3 Mart 2025 Pazartesi

 

ÇİN'İN DEMOGRAFİK KRİZİ

TEK ÇOCUK POLİTİKASI BİTTİ AMA DOĞURMUYORLAR

EVLİLİK SIKIŞMASI, KAYIP KADIN OLGUSU

EVLİLİK GÖÇÜ, ZORLA EVLİLİK, KADIN KAÇAKLIĞI

"ARTIK KADIN" SAYISI ARTTI

100 KIZA KARŞI 121 ERKEK 



NEVİN BİLGİN 

Çin’in nüfus politikaları, 1979’da başlatılan tek çocuk politikasıyla küresel çapta bir deney olarak takip edildi. Ancak 2015’te bu politikadan vazgeçilmesine rağmen doğum oranlarında beklenen artış yaşanmadı. Aksine, 2022 itibarıyla Çin’in nüfusu 60 yıl sonra ilk kez azaldı. 2023’te doğum oranı, 1,09 çocukla tarihi düşük seviyeye geriledi. Çin artık sadece nüfusunu dengelemekte değil, yaşlanan nüfus ve azalan iş gücüyle ekonomik büyümesini sürdürmekte de zorlanıyor. Çin'deki sanayileşme, kadınların işçi olması, düşük ücret politikalarının, kişi başına düşen gelirin yüksek olmayışı, sosyal devlet politikalarının zayıflığının da etkisi olduğu belirtilse de, demografik politikaların topluma yerleşmesinin de bu  durumda etkili olduğu belirtiliyor.

 


Tek Çocuk Politikasının Geride Bıraktığı Demografik Tahribat

1980’lerde uygulamaya konulan tek çocuk politikası, Çin’de doğurganlık oranlarını hızla düşürdü. 1970’lerde 5,8 olan toplam doğurganlık oranı, 2000’lere gelindiğinde 1,6 seviyesine kadar geriledi. 2010’da bu oran 1,18’e düştü ve bugün Çin, Japonya ve Güney Kore gibi nüfus daralması yaşayan ülkelerin arasına katıldı.

100 Kıza Karşı 121 Erkek

Politika, nüfus artışını kontrol etmekle kalmadı, aynı zamanda toplumsal yapıyı da derinden sarstı. Özellikle erkek çocuk tercihi nedeniyle cinsiyet oranlarında ciddi bir dengesizlik oluştu. 1980’lerde her 100 kız çocuğuna karşılık 108 erkek doğarken, 2000’lere gelindiğinde bu oran 100 kıza karşı 121 erkek olarak kaydedildi. 



Evlilik Sıkışması ve Kayıp Kadın Olgusu

2020 verilerine göre, Çin’de 35 milyon fazla erkek bulunuyor ve bu, tarih boyunca eşi benzeri görülmemiş bir “evlilik sıkışması” yaratıyor.

Tek çocuk politikası ve geleneksel erkek çocuk tercihinin birleşimi, milyonlarca "kayıp kadın" olgusunu doğurdu. Ultrason teknolojisinin yaygınlaşmasıyla birlikte doğum öncesi cinsiyet seçimi yaygınlaştı, kız bebeklerin doğum oranları düştü ve birçok aile erkek çocuk sahibi olmayı tercih etti. Bunun sonucunda, 2020 yılı itibarıyla Çin’deki erkek nüfusu kadın nüfusundan yaklaşık 30 milyon fazla hale geldi.

Evlilik Göçü, Zorla Evlilik, Kadın Kaçakçılığı 

Bu cinsiyet dengesizliği, özellikle kırsal kesimlerde "evlilik sıkışması"na neden oldu. Eş bulamayan milyonlarca erkek, sosyal uyumu tehdit eden çeşitli sonuçlar doğurdu:

Evlilik Göçü: Kadınlar, daha iyi ekonomik fırsatlar ve yaşam koşulları için kırsal bölgelerden kentlere veya yurt dışına göç etmeye başladı. Bu durum, kırsalda "çıplak dallar" olarak adlandırılan bekâr erkeklerin yoğunlaşmasına neden oldu.



İnsan Kaçakçılığı ve Zorla Evlilikler: Kadın nüfusundaki azalma, Vietnam, Myanmar ve Kuzey Kore gibi ülkelerden kadın kaçakçılığı vakalarının artmasına sebep oldu. Özellikle yoksul bölgelerde evlenmek için kadın satın alma vakaları yaygınlaştı.



Suç Oranlarında Artış: Yapılan bazı çalışmalar, kadın nüfusunun azaldığı bölgelerde şiddet, kaçakçılık ve organize suç oranlarının arttığını gösterdi. Evlilik sıkışması yaşayan bazı erkekler, yasa dışı faaliyetlere yönelmeye daha yatkın hale geldi.

İşgücü Piyasası ve Ekonomik Büyüme Üzerindeki Etkiler

Nüfusun yaşlanması ve doğurganlık oranının düşmesi, Çin’in ekonomik büyümesini doğrudan etkiledi. 1980’lerde genç ve dinamik iş gücü, Çin’in “dünyanın fabrikası” haline gelmesini sağlamıştı. Ancak tek çocuk politikası nedeniyle işgücü havuzu daraldı ve 2010’lu yıllardan itibaren Çin’de işgücü arzı azalmaya başladı. Bu durum şu sorunlara yol açtı:

Ücretlerin Artışı: Genç işçi sayısı azaldıkça, fabrikalar ve şirketler işçi çekebilmek için daha yüksek ücretler ödemek zorunda kaldı.

Rekabet Gücünün Zayıflaması: Ucuz iş gücü avantajının azalmasıyla birlikte Çin, Vietnam ve Bangladeş gibi ülkelerle olan rekabetinde zorluklarla karşılaşmaya başladı.

Yaşlı Bakım Krizi: 4-2-1 aile yapısı (dört büyükanne ve büyükbaba, iki ebeveyn ve bir çocuk) nedeniyle, yaşlanan nüfusun bakımı genç kuşaklar üzerinde büyük bir yük oluşturdu.

Kadınların Rolü ve Ekonomik Bağımsızlık

Tek çocuk politikası, kadınların eğitim seviyelerini ve iş gücüne katılım oranlarını artırdı. Kardeş rekabetinin olmaması, ailelerin kız çocuklarının eğitimine daha fazla yatırım yapmasını sağladı. Ancak bu durum, cinsiyet rolleri açısından yeni gerilimler yarattı:

Eğitimli Kadınların Evlilik Zorlukları: Yüksek eğitimli ve ekonomik olarak bağımsız hale gelen kadınlar, eş seçimi konusunda daha seçici hale geldi. Bu da, toplumsal normlarla çelişen yeni bir evlilik sıkışmasını ortaya çıkardı.

Evlilik Piyasasında Dengesizlik: Çin'de "sheng nü" (artık kadın) olarak adlandırılan 30 yaş üstü eğitimli ve bekar kadınların sayısı arttı. Geleneksel olarak, erkeklerin kadınlardan daha eğitimli ve varlıklı olması gerektiği düşüncesi nedeniyle, yüksek eğitimli kadınlar için uygun eş bulmak zorlaştı.

Kariyer ve Aile Çatışması: İş dünyasında başarılı olmak isteyen kadınlar, evlilik ve çocuk sahibi olma konularında baskı altında kaldı. Son yıllarda, hükümet düşük doğurganlık oranlarını artırmak için kadınları çocuk sahibi olmaya teşvik eden politikalar geliştirdi, ancak bu çabalar çoğu zaman kadınların özgürlükleri ile çelişti.

Doğurganlığı Bitiren Ana Etken

Tek çocuk politikası sona erse de doğum oranlarının yükselmeyişinin temel nedenlerinden biri, kadınların iş gücüne katılımındaki artış, modern yaşam ve sanayileşmeyle birlikte yaşam maliyetlerinin yükselmesi oldu. Çin'de 1990’larda kadın istihdam oranı %65 seviyelerindeyken, 2022’de bu oran %61’e düştü. Ancak eğitimli kadınların iş gücüne katılımı artarak %80’e ulaştı. Kadınlar artık doğum yapmayı erteleyerek kariyerlerine odaklanıyor ve çocuk sahibi olmayı ekonomik bir yük olarak görüyor.

Konut Fiyatları ve Eğitim Giderleri Arttı

Ek olarak, büyük şehirlerde yaşam maliyetleri hızla yükseldi. Pekin ve Şanghay gibi metropollerde bir çocuğun yıllık eğitim ve bakım maliyeti 6.000 ila 15.000 dolar arasında değişiyor. Konut fiyatları ise 2000’lerden bu yana %400’den fazla arttı. Çin hükümeti ikinci ve üçüncü çocuk için teşvikler sunsa da yüksek yaşam maliyetleri ve kariyer baskısı nedeniyle doğum oranlarında ciddi bir artış görülmüyor.

Yaşlanan Nüfus, Azalan İş Gücü ve Ekonomik Gelecek

Çin, artık hızla yaşlanan bir nüfusla karşı karşıya. 2022’de 65 yaş üstü nüfus %14’ü geçerek “yaşlı toplum” kategorisine girildi. 2050’ye gelindiğinde her üç kişiden birinin 60 yaş üstü olması bekleniyor. Bu durum, sosyal güvenlik sistemine büyük bir yük bindirirken, çalışma çağındaki nüfusun azalması ekonomik büyüme için ciddi bir tehdit oluşturuyor.

Özellikle üretim sektöründe genç iş gücü eksikliği, Çin’in küresel üretim üssü olma avantajını kaybetmesine neden olabilir. 2010’da 925 milyon olan çalışma çağındaki nüfus, 2023’te 875 milyona düştü ve bu trend devam ederse 2050’de 700 milyonun altına inmesi bekleniyor.

Çin İçin Çıkış Yolu Var mı?

Çin hükümeti, doğum oranlarını artırmak için çeşitli teşvikler sunuyor:

2021’de üç çocuk politikasına geçildi.

Yeni doğum yapan ailelere ekonomik destek paketleri hazırlandı.

Kreşler ve ebeveyn izni genişletildi.

Ancak bu çabalar şu ana kadar yeterli olmadı. Çin’in gelecekte karşılaşacağı en büyük risk, iş gücünün hızla daralması ve yaşlı nüfusun yükünün artması. Eğer bu sorunlara kalıcı çözümler bulunamazsa, Çin’in “dünyanın üretim merkezi” olma konumunu kaybetmesi kaçınılmaz görünüyor.

Çin, demografik krizi yönetemezse, 21. yüzyılın ekonomik süper gücü olma iddiasını hızla kaybedebilir.

Kaynakça: 

https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/1122283?form=MG0AV3&form=MG0AV3

https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC4657744/#S14

https://www.bbc.com/turkce/articles/c2jg2rdz090o

Beiles A. Cinsiyet oranı, evlilikteki yaş farkı ve insanlarda nüfus artışı arasındaki tamponlu bir etkileşim ve bunların cinsiyet oranı evrimi için önemi. Kalıtımsal. 1994;33(2):265–78. doi: 10.1038/hdy.1974.92. [ DOI ] [ PubMed ] [ Google Akademik ]

https://cn.wsj.com/

https://www.youtube.com/watch?v=SPUHqdM4EzU

https://youtu.be/8lVe2Oo7XEY?si=dmDX0oc7tgF3jWCk

https://youtu.be/61nw2krXs78?si=PwCFjBA97VgcAx7M


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder