TAŞ DEVRİ İNSANI MI İLKEL, MODERN İNSAN MI İLKEL?
"İlkel" kavramı sadece geçmişte kalmış bir olguyu ifade etmez. Modern insan da bilinçdışındaki ilkel arketiplerle ve dürtülerle hareket edebilir. Asıl ilkel olan, iç dünyasıyla yüzleşmeyen ve gölge yönlerini kabul etmeyen bireydir. Modern yaşam, bireyleri kendi doğalarından uzaklaştırsa da, bilinçdışında bu süreçler hala devam etmektedir. Bu yüzden, bireyin ruhsal sağlığını koruması ve daha otantik bir yaşam sürmesi için, ilkel yönleriyle barışması önemlidir.
NEVİN BİLGİN
İlk bakışta, "ilkel" terimi genellikle geçmişte kalan, medeniyetin ilk aşamalarında yaşayan insanları tanımlamak için kullanılır. Ancak, Carl Gustav Jung'un psikolojik teorileri, bu kavramı yeniden değerlendirmemizi ve modern insanın da ilkel yönleri olduğunu anlamamıza yardımcı olmakta. Peki, asıl ilkel olan kimdir: Taş Devri insanı mı yoksa modern insan mı?
Jung'un çalışmalarına göre, ilkel toplumlar doğayla daha iç içe yaşayan, gelenek ve mitlerle daha güçlü bağlar kurmuş topluluklardır. Bu toplumlar, bilinçdışında yer alan kolektif arketiplerle (evrensel kalıplar) daha doğrudan bir ilişki içindedir. Mitler ve ritüeller, bireylerin ruhsal sağlıklarını korumalarına ve kimliklerini bulmalarına yardımcı olmaktadır. Örneğin, gölge arketipi, bireyin kabul etmek istemediği özelliklerin sembolüdür ve ilkel toplumlar bu gölge yönleriyle ritüeller aracılığıyla yüzleşmektedir.
İnsan ve Bilinçdışı
Jung'a göre modern toplumlarda ise bireyler, ilkel dürtülerini ve arketipleri bilinçdışında bastırır. Modern yaşamın getirdiği karmaşa ve hız, bireyleri kendi doğalarından uzaklaştırabilir. Şehir yaşamı, bireylerin ilkel dürtüleri ve arketiplerle bağlantısını koparabilir. Bu nedenle, modern insanın bilinçdışında ilkel kalıplar hala varlığını sürdürür ve rüyalar gibi bilinçdışı süreçlerde ortaya çıkar. Rüyalar, bilinçdışının dili olarak ilkel korkuların ve arketiplerin sembollerle dışavurumu olarak görülür.
Gölge ve Olgunlaşma
Jung'un "gölge" kavramı, bilinçdışında bastırılan ve reddedilen yönlerimizi temsil etmektedir. Modern insan, gölge yönleriyle yüzleşmezse ve kabul etmezse, mağara dönemindeki insandan daha ilkel bir ruh hali içinde olabilir. Olgunlaşmak ve bireysel bütünlüğü sağlamak için, bireyin kendi iç dünyasıyla barışması, gölge yönlerini kabul etmesi ve bilinçdışının sembollerini anlaması gereklidir.
Yani "ilkel" kavramı sadece geçmişte kalmış bir olguyu ifade etmez. Modern insan da bilinçdışındaki ilkel arketiplerle ve dürtülerle hareket edebilir. Asıl ilkel olan, iç dünyasıyla yüzleşmeyen ve gölge yönlerini kabul etmeyen bireydir. Modern yaşam, bireyleri kendi doğalarından uzaklaştırsa da, bilinçdışında bu süreçler hala devam etmektedir. Bu yüzden, bireyin ruhsal sağlığını koruması ve daha otantik bir yaşam sürmesi için, ilkel yönleriyle barışması önemlidir.
Kaynakça:
https://www.thesap.org.uk/articles-on-jungian-psychology-2/?form=MG0AV3
https://ijip.in/articles/carl-jung/?form=MG0AV3
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder