com/news-and-politics/2011/11/socialist-whores-what-did-karl-marx-think-of-prostitution.html?form=MG0AV3

https://kureselstrateji.org/selda-kaya-modern-zamanlarda-seks-iscilerinin-kolelestirilmesi/?form=MG0AV3

https://onedio.com/haber/fuhusun-ne-oldugunu-ve-seks-isciligi-iscilik-midir-tartismasini-basit-bir-sekilde-anlattik-1029105?form=MG0AV3

Marx, Karl, 1844 El Yazmaları

Engels, Friedrich, Ailenin Devletin, Özel Mülkiyetin Kökeni 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder