Siyasetin Gündemi mi, Hayatın Gündemi mi?
NEVİN BİLGİN
Bazı insanlar siyasetin gündemiyle yatıp kalkarken, bazıları bundan kaçınmak için çabalıyor. Hayat, belirli bir zaman dilimi. Her gün siyasetin gündemiyle uyanıp, yine onunla güne veda ederken, insan neleri kaçırıyor?
Bir diğer grup ise hazdan haza koşarak, sürekli yeni bir tatmin arayışına girerek, aslında fark etmeden bir boşluğa sürükleniyor. Tüm bağlarından kopuyor. Peki, doğru olan ne? Bahar geliyor, yaz geliyorken; kış geliyor, sonbahar geçerken… Bunca mevsim değişirken, insan hep aynı rutinde siyasetin gündemiyle yatıp kalkıyor.
Oysa yaşanması gereken bir hayat var. İnsan hep bir hayal peşinde, hep bir ev, hep bir araba arayışında. Peki, bu sürekli hedef koşturmacası içinde neleri kaçırıyor? Nefes alıp verdiğini fark edebiliyor mu? Temiz havayı gerçekten soluyabiliyor mu? Kaç tane her şeyi anlatabileceği dostu var? Ya da en önemlisi, kendisiyle hiç sohbet ediyor mu?
Kendine hiç şunu soruyor mu: "Benim gerçekte neye ihtiyacım var?" Yoksa başkalarının belirlediği, reklamlarda sunulan ihtiyaçlar peşinden mi koşturuluyor? Haberlerde bilinçaltına enjekte edilen algılarla mı şekilleniyor hayatı? Hangisi gerçek, hangisi yanılsama?
Elbette siyaset bizim gündemimizdir. Ekonomisiyle, özgürlük alanımızı şekillendirmesiyle hayatımıza dokunur. Ancak, 24 saatimizi tamamen ona mı ayırmalıyız? Hayatımızın her anını sıyasetin belirlemesine izin vermek, bize gerçekten ne kazandırıyor?
Peki, kendine ne kadar şefkat gösteriyorsun? Ama bu, popüler kültürün sunduğu, "Sen en iyisisin, en değerlisin!" gibi süslü sözlerle çizilen bir özgüven tablosu değil. Gerçekten, yaptığı davranışların ne kadari senin isteğin? Ne kadarı seni gerçekten mutlu ediyor? Senin istediğin gibi görünen aslında onların istediği değil mi? Para biriktirmek, statü kazanmak, kendini değerli hissetmek, yararlı olmak, sisteme işçi olmak için kendine ne kadar daha yükleneceksin? Oradan oraya koşturup fotoğrafını çekip sanal alemde kendini göstermek, bunun için harcadığın çaba, "bak ben de geziyorum, statüm bu" demek için mi yapıyorsun, gerçekten bir yer görüp, yeni birisini tanıyıp, yeni bir şey öğrenmek seni mutluluktan uçurduğu ya da kendini iyi hissettirdiği, dertlerini unutturduğu için mi bunları yapıyorsun?
Belki de büyük sorular sormaktan ziyade, bazen sadece bir an durup, yaşamanın içindeki küçük güzellikleri fark etmek gerekiyor. Bir gün batımını izlemek, bir dostla kahkaha atmak, bir kitabın sayfaları arasında kaybolmak…
Belki de asıl mesele, siyasetin gündemiyle değil, hayatta gerçekten neyin gündemimiz olması gerektiğini fark edebilmekte. Aslında dengeyi bulabilmekte.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder